El-Kaide Lideri Zevahiri Suriye sahası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Zevahiri, “Şam sahasındaki hiçbir gruba bizden ayrılma izni vermedik ama onlar ayrıldı, Nusret Cephesi’ne bu konuda izin vermedik. Biat edenlerin ayrılmasından razı değiliz. Biat bir oyun değildir ki bozulsun dursun,biz bize biatlı sözlü olan herkesten vefa bekliyoruz” dedi.
Şeyh Zevahiri’nin 35 dakikalık videosunun özet çevirisi ise şu şekilde:
– – –
1) Bir seneden bu yana özellikle Şam sahasındaki ve bütün El Kaide mücahitlerini ilgilendiren olaylar oldu. Bir buçuk yıldır el Kaide ile bağlantıyı koparma adlı gelişimin ilanından bu yana durum gittikçe daha da zorlaştı. Ancak biz, Halep olaylarından sonra bunu açıkça dillendirmedik.
2) Kardeşlerin yaptığı sözü bozmak anlamına geliyordu, ancak durumun vehâmiyeti ortadaydı. Dolayısıyla biz de medyada yaygara koparmak yerine sakin bir dille bunu ele almaya çalıştık.
3) Günden güne bu işi takip ediyorduk. El Kaide’den kopma işi ABD’nin baskısı ile oldu. Allah’ı razı eden bir şey olmadı.
3) Biz bütün grupların birleşmesini ilk kabul edecek yapı olduğumuzu belirttik, ancak böyle bir şey olmadı. Ve de şuan sahada karşılıklı fetvalar yayınlanıyor, bir de baskı altında uygulamalara gidiliyor.
4) Eğer gerçekten birlik sağlansaydı biz bunu tebrik edenlerin ilki olacaktık ve kendileriyle olan bağlantımızı bizzat kendimiz iptal edecektik. Ancak böyle bir şey olmadı. Kardeşlerin yaptığı sadece yeni bir oluşum kurmak oldu. Bu da mevcut durumu zorlaştırdı ve de daha karmaşık hale getirdi.
5) Bugün yaşadığımız fitne fesat mücahidler arası savaşın temeli de maalesef bu olay oldu. Düşman her gün dahada ilerlemekteyken, Türklerin istila planı ortadayken, Amerikanın yayılmacılığı artıyorken birde bu eklendi. İran ve Hizbullah bölgeleri yürüyorken böyle bir şey yaşanıyor.
6) Sahadakilere karşı gerçekleri örtme siyaseti güdülmeye başlandı. Her şeyin, yapılan her türlü gelişmenin el Kaide’nin liderliği ile irtibatlı ve onların onayı ile gerçekleştirildiği söylendi. Hatta biati bozmayanların el Kaide adına tutuklanacağı söylendi.
7) Ve biati bozmayan sadık kardeşlerimiz tutuklandı. Kadınlar bile tutuklandı, çocuklara da soruşturma yapıldı. Biz sakinlik içerisinde bu meseleyi çözmeye çalıştık, sürekli mektuplar yolladık.
8) Teker teker ben de kardeşlerim de mektuplar yolladık. Sürekli mühlet tanıdık ancak gelişme kat edemedik. Haklar yenilmeye devam edildi ve Mücahidler arasında kin ve nefret arttı.
9) Ben burada birkaç kelime söylemek istiyorum; hakkı ortaya çıkarmak, safları netleştirmek ve kalpleri teskin etmek adına. Suriye cihadı farzı ayn olan düşmanın işgalini def etmek üzere olan savunma cihadıdır.
10) Burada kimsenin kimseyi kovmaya, Suriye’den çıkarmaya ve “bunda bizim için maslahat var” demeye hakkı yoktur. Bu fakihlerin, ulemanın kararlaştırdığı kaideye aykırıdır. Bu cihad, bütün ümmetin cihadıdır.
11) Suriye’nin Şam’ın, Dera’nın cihadı diyemeyiz. Ümmetin toprakları tek bir vatan sayılır. Müslümanların bu şekilde birbirini dışlamaya hakkı var mıdır? Baybars kimdi? İzzeddin bin Abdusselam Dimeşkli’ydi ama Mısır’da Moğollar’a karşı cihada teşvik etti.
