H
Çevrimdışı
Zevahiri: Biz kimiz, neden ve nasıl savaşıyoruz?
El Kaide lideri Dr. Eymen el Zevahiri örgütün ABD ile savaş gerekçelerini detaylı bir biçimde açıkladığı röportajında Batı’nın İslam dünyasını teslim almak istediğini iddia ediyor. Zevahiri ile bir kaç yıl...
El Kaide lideri Dr. Eymen el Zevahiri örgütün ABD ile savaş gerekçelerini detaylı bir biçimde açıkladığı röportajında Batı’nın İslam dünyasını teslim almak istediğini iddia ediyor. Zevahiri ile bir kaç yıl önce yapılmış geniş içerikli röportajın birinci bölümünü ilginize sunuyoruz.
Küresel Cihad yanlılarına ait medya-enformasyon üretim merkezi As Sahab Production’un Dr Eymen el Zevahiri ile birkaç yıl önce yaptığı röportajı okurlarımız için çevirdik. Tarafsız yayıncılığımız gereği ifadelerin orijinalliğini koruduk.
Cihadın asıl gerçekleri ve ikiyüzlülüğün yalanları (1.bölüm)
As-Sahab: Bismillah. Bütün hamdler Allah’adır. Salât ve selam Allah’ın Rasulüne, ailesine, ashabına ve onun takipçilerinedir.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi tüm Müslümanlara olsun.
As-Sahab Medy, Dr Eymen el-Zevahiri ile yapmış olduğu altıncı röportajı sunmaktan gurur duyar. Allah’tan bizi ve Müslümanları onunla faydalandırmasını dileriz.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi ile Şeyh’i selamlayarak başlayalım. Sizi as-Sahab’da misafir olarak ağırlamaktan mutluyuz…
Dr Zevahiri: Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizlere de olsun. Allah da sizleri hoşnut etsin…
As-Sahab : Görüşmemize, Mücahidlerin şu anki durumları hakkında genel bir değerlendirme yapmanızı rica ederek başlamak isteriz. Fakat, medyayı sarsan; Amerikan jetleri tarafından gerçekleştirilen, Veziristan yerli halkından 60′tan fazla kişinin ölümüne sebep olan cinayet haberini de göz ardı edemeyiz. Oysa bu kişiler, aynı gün sabah erkenden yapılan saldırıda ölenlerin cenaze alayı idi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Dr Zevahiri: Bismillah. Ben bunu, ellerinden her gün Müslümanların kanları damlarken, İslam dünyası ve Müslümanlarla yeni ilişkiler geliştirme gayreti içinde olduğunu söyleyen, yalancı ve cani Obama’nın Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği başka bir katliam olarak görüyorum. Obama ve Amerikalılara şunu söylüyorum: Müslümanların kalplerine düşmanlık tohumları ekiyorsunuz. Bu yüzden, Allah’ın izniyle, bunun meyvelerini kendi kanınız olarak toplayacaksınız.
As-Sahab : Peki. İzninizle, Mücahidlerin, şu anki genel durumları ile ilgili bilgiler vermenizi rica ederek başlayalım.
Dr Zevahiri: Mücahidler sürekli ilerleme kaydediyor ve durumları da düzeliyor. Gerçekleri göz önüne aldığımızda, Mücahidler, “Terörle Savaş” denilen İslam tarihinin en kirli, en ahlaksız, en şiddetli Haçlı Seferi karşısında hala direnişlerini sürdürüyorlar. Üstelik; Çeçenya, Afganistan, Irak, Filistin, Arap yarımadası, Somali ve İslami Mağrib gibi muhtelif işgal bölgelerinde… Gerçekleri ele alırsak, Mücahidler, İslam bölgelerinde en iğrenç ve en şiddetli Haçlı Savaşı karşısında hala direnişlerini sürdürüyorlar ki bu, Allah’ın lütuf ve keremiyle başarı ve zafer için yeterli olacaktır. Bu yüzden, gerçek, Mücahidlerin, Allah’ın ihsan ve keremi sayesinde, onlara karşı büyük kayıplar verdirdiği ve birçok savaşı kazandıkları olduğuna göre başka ne söylenebilir ki ?
As-Sahab: Şimdiye kadar olan bu işgali nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr Zevahiri: Bu işgal, Allah’ın izni ve keremiyle, bir başarısızlıktan diğerine sürüp gidiyor. 7,5 yıl sonra bu işgal başarısızlığını Irak, Afganistan’da ve Somali’de kanıtladı. Amerikan yönetiminin sesi; “bizim yanımızda değilseniz karşımızdasınız” diyen Bush’tan, “İslam dünyası ile yeni tutum ve politikalar başlatmayı arzuluyoruz” diyen Obama’ya doğru kısıldı. Bunun sebebi onların, İslam dünyasındaki Mücahidler yüzünden yaşadıkları kayıplardan başka bir şey değildir.
As-Sahab : Mücahidler bu işgal karşısındaki direnişlerini sürdürmek için kendilerini nasıl hazırlıyorlar?
Dr Zevahiri: Mücahidler, Allah’ın izniyle, bu Haçlı Seferine karşı zafer kazanıncaya kadar mücadelelerini sürdürecekler. Öyle ki Kıyamet gününe kadar sürse bile, Allah’ın yardımıyla, geri adım atmadan, temel konulardan ve Müslümanların haklarından asla taviz vermeden…
As-Sahab : Mücahidlerin kabul edebileceği en alt limit nedir ?
Dr Zevahiri: Mücahidlerin en alt talepleri şunlardır:
Dr Zevahiri: Allah’ın dilemesi ve izniyle, Hıristiyan Batı, kayıplar vermeye ve bozguna uğramaya devam edecek ve zafere ulaşılıncaya kadar onların endişe, korku ve dehşet halleri aynen devam edecek.
As-Sahab : Şeyh Usame’nin ünlü yemininde kastettiği gibi mi, “Göğü sütunsuz yükselten En Yüce olan Allah’a yemin ederim ki, Amerika ve orada yaşayanlar asla güvenli bir yaşamın hayalini bile kuramayacaklar ta ki bizler gerçek bir güvenliğe kavuşuncaya ve işgal orduları Filistin’den ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in topraklarından defolup gidene kadar…”
Dr Zevahiri: Evet. Hristiyan Batı’nın 7 yıllık Haçlı Seferinden sonra yapması gereken nedir? Şeyh Usame’nin duası kabul olmadı mı?
