Gavs Hakkındaki Tüm (Sözde) Deliller - Genç Hoca

Es selamu aleykum.

Tüm delillerini atlamadan sıralamış, ama bir şeyi unutmuş:

"Allah, bize yardım ederken" : dilediğini vesile kılar. İster bir meleği, ister bir kafiri; "biz O'ndan, yani Allah'tan yardım dilediğimizde" Allah, Kendi istediğini vesile kılarak bize yardımını ulaştırır. Bir rüzgar eser, melekler ordusunu indirir, bir kedi önümüze zıplar vs vs vs...

"Ancak: Biz Allah'a dua ederken" : doğrudan O'na dua ederiz. Çünkü: Dua "ibadettir" ve tüm ibadetler gibi: Allah'la arada aracı/ortak kabul etmez.

Ahkaf 5. ayetin putlardan değil, Kıyamet gününe kadar bizlere cevap veremeyecek olan "kimse"lerden bahsettiğini de anlatmayı unutmuş. Ayetin arapçasında "men" kelimesi vardır ve bu cansız varlıkları değil, insan gibi canlı varlıkları işaret eder. (Kur'an'da cansız putlardan istemenin şirk olduğuna da deliller vardır. Ancak bu ayet onlardan değil.)

Forumda burada adı geçen sözde her delil için reddiye konular vardır. Vakti olan aşağıya linklerini bırakabilir.

Çoğu burda vardır, eksik varsa eklenilebilir:

Ömer (r.a) uzaktaki orduya seslenmiş ve bu bir keramettir. Peki o ordu, "Yetiş ya Ömer" diye mi seslenmiş?

Allah, yardım ederken dilediğini vesile eder, bu da bir örneği.

Ancak o ordunun Rablerinin dışındaki birine dua ettiklerini, kimse böyle sözde deliller/çarpıtmalar ile ispatlayamaz. Kur'an ve Sünnet, Sahabe tarihi "sadece Rablerinden isteyenlerin dua örnekleri ile" dolu...

Ayetleri, hadisleri çarpıt, hiçbir şeye delil olamayacak zayıf/uydurma hadisleri de kat araya ve "yetiş ya Gavs demek caizdir" diyebil. Bu kadar eğip bükmeye her istenilen ispatlanabilir.

Bu arada telepati konusunda, karşılıksız sevenleri hiç duymamış belli ki. Bir taraf 7/24 karşı tarafı düşünürken, öteki tarafın umurunda bile değil. O kadar yoğun sevgi ile telepati oluşmuyorsa neyle oluşuyor?

Biraz mantık çok derde iyi gelir. Bu da onlardan biri.

(özellikle imam alusinin bu konudaki görüşlerini dinlemenizi tavsiye ederim.)

Ahıskalı' Alıntı:

(özellikle imam alusinin bu konudaki görüşlerini dinlemenizi tavsiye ederim.)

Genişletmek için tıkla ...

"İşlerinizde sıkıştığınızda kabir ehlinden yardım dileyin." uydurma sözü, tasavvufun 'hadis usulünden uzak, zannî yöntemleri ile' nasıl bir hadise (!) dönüşür; kısa hikayesi.


Bu arada, geçmiş senelerde Google Translate'e, Arapça harflerle "dua" kelimesini yapıştırdığımızda, bize Türkçe karşılık olarak "Çağrı" diyordu. Sonra güncellemişlerdi, yani net o şekilde çevirmiyordu ama son hali nedir bilmiyorum.

Bununla birlikte, dua: Diyanet Ansiklopedisinde de Çağırmak olarak geçiyor:



açıkça "çağırmak", yanında bulunmayan kimseler içindir. Yardıma, imdada yetişmesi umudu ile, göklerden, gayblerden çağırma. Dua kelimesinin, geçmiş alimlerden bu şekilde tanımını yapan yok mudur? Nitekim bizler aktarınca "siz kimsiniz" deniliyor. Onların "o da kim" diyemeyeceği kişiler lazımsa illa, onları bulmak gerek. (Oysaki, Arapça bir dil ve her dil gibi bir başka dile çevrilebilir ve bir kelimenin anlamını bulabilmek için de illa tarihe adını yazdırmış bir alim olmak gerekmese gerek.)


Bu linki de ekleyelim:

Bilinmesi şart olan İslami Kelime/Kavramlardan Rab kelimesi:



Kısaca Rab: kölelerin sahibi, kendine kulluk edilen anlamında.

Bir köle ile sahibi arasındaki hukuk nedir?

1. Gerçek bir Köle, sadece Sahibine itaat eder. Sahibi durur iken, bir başkasına itaat etmek, Sahibini aşağılamaktır!

2. Gerçek bir Köle, sadece Sahibini çokça sever. Sahibi durur iken, bir başkasını çokça sevmek, Sahibini aşağılamaktır!

3. Gerçek bir Köle, bir ihtiyacı olduğunda sadece Sahibine gider, Ondan ister. Sahibi durur iken, başkasından istemek, Sahibini aşağılamaktır.

Rabbimiz Allah! Efendimiz Allah! Kainatı ve bizleri yaratan Allah! Sahibimiz, kulu/kölesi olduğumuz Allah "İste vereyim" diyor, ve ama kulları Onun yerine "Onun yarattıklarından" istiyor!

Bu kulluk mudur? Bu Allah'ı Rab edinenin hali midir? Nedir bu??

Bu ancak, sadece Allah'ın hakkı olan dua ibadetinde (yardıma çağırma, isteme, sığınma ibadetinde) Allah'a ortak koşmaktır.

Allah (cc), Gavs denilenler gibilerini, dua makamında yetki verse idi, bunu bizlere Kur'an'da açıkça ve Sahih Hadislerde açıkça bildirirdi; ve itikadın ortasından olan bu konu için, sağa sola çekilebilen cılız delillerle ispat yapılmaya çalışılmaz idi.

Allah'ın muhkem ayetleri aksini söylüyor iken, sağdan soldan eğrile eğrile güya delillendirilmiş bu görüşü tüm kalbimle reddediyorum. Ümmeti birbirine düşüren ilimsiz ve saldırgan tutumlu kişileri Allah'a havale ediyorum. Cahilleri Kitabımız Kur'an'ı böyle parça parça değil, komple baştan sona okumaya davet ediyorum. Bakın bakalım, Allah (cc), Gavs veya Gavsa benzer bir kişi bile olsun tarif ediyor mu kitabında. Sahih hadisler de aynı şekilde.

Zayıf ve Uydurmalar için kimse delil demez umarım. Uydurma zaten adı üstünde uydurma. İlimden biraz nasipli biri de, hakkında tek bir ayet veya sahih hadis bulunmayan bir konuda, tek başına zayıf bir hadisin delil olmayacağını bilir.

"Zayıf Hadis"in Türkçe meali: "Hadis olduğundan pek emin değiliz, belki olabilir, belki olmayabilir..." Bu mu delil?