Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Günün Sahih Hadis-i Şerif'i

Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كَانَ رسولُ اللّهِ # يَقُولُ: اللَّهُمَّ أحْيِنى مِسْكِيناً وَأمِتْنِى مِسْكِيناً وَاحْشُرُنِى في زُمْرَةِ المَسَاكِينِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، قَالَتْ عَائِشَةُ لِمَ يَا رَسُولَ اللّهِ؟ قال: إنَّهُمْ يَدْخُلُونَ الجَنَّةَ قَبْلَ ا‘غْنِيَاءِ بِأرْبَعِينَ خَرِيفاً. يَا عَائِشَةُ َ تَرُدِّى الْمِسْكِينَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ، يَا عَائِشَةُ أحِبِّى المَسَاكِينَ وَقَرِّ بِيهِمْ
فَإنَّ اللّهَ يُقَرِّبكِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الترمذي.والمراد »بِالخَرِيفِ« السَّنَةُ.وفي حديث آخر: خَمْسِمَائَةِ عَامٍ، والجمع بينهما أن المراد با‘ربعين تَقَدُّمُ الفقير الحريص على الغنىّ الحريص، وبالخمسمائة تقدم الفقير الزاهد على الغنى الراغب فكان الفقير الحريص على درجتين من خمس وعشرين درجة من الفقير الزاهد، وهذا نسبة ا‘ربعين إلى خمسمائة، وهذا التقدير وأمثاله يجرى على لسان الرسول # جُزافاً و اتفاقاً بل لسرّ أدركه، ونسبة أحاط بها علمه، فأنه َ ينْطِقُ عن الهوى .




Hz. Enes -radıyallâhu anh- anlatıyor: '' RasulUllah s.a.w.s.şöyle dua etmişti:
'' Allah'ım, beni miskin olarak yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet, kıyâmet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret. ''

Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ- atılarak sordu: '' Niçin ey Allah'ın Rasulu ? ''
'' Çünkü '' dedi, '' Onlar cennete zenginlerden önce girecekler.Ey Âişe ! Fakirleri sev ve onları ( rivâyet meclisine ) yaklaitır, tâ ki kıyâmet günü Allah da sana yaklaşşın. ''


Tirmizî, Zühd 2353



Diğer bir hadiste 500 yıl tâbiri vardır.İki hadis şöyle cem'edilir: '' Kırktan maksad hırs sâhibi fakirin, hırs sâhibi zenginden öne geçeceği müddettir.Beşyüzden maksad, zâhid fakirin hırslı zenginden önce gireceği müddettir.Böylece hırs sâhibi fakir, zâhid fakirin yirmibeş derece üstünlüğüne nazaran iki derecelik bir üstünlüğe sâhibtir.Bu kırkın beşyüze nisbetidir.Bu ve benzeri takdirler RasulUllah'ın lîsanında mücâzefe veya tesâdufi olarak ceretan etmez.Bilakis idrâk ettiği bir sır veya ilminin ihâta ettiği bir nisbet sebebiyle söylenmiştir.Zîra o hevâdan konuşmaz.


İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları. 7/444
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh- anlatıyor:
RasulUllah s.a.w.s. buyurdular ki:

'' ( Musluman erkeklerden ) kim, Allah yolunda, ilâyı kelimetUllah için, devenin iki sağımı arasında geçen muddet kadar savaşacak olsa, cennet kendisine vâcib olur. ''


Tirmizî, Fedâilu'l Cihâd 21, ( 1657 ); Ebû Dâvud, Cihâd 42, ( 2541 ); Nesâî, Cihâd 25, ( 6,26 ); İbnu Mâce, Cihâd 15, ( 2792 )
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ebû Hureyre'den ( rivâyet edildiğine göre ) Peygamber s.a.w.s. şöyle buyurmuştur:
'' Kişi, arkadaşının dîni üzeredir.Öyleyse her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine ( iyi ) dikkat etsin. ''


Tirmizî, Zühd 45; Ahmed b. Hanbel, II, 303, 334. Sunen-i Ebû Dâvud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 16/39

 
Nevfelah Çevrimdışı

Nevfelah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vessalam buyurdular ki: "

"Zandan uzak durun! Çünkü zan, sözün en yalanıdır.

Başkalarının gizli konuştuklarını yaymayın!

Birbirlerinizin ayıplarını araştırmayın!

Gereksiz yere rekabete girmeyin!