As-Sahab : Bu geniş Haçlı Seferine ve İslam’a ve Müslümanlara yönelmiş Hıristiyan nefretine dair, Sarkozy peçenin bir kölelik sembolü olduğuyla alakalı bir açıklama yaptı. Örtüye karşı açılan bu geniş ölçekli Haçlı saldırısını nasıl açıklarsınız?
Dr Zevahiri: Hıristiyan Haçlı Seferinin propaganda makinesi yalnız örtüyle sınırlı değil. Bundan önce, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e karşı aşağılık karikatürler çizildi. Bundan da önce, Guantanamo ve Irak’ta Kur’an-ı Kerim’e karşı saygısızlıklar yapıldı. Hıristiyan Batı, Müslümanlara karşı olan nefretini önleyemiyor, gizleyemiyor. Çünkü kendilerine karşı bir direniş başladı ve onlara karşı bir tehdit var ve onlara karşı yürütülen bir Cihad var…
As-Sahab : Fakat, örtü neden onları bu kadar çok kışkırtıyor ?
Dr Zevahiri: Batı medeniyeti ahlak olarak çökmüş bir medeniyettir. Herhangi bir değere, ahlaka, dini inanışa dayanmayan zina toplumudur. AIDS medeniyeti değil midir? Bu yüzden, Müslüman bir kadın örtü emrine riayet ettiğinde, onların bütün bu yanlışlarını ortaya çıkartmış oluyor ve kadınlardan nasıl faydalandıklarını, müşterileri etkilemek ve ürünlerini pazarlamak için onu nasıl nesneleştirdiklerini ifşa etmiş oluyor. Onların, ahlaksızlık ve şehvetin her türlü ticaretine saygı duyan kapitalizminde, kazancın en önemli kaynağını ve kapitalizmin pisliğini ortaya dökmüş oluyor. Müslüman bir kadın örtüsü ile onların yalancı ve hileli özgürlüklerini ortaya çıkarıyor. Bir kadının bütün vücudunu ortaya sermesi, hatta o kadının vücudunu satması bile onlar için sorun değil, fakat Müslüman bir kadının örtüsüne sahip çıkmasına dayanamıyorlar.
Örtülü bir Müslüman kadın; Müslümanların inandıkları akideyi yaşamalarından dolayı, Hıristiyan Batının hissettiği korkusunu açığa çıkartıyor. Onlar biliyor ki, Müslümanlar yalnızca akidelerini yaşamaktan sapmaları yüzünden mağlup edildiler. Bu yüzden, Müslümanların inançlarının gereklerini yerine getirmeleri örtüye riayet konusunda en açık şekliyle görüldü. Bu onların varoluşlarını, ekonomilerini ve dünyayı kontrol etmelerini tehdit ediyor.
As-Sahab : Fakat örtüye karşı olan savaşta neden sürekli Fransa en önde geliyor ve nefretini gizleyemiyor ?
Dr Zevahiri: Fransa, kalbi İslam’a karşı nefretle kaynadığı halde seküler olma iddiasında. 1799 yılında Acre’de Filistin’in kontrolünü ele alırken, hazırladığı ünlü bildirisinde Yahudilere destek olma sözünü veren Napolyon Bonapart’tır. Atlı ordularını El-Ezher’e gönderen ve orayı ahır olarak kullanan, Kur’an’ın nüshalarını atlarının ayakları altında çiğneten Fransa’dır. Cezayir’de İslam’a ve Araplara karşı savaşan Fransa’dır. Nükleer reaktörlerinin yapımında İsrail’e yardım eden Fransa’dır. Fransa, Afganistan’da Müslümanlara karşı savaşıyor. Fransa örtüye karşı savaşıyor. Ve Allah’ın izniyle, bütün bu suçlarının karşılığını ödeyecek olan da Fransa’dır.
As-Sahab : Bazıları, Cihadî Hareketin, Irak ve Arap Yarımadası gibi birçok cephede aksiliklerle karşılaştığını söylüyor.
Dr Zevahiri: Bu doğru değil. Öncelikle, savaşta, özellikle gerilla savaşında iniş çıkışlar olur. Savaş hala sürüyor ve henüz sonu gelmedi. İkinci olarak, gerçek bu değil. Daha doğrusu bu, Batı propaganda makinesinin gerçekleri tahrif etmesidir.
As-Sahab : Dilerseniz bu ve diğer savaş bölgelerindeki detaylara daha sonra dönelim, Allah’ın izniyle. Fakat Haçlı ittifakının asıl gücü olan Amerika’ya biraz odaklanalım.
Dr Zevahiri: Buyrun …
As-Sahab : Amerikan yönetiminin özellikle İslam dünyasına yönelik değişim talebi hakkındaki görüşleriniz nedir ?
Dr Zevahiri: Obama, mazlum ve zayıflara hayal satmaya çalışıyor. Obama, zayıf ve mazlumlar tarafından Amerika ve politikalarına karşı duyulan öfke ve nefreti fark etti. Ki bu öfke ve nefret, özellikle İslam dünyasında ve çekilen acılar, ıstırap ve yıkımlar sebebiyledir. O şöyle söylüyor : “Bize kızmayın. Biz sizin için gerçekten fenalık istemiyoruz.” “Fakat Afganistan, Irak, Filistin ve Somali’de sizi öldürmeye devam edeceğiz. Müslüman topraklarındaki işgallerimize devam edeceğiz. Hırsızlığımızı ve petrol gaspımızı, bizim belirlediğimiz fiyatlarla sürdürmeyi garanti etmek için Körfezdeki askeri varlığımızı devam ettireceğiz. İsrail’i desteklemeye ve onun Yahudi devleti olarak kalmasını, Kudüs’ün ebedi ve bölünemez bir şekilde oranın başkenti olmasını sürdürmeyi garanti altına almaya devam edeceğiz.
Obama (Video) “Fakat, Filistinlilerle yapılan her bir anlaşma mutlaka İsrail’in, güvenlikli, tanınmış ve savunulabilir sınırları olan bir Yahudi yerleşimi olarak tanınmasını içermeli. Kudüs, İsrail’in başkenti ve bölünemez olarak kalacaktır.”
Dr Zevahiri: “Ve onun askeri üstünlüğünü garanti altına almayı sürdüreceğiz.”