12) Allah onlara zafer verdi. Süleyman el Halebi Kahire’de bir İngiliz generalini vurdu. Mesela İzzettin el Kassam Suriyeli’ydi ama Filistin’de savaştı. Nureddin Zengi Türk’tü, Selahaddin Eyyubi Kürt’tü, Halid bin Velid ensariydi.
13) Usame bin Ladin aslen Yemenli’ydi. Onlar gelseydi de “Dışarı!” mı diyeceklerdi? Ebu Musab es-Suri ve Ebu Halid es-Suri Afganistan’a gitmemiş miydi? Birde bu bid’atı kim çıkardı? Dışarı ile ilişkili olma bid’atini?
14) Halid bin Velid Suriye’ye gelseydi “senin dışarı ile bağlantın var, Suriye’den çık” mı diyeceklerdi? Biat ve sözleşmeler, gerçekten şeriatın uymamız gerektiğini belirttiği uymamızı farz kıldığı büyük önemli işlerdendir. Bunlarla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir.
15) Şu noktayı vurgulamak istiyorum. Bizler hiç kimseyi kendi yapımızdan atmadık, biatını da iptal etmedik. Bağdadi ve ekibi yoldan çıktı.
16) Nusra-Devle anlaşmazlığı olduğu vakit Ebu Halid es-Suri’yi gönderdiğimde, orada el-Kaide isminin ne kadar hoyratça kullanıldığını bana kendisi söylemişti. Oradaki insanlar için işlerine geldiğinde el Kaide ismini kullanıyor, işlerine gelmediğinde itaat etmiyor dendi.
17) Şam’daki kardeşlerimden ricâm, saflarda en önde olmaları, Allah’ın rızası için bütün mücahidlerle iş birliği içerisinde olmalarını ve zayıflara yardım etmelerini talep ediyorum. Ama hiç kimse kimilerine olan zulme ortak olmasın.
18) El-Kaide liderliği ile olan bağlantıları sürdürmeye devam edin. Ve her meselede biatı bozmaya meraklı olmamak gerekir. Biz irtibatımızı koparmayı ancak şu iki olay olduğunda kabul etmiştik.
19) Orada bütün gruplar birleşecek ve İslami bir devlet yönetim ortaya çıkacak. Bunlar olmadığı sürece biz asla kabul etmedik irtibatın koparılmasını. Şam’daki kardeşlerimize şunu söylemek istiyoruz.
20) “Başımıza gelen bütün musibetlerin sebebi el Kaide ile olan irtibattan dolayıdır” ve benzeri sözlerden uzak durunuz. Ne oldu! Bazı kişilere dendi “el Kaide’den uzaklaşın”, uzaklaştılar ama bombardıman durmadı.
21) Amerika, “eğer el Kaide’den ayrılırsanız sizi terör listesine koymayacağız” dedi ama koydu. Allah cc kavlini hatırlayın, bir toplulukla karşılaşırsanız sebat edin, Allah’ı çokça zikredin. Şimdi böyle saçma sözler duyuyorum.
22) “Şam’da bazı şeyhler, ‘el Kaide ile bağlantılı olanlar tutuklanacak’ şeklinde konuşmalar yaptı” dedi kardeşler. Şimdi böyle fetvalar verene diyorum ki sen ey filan Bağdadi’nin fitnesinde en büyük koz olarak el Kaide kullanılmadı mı, o zaman neredeydin kardeşim.
23) Ve de İslami bir yapı kurulmadan belli yapıların oluşturulmasının engellenmesini garip buluyorum. El Kaide gibi bir cemaat dışında kendi örgütsel bağından vazgeçme gibi bir örnekliği göremezsiniz.
24) Bir de şunu söylemek istiyorum: IŞİD’le olan tehlikede el Kaide’den çok yararlanıldığı söyleniyor. Sonra tehlikenin bir nebze ortadan kaldırılması sonucu birden bire ayrılmanın gerekli olduğu gibi bazı söylemlerde bulunuldu.
25) Ehli Sünnete faydalı olunacağı söyleniyor, Ehli Sünnet projesi ortaya çıkarılacak deniyor, ama aksine Ehli Sünnet arasında savaş projesi ortaya çıkarılıyor. Tam olarak birlik sağlanamazsa el Kaide’ye dönülmeli.