Birbirinizi kıskanmayın!

Birbirinize kin tutmayın!

Birbirinize sırt çevirmeyin!

Ey Allahın kulları, Allahın size emrettiği gibi kardeş olun!

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yüzüstü bırakır. Ona hakaret de etmez."

Sonra kalbini gösterdi:

"Takva buradadır, takva buradadır, takva buradadır!

Kişinin, müslüman kardeşini hor görmesi, kötülük bakımından kendisine yeter de artar bile.

Müslümanın her şeyi müslümana haramdır: kanı, şerefi, malı...

Allah sizin suretlerinize ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar."

Buhari, Nikah 45, Edeb 57, 58, Feraiz 2; Muslim, Birr 28-34, (2563 - 2564); Ebu Davud, Edeb 40, 56, (4882, 4917); Tirmizi, Birr 18, (1928).
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-‘dan rivâyete göre, şöyle demiştir:

‘’ Ey Allah’ın Rasûlu denildi, hangi iş cihâda denk gelebilir ? Buyurdular ki: ‘ Sizin ona gücünüz yetmez. ‘ İki ya da üç sefer aynı soruyu sordular üçüncü defâsında buyurdular ki: Allah yolunda cihâd eden kimsenin örneği: Mucâhid cihâddan dönünceye kadar bıkmadan usanmadan geceleri namaz gündüzleri de oruç ile geçiren kimse gibidir. ‘’

Muslim, Imâra: 34
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
وعَنْ مُعَاذِ بْنِ أسَدٍ الْجُهَنِىِّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ حَمى مُؤْمناً مِنْ مُنَافِقٍ بَعَثَ اللّهُ لَهُ مَلكاً يَحْمِى لَحْمَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِن نَارِ جَهَنَّمَ، وَمَنْ رَمَى مُسْلِماً بِشئٍ يُرِيدُ شَأنَهُ بِهِ حبَسَهُ اللّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلى جِسْرٍ مَنْ جُسُورِ جَهَنَّمَ، حَتّى يَخْرُجَ مِمَّا قَالَ[. أخرجه أبو داود .




Muaz İbnu Esed el-Cuhenî -radıyallâhu anh- anlatıyor: RasûlUllah s.a.w.s. buyurdular ki:
'' Kim bir Mu'mini munâfığa ( gıybetçiye ) karşı himâye ederse, Allah da onun için Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir.Kim de Muslumana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin ( günahından paklanıp ) çıkıncaya kadar hapseder. ''


Kutub-i Sitte, 4326; Ebû Dâvud, Edeb 41, ( 4883 )




Açıklama:

1- Sadedinde olduğumuz hadis, bir Mu'min gıymet edildiği zaman sessiz kalmayıp, onun mudâfa edilmesini teşvik etmektedir.Hadisteki '' Munâfık '' tan maksad gıybetçidir.Mu'minin yüzüne karşı değilde gıyâbında zemmettiği içim munâfık denmiş olmaktadır.Öyleyse Mu'minin himâyesi ile kastedlen şey, onun şerefinin ( ırzının ) korunmasıdır.Bu, lehinde konuşmak veya en azndan gıybet etmesine meydan vermemekle olur.

2- '' Söylediğibden çıkıncaya kadar '' ibâresi ' söylediğinin sebeb olduğu mesûliyetten yâni günahdan halâs oluncaya kadar ' demektir.Daha açık olarak şöyle söyleyebiliriz: ' Gıybet eden kimse, gıybetiyle kazandığı günahdan -hasmını râzı etmek veya bir şefeâte, bir affa uğramak veya günahı miktarınca azab görmek sûretiyle- temizleninceye kadar köprünün üzerinde hapsedilir. ''
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
RasûlUllah s.a.w.s. buyurdu:
'' İki ses vardır ki bunlar, dünya ve âhirette lânetlenmiştir.Bir nîmete kavuşunca çalınan mizmâr ve bir musîbet esnasındaki ağıt sesi... ''


el-Bezzar, Keşfu'l Estâr, hasen bir senetle, No: 794; el-Elbâni, es-Silsiletu's Sahîha, No: 427.