Obama (Video): “Bizim ittifakımız ortak menfaatler ve ortak değerler üzerine kurulmuştur. İsrail’i tehdit eden bizi tehdit etmiştir. İsrail ön saflarda her zaman bu tehditlere maruz kalmıştır.
Dr Zevahiri: “Ve topraklarınızdaki hırsız, işkenceci, zalim yöneticileri desteklemeye devam edeceğiz, ama bize kızmayın.”
Tüm bunlara rağmen, biz; Obama’nın hiçbir anlamı olmayan süslü laflar ve beyanlarıyla bizleri aldatmasına müsaade edecek kadar ahmak bir topluluk değiliz. O, Siyonist planların hayata geçirilmesi için, benzeri Amerikan suçlularının ortaya çıkardığı yeni bir yüz.
As-Sahab : Öyleyse siz, Obama’nın Müslümanların yararına çok da bir şey yaptığını sanmıyorsunuz ?
Dr Zevahiri: Nasıl? Obama’nın görkemli ve mükemmelce yaptığı işleri nasıl reddedebiliriz ki ? O çok şey yaptı. O aşağıdakileri yaptı:
As-Sahab : Peki, Suudi Arabistan ve Mısır ziyaretleri ile hedeflediği neydi ve Müslüman dünyasına nasıl bir mesaj vermek istemişti ?
Dr Zevahiri: Holywood tarzı dış ilişkiler atağından başka bir şey değildi. Kahire Üniversitesindeki insanlara çok uzun bir mesaj verdi ki bu mesajda hoş, güzel laflarla kulaklar dolduruldu ama açık seçik net bir mana ifade etmiyordu. Gerçek maksadı da bu değildi.
As-Sahab : Bununla tam olarak ne kastettiniz ?
Dr Zevahiri: Gelin göz atalım. Müslümanlar ve Amerika arasındaki düşmanlığın en büyük sebebi nedir? Filistin, Irak, Afganistan ve Pakistan, Somali, Amerikan işgalindeki Arap yarımadası, Müslüman Ümmetin doğal kaynakları; Amerika’nın vekilliğini yapan, çürümüş, kokuşmuş, fesat yayan hükümetlerin yardımı ile güç tehditi altında gasp ediliyor. Ve İslam’a karşı terörizm adı altında bir savaş yürütülüyor.
As-Sahab : Fakat Filisin meselesi hakkında, Yahudi yerleşimlerinin meşruiyeti konusunda hem fikir olmayacağını söyledi ve iki devletli çözümü destekliyor.
Dr Zevahiri: Buna “çocuğu sütten uzak tutma hilesi” denir.
Öncelikle, Müslümanlar Filistin topraklarında iki devlet kabul etmiyorlar. Filistin mülkiyeti Müslümanlarındır. Kâfirler tarafından işgal edildi ve işgalcileri oradan kovmak her bir Müslüman’ın görevidir. İsrail ortadan kaldırılması gereken bir suçludur.
İkinci olarak, yerleşimlere itiraz ve iki devletli çözümü desteklemek, Bush’un yanlış vaatlerinin aynısı. Peki yeni olan ne?
Üçüncüsü, İsrail’in varolma hakkını vurguladı. Yani, 1. Dünya Savaşı’nın sonundan beri Müslümanlara karşı uygulanan Batılı Siyonist-Hıristiyan Haçlı günahının devam ettirilmesi.
Dördüncüsü, Obama, Hamas’ın şiddeti terk etmesini ve İsrail’in meşruiyetini ve geçmiş anlaşmaları tanımasını istedi. Yani, Hamas’ın, İsrail’in şiddeti terk etmesini talep etmeden, tümüyle İsrail’e teslim olmasını istedi.
Beşincisi, geçtiğimiz günlerde İsrail ve Filistin tarafları arasında ciddi görüşmelerin bu yılın sonuna kadar başlayacağını ümit ettiğini, fakat bunun; İsrail’in güvenini kazanmayı teşvik etmek için Hamas’ın şiddeti terk etmesine bağlı olduğunu açıkladı.
As-Sahab : Siz bunu Bush’un tutumundan sapma olarak mı görüyorsunuz ?
Dr Zevahiri: Evet. Bush, Filistin devletinin kendi dönemi bitmezden önce ortaya çıkacağını söylemeye alışmıştı. Obama ise, ciddi görüşmelerin, ancak Filistinliler direnişlerine son verir ve İsraillilerle olan görüşmelerde her şeyden feragat ederlerse bu yılsonuna kadar başlayacağını söylüyor. Yaklaşık yirmi yıldır İsraille yapılan görüşmelerden Filistinlilerin kazançları ne olmuştur? Obama bize yine başka bir fiyasko vaat ediyor.
As-Sahab : Evet. Değindiğiniz nokta bir şeyi daha ispat ediyor. Netenyahu’nun en son konuşmasına yaptığı yorumda, bu konuşmaya dair memnuniyetini ve bunu, ileriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirdiğini belirtti.
Dr Zevahiri: Evet. O konuşmasında Netenyahu, Filistinlilerle görüşmelerin başlaması durumunda silahsız ve İsrail’in bir Yahudi devleti olduğunu kabul eden bir Filistin devletini onayladıklarını söyledi. O konuşmada, Filistinli mültecilerin geri dönüşünü de reddetti, onların Arap devletlerine yerleştirilmelerini, buradaki İsrailli yerleşimcilerin yerleşimlerini genişletme haklarının tanınmasını, atalarının toprakları olan West Bank’a atıf yaparak talep etti.
Obama’nın bizim için istediği budur: İsrail istihbaratının bir uzantısı gibi davranan bir Filistin devleti.
Dr. Azzam el-Timimi (video) Obama’nın sorunu, kendi Filistin meselesi anlayışına hiç yeni yaklaşım getirmemesidir. O, Filistin topraklarının parçalanıp gasp edildikten sonra iki devletin kurulmasına inanıyor. Yeni bir devlet kurulması için boş bir toprak yok. Onun kurulmasını istediği devlet George Bush’un istediği devletin aynısı: İlk önceliği Siyonist kimliği korumak olan, askeri istihbarat kuruluşu tarafından yönetilen bir devlet. Ve bu şu anda West Bank’ta gördüğümüz şeydir.
As-Sahab : Değinmiş olduğunuz Amerika ve Müslümanlar arasındaki düşmanlığı oluşturan diğer nedenler sizce nedir ?