26) Daha önce Attun …. dergisinde Tartusi’ye verdiği cevapta el Kaide ile aralarında düzgün ve doğru bağlantı değil, biat olduğunu dile getirmişti. Daha önceleri “Bizler el Kaide’ye biatla daha geniş bir mücahid ağı ile birlikteyiz ve Afganistan’daki İmarat’a bağlıyız.” dendi.
27) Ama şimdi böyle denilmiyor. “El Kaide bize çok büyük zorluklar sıkıntılar doğuracak, artık zamanı geçti. O eski bir projeydi” deniliyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Biz kimseyi ne bıçak ne de silah zoruyla ikna ettik ve kimseyi de zorlamadık biat için.
28) Birde şöyle deniliyor; “Örgütlerin zamanı geçti.” Ancak örgütler ve cemaatler için çok büyük mücadelelere giriliyor. Örgüt ve cemaat kaynaklı çok büyük savaşlar yaşanıyor bu da bu işin/kaderin cilvesi.
29) Ebu Halid es-Suri bana yazdığı mektupta “Biz sana bağlıyız, menhec olarak fikir olarak senle beraberiz. Sana karşı hala emin bir nasihatçi olmaya devam ediyor ve seni seven bir kardeşin olmayı sürdürüyorum. İnşallah seninle Şam Guta’sında Allah’ın emri üzere buluşacağız.”
30) Şimdi ebu filanlar çıkmış, Ebu Halid’in yerinde olsalar bana şöyle derlerdi; “Şam’a girersen ya bizim emirliğimiz altında olacaksın ya da seni tutuklarız, başka bir cemaat teşkilatta kuramazsın! Subhanallah el Kaide yeni cemaat olmuş!
31) Daha düne kadar IŞİD’in fitnesi olduğunda Allah’tan sonra el Kaide’nin sayesinde insanlar kurtuldu, bunun nimetini bilmiyor ve nimete nankörlük ediyorlar. Nimete nankörlük edersen öyle zalim ve gaddar bir şahıs tarafından bu nimet yeniden çalınabilir.
32) Bu nimete teşekkür yerine kardeşlere yapılan baskınlar, tutuklamalar, dışarı çıkarmalar gibi durumlarla karşılaşıyoruz maalesef. Ama şunu söylemek istiyorum Suriye’de el Kaide’yi bitirme planı aynı zamanda Suriye’de tek bir mücahidi bırakmama planıdır.
33) Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Bunu herkesin iyi bilmesi, iyi dinlemesi gerekiyor. Tekrar söylüyorum, Suriye’de el Kaide’yi bitirme planı tek bir Suriyeli mücahidin Suriye’de kalmama ve dışarı çıkarma planıdır. Ey ebu filan, Ebu Halid benle beraber olsa bizi de mi tutuklayacaktın?
34) Tutuklamalar muhacirlerin eşlerine kadar vardı. Kadınların tutuklanmasına çoluk çocukların sorgulanmasına kadar mı düştü seviyemiz! Bu durum acaba bir durup düşünmemizi gerektirmiyor mu? Hatta birçok kez durup düşünmemizi gerektirmiyor mu?
35) Açık ve net söylüyorum ki biz kimsenin beyatını bozmasına muvafakat etmedik ve Nusret Cephesinin bize gizli bir beyat etmesini de doğru bulmuyorduk. Bunu sahada yapılan büyük bir hata olarak kabul ediyorduk.
36) Ebu Halid es-Suri bana mektubunda şöyle yazmıştı: “Vallahi bu adamlar el Kaide’yi ismiyle gurur duydukları birşey olarak görüyorlar, tabi olunan bir cemaat olarak değil.”
37) (Eymen ez-Zevahiri konuşmayı özellikle “el Kaide için çalışan birisi olursa onu tutuklarız” diyen zümreye yöneltiyor) “Sizin nimete şükrünüz bu mu ey Ebu Fulan? Ey tutuklama fetvasının sahibi! Acaba Ebu Halid es-Suri yaşasaydı onu da tutuklar mıydın?
38) Çünkü o da Kai’denin menheci üzereydi? Bu yaptığınız Bedri’nin (Bağdadi’nin) yaptığı ile aynı değil mi? Onun meşruiyetine el Kaide ile olan beyatı bozduğu için itiraz etmediniz mi? Neden başkaları için haram gördüğünüzü kendiniz için helal görüyorsunuz?
