Çevrimdışı
Başlıktanda anlaşıldığı gibi evlilik ve gençleri bazı yerde farklı konuları ele aldım sıkmamak için kısaca konulara değindim.Eksikliklerimin olduğunun farkındayım tabi ki.Umarım beğenirsiniz...
Zorlaştırılan Evlilik Ve Gençler
Esselamun Aleyküm Ve Rahmetullah...
Çağımızın gençlerinin çoğu için evlenmek tutsak olmak,köleleşmek,içe kapanmak olarak algılanmaktadır.Oysa evlilik cinsellik,günlük ev işlerini karşılayan birinin olması değildir.Evlilik ciddi ve edep duygusunu dahada arttıran bir durumdur-ki bu zamanda pek benimsenmiyor.- Evlilik her şeyden önce uzunca bir yolculuktur.Bu yolda çıka bilecek dert,keder,acı ve ıstıraplı günlerde bir olmak demektir.Evliliği belkide en önemli kılan unsurlardan biri de haramdan,zinadan ve şeytandan uzaklaştırmaktır.Nitekim evlenen kişi artık mahremi -eşi- dışında gözüne ve nefsine hakim olmalıdır.Peygamber Efendimiz (SAV) erken evliliğe teşvik etmekte bunlar bir çok hadiste açıkça bildirilmektedir.(Erken evlilik olsun olmasın her iki tarafında gönlüyle evlenme arzusu bulunmalıdır.).Bunun nedeni ise cinsellik duygusunun ergenlik yaşında en üst safhada olması ve zina,göz zinası ve kişiyi harama yönlendiren her türlü kötülükten uzak tutmaktır.Günümüz kentlerinin hemen hemen her yerinde legal,illegal genel evler bulunmakta ve bu bataklığa bir çok genç saplanmaktadır.Buna karşılık bu yerler devlet taraflarından desteklenip vergi alınmaktadır.Oysaki İslam devletleri arasında kendini ilklerde gören ülkemizde genel ev sayısı giderek artmaktadır.
Göztepe Parkı'nda yapması planlanan yeni bir camii için yüzlerce sefil,cahilliyet zihni taşıyan 200 kişilik grup sözde yeşil alanı bahane ederek -amaçları belli İslam düşmanları- camii yapımı projesini protesto ederek İslam'a olan kin ve nefretlerini bir kez daha dillendirdiler.Aceba camii yerine gençlere hazırlanmış tuzaklardan olan genel evler söz konusu olsaydı bu zihniyet aynı eylemi yaparlarmıydı?
Evlilik ile ilgili bazı hadisleri şunlardır ;
Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir.
Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı siz(in çokluğunuz) ile iftihar edeceğim.
Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin.
Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır."
(Kütüb-i Sitte, 6527)
Abdullah b. Mesûd'un (r.a.) Alkame'den rivayet ettiğine göre, Alkame şöyle dedi:
Ben Mina'da Abdullah b. Mesûd ile beraber yürüyordum. Derken, Osman b. Affan Abdullah'a rastladı ve onunla konuşmaya başladı. Osman, ona: "Ey Ebu Abdurrahman! Seni genç bir hanımla evlendirsek, olur ki sana geçen zamanından gençliğinin ve kuvvetinin bir kısmını hatırlatır" dedi. Abdullah cevaben: Sen böyle söylediysen Resulüllah'da (a.s.) bize şöyle buyurmuştur: "Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa hemen evlensin. Zira evlilik gözü (haramdan) daha çok uzaklaştırıcı, iffeti de çok daha koruyucudur. Evlilik külfetine güç yetiremeyenler ise oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kıran bir şeydir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2485
Hz. Aişe'den (r.ah.) rivayet edildiğine göre:
O; Hz. Peygamber'e (a.s.) ailesinin evlendireceği genç kızın nikâhı hususunda görüşü sorulup rızasının alınıp alınmayacağını sormuştur. Resulüllah, Aişe'ye: "Evet kendisi ile istişare edilir" buyurmuştur. Aişe, Resulüllah'a: Genç kız utanır dediğinde Allah Resulü cevaben: "Genç kızın susması onun iznidir" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2544
Görüldüğü üzere imkanı olanların erken evlenmesi hadislerde de geçmektedir.
