Yüzyılın fitnesi : DİYALOG !
Pavlusun başını çektiği günümüz hristiyanları ve diyalog adı altında yüzyılın fitnesi nedir?
Pavlusçu hristiyanlar diyorum çünkü, ne katolikler nede ortodokslar, Onlara indirilen İncile iman etmiyorlar. Günümüz incili tahrif edilmiş değil, tamamen Pavlus öğretileri üzerine yapılmış bir derlemedir.
Evet yanlış duymadınız, derlemedir. Kutsal kitap olmaktan çok öte, ağırlıklı olarak Hayatında Hz. İsayı bir kez olsun görmemiş, Kendini peygamber ilan eden Pavlusun fikirleri ve mektuplarını konu alan 27 kitaplık bir toplamadır. 1545-63 Yıllarında hristiyanlığın doğduğu topraklardan çok uzakta, İtalyanın Trent şehrinde toplanan Konsilin fikirleridir. Halbu ki biz İman edenler Kutsal Kitapların Allah(cc)unun Kendi kelamı olduğunu kabul ederiz. O halde günümüz hristiyanlarını Ehli kitap görmenin mantığı nedir?
Mevcut incillerde, İsa Mesihin tanrının oğlu olduğu iddasından daha öte, bizzat Tanrı olduğunu kabul etmeyen kafirdir. Çünkü, İsa Mesih Tanrı olursa, Pavlus gibi sapkınlar kendini peygamber olarak göreceklerdi. Havari, yunanca olup elçi, peygamber, resul anlamı taşır. 12 havari ve sonrasında yüzlerce peygamber söz konusudur hristiyanlık tarihinde. Havariler, Azizler.. Hepsi aslında peygamberdir, Rabb İsa Mesihten vahiy almıştır onlara göre.
Bu sapkın felsefe, Hz. İsa’nın getirdiklerinden çok öte, yunan ve roma paganiszminin farklı bir versiyonudur. Müşiklerle Amentüde nasıl ittifak olabiliriz?
1) Allah’a inanmak
- Hristiyanlar, Rabb’in İsa Mesih olduğuna, İsa Mesih Kutsal Ruh ve Rabb’in üçübir yani aynı özü temsil ettiğine iman ediyor. Bu durumda, Hz. İsayı Allah(cc)ya şirk koşuyorlar. Kesinlikle ittifakımız yok.
2) Meleklere iman etmek.
- Onlar meleklere, cinsiyet vermişlerdir. Kadın olarak tasvir ederler. İnsanları, şehirleri , toplulukları koruduğuna iman edip, şirk koşarlar.
3) Peygamberlere iman.
-Hz. Muhammedin (as) Allah’ın Resulu olduğunu inkar ederler.
4) Kitaplara iman.
-İslam inancına göre Kutsal kitaplar 4tür. Ancak hristiyanlarda Yahudiler gibi, Hz. Davut’a indirilen Zeburu Tevratın bir parçası kabul ederler. Kur’an-ı Kerimin Allahın(cc) kelamı olduğunu inkar ederler.
5) Ahiret gününe iman.
-Ahiret, cennet ve cehennem hakkında bazı şüpheleri ve farklı inançları olsada, hristiyanların İslam’ın amentüsünde en yakın oldukları inançtır.
6) Kadere, hayır ve şer her şeyin Allah’ın dilemesi ve yaratmasıyla olduğuna inanmak gerekmektedir.
-Hristiyanlıkta, herkes doğuştan günahkardır. Temizlenmeleri için, ruhbanların vaftizi gerekir. Günahlarını papazlar affeder. Allahtan gelecek hayrı, ruhbanlardan beklerler.
Dinler arası diyalog, post-modern misyonerlik hareketidir. Ve kökleri Fettullah Gülenden çok öncedir. Günah işlemeyen İsevilerinde cennete gidebileceğini idda eden Said Nursinin en büyük hayalidir.
IV. Vatikan konsilinden çok daha önce bir diyalog başlatmış bulunan Said Nursi’nin bir tilmizidir. Gerçekten de 1940′lı yıllardan itibaren Said Nursi Müslümanları, tanrıtanımazların (atelerin)… saldırısına karşı mücadele etmek için dindar (samimi) Hıristiyanlarla ittifak kurmaya teşvik ediyordu.[1]
Kaleme aldıklarını Papa XII. Pie’ye gönderdi ve Papa da kendisine cevap verdi. 1950′li yıllarda Said Nursi Fener semtinde ikamet etti ve bu durum Rum Patrik Atenagoras ile görüşmelerini kolaylaştırdı.