39) “Şam cihadı düşmanı def etme cihadı iken Ehli Sünnetin yalnızca birbiri ile savaştığı bir projeye dönüştü. Dün beraber olduğu için gurur duyulanlar bir anda hain ve işbirlikçi olup kendisiyle savaşılır hale geliyor!
40) Şam bu abes durumlar yüzünden ümmetin dertlerinden uzaklaştı. Suud Ailesi bir günde 44 tane alimi idam etti ancak Şam’da bir Cihad cemaati bile bu husus hakkında kınayıcı bir açıklama yayınlamadı. Bu nasıl bir uzaklaşma ve geri çekilmedir?
41) Cihadın önderi şeyh Ömer Abdurrahman vefat ediyor ama Şam’da bir Cihad örgütü bile konu ile ilgili açıklama yapmıyor. Cihad cemaatlerinin bu hadiseyi görmezden gelmesi büyük bir utanç değil midir?
42) Bakın Ebu-l Hayr Şam mücahitlerinin ortasında şehit oldu ama bir Cihad örgütü çıkıp konu ile alakalı bir konuşma yayınlamadı. Herkese taziyeler dizenler Ebul Hayr el Kaide’den olduğu için mi onun için taziye yayınlamadı?
– – –
35 dakikalık konuşmanın sonunda Şeyh Usame liderliğindeki el-Kaide ile Eymen ez-Zevahiri liderliğindeki Cihad Cemaatinin birleştiği günki kutlamalara yer verilmiş. Görüntülerde Usame, Zevahiri ve Ebu Hayr beraber görünüyor.
Zevahiri Nusret Cephesi’nin El Kaide ile ilişkisini kesmesini onaylamadığını beyan ediyor. Zevahiri konuşmasında devam eden beyatleri bozmanın dinde çok büyük günah olduğuna vurgu yaparak hiç kimseyi beyattan muaf tutmadıklarının altını çiziyor.
Yalnızca 2014 yılında IŞİD’i ihraç ettiklerini söyleyen El Kaide Lideri, HTŞ’nin gizli beyatinin olmadığına da vurgu yapıyor
Konuşmasında Suriye’deki Muhaliflere seslenen Zevahiri, El Kaide’nin Suriye’de herkesle birlikte çalışmasını istediğini, Suriyelilerin kimseden Suriye’den ayrılmalarını isteme hakkı olmadığını ve “Suriye’deki cihadın tüm Müslümanlara ait olduğunu” vurguluyor.
Kaynak: Ümmet Medya
Şeyh Zevahiri’nin 35 dakikalık videosunun özet çevirisi ise şu şekilde:
– – –
1) Bir seneden bu yana özellikle Şam sahasındaki ve bütün El Kaide mücahitlerini ilgilendiren olaylar oldu. Bir buçuk yıldır el Kaide ile bağlantıyı koparma adlı gelişimin ilanından bu yana durum gittikçe daha da zorlaştı. Ancak biz, Halep olaylarından sonra bunu açıkça dillendirmedik.
2) Kardeşlerin yaptığı sözü bozmak anlamına geliyordu, ancak durumun vehâmiyeti ortadaydı. Dolayısıyla biz de medyada yaygara koparmak yerine sakin bir dille bunu ele almaya çalıştık.
3) Günden güne bu işi takip ediyorduk. El Kaide’den kopma işi ABD’nin baskısı ile oldu. Allah’ı razı eden bir şey olmadı.
3) Biz bütün grupların birleşmesini ilk kabul edecek yapı olduğumuzu belirttik, ancak böyle bir şey olmadı. Ve de şuan sahada karşılıklı fetvalar yayınlanıyor, bir de baskı altında uygulamalara gidiliyor.
4) Eğer gerçekten birlik sağlansaydı biz bunu tebrik edenlerin ilki olacaktık ve kendileriyle olan bağlantımızı bizzat kendimiz iptal edecektik. Ancak böyle bir şey olmadı. Kardeşlerin yaptığı sadece yeni bir oluşum kurmak oldu. Bu da mevcut durumu zorlaştırdı ve de daha karmaşık hale getirdi.
5) Bugün yaşadığımız fitne fesat mücahidler arası savaşın temeli de maalesef bu olay oldu. Düşman her gün dahada ilerlemekteyken, Türklerin istila planı ortadayken, Amerikanın yayılmacılığı artıyorken birde bu eklendi. İran ve Hizbullah bölgeleri yürüyorken böyle bir şey yaşanıyor.