Ve asıl sorunumuz...Bir düğün masrafı günümüzde en az 50.000 gibi dudak uçuklatan bir rakam nitekim bu minimum bir rakam fakat buradaki en büyük sorun maddi durumu kısıtlı olan gençlerin zorluklarıdır.Bu ve bunun gibi evliliği zorlaştıran gençleri harama götüren bir çok batıl adet var.Öncelikle altın konusu en büyük sıkıntı yaşanmaktadır.Erkek evinin gelin için yapıtığı onca masraf yetmezmiş gibi set set altının alınması şart koşulmaktadır.Oysa bu erkek tarafını zor durumda bırakarak belli ekonomik sıkıntılara girmesine de neden olmaktadır.Resulullah Aleyhissalatu Vesselam'ın damadı Hz.Ali(R.A), Hz.Fatıma(R.A) ile evleneceği için çeyiz için elinde bulun tek varlığı olan kalkanını ve miğferini satmak durumunda kalmıştır.(Kalkan ve miğfer Hz.Osman tarafından çok büyük bir fiyata alınır ve tekrardan Hz.Ali'ye düğün hediyesi olarak verilir.)Çoğunuz o zamanla bu zamanın koşulları aynı mı?Diyebilir.Evet koşullar değişti fakat bu böyle israf ve evliliği ağırlaştırıcı,zorlaştırıcı yapmak için geçerli bir bahane değildir.Bizlerin yapması gereken elimizden geldiği kadar yükleri hafifletmek,yetimlere yardımcı olmak.Kaldı ki kendi çocuklarımızı dahi zorla evlendirirken yetim ve maddi durumu kötü olan kardeşlerimiz çok zor durumda kalıyorlar ve giderek harama yaklaşıyorlar.Yapılacak onca büyük masraflar yerine o paralar ile evlenecek olan çift için eğer ayrı evde oturacaksa ev döşenmesi dahada makbuldur.Aksi halde yapılan onca gereksiz masraflar nedeniyle damat büyük bir borcun altında kalarak evlendikten sonra bu tür ekonomik sıkıntıların altında kalıyor.
Bizler elimizden geldiği kadar yükleri hafifletip çocukları istekleri doğrultusunda,kendilerine danışılarak belli bir yol izlenmelidir.
Zorlaştırılan Evlilik Ve Gençler
Esselamun Aleyküm Ve Rahmetullah...
Çağımızın gençlerinin çoğu için evlenmek tutsak olmak,köleleşmek,içe kapanmak olarak algılanmaktadır.Oysa evlilik cinsellik,günlük ev işlerini karşılayan birinin olması değildir.Evlilik ciddi ve edep duygusunu dahada arttıran bir durumdur-ki bu zamanda pek benimsenmiyor.- Evlilik her şeyden önce uzunca bir yolculuktur.Bu yolda çıka bilecek dert,keder,acı ve ıstıraplı günlerde bir olmak demektir.Evliliği belkide en önemli kılan unsurlardan biri de haramdan,zinadan ve şeytandan uzaklaştırmaktır.Nitekim evlenen kişi artık mahremi -eşi- dışında gözüne ve nefsine hakim olmalıdır.Peygamber Efendimiz (SAV) erken evliliğe teşvik etmekte bunlar bir çok hadiste açıkça bildirilmektedir.(Erken evlilik olsun olmasın her iki tarafında gönlüyle evlenme arzusu bulunmalıdır.).Bunun nedeni ise cinsellik duygusunun ergenlik yaşında en üst safhada olması ve zina,göz zinası ve kişiyi harama yönlendiren her türlü kötülükten uzak tutmaktır.Günümüz kentlerinin hemen hemen her yerinde legal,illegal genel evler bulunmakta ve bu bataklığa bir çok genç saplanmaktadır.Buna karşılık bu yerler devlet taraflarından desteklenip vergi alınmaktadır.Oysaki İslam devletleri arasında kendini ilklerde gören ülkemizde genel ev sayısı giderek artmaktadır.