Dr Zevahiri: Obama, Amerika ile Müslümanlar arasında düşmanlığa sebep olan Amerikan politikalarını aynen devam ettiriyor. Örneğin, Afganistan, Pakistan, Somali, Arap Yarımadasındaki ABD işgali, güç tehditi ile Müslüman Ümmetin doğal kaynaklarını gasp, kendi ahlaksızlıklarını yayan yozlaşmış ABD kuklası yönetimlere desteği ve “terörizm” adı altında İslam’a karşı sürdürdükleri savaş. Hepsinin ötesinde, ABD’nın işlediği birçok suçlar hakkında en ufak bir söz söylememesi.
As-Sahab : Ne gibi ?
Dr Zevahiri: Obama, ne Gazze savaşı hakkında ne de ABD’nın onayıyla bugüne kadar süren abluka hakkında hiçbir şey söylemedi. Ne Gazze halkının çektiği eziyet ve acılarla ilgili, ne Afganistan’da bombalanan siviller, Pakistan’da bombalanan köyler ve kabilelerle alakalı, ne Swat vadisindeki iki milyon mültecinin kanlı bir şekilde katledilmeleri ve sürülmeleriyle alakalı, ne Guantanamo, Ebu Gurayb, ABD gizli hapishaneleri ile ilgili veya Bagram benzeri ABD hapishanelerinin genişletilmesi hakkında, ne mahkumların tedavilerini içeren Cenevre Anlaşması’nın ABD tarafından tanınmaması hakkında, ya da gizli hapishanelerinde sakladıkları mahkumların sayısı ve kaderleri ya da onlara karşı yükümlülükleriyle alakalı, ya da Mısır, Ürdün, Fas ve benzeri yerlerde işkence gören mahkumların yorumu hakkında bir tek kelime konuşmadı.
As-Sahab : Fakat bazıları onun karşılıklı anlaşma çağrılarına sizin neden cevap vermediğinizi sorabilir.
Dr Zevahiri: Direnişlerin sonlandırılması için yapılan baskıya hiç değinmeyin; sonra da suçluların suçlarını durdurmasını isteyin. Üstelik, Şeyh Usame bin Ladin, biri ABD’ya diğeri Avrupa’ya olmak üzere, Müslümanlara karşı saldırılarını durdurmalarını, karşılıklı çıkarların değişimine ve boyun eğdirme, hırsızlık ve gasp’ın olmamasına dayanan yeni bir ilişkinin başlamasını teklif etmedi mi ? Bu en kötü şekilde alındı. Eğer Obama karşılıklı anlaşmayı isteseydi, Şeyh Usame’nin gayet doğal olan bu iki teklifine cevap verirdi. Yeni bir sayfaya başlamak için Mücahidler bütün kapıları açtılar, fakat onlar bizimle ilişkilerinin boyun eğdirme ve baskı üzerine kurulu olmasında ısrar ettiler. Öyleyse, Obama için bu durumun sakıncası yok ve demek ki o parlak kelimeler ve boş çağrılarda bulunmayı seviyor. Obama’nın misalini bilir misiniz ?
As-Sahab : Nedir ?
Dr Zevahiri: Onun misali; dişlerini etinize geçirmiş, pençeleriyle yüzünüzü tırmalayan, böylece kanınızı akıtan, sonra da direnmemenizi çünkü sizinle barış içinde yaşamak istediğini söyleyen bir kurt gibidir. Ahmet Şevki’nin tilki ve horoz hakkındaki şöyle başlayan ünlü şiirini hatırlar mısınız :
Bir tilki belirdi bir gün
bir rahip kıyafetinde
diğerlerinin rehberi olarak yürüyen
günahkarlara küfreden
As-Sahab : Evet. Şöyle bitiyordu :
Bir kez bile düşünen kesinlikle günah işlemişti
ki tilkilerin imanı yoktur
Dr Zevahiri: Aynısı, Obama’nın imanı yok. O Müslüman bir babadan doğdu, sonra Hıristiyan oldu ve son olarak Yahudilere dua ediyor.
As-Sahab : Güzel. Şimdi size, Hıristiyan Haçlıların Amerika üzerindeki etkisi hakkındaki görüşlerinizi sormak isterim.
Dr Zevahiri: Ekonomik açıdan, bugün ABD ve takipçilerinin maruz kaldıkları finansal krizin sebebi Cihadî harekettir. Amerika’ya yapılan mübarek operasyonun neticesi olan bu ekonomik kilitlenme ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) tarafından, sırasıyla nakit akışının artışı ve borç verme yarışı şeklinde sonuçlanan keskin faiz indirimi ile çözüldü. Bu, toplumun geri ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmasını sağladı. Toplum bu borçları geri ödeyemeyeceğini gördüğünde, finansal yatırımlar birer birer iptal edilmeye başladı ve bu da finansal kriz felaketine öncülük etti.
Askerî açıdan, Afganistan, Irak ve Somali’de ABD çok büyük kayıplara maruz kaldı. Bu onlar için, finansal krizden etkilenmeleri yüzünden, sanki çıkışı olmayan bir tüneldeymiş gibi bir noktaya ulaştı. Diğer taraftan, Mücahidler daha kuvvetli ve daha çok bölgede operasyon yapar hale geldiler. Örneğin, Mücahidlerin operasyon sahaları Afganistan’dan Pakistan’a genişledi. Allah’ın izni ve lütfu ile, Somali’de yeni ve güçlü bir üs oluşturdular.
Siyasi açıdan, Bush ve Cheney, Rumsfeld, Wolfowitz, Richard Pearle, Khalilzad gibi yardımcılarının eğilimi artık yaşamıyor. Obama seçildi çünkü Amerikan toplumu Bush’un yenilgisini, yalanlarını ve aptallığını anladı.
incanews
El Kaide lideri Dr. Eymen el Zevahiri örgütün ABD ile savaş gerekçelerini detaylı bir biçimde açıkladığı röportajında Batı’nın İslam dünyasını teslim almak istediğini iddia ediyor. Zevahiri ile bir kaç yıl...
El Kaide lideri Dr. Eymen el Zevahiri örgütün ABD ile savaş gerekçelerini detaylı bir biçimde açıkladığı röportajında Batı’nın İslam dünyasını teslim almak istediğini iddia ediyor. Zevahiri ile bir kaç yıl önce yapılmış geniş içerikli röportajın birinci bölümünü ilginize sunuyoruz.