Çünkü Said Nursiye göre “Âhir Zaman’a doğru, hakikî Hıristiyan din adamları Kur’ân’ın sâlikleriyle ittifakat edecekler ve müşterek düşmanları olan kâfirlere karşı duracaklar…”
Said Nursinin kafir olarak ilan ettiği kimlerdi?- Ve hakiki Hristiyan din adamlarından kasıt neydi? Halbuki Kur’an-ı Kerim bize Yahudi ve hristiyanları dost edinmemezi emrederken, hangi alimin sözü bu Ayeti Nass edebilir ki?
Ve aynı Saidin inandığına göre, ateizmin en şiddetli dönemlerinde, hakiki hristiyanlık ortaya çıkacak, semadan ilahi rahmet inecek ve hristiyanlık arınacak. Batıl inançlarından arınıp, manevi olarak İslama yani özüne dönecek! [2] Ama batıl olan hristiyanlık ortadan kalkmayacak, sadece arınacak.” Allah indinde Tek din İslamdır” ayetine muhalif, hakiki hristianların olduğunu idda edip bu hirstiyanların semadan inecek Rahmetle birlikte arınacaklarını idda edende Said Nursidir.
Osmanlıdan günümüze, her türlü fesadın odağı haline gelmiş, patrikhanenin faaliyetlerini Atatürk dahi zararlı bulduğundan kısıtlamıştı. Buna rağmen, diyalog çabalarıyla, Patrikhane inanılmaz bir atılım yapmış, iktidarında destekleriyle, Türkiyenin her tarafında kiliseleri tadilat ettirmiş durumda. Uzun yıllardır yürütülen misyonerlik faliyatleri neticesinde açılan kilise evler artık yerini Kiliselere bırakmak zorunda. Buna herkesin gücü yetmez elbette fakat biçilmiş kaftan AKP bu icraate öteden beri hazır. Tehcir ve mubadeleden sonra Anadoluda yok olan hristiyan cemaati tekrar kuruldu. Dinler bahçesi..vs saçmalıklarıyla aktif halde ibadet edilen kiliseler kuruldu. Açılan kiliselere atanacak din adamlarının yabancı ülkelerden gelmesi madalyonun öteki yüzü. Kapatılan Heybeli Ada Ruhban okulunun faaliyete geçmesi an meselesi. Hükümetin ve Nur Cemaatinin bu konuda ki çabaları kamu oyunun gözünden kaçmıyor.
İslamın en çok tahrip edildiği, “Alimler, köpeklerin öldürüldüğü gibi öldürülecekler.” Hadis-i Şerifinde anlatıldığı gibi, Hilafetin kaldırıldığı, gerçek ehl-i sünnet din adamlarının, fuhuş gibi rezil bir iftirayla karalandığı, 28 Şubat süreciyle, ehl-i sünnet tarikatlerin ve cemaatlerin maruz kaldığı gasp ve iftiralarla birlikte, yıldızı sürekli parlatılan, dünyanın her tarafında son 15-20 yılda teşkilatlanan, devletler nezdinde ve köklü Yahudi ve Hristiyan örgütlerince taktir edilen bir cemaatin yeni dini ile karşı karşıyayız.
Bu yeni din, Hz. Ömerden beri vuku bulan fitneyi, hizipleşmeyi, cemaatler arası ayrılıkları hatta mezhepleri bir araya getirmeyi değil. Tevhid inancının yegane temsilcisi Hak olan İslam ile, batıl olan şirk davası üzerine kurulu Hristiyanlığı Mu’minlere kabul ettirme, benimsetme derdinde. Allah tüm Mü’minleri bu fitneden korusun.
Amin...
[1] Bkz. Köprü, S. 2, s. 116, Kasım 1997.
[2] Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, s. 54. Bkz. Köprü, S. 116 (Kasım 1987), s. 11.
* Fotoğraf : 01/08/2011 tarihinde Müslüman Süleyman Yıldız ile Hristiyan Maria Zago’nun Antakya’da St.Pierre Kilisesi’ndeki nikahından. Kilisede Antakya Belediyesi nikah memuru tarafından kıyılan resmi nikahın ardından Katolik Kilisesi Ruhani Lideri Domaniko Bertogil tarafından dini nikahları yapıldı.