Göztepe Parkı'nda yapması planlanan yeni bir camii için yüzlerce sefil,cahilliyet zihni taşıyan 200 kişilik grup sözde yeşil alanı bahane ederek -amaçları belli İslam düşmanları- camii yapımı projesini protesto ederek İslam'a olan kin ve nefretlerini bir kez daha dillendirdiler.Aceba camii yerine gençlere hazırlanmış tuzaklardan olan genel evler söz konusu olsaydı bu zihniyet aynı eylemi yaparlarmıydı?
Evlilik ile ilgili bazı hadisleri şunlardır ;
Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir.
Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı siz(in çokluğunuz) ile iftihar edeceğim.
Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin.
Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır."
(Kütüb-i Sitte, 6527)
Abdullah b. Mesûd'un (r.a.) Alkame'den rivayet ettiğine göre, Alkame şöyle dedi:
Ben Mina'da Abdullah b. Mesûd ile beraber yürüyordum. Derken, Osman b. Affan Abdullah'a rastladı ve onunla konuşmaya başladı. Osman, ona: "Ey Ebu Abdurrahman! Seni genç bir hanımla evlendirsek, olur ki sana geçen zamanından gençliğinin ve kuvvetinin bir kısmını hatırlatır" dedi. Abdullah cevaben: Sen böyle söylediysen Resulüllah'da (a.s.) bize şöyle buyurmuştur: "Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa hemen evlensin. Zira evlilik gözü (haramdan) daha çok uzaklaştırıcı, iffeti de çok daha koruyucudur. Evlilik külfetine güç yetiremeyenler ise oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kıran bir şeydir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2485
Hz. Aişe'den (r.ah.) rivayet edildiğine göre:
O; Hz. Peygamber'e (a.s.) ailesinin evlendireceği genç kızın nikâhı hususunda görüşü sorulup rızasının alınıp alınmayacağını sormuştur. Resulüllah, Aişe'ye: "Evet kendisi ile istişare edilir" buyurmuştur. Aişe, Resulüllah'a: Genç kız utanır dediğinde Allah Resulü cevaben: "Genç kızın susması onun iznidir" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2544
Görüldüğü üzere imkanı olanların erken evlenmesi hadislerde de geçmektedir.
Ve asıl sorunumuz...Bir düğün masrafı günümüzde en az 50.000 gibi dudak uçuklatan bir rakam nitekim bu minimum bir rakam fakat buradaki en büyük sorun maddi durumu kısıtlı olan gençlerin zorluklarıdır.Bu ve bunun gibi evliliği zorlaştıran gençleri harama götüren bir çok batıl adet var.Öncelikle altın konusu en büyük sıkıntı yaşanmaktadır.Erkek evinin gelin için yapıtığı onca masraf yetmezmiş gibi set set altının alınması şart koşulmaktadır.Oysa bu erkek tarafını zor durumda bırakarak belli ekonomik sıkıntılara girmesine de neden olmaktadır.Resulullah Aleyhissalatu Vesselam'ın damadı Hz.Ali(R.A), Hz.Fatıma(R.A) ile evleneceği için çeyiz için elinde bulun tek varlığı olan kalkanını ve miğferini satmak durumunda kalmıştır.(Kalkan ve miğfer Hz.Osman tarafından çok büyük bir fiyata alınır ve tekrardan Hz.Ali'ye düğün hediyesi olarak verilir.)Çoğunuz o zamanla bu zamanın koşulları aynı mı?Diyebilir.Evet koşullar değişti fakat bu böyle israf ve evliliği ağırlaştırıcı,zorlaştırıcı yapmak için geçerli bir bahane değildir.Bizlerin yapması gereken elimizden geldiği kadar yükleri hafifletmek,yetimlere yardımcı olmak.Kaldı ki kendi çocuklarımızı dahi zorla evlendirirken yetim ve maddi durumu kötü olan kardeşlerimiz çok zor durumda kalıyorlar ve giderek harama yaklaşıyorlar.Yapılacak onca büyük masraflar yerine o paralar ile evlenecek olan çift için eğer ayrı evde oturacaksa ev döşenmesi dahada makbuldur.Aksi halde yapılan onca gereksiz masraflar nedeniyle damat büyük bir borcun altında kalarak evlendikten sonra bu tür ekonomik sıkıntıların altında kalıyor.
Bizler elimizden geldiği kadar yükleri hafifletip çocukları istekleri doğrultusunda,kendilerine danışılarak belli bir yol izlenmelidir.