Açıklama:

Şeyhu'l-İslâm İbn Teymiyye şöyle demiştir:
'' Bu hadis, şarkının haram kılındığına delil yapılanların en iyisidir.Nitekim Câbir bi Abdullah'tan -radıyallâhu anh- gelen meşhur ifâdede, RasulUllah s.a.w.s. şöyle buyurmuştur: ' Ben, iki ahmak ve fâcir sesten menedildim: Nîmet esnasındaki sesten ( yâni eğlence, oyun ve şeytanın mizmârlarından ) ve musîbet esnasındaki sesten ( yâni yanaklara vurmak, yakasını yırtmak ve câhiliye davası gütmekten )... ' Musîbet esnasında çıkarılan sesi yasakladığı gibi, nîmet esnasında çıkarılan sesi de yasaklamıştır.Nîmet esnasındaki ses, şarkı sesidir. ''

el-İstikâme, 1/292-293
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-'dan rivâyet edildiğine göre, RasûlUllah s.a.w.s. şöyle buyurdu:

'' Allah Teâlâ kendi yolunda cihâda çıkan kimseye, onu sâdece benim yolumda cihâd, bana îman, benim rasullerimi tasdîk yola çıkarmıştır, buyurarak kefil olur.Allah, o kimseyi şehîd olursa cennete koymaya, gâzi olursa mânevi ecre ve dünyalık ganîmete kavuşmuş olarak, evine dündürmeye kefil olmuştur.Muhammed'in canını kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda açılan bir yara, kıyâmet gününde açıldığı gündeki şekliyle gelir; Rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur.Muhammed'in canını kudretiyle einde tutan Allah'a yemin ederim ki, eğer Muslumanlara zor gelmeseydi, Allah yolunda cihâda çıkan hiçbir seriyyenin arkasında asla oturup kalmazdım.Fakat maddî güç bulamıyorum ki onları sevkedeyim, onlar da bu gücü bulamıyorlar.Benden ayrılıp geride kalmak ise onlara zor gelioyor.Muhammed'in canını elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda cihâd edip öldürülmeyi, sonra cihâd edip yine öldürülmeyi, sonra tekrar cihâd edip tekrar öldürülmeyi çok arzu ederdim. ''


Muslim, İmâre 103, Ayrıca bk. Buhârî, Cihâd 7 ( Hadisin kısa bir bölümü ); Nesâî, Îmân 24.
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Umame'den rivâyet edildiğine göre RasûlUllah s.a.w.s. şöyle buyurmuştur:

'' Ben, haklıyken bile çekişmeye girmekten kaçınan kimse için cennetin kenarından, şakadan da olsa yalan söylemeye yanaşmayan kimse için cennetin ortasından, huyunu güzelleştiren kimse için de cennetin en yükseğinden bir köşk (verilmesine)e kefilim. ''


Tirmizî, Birr 158; Nesâî, Cihâd 19; İbn Mâce, Mukaddime 7.
Sunen-i Ebû Dâvud Terceme ve Şerhi, Şâmil Yayınevi: 15/636.
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Rasûlu s.a.w.s. cehâleti de bir hastalık olarak değerlendirmiş ve onun ilacının da âlimlere sormak olduğunu ifâde etmiştir.Nitekim başı yarılan ( ve arkadaslarının teyemmume ruhsat olmadığını söylemeleri üzerine suyla guslettikten sonra ölen ) şahısla ilgili kıssada Allah Rasûlu s.a.w.s. şöyle buyurmaktadır:

'' Onu öldürdüler; Allah da onları öldürsün.Mâdem bilmiyorlardı ( bilenlere ) sorsalardı ya ! Zîra cehâletin ilacı, sormaktır. ''


Ebû Dâvud, Taharet 128; İbn Mâce, Taharet 93
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
'' Her kim falcıya ya da kâhine gidip de onların söylediklerini tasdik ederse, Muhammed s.a.w.s.'e indirileni inkâr etmiş olur. ''


Ahmed, Musned, 2/429; Hâkim, Mustedrek, 1/8. ed-Dusuri, en-Nehcu's-Sedid s. 149'da bu hadisin sahih olduğunu söylemiş ve onu Beyhaki'nin ( 8/135 ) rivâyet ettiğini belirtmiştir.
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Enes b. Malik (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v) tuvalete girerken, şöyle derdi: “Allah’ım! Erkek ve dişi tüm şeytanlardan ve tüm pislik ve kötülüklerden Sana sığınırım.”