Pavlusun başını çektiği günümüz hristiyanları ve diyalog adı altında yüzyılın fitnesi nedir?
Pavlusçu hristiyanlar diyorum çünkü, ne katolikler nede ortodokslar, Onlara indirilen İncile iman etmiyorlar. Günümüz incili tahrif edilmiş değil, tamamen Pavlus öğretileri üzerine yapılmış bir derlemedir.
Evet yanlış duymadınız, derlemedir. Kutsal kitap olmaktan çok öte, ağırlıklı olarak Hayatında Hz. İsayı bir kez olsun görmemiş, Kendini peygamber ilan eden Pavlusun fikirleri ve mektuplarını konu alan 27 kitaplık bir toplamadır. 1545-63 Yıllarında hristiyanlığın doğduğu topraklardan çok uzakta, İtalyanın Trent şehrinde toplanan Konsilin fikirleridir. Halbu ki biz İman edenler Kutsal Kitapların Allah(cc)unun Kendi kelamı olduğunu kabul ederiz. O halde günümüz hristiyanlarını Ehli kitap görmenin mantığı nedir?
Mevcut incillerde, İsa Mesihin tanrının oğlu olduğu iddasından daha öte, bizzat Tanrı olduğunu kabul etmeyen kafirdir. Çünkü, İsa Mesih Tanrı olursa, Pavlus gibi sapkınlar kendini peygamber olarak göreceklerdi. Havari, yunanca olup elçi, peygamber, resul anlamı taşır. 12 havari ve sonrasında yüzlerce peygamber söz konusudur hristiyanlık tarihinde. Havariler, Azizler.. Hepsi aslında peygamberdir, Rabb İsa Mesihten vahiy almıştır onlara göre.
Bu sapkın felsefe, Hz. İsa’nın getirdiklerinden çok öte, yunan ve roma paganiszminin farklı bir versiyonudur. Müşiklerle Amentüde nasıl ittifak olabiliriz?
1) Allah’a inanmak
- Hristiyanlar, Rabb’in İsa Mesih olduğuna, İsa Mesih Kutsal Ruh ve Rabb’in üçübir yani aynı özü temsil ettiğine iman ediyor. Bu durumda, Hz. İsayı Allah(cc)ya şirk koşuyorlar. Kesinlikle ittifakımız yok.
2) Meleklere iman etmek.
- Onlar meleklere, cinsiyet vermişlerdir. Kadın olarak tasvir ederler. İnsanları, şehirleri , toplulukları koruduğuna iman edip, şirk koşarlar.
3) Peygamberlere iman.
-Hz. Muhammedin (as) Allah’ın Resulu olduğunu inkar ederler.
4) Kitaplara iman.
-İslam inancına göre Kutsal kitaplar 4tür. Ancak hristiyanlarda Yahudiler gibi, Hz. Davut’a indirilen Zeburu Tevratın bir parçası kabul ederler. Kur’an-ı Kerimin Allahın(cc) kelamı olduğunu inkar ederler.
5) Ahiret gününe iman.
-Ahiret, cennet ve cehennem hakkında bazı şüpheleri ve farklı inançları olsada, hristiyanların İslam’ın amentüsünde en yakın oldukları inançtır.
6) Kadere, hayır ve şer her şeyin Allah’ın dilemesi ve yaratmasıyla olduğuna inanmak gerekmektedir.
-Hristiyanlıkta, herkes doğuştan günahkardır. Temizlenmeleri için, ruhbanların vaftizi gerekir. Günahlarını papazlar affeder. Allahtan gelecek hayrı, ruhbanlardan beklerler.
Dinler arası diyalog, post-modern misyonerlik hareketidir. Ve kökleri Fettullah Gülenden çok öncedir. Günah işlemeyen İsevilerinde cennete gidebileceğini idda eden Said Nursinin en büyük hayalidir.
IV. Vatikan konsilinden çok daha önce bir diyalog başlatmış bulunan Said Nursi’nin bir tilmizidir. Gerçekten de 1940′lı yıllardan itibaren Said Nursi Müslümanları, tanrıtanımazların (atelerin)… saldırısına karşı mücadele etmek için dindar (samimi) Hıristiyanlarla ittifak kurmaya teşvik ediyordu.[1]
Kaleme aldıklarını Papa XII. Pie’ye gönderdi ve Papa da kendisine cevap verdi. 1950′li yıllarda Said Nursi Fener semtinde ikamet etti ve bu durum Rum Patrik Atenagoras ile görüşmelerini kolaylaştırdı.