Küresel Cihad yanlılarına ait medya-enformasyon üretim merkezi As Sahab Production’un Dr Eymen el Zevahiri ile birkaç yıl önce yaptığı röportajı okurlarımız için çevirdik. Tarafsız yayıncılığımız gereği ifadelerin orijinalliğini koruduk.
Cihadın asıl gerçekleri ve ikiyüzlülüğün yalanları (1.bölüm)
As-Sahab: Bismillah. Bütün hamdler Allah’adır. Salât ve selam Allah’ın Rasulüne, ailesine, ashabına ve onun takipçilerinedir.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi tüm Müslümanlara olsun.
As-Sahab Medy, Dr Eymen el-Zevahiri ile yapmış olduğu altıncı röportajı sunmaktan gurur duyar. Allah’tan bizi ve Müslümanları onunla faydalandırmasını dileriz.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi ile Şeyh’i selamlayarak başlayalım. Sizi as-Sahab’da misafir olarak ağırlamaktan mutluyuz…
Dr Zevahiri: Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizlere de olsun. Allah da sizleri hoşnut etsin…
As-Sahab : Görüşmemize, Mücahidlerin şu anki durumları hakkında genel bir değerlendirme yapmanızı rica ederek başlamak isteriz. Fakat, medyayı sarsan; Amerikan jetleri tarafından gerçekleştirilen, Veziristan yerli halkından 60′tan fazla kişinin ölümüne sebep olan cinayet haberini de göz ardı edemeyiz. Oysa bu kişiler, aynı gün sabah erkenden yapılan saldırıda ölenlerin cenaze alayı idi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Dr Zevahiri: Bismillah. Ben bunu, ellerinden her gün Müslümanların kanları damlarken, İslam dünyası ve Müslümanlarla yeni ilişkiler geliştirme gayreti içinde olduğunu söyleyen, yalancı ve cani Obama’nın Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği başka bir katliam olarak görüyorum. Obama ve Amerikalılara şunu söylüyorum: Müslümanların kalplerine düşmanlık tohumları ekiyorsunuz. Bu yüzden, Allah’ın izniyle, bunun meyvelerini kendi kanınız olarak toplayacaksınız.
As-Sahab : Peki. İzninizle, Mücahidlerin, şu anki genel durumları ile ilgili bilgiler vermenizi rica ederek başlayalım.
Dr Zevahiri: Mücahidler sürekli ilerleme kaydediyor ve durumları da düzeliyor. Gerçekleri göz önüne aldığımızda, Mücahidler, “Terörle Savaş” denilen İslam tarihinin en kirli, en ahlaksız, en şiddetli Haçlı Seferi karşısında hala direnişlerini sürdürüyorlar. Üstelik; Çeçenya, Afganistan, Irak, Filistin, Arap yarımadası, Somali ve İslami Mağrib gibi muhtelif işgal bölgelerinde… Gerçekleri ele alırsak, Mücahidler, İslam bölgelerinde en iğrenç ve en şiddetli Haçlı Savaşı karşısında hala direnişlerini sürdürüyorlar ki bu, Allah’ın lütuf ve keremiyle başarı ve zafer için yeterli olacaktır. Bu yüzden, gerçek, Mücahidlerin, Allah’ın ihsan ve keremi sayesinde, onlara karşı büyük kayıplar verdirdiği ve birçok savaşı kazandıkları olduğuna göre başka ne söylenebilir ki ?
As-Sahab: Şimdiye kadar olan bu işgali nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr Zevahiri: Bu işgal, Allah’ın izni ve keremiyle, bir başarısızlıktan diğerine sürüp gidiyor. 7,5 yıl sonra bu işgal başarısızlığını Irak, Afganistan’da ve Somali’de kanıtladı. Amerikan yönetiminin sesi; “bizim yanımızda değilseniz karşımızdasınız” diyen Bush’tan, “İslam dünyası ile yeni tutum ve politikalar başlatmayı arzuluyoruz” diyen Obama’ya doğru kısıldı. Bunun sebebi onların, İslam dünyasındaki Mücahidler yüzünden yaşadıkları kayıplardan başka bir şey değildir.
As-Sahab : Mücahidler bu işgal karşısındaki direnişlerini sürdürmek için kendilerini nasıl hazırlıyorlar?
Dr Zevahiri: Mücahidler, Allah’ın izniyle, bu Haçlı Seferine karşı zafer kazanıncaya kadar mücadelelerini sürdürecekler. Öyle ki Kıyamet gününe kadar sürse bile, Allah’ın yardımıyla, geri adım atmadan, temel konulardan ve Müslümanların haklarından asla taviz vermeden…
As-Sahab : Mücahidlerin kabul edebileceği en alt limit nedir ?
Dr Zevahiri: Mücahidlerin en alt talepleri şunlardır:
- İslam topraklarındaki bütün kâfir güçlerin çekilmesi
- Müslüman doğal kaynakları üzerinde askeri tehditlerle oluşturulan gaspın hemen sonlandırılması
- Kaynakların değiş tokuşunun gerçek değerlerinden yapılması
- İslam dünyasındaki dönek ve satılmış yöneticilerin görevlerini hemen bırakması
- Bütün Müslüman esirlerin serbest bırakılması
- İslam dünyasının iç işlerine karışmanın durdurulması
Dr Zevahiri: Allah’ın dilemesi ve izniyle, Hıristiyan Batı, kayıplar vermeye ve bozguna uğramaya devam edecek ve zafere ulaşılıncaya kadar onların endişe, korku ve dehşet halleri aynen devam edecek.
As-Sahab : Şeyh Usame’nin ünlü yemininde kastettiği gibi mi, “Göğü sütunsuz yükselten En Yüce olan Allah’a yemin ederim ki, Amerika ve orada yaşayanlar asla güvenli bir yaşamın hayalini bile kuramayacaklar ta ki bizler gerçek bir güvenliğe kavuşuncaya ve işgal orduları Filistin’den ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in topraklarından defolup gidene kadar…”
Dr Zevahiri: Evet. Hristiyan Batı’nın 7 yıllık Haçlı Seferinden sonra yapması gereken nedir? Şeyh Usame’nin duası kabul olmadı mı?
As-Sahab : Bu geniş Haçlı Seferine ve İslam’a ve Müslümanlara yönelmiş Hıristiyan nefretine dair, Sarkozy peçenin bir kölelik sembolü olduğuyla alakalı bir açıklama yaptı. Örtüye karşı açılan bu geniş ölçekli Haçlı saldırısını nasıl açıklarsınız?