Tirmizî, Tahara: 5; Ebû Dâvud, Tahara: 17
 
Gece Hüznü Çevrimdışı

Gece Hüznü

Üye
İslam-TR Üyesi
Hazreti Ebû Hureyre (radıyallâhu anh)’ın rivayet ettiğine göre, Ruh-u Seyyidi’l-Enâm (aleyhi elfü elfi salâtin ve selâm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

Sizden biriniz uyuduğu vakit şeytan, onun ense köküne üç düğüm atar; her düğümün bulunduğu yere, “Haydi uyu, gecen uzun ola!” (diyerek) vurur. Eğer o kimse uyanır ve Allah’ı zikrederse bir düğüm çözülür; abdest alacak olursa bir düğüm daha çözülür; namaz kılarsa bütün düğümler çözülür. Böylece, o insan gönül inşirahı içinde, canlı ve hoş bir halet-i ruhiye ile sabaha erer; aksi halde, kalbi kararmış, içi daralmış ve iyice uyuşuklaşmış bir halde sabahlar.

[Buhari, Teheccüd 12.]
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Ruh-u Seyyidi’l-Enâm (aleyhi elfü elfi salâtin ve selâm)

bunu ilk defa duyuyom ne anlama geliyor acaba ?
 
Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Fudale bin Ubeyd radiyallahu anh şöyle dedi:

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ben sizin önderinizim ve bana iman edip İslam’a uyup da hicret edene cennetin kenarından ve

ortasından birer ev verileceğine kefilim! Yine ben, bana inanıp benim yolumdan gidip Allah yolunda

CİHAD edene cennetin kenarından bir ev verileceğine kefilim! Kim bu şekilde yaparsa elde etmedik

bir hayır, sakınmadık bir şer bırakmamış olur. Nerede olsa gideceği yer cennettir!”

Nesei 3119
 
Muaz ibni Cebel Çevrimdışı

Muaz ibni Cebel

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Abdullah b. Abbâs (r.a.)'dan rivâyet edilen bir hadiste şöyle buyrulur:
"Allah, bid'at sahibinin amelini, bid'atından vazgeçinceye kadar kabul etmez."


(İbn Mâce, Mukaddime, 7/50)

 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebû Rukayye Temîm b. Evs ed-Dârî -radıyallâhu anh- rivâyet etmiştir:

'' Peygamber s.a.w.s. ;
' Din nasihattir ' buyurdu. Biz:
' Kimin için nasihattir, ey Allah'ın Rasûlu ' dedik.Peygamber s.a.w.s. :
' Allah için, kitâbı için RasÛlu için, mu'minlerin yöneticileri ve tüm Muslumanlar içindir ' buyurdu.


Muslim, Îman 95 (55); Ebû Dâvud, Edeb 59 (4944). Tirmizî, Birr (1926)'da Ebû Hureyre -radıyallâhu anh-'dan.
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
- Küçük Çocuklara Yumuşak Davranmak -

Ebû Katâde el Ensârî -radıyallâhu anh- rivâyet etmiştir:
'' RasûlUllah s.a.w.s., kızı Zeyneb'in, Ebu'l Âs'tan olma kızı Umâme'yi ( omzunda ) taşıyarak namaz kılardı, secde ettiğinde onu yere koyar, ayağa kalktığında ise onu ( omzuna ) yüklerdi. ''


Buhârî, Salat 106, Edeb 18; Muslim, Mesacid 41 ( 543 )
 
Muzzammil Çevrimdışı

Muzzammil

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Câbir İbn Abdullah şöyle demiştir:
'' RasûlUllah s.a.w.s.'in konuşmasında ( devamlı olarak bir ) açıklık ve rahatlık vardı. ''

Sunen-i Ebû Dâvud Terceme ve Şerhi, Şâmil Yayınevi: 16/45


Açıklama:

Bu hadis-i şerif Hz. Peygamberin s.a.w.s.'in kısa, mânası anlaşılır sözlerle konuşup muğlak ve mubhem kelimelerle konuşarak dinleyenleri yormaktan kaçındığını, aceleci olmaktan uzak ve son rahat olduğunu ifâde etmektedir.
Nitekim bir sonraki hadisin şerhinde açıklanacaktır.
Munzirî'nin açıklamasına göre bu hadisi Hz. Câbir -radıyallâhu anh-'dan rivâyet eden râvinin kimliği meçhul olduğundan hadis zayıftır.

Sunen-i Ebû Dâvud Terceme ve Şerhi, Şâmil Yayınevi: 16/45-46
 
Üst Ana Sayfa Alt