Çünkü Said Nursiye göre “Âhir Zaman’a doğru, hakikî Hıristiyan din adamları Kur’ân’ın sâlikleriyle ittifakat edecekler ve müşterek düşmanları olan kâfirlere karşı duracaklar…”
Said Nursinin kafir olarak ilan ettiği kimlerdi?- Ve hakiki Hristiyan din adamlarından kasıt neydi? Halbuki Kur’an-ı Kerim bize Yahudi ve hristiyanları dost edinmemezi emrederken, hangi alimin sözü bu Ayeti Nass edebilir ki?
Ve aynı Saidin inandığına göre, ateizmin en şiddetli dönemlerinde, hakiki hristiyanlık ortaya çıkacak, semadan ilahi rahmet inecek ve hristiyanlık arınacak. Batıl inançlarından arınıp, manevi olarak İslama yani özüne dönecek! [2] Ama batıl olan hristiyanlık ortadan kalkmayacak, sadece arınacak.” Allah indinde Tek din İslamdır” ayetine muhalif, hakiki hristianların olduğunu idda edip bu hirstiyanların semadan inecek Rahmetle birlikte arınacaklarını idda edende Said Nursidir.
Osmanlıdan günümüze, her türlü fesadın odağı haline gelmiş, patrikhanenin faaliyetlerini Atatürk dahi zararlı bulduğundan kısıtlamıştı. Buna rağmen, diyalog çabalarıyla, Patrikhane inanılmaz bir atılım yapmış, iktidarında destekleriyle, Türkiyenin her tarafında kiliseleri tadilat ettirmiş durumda. Uzun yıllardır yürütülen misyonerlik faliyatleri neticesinde açılan kilise evler artık yerini Kiliselere bırakmak zorunda. Buna herkesin gücü yetmez elbette fakat biçilmiş kaftan AKP bu icraate öteden beri hazır. Tehcir ve mubadeleden sonra Anadoluda yok olan hristiyan cemaati tekrar kuruldu. Dinler bahçesi..vs saçmalıklarıyla aktif halde ibadet edilen kiliseler kuruldu. Açılan kiliselere atanacak din adamlarının yabancı ülkelerden gelmesi madalyonun öteki yüzü. Kapatılan Heybeli Ada Ruhban okulunun faaliyete geçmesi an meselesi. Hükümetin ve Nur Cemaatinin bu konuda ki çabaları kamu oyunun gözünden kaçmıyor.
İslamın en çok tahrip edildiği, “Alimler, köpeklerin öldürüldüğü gibi öldürülecekler.” Hadis-i Şerifinde anlatıldığı gibi, Hilafetin kaldırıldığı, gerçek ehl-i sünnet din adamlarının, fuhuş gibi rezil bir iftirayla karalandığı, 28 Şubat süreciyle, ehl-i sünnet tarikatlerin ve cemaatlerin maruz kaldığı gasp ve iftiralarla birlikte, yıldızı sürekli parlatılan, dünyanın her tarafında son 15-20 yılda teşkilatlanan, devletler nezdinde ve köklü Yahudi ve Hristiyan örgütlerince taktir edilen bir cemaatin yeni dini ile karşı karşıyayız.
Bu yeni din, Hz. Ömerden beri vuku bulan fitneyi, hizipleşmeyi, cemaatler arası ayrılıkları hatta mezhepleri bir araya getirmeyi değil. Tevhid inancının yegane temsilcisi Hak olan İslam ile, batıl olan şirk davası üzerine kurulu Hristiyanlığı Mu’minlere kabul ettirme, benimsetme derdinde. Allah tüm Mü’minleri bu fitneden korusun.
Amin...
[1] Bkz. Köprü, S. 2, s. 116, Kasım 1997.
[2] Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, s. 54. Bkz. Köprü, S. 116 (Kasım 1987), s. 11.
* Fotoğraf : 01/08/2011 tarihinde Müslüman Süleyman Yıldız ile Hristiyan Maria Zago’nun Antakya’da St.Pierre Kilisesi’ndeki nikahından. Kilisede Antakya Belediyesi nikah memuru tarafından kıyılan resmi nikahın ardından Katolik Kilisesi Ruhani Lideri Domaniko Bertogil tarafından dini nikahları yapıldı.