6) Sahadakilere karşı gerçekleri örtme siyaseti güdülmeye başlandı. Her şeyin, yapılan her türlü gelişmenin el Kaide’nin liderliği ile irtibatlı ve onların onayı ile gerçekleştirildiği söylendi. Hatta biati bozmayanların el Kaide adına tutuklanacağı söylendi.
7) Ve biati bozmayan sadık kardeşlerimiz tutuklandı. Kadınlar bile tutuklandı, çocuklara da soruşturma yapıldı. Biz sakinlik içerisinde bu meseleyi çözmeye çalıştık, sürekli mektuplar yolladık.
8) Teker teker ben de kardeşlerim de mektuplar yolladık. Sürekli mühlet tanıdık ancak gelişme kat edemedik. Haklar yenilmeye devam edildi ve Mücahidler arasında kin ve nefret arttı.
9) Ben burada birkaç kelime söylemek istiyorum; hakkı ortaya çıkarmak, safları netleştirmek ve kalpleri teskin etmek adına. Suriye cihadı farzı ayn olan düşmanın işgalini def etmek üzere olan savunma cihadıdır.
10) Burada kimsenin kimseyi kovmaya, Suriye’den çıkarmaya ve “bunda bizim için maslahat var” demeye hakkı yoktur. Bu fakihlerin, ulemanın kararlaştırdığı kaideye aykırıdır. Bu cihad, bütün ümmetin cihadıdır.
11) Suriye’nin Şam’ın, Dera’nın cihadı diyemeyiz. Ümmetin toprakları tek bir vatan sayılır. Müslümanların bu şekilde birbirini dışlamaya hakkı var mıdır? Baybars kimdi? İzzeddin bin Abdusselam Dimeşkli’ydi ama Mısır’da Moğollar’a karşı cihada teşvik etti.
12) Allah onlara zafer verdi. Süleyman el Halebi Kahire’de bir İngiliz generalini vurdu. Mesela İzzettin el Kassam Suriyeli’ydi ama Filistin’de savaştı. Nureddin Zengi Türk’tü, Selahaddin Eyyubi Kürt’tü, Halid bin Velid ensariydi.
13) Usame bin Ladin aslen Yemenli’ydi. Onlar gelseydi de “Dışarı!” mı diyeceklerdi? Ebu Musab es-Suri ve Ebu Halid es-Suri Afganistan’a gitmemiş miydi? Birde bu bid’atı kim çıkardı? Dışarı ile ilişkili olma bid’atini?
14) Halid bin Velid Suriye’ye gelseydi “senin dışarı ile bağlantın var, Suriye’den çık” mı diyeceklerdi? Biat ve sözleşmeler, gerçekten şeriatın uymamız gerektiğini belirttiği uymamızı farz kıldığı büyük önemli işlerdendir. Bunlarla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir.
15) Şu noktayı vurgulamak istiyorum. Bizler hiç kimseyi kendi yapımızdan atmadık, biatını da iptal etmedik. Bağdadi ve ekibi yoldan çıktı.
16) Nusra-Devle anlaşmazlığı olduğu vakit Ebu Halid es-Suri’yi gönderdiğimde, orada el-Kaide isminin ne kadar hoyratça kullanıldığını bana kendisi söylemişti. Oradaki insanlar için işlerine geldiğinde el Kaide ismini kullanıyor, işlerine gelmediğinde itaat etmiyor dendi.
17) Şam’daki kardeşlerimden ricâm, saflarda en önde olmaları, Allah’ın rızası için bütün mücahidlerle iş birliği içerisinde olmalarını ve zayıflara yardım etmelerini talep ediyorum. Ama hiç kimse kimilerine olan zulme ortak olmasın.
18) El-Kaide liderliği ile olan bağlantıları sürdürmeye devam edin. Ve her meselede biatı bozmaya meraklı olmamak gerekir. Biz irtibatımızı koparmayı ancak şu iki olay olduğunda kabul etmiştik.
19) Orada bütün gruplar birleşecek ve İslami bir devlet yönetim ortaya çıkacak. Bunlar olmadığı sürece biz asla kabul etmedik irtibatın koparılmasını. Şam’daki kardeşlerimize şunu söylemek istiyoruz.