Dr Zevahiri: Hıristiyan Haçlı Seferinin propaganda makinesi yalnız örtüyle sınırlı değil. Bundan önce, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e karşı aşağılık karikatürler çizildi. Bundan da önce, Guantanamo ve Irak’ta Kur’an-ı Kerim’e karşı saygısızlıklar yapıldı. Hıristiyan Batı, Müslümanlara karşı olan nefretini önleyemiyor, gizleyemiyor. Çünkü kendilerine karşı bir direniş başladı ve onlara karşı bir tehdit var ve onlara karşı yürütülen bir Cihad var…
As-Sahab : Fakat, örtü neden onları bu kadar çok kışkırtıyor ?
Dr Zevahiri: Batı medeniyeti ahlak olarak çökmüş bir medeniyettir. Herhangi bir değere, ahlaka, dini inanışa dayanmayan zina toplumudur. AIDS medeniyeti değil midir? Bu yüzden, Müslüman bir kadın örtü emrine riayet ettiğinde, onların bütün bu yanlışlarını ortaya çıkartmış oluyor ve kadınlardan nasıl faydalandıklarını, müşterileri etkilemek ve ürünlerini pazarlamak için onu nasıl nesneleştirdiklerini ifşa etmiş oluyor. Onların, ahlaksızlık ve şehvetin her türlü ticaretine saygı duyan kapitalizminde, kazancın en önemli kaynağını ve kapitalizmin pisliğini ortaya dökmüş oluyor. Müslüman bir kadın örtüsü ile onların yalancı ve hileli özgürlüklerini ortaya çıkarıyor. Bir kadının bütün vücudunu ortaya sermesi, hatta o kadının vücudunu satması bile onlar için sorun değil, fakat Müslüman bir kadının örtüsüne sahip çıkmasına dayanamıyorlar.
Örtülü bir Müslüman kadın; Müslümanların inandıkları akideyi yaşamalarından dolayı, Hıristiyan Batının hissettiği korkusunu açığa çıkartıyor. Onlar biliyor ki, Müslümanlar yalnızca akidelerini yaşamaktan sapmaları yüzünden mağlup edildiler. Bu yüzden, Müslümanların inançlarının gereklerini yerine getirmeleri örtüye riayet konusunda en açık şekliyle görüldü. Bu onların varoluşlarını, ekonomilerini ve dünyayı kontrol etmelerini tehdit ediyor.
As-Sahab : Fakat örtüye karşı olan savaşta neden sürekli Fransa en önde geliyor ve nefretini gizleyemiyor ?
Dr Zevahiri: Fransa, kalbi İslam’a karşı nefretle kaynadığı halde seküler olma iddiasında. 1799 yılında Acre’de Filistin’in kontrolünü ele alırken, hazırladığı ünlü bildirisinde Yahudilere destek olma sözünü veren Napolyon Bonapart’tır. Atlı ordularını El-Ezher’e gönderen ve orayı ahır olarak kullanan, Kur’an’ın nüshalarını atlarının ayakları altında çiğneten Fransa’dır. Cezayir’de İslam’a ve Araplara karşı savaşan Fransa’dır. Nükleer reaktörlerinin yapımında İsrail’e yardım eden Fransa’dır. Fransa, Afganistan’da Müslümanlara karşı savaşıyor. Fransa örtüye karşı savaşıyor. Ve Allah’ın izniyle, bütün bu suçlarının karşılığını ödeyecek olan da Fransa’dır.
As-Sahab : Bazıları, Cihadî Hareketin, Irak ve Arap Yarımadası gibi birçok cephede aksiliklerle karşılaştığını söylüyor.
Dr Zevahiri: Bu doğru değil. Öncelikle, savaşta, özellikle gerilla savaşında iniş çıkışlar olur. Savaş hala sürüyor ve henüz sonu gelmedi. İkinci olarak, gerçek bu değil. Daha doğrusu bu, Batı propaganda makinesinin gerçekleri tahrif etmesidir.
As-Sahab : Dilerseniz bu ve diğer savaş bölgelerindeki detaylara daha sonra dönelim, Allah’ın izniyle. Fakat Haçlı ittifakının asıl gücü olan Amerika’ya biraz odaklanalım.
Dr Zevahiri: Buyrun …
As-Sahab : Amerikan yönetiminin özellikle İslam dünyasına yönelik değişim talebi hakkındaki görüşleriniz nedir ?
Dr Zevahiri: Obama, mazlum ve zayıflara hayal satmaya çalışıyor. Obama, zayıf ve mazlumlar tarafından Amerika ve politikalarına karşı duyulan öfke ve nefreti fark etti. Ki bu öfke ve nefret, özellikle İslam dünyasında ve çekilen acılar, ıstırap ve yıkımlar sebebiyledir. O şöyle söylüyor : “Bize kızmayın. Biz sizin için gerçekten fenalık istemiyoruz.” “Fakat Afganistan, Irak, Filistin ve Somali’de sizi öldürmeye devam edeceğiz. Müslüman topraklarındaki işgallerimize devam edeceğiz. Hırsızlığımızı ve petrol gaspımızı, bizim belirlediğimiz fiyatlarla sürdürmeyi garanti etmek için Körfezdeki askeri varlığımızı devam ettireceğiz. İsrail’i desteklemeye ve onun Yahudi devleti olarak kalmasını, Kudüs’ün ebedi ve bölünemez bir şekilde oranın başkenti olmasını sürdürmeyi garanti altına almaya devam edeceğiz.
Obama (Video) “Fakat, Filistinlilerle yapılan her bir anlaşma mutlaka İsrail’in, güvenlikli, tanınmış ve savunulabilir sınırları olan bir Yahudi yerleşimi olarak tanınmasını içermeli. Kudüs, İsrail’in başkenti ve bölünemez olarak kalacaktır.”
Dr Zevahiri: “Ve onun askeri üstünlüğünü garanti altına almayı sürdüreceğiz.”
Obama (Video): “Bizim ittifakımız ortak menfaatler ve ortak değerler üzerine kurulmuştur. İsrail’i tehdit eden bizi tehdit etmiştir. İsrail ön saflarda her zaman bu tehditlere maruz kalmıştır.
Dr Zevahiri: “Ve topraklarınızdaki hırsız, işkenceci, zalim yöneticileri desteklemeye devam edeceğiz, ama bize kızmayın.”
