Bu tür konuları forum dahil birçok yerde, sitede okudum videolar da izledim. Ancak ortak bir fetva neredeyse yok. Şimdiye kadar tüm gördüğüm görüşleri size aktarmak istedim ve İnşaAllah sizin cevabınızı öğrenmek istiyorum.
Durum şu;
(Diyelim ki) whatsapp/instagram/twitter vs bir mecraya gireceğim. Ancak ihtilaf durumunda beni falanca tağut ülkenin mahkemesine zorlayan bir kafir yazıyor bu sözleşmeyi. Ve ben ihtilaf durumunda o mahkemeye muhakeme olmayı kabul etmeden hesap açamam.
Şu şekilde üç türlü fetva gördüm:
1
"Bunda beis yoktur, sözleşme Şeran geçerli bile olmaz (iki adil şahit yok ve şirketten kiminle imzaladığın belirtilmiyor vs.)
Ayrıca sen ihtilaf olsa bile o ülkedeki mahkemeye gitmeyebilirsin. Kabul ederken niyetin de zaten tağuta muhakeme olmak değil." Gibi bazı gerekçeler getiriliyor. Tc mahkemesine götüren bir sözleşme ise o zaman da "O madde olmasa bile ihtilaf durumunda adam seni Tc mahkemesine şikayet edecek ve mecburen orada yargılanacaksın, o sözleşme küfür olmaz zira orada seni o mahkemeye zorlayan bir şey yok, yalnızca yetkili olan hukuki alandan bahsediyor"
2
"Günümüzde bu mecraları kullanmak zaruret olmuştur. Eğer bir Müslüman, darulharb ülkede hakkı yendiği vakit tağut mahkemesine gidip Şeriatın izin verdiği kadarıyla hakkını alabiliyorsa ve bu caizse, bugün zaruret haline gelmiş sosyal medyanın bu sözleşmelerini, üstelik o amacı kastetmeden ve o niyeti içermeden imzalaması daha hafiftir ve İnşaAllah bunda bir beis de olmaz. Buna külliyen haram dersek her şey çok zorlaşacaktır ve Allah dinde zorluk kılmamıştır."
3
"Ne olursa olsun ikrah gibi durumlar olmadığı müddetçe bu sözleşmeleri imzalamak küfürdür ve imzalayan kafir olur. Dolayısı ile bir Müslüman bugün hiçbir mecrayı kullanamaz, zira ihtilaf durumunda küfür mahkemelerine yönlendiren sözleşmeler vardır. Bunlar haramdır."
Sorum şu ki:
Bu fetvaların sizce hangisinin haklılık payı ne kadardır ve eğer burada bir zaruretten bahsetmek durumundaysak bu zaruretin sınırı nedir?
Durum şu;
(Diyelim ki) whatsapp/instagram/twitter vs bir mecraya gireceğim. Ancak ihtilaf durumunda beni falanca tağut ülkenin mahkemesine zorlayan bir kafir yazıyor bu sözleşmeyi. Ve ben ihtilaf durumunda o mahkemeye muhakeme olmayı kabul etmeden hesap açamam.
Şu şekilde üç türlü fetva gördüm:
1
"Bunda beis yoktur, sözleşme Şeran geçerli bile olmaz (iki adil şahit yok ve şirketten kiminle imzaladığın belirtilmiyor vs.)
Ayrıca sen ihtilaf olsa bile o ülkedeki mahkemeye gitmeyebilirsin. Kabul ederken niyetin de zaten tağuta muhakeme olmak değil." Gibi bazı gerekçeler getiriliyor. Tc mahkemesine götüren bir sözleşme ise o zaman da "O madde olmasa bile ihtilaf durumunda adam seni Tc mahkemesine şikayet edecek ve mecburen orada yargılanacaksın, o sözleşme küfür olmaz zira orada seni o mahkemeye zorlayan bir şey yok, yalnızca yetkili olan hukuki alandan bahsediyor"
2
"Günümüzde bu mecraları kullanmak zaruret olmuştur. Eğer bir Müslüman, darulharb ülkede hakkı yendiği vakit tağut mahkemesine gidip Şeriatın izin verdiği kadarıyla hakkını alabiliyorsa ve bu caizse, bugün zaruret haline gelmiş sosyal medyanın bu sözleşmelerini, üstelik o amacı kastetmeden ve o niyeti içermeden imzalaması daha hafiftir ve İnşaAllah bunda bir beis de olmaz. Buna külliyen haram dersek her şey çok zorlaşacaktır ve Allah dinde zorluk kılmamıştır."
3
"Ne olursa olsun ikrah gibi durumlar olmadığı müddetçe bu sözleşmeleri imzalamak küfürdür ve imzalayan kafir olur. Dolayısı ile bir Müslüman bugün hiçbir mecrayı kullanamaz, zira ihtilaf durumunda küfür mahkemelerine yönlendiren sözleşmeler vardır. Bunlar haramdır."
Sorum şu ki:
Bu fetvaların sizce hangisinin haklılık payı ne kadardır ve eğer burada bir zaruretten bahsetmek durumundaysak bu zaruretin sınırı nedir?