20) “Başımıza gelen bütün musibetlerin sebebi el Kaide ile olan irtibattan dolayıdır” ve benzeri sözlerden uzak durunuz. Ne oldu! Bazı kişilere dendi “el Kaide’den uzaklaşın”, uzaklaştılar ama bombardıman durmadı.
21) Amerika, “eğer el Kaide’den ayrılırsanız sizi terör listesine koymayacağız” dedi ama koydu. Allah cc kavlini hatırlayın, bir toplulukla karşılaşırsanız sebat edin, Allah’ı çokça zikredin. Şimdi böyle saçma sözler duyuyorum.
22) “Şam’da bazı şeyhler, ‘el Kaide ile bağlantılı olanlar tutuklanacak’ şeklinde konuşmalar yaptı” dedi kardeşler. Şimdi böyle fetvalar verene diyorum ki sen ey filan Bağdadi’nin fitnesinde en büyük koz olarak el Kaide kullanılmadı mı, o zaman neredeydin kardeşim.
23) Ve de İslami bir yapı kurulmadan belli yapıların oluşturulmasının engellenmesini garip buluyorum. El Kaide gibi bir cemaat dışında kendi örgütsel bağından vazgeçme gibi bir örnekliği göremezsiniz.
24) Bir de şunu söylemek istiyorum: IŞİD’le olan tehlikede el Kaide’den çok yararlanıldığı söyleniyor. Sonra tehlikenin bir nebze ortadan kaldırılması sonucu birden bire ayrılmanın gerekli olduğu gibi bazı söylemlerde bulunuldu.
25) Ehli Sünnete faydalı olunacağı söyleniyor, Ehli Sünnet projesi ortaya çıkarılacak deniyor, ama aksine Ehli Sünnet arasında savaş projesi ortaya çıkarılıyor. Tam olarak birlik sağlanamazsa el Kaide’ye dönülmeli.
26) Daha önce Attun …. dergisinde Tartusi’ye verdiği cevapta el Kaide ile aralarında düzgün ve doğru bağlantı değil, biat olduğunu dile getirmişti. Daha önceleri “Bizler el Kaide’ye biatla daha geniş bir mücahid ağı ile birlikteyiz ve Afganistan’daki İmarat’a bağlıyız.” dendi.
27) Ama şimdi böyle denilmiyor. “El Kaide bize çok büyük zorluklar sıkıntılar doğuracak, artık zamanı geçti. O eski bir projeydi” deniliyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Biz kimseyi ne bıçak ne de silah zoruyla ikna ettik ve kimseyi de zorlamadık biat için.
28) Birde şöyle deniliyor; “Örgütlerin zamanı geçti.” Ancak örgütler ve cemaatler için çok büyük mücadelelere giriliyor. Örgüt ve cemaat kaynaklı çok büyük savaşlar yaşanıyor bu da bu işin/kaderin cilvesi.
29) Ebu Halid es-Suri bana yazdığı mektupta “Biz sana bağlıyız, menhec olarak fikir olarak senle beraberiz. Sana karşı hala emin bir nasihatçi olmaya devam ediyor ve seni seven bir kardeşin olmayı sürdürüyorum. İnşallah seninle Şam Guta’sında Allah’ın emri üzere buluşacağız.”
30) Şimdi ebu filanlar çıkmış, Ebu Halid’in yerinde olsalar bana şöyle derlerdi; “Şam’a girersen ya bizim emirliğimiz altında olacaksın ya da seni tutuklarız, başka bir cemaat teşkilatta kuramazsın! Subhanallah el Kaide yeni cemaat olmuş!
31) Daha düne kadar IŞİD’in fitnesi olduğunda Allah’tan sonra el Kaide’nin sayesinde insanlar kurtuldu, bunun nimetini bilmiyor ve nimete nankörlük ediyorlar. Nimete nankörlük edersen öyle zalim ve gaddar bir şahıs tarafından bu nimet yeniden çalınabilir.
32) Bu nimete teşekkür yerine kardeşlere yapılan baskınlar, tutuklamalar, dışarı çıkarmalar gibi durumlarla karşılaşıyoruz maalesef. Ama şunu söylemek istiyorum Suriye’de el Kaide’yi bitirme planı aynı zamanda Suriye’de tek bir mücahidi bırakmama planıdır.
33) Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Bunu herkesin iyi bilmesi, iyi dinlemesi gerekiyor. Tekrar söylüyorum, Suriye’de el Kaide’yi bitirme planı tek bir Suriyeli mücahidin Suriye’de kalmama ve dışarı çıkarma planıdır. Ey ebu filan, Ebu Halid benle beraber olsa bizi de mi tutuklayacaktın?
34) Tutuklamalar muhacirlerin eşlerine kadar vardı. Kadınların tutuklanmasına çoluk çocukların sorgulanmasına kadar mı düştü seviyemiz! Bu durum acaba bir durup düşünmemizi gerektirmiyor mu? Hatta birçok kez durup düşünmemizi gerektirmiyor mu?
35) Açık ve net söylüyorum ki biz kimsenin beyatını bozmasına muvafakat etmedik ve Nusret Cephesinin bize gizli bir beyat etmesini de doğru bulmuyorduk. Bunu sahada yapılan büyük bir hata olarak kabul ediyorduk.
36) Ebu Halid es-Suri bana mektubunda şöyle yazmıştı: “Vallahi bu adamlar el Kaide’yi ismiyle gurur duydukları birşey olarak görüyorlar, tabi olunan bir cemaat olarak değil.”
37) (Eymen ez-Zevahiri konuşmayı özellikle “el Kaide için çalışan birisi olursa onu tutuklarız” diyen zümreye yöneltiyor) “Sizin nimete şükrünüz bu mu ey Ebu Fulan? Ey tutuklama fetvasının sahibi! Acaba Ebu Halid es-Suri yaşasaydı onu da tutuklar mıydın?
38) Çünkü o da Kai’denin menheci üzereydi? Bu yaptığınız Bedri’nin (Bağdadi’nin) yaptığı ile aynı değil mi? Onun meşruiyetine el Kaide ile olan beyatı bozduğu için itiraz etmediniz mi? Neden başkaları için haram gördüğünüzü kendiniz için helal görüyorsunuz?
39) “Şam cihadı düşmanı def etme cihadı iken Ehli Sünnetin yalnızca birbiri ile savaştığı bir projeye dönüştü. Dün beraber olduğu için gurur duyulanlar bir anda hain ve işbirlikçi olup kendisiyle savaşılır hale geliyor!
40) Şam bu abes durumlar yüzünden ümmetin dertlerinden uzaklaştı. Suud Ailesi bir günde 44 tane alimi idam etti ancak Şam’da bir Cihad cemaati bile bu husus hakkında kınayıcı bir açıklama yayınlamadı. Bu nasıl bir uzaklaşma ve geri çekilmedir?
41) Cihadın önderi şeyh Ömer Abdurrahman vefat ediyor ama Şam’da bir Cihad örgütü bile konu ile ilgili açıklama yapmıyor. Cihad cemaatlerinin bu hadiseyi görmezden gelmesi büyük bir utanç değil midir?
42) Bakın Ebu-l Hayr Şam mücahitlerinin ortasında şehit oldu ama bir Cihad örgütü çıkıp konu ile alakalı bir konuşma yayınlamadı. Herkese taziyeler dizenler Ebul Hayr el Kaide’den olduğu için mi onun için taziye yayınlamadı?
– – –
35 dakikalık konuşmanın sonunda Şeyh Usame liderliğindeki el-Kaide ile Eymen ez-Zevahiri liderliğindeki Cihad Cemaatinin birleştiği günki kutlamalara yer verilmiş. Görüntülerde Usame, Zevahiri ve Ebu Hayr beraber görünüyor.
Zevahiri Nusret Cephesi’nin El Kaide ile ilişkisini kesmesini onaylamadığını beyan ediyor. Zevahiri konuşmasında devam eden beyatleri bozmanın dinde çok büyük günah olduğuna vurgu yaparak hiç kimseyi beyattan muaf tutmadıklarının altını çiziyor.
Yalnızca 2014 yılında IŞİD’i ihraç ettiklerini söyleyen El Kaide Lideri, HTŞ’nin gizli beyatinin olmadığına da vurgu yapıyor
Konuşmasında Suriye’deki Muhaliflere seslenen Zevahiri, El Kaide’nin Suriye’de herkesle birlikte çalışmasını istediğini, Suriyelilerin kimseden Suriye’den ayrılmalarını isteme hakkı olmadığını ve “Suriye’deki cihadın tüm Müslümanlara ait olduğunu” vurguluyor.
Kaynak: Ümmet Medya