Tüm bunlara rağmen, biz; Obama’nın hiçbir anlamı olmayan süslü laflar ve beyanlarıyla bizleri aldatmasına müsaade edecek kadar ahmak bir topluluk değiliz. O, Siyonist planların hayata geçirilmesi için, benzeri Amerikan suçlularının ortaya çıkardığı yeni bir yüz.
As-Sahab : Öyleyse siz, Obama’nın Müslümanların yararına çok da bir şey yaptığını sanmıyorsunuz ?
Dr Zevahiri: Nasıl? Obama’nın görkemli ve mükemmelce yaptığı işleri nasıl reddedebiliriz ki ? O çok şey yaptı. O aşağıdakileri yaptı:
- 1300′den fazla şehidin olduğu Gazze Bombardımanı
- Afganistan, Irak ve Somali’de binlerce sivil katliamı
- Daha fazla masum Müslüman’ı içerisinde yatırmak için, Amerikan hapishanelerinin genişletilmesi. Bagram örneği gibi
- Swat vadisinde şeriatın yerleşmesine karşı fiziksel ve kanlı katliamlarla muhalefet edilmesi
- Pakistan aşiret bölgelerindeki Müslümanlara karşı hava saldırıları düzenlenmesi
- Cenevre’deki ırkçılık karşıtı konferansı protesto etmesi
- CIA’in yaptığı işkenceler için özür dilemesi
- 50′den fazla mahkûmu Guantanamo’dan diğer gizli hapishanelere sevk ettiği esnada Guantanamo’yu kapatma kararlılığından geri adım atması
- İsrail’in askeri üstünlüğünün garantörü olması, İsrail devletinin Yahudi kimliğini desteklemesi ve Kudüs’ün, İsrail devletinin daimi ve bölünemez başkentliğini, inanarak, tanıması.
As-Sahab : Peki, Suudi Arabistan ve Mısır ziyaretleri ile hedeflediği neydi ve Müslüman dünyasına nasıl bir mesaj vermek istemişti ?
Dr Zevahiri: Holywood tarzı dış ilişkiler atağından başka bir şey değildi. Kahire Üniversitesindeki insanlara çok uzun bir mesaj verdi ki bu mesajda hoş, güzel laflarla kulaklar dolduruldu ama açık seçik net bir mana ifade etmiyordu. Gerçek maksadı da bu değildi.
As-Sahab : Bununla tam olarak ne kastettiniz ?
Dr Zevahiri: Gelin göz atalım. Müslümanlar ve Amerika arasındaki düşmanlığın en büyük sebebi nedir? Filistin, Irak, Afganistan ve Pakistan, Somali, Amerikan işgalindeki Arap yarımadası, Müslüman Ümmetin doğal kaynakları; Amerika’nın vekilliğini yapan, çürümüş, kokuşmuş, fesat yayan hükümetlerin yardımı ile güç tehditi altında gasp ediliyor. Ve İslam’a karşı terörizm adı altında bir savaş yürütülüyor.
As-Sahab : Fakat Filisin meselesi hakkında, Yahudi yerleşimlerinin meşruiyeti konusunda hem fikir olmayacağını söyledi ve iki devletli çözümü destekliyor.
Dr Zevahiri: Buna “çocuğu sütten uzak tutma hilesi” denir.
Öncelikle, Müslümanlar Filistin topraklarında iki devlet kabul etmiyorlar. Filistin mülkiyeti Müslümanlarındır. Kâfirler tarafından işgal edildi ve işgalcileri oradan kovmak her bir Müslüman’ın görevidir. İsrail ortadan kaldırılması gereken bir suçludur.
İkinci olarak, yerleşimlere itiraz ve iki devletli çözümü desteklemek, Bush’un yanlış vaatlerinin aynısı. Peki yeni olan ne?
Üçüncüsü, İsrail’in varolma hakkını vurguladı. Yani, 1. Dünya Savaşı’nın sonundan beri Müslümanlara karşı uygulanan Batılı Siyonist-Hıristiyan Haçlı günahının devam ettirilmesi.
Dördüncüsü, Obama, Hamas’ın şiddeti terk etmesini ve İsrail’in meşruiyetini ve geçmiş anlaşmaları tanımasını istedi. Yani, Hamas’ın, İsrail’in şiddeti terk etmesini talep etmeden, tümüyle İsrail’e teslim olmasını istedi.
Beşincisi, geçtiğimiz günlerde İsrail ve Filistin tarafları arasında ciddi görüşmelerin bu yılın sonuna kadar başlayacağını ümit ettiğini, fakat bunun; İsrail’in güvenini kazanmayı teşvik etmek için Hamas’ın şiddeti terk etmesine bağlı olduğunu açıkladı.
As-Sahab : Siz bunu Bush’un tutumundan sapma olarak mı görüyorsunuz ?
Dr Zevahiri: Evet. Bush, Filistin devletinin kendi dönemi bitmezden önce ortaya çıkacağını söylemeye alışmıştı. Obama ise, ciddi görüşmelerin, ancak Filistinliler direnişlerine son verir ve İsraillilerle olan görüşmelerde her şeyden feragat ederlerse bu yılsonuna kadar başlayacağını söylüyor. Yaklaşık yirmi yıldır İsraille yapılan görüşmelerden Filistinlilerin kazançları ne olmuştur? Obama bize yine başka bir fiyasko vaat ediyor.
As-Sahab : Evet. Değindiğiniz nokta bir şeyi daha ispat ediyor. Netenyahu’nun en son konuşmasına yaptığı yorumda, bu konuşmaya dair memnuniyetini ve bunu, ileriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirdiğini belirtti.
Dr Zevahiri: Evet. O konuşmasında Netenyahu, Filistinlilerle görüşmelerin başlaması durumunda silahsız ve İsrail’in bir Yahudi devleti olduğunu kabul eden bir Filistin devletini onayladıklarını söyledi. O konuşmada, Filistinli mültecilerin geri dönüşünü de reddetti, onların Arap devletlerine yerleştirilmelerini, buradaki İsrailli yerleşimcilerin yerleşimlerini genişletme haklarının tanınmasını, atalarının toprakları olan West Bank’a atıf yaparak talep etti.
Obama’nın bizim için istediği budur: İsrail istihbaratının bir uzantısı gibi davranan bir Filistin devleti.
Dr. Azzam el-Timimi (video) Obama’nın sorunu, kendi Filistin meselesi anlayışına hiç yeni yaklaşım getirmemesidir. O, Filistin topraklarının parçalanıp gasp edildikten sonra iki devletin kurulmasına inanıyor. Yeni bir devlet kurulması için boş bir toprak yok. Onun kurulmasını istediği devlet George Bush’un istediği devletin aynısı: İlk önceliği Siyonist kimliği korumak olan, askeri istihbarat kuruluşu tarafından yönetilen bir devlet. Ve bu şu anda West Bank’ta gördüğümüz şeydir.
As-Sahab : Değinmiş olduğunuz Amerika ve Müslümanlar arasındaki düşmanlığı oluşturan diğer nedenler sizce nedir ?
Dr Zevahiri: Obama, Amerika ile Müslümanlar arasında düşmanlığa sebep olan Amerikan politikalarını aynen devam ettiriyor. Örneğin, Afganistan, Pakistan, Somali, Arap Yarımadasındaki ABD işgali, güç tehditi ile Müslüman Ümmetin doğal kaynaklarını gasp, kendi ahlaksızlıklarını yayan yozlaşmış ABD kuklası yönetimlere desteği ve “terörizm” adı altında İslam’a karşı sürdürdükleri savaş. Hepsinin ötesinde, ABD’nın işlediği birçok suçlar hakkında en ufak bir söz söylememesi.
As-Sahab : Ne gibi ?
Dr Zevahiri: Obama, ne Gazze savaşı hakkında ne de ABD’nın onayıyla bugüne kadar süren abluka hakkında hiçbir şey söylemedi. Ne Gazze halkının çektiği eziyet ve acılarla ilgili, ne Afganistan’da bombalanan siviller, Pakistan’da bombalanan köyler ve kabilelerle alakalı, ne Swat vadisindeki iki milyon mültecinin kanlı bir şekilde katledilmeleri ve sürülmeleriyle alakalı, ne Guantanamo, Ebu Gurayb, ABD gizli hapishaneleri ile ilgili veya Bagram benzeri ABD hapishanelerinin genişletilmesi hakkında, ne mahkumların tedavilerini içeren Cenevre Anlaşması’nın ABD tarafından tanınmaması hakkında, ya da gizli hapishanelerinde sakladıkları mahkumların sayısı ve kaderleri ya da onlara karşı yükümlülükleriyle alakalı, ya da Mısır, Ürdün, Fas ve benzeri yerlerde işkence gören mahkumların yorumu hakkında bir tek kelime konuşmadı.
As-Sahab : Fakat bazıları onun karşılıklı anlaşma çağrılarına sizin neden cevap vermediğinizi sorabilir.
Dr Zevahiri: Direnişlerin sonlandırılması için yapılan baskıya hiç değinmeyin; sonra da suçluların suçlarını durdurmasını isteyin. Üstelik, Şeyh Usame bin Ladin, biri ABD’ya diğeri Avrupa’ya olmak üzere, Müslümanlara karşı saldırılarını durdurmalarını, karşılıklı çıkarların değişimine ve boyun eğdirme, hırsızlık ve gasp’ın olmamasına dayanan yeni bir ilişkinin başlamasını teklif etmedi mi ? Bu en kötü şekilde alındı. Eğer Obama karşılıklı anlaşmayı isteseydi, Şeyh Usame’nin gayet doğal olan bu iki teklifine cevap verirdi. Yeni bir sayfaya başlamak için Mücahidler bütün kapıları açtılar, fakat onlar bizimle ilişkilerinin boyun eğdirme ve baskı üzerine kurulu olmasında ısrar ettiler. Öyleyse, Obama için bu durumun sakıncası yok ve demek ki o parlak kelimeler ve boş çağrılarda bulunmayı seviyor. Obama’nın misalini bilir misiniz ?
As-Sahab : Nedir ?
Dr Zevahiri: Onun misali; dişlerini etinize geçirmiş, pençeleriyle yüzünüzü tırmalayan, böylece kanınızı akıtan, sonra da direnmemenizi çünkü sizinle barış içinde yaşamak istediğini söyleyen bir kurt gibidir. Ahmet Şevki’nin tilki ve horoz hakkındaki şöyle başlayan ünlü şiirini hatırlar mısınız :
Bir tilki belirdi bir gün
bir rahip kıyafetinde
diğerlerinin rehberi olarak yürüyen
günahkarlara küfreden
As-Sahab : Evet. Şöyle bitiyordu :
Bir kez bile düşünen kesinlikle günah işlemişti
ki tilkilerin imanı yoktur
Dr Zevahiri: Aynısı, Obama’nın imanı yok. O Müslüman bir babadan doğdu, sonra Hıristiyan oldu ve son olarak Yahudilere dua ediyor.
As-Sahab : Güzel. Şimdi size, Hıristiyan Haçlıların Amerika üzerindeki etkisi hakkındaki görüşlerinizi sormak isterim.
Dr Zevahiri: Ekonomik açıdan, bugün ABD ve takipçilerinin maruz kaldıkları finansal krizin sebebi Cihadî harekettir. Amerika’ya yapılan mübarek operasyonun neticesi olan bu ekonomik kilitlenme ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) tarafından, sırasıyla nakit akışının artışı ve borç verme yarışı şeklinde sonuçlanan keskin faiz indirimi ile çözüldü. Bu, toplumun geri ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmasını sağladı. Toplum bu borçları geri ödeyemeyeceğini gördüğünde, finansal yatırımlar birer birer iptal edilmeye başladı ve bu da finansal kriz felaketine öncülük etti.
Askerî açıdan, Afganistan, Irak ve Somali’de ABD çok büyük kayıplara maruz kaldı. Bu onlar için, finansal krizden etkilenmeleri yüzünden, sanki çıkışı olmayan bir tüneldeymiş gibi bir noktaya ulaştı. Diğer taraftan, Mücahidler daha kuvvetli ve daha çok bölgede operasyon yapar hale geldiler. Örneğin, Mücahidlerin operasyon sahaları Afganistan’dan Pakistan’a genişledi. Allah’ın izni ve lütfu ile, Somali’de yeni ve güçlü bir üs oluşturdular.
Siyasi açıdan, Bush ve Cheney, Rumsfeld, Wolfowitz, Richard Pearle, Khalilzad gibi yardımcılarının eğilimi artık yaşamıyor. Obama seçildi çünkü Amerikan toplumu Bush’un yenilgisini, yalanlarını ve aptallığını anladı.
incanews