Eleştirirken Kırmadan, Kırılmadan: Sandviç Tekniği
Es selamu aleykum,
Eleştiri, iletişimin kaçınılmaz bir parçası. Ancak çoğu zaman, iyi niyetle dile getirilen eleştiriler bile karşı tarafın incinmesine ya da savunmaya geçmesine sebep olabiliyor. Bunu önlemenin yollarından biri sandviç tekniği olarak bilinen bir yöntemdir.
Bu teknik, eleştiriyi daha kabul edilebilir hale getirmek için olumlu bir giriş ve motive edici bir kapanış ile çerçevelemeyi esas alır. Yani bir kişiyi eleştirirken, eleştiriyi onun güçlü yönlerini vurgulayan iki cümlenin arasına yerleştiririz.
Sandviç Tekniğinin Uygulanışı
Örnek olarak şu cümleye bakalım:
"Çok çalışkan bir gençsin ve bu gerçekten takdir edilesi bir özellik.
Bununla birlikte, sıklıkla işe geç kaldığını gözlemliyorum ve bunun senin verimli çalışma düzenini olumsuz etkileyebileceğini düşünüyorum.
Ama senin azmini bildiğim için, bu konuya odaklanarak kısa sürede çözüm bulacağına eminim."
Burada üç aşama var:
1. Takdir (Olumlu başlangıç)
2. Eleştiri (Geliştirilmesi gereken alan)
3. Motive Edici Bağlayış (Cesaretlendirme ve güven)
Bu yapı sayesinde eleştiri, kişiyi savunmaya itmeden ve kırmadan iletilmiş oluyor.
Eleştiride “Ama, Ancak, Fakat” Kullanımı
Sandviç tekniğini etkili hale getiren en önemli unsurlardan biri "ama, ancak, fakat" gibi kelimeleri doğru yerde kullanmaktır. Çünkü bu kelimeler yanlış konumlandırıldığında, cümlenin duygusunu tamamen değiştirebilir.
Örneğin:
"Sen çok başarılı birisin, ama hataların var." → Burada "ama" övgüyü sıfırlıyor, kişi sadece eleştiriye odaklanıyor.
Ancak şu şekilde kullanırsak:
"Senin bir hatan var, ama sen aşarsın, bunu bilirim." → Bu kez de eleştirinin ağırlığı kayboluyor, çünkü "ama" o kısmı yumuşatıyor.
Yani "ama" kelimesini eleştirinin başına koyarsak övgüyü yok eder, eleştirinin sonuna koyarsak ise eleştirinin ağırlığını alır.
Bu nedenle eleştiri cümlesinin başına "ama" koymamak gerekir. Ama motive edici kapanışa geçerken "ama" kullanmak, geri bildirimi daha yapıcı hale getirir.
Özetle Sandviç Tekniğinin Formülü
✔ Övgüyle Başla: Kişinin çabasını ve iyi yönlerini vurgula.
✔ Eleştiriyi Net ve Açık Ver: Başına "ama" koymadan, doğrudan söyle.
✔ Destekleyici Kapanış Yap: Eleştirinin ağırlığını hafifleten, motive edici bir son cümle kur.
Sözün Başı Selam Olsun
Bir Müslüman olarak eleştiriye başlamadan önce selam vermek, muhataba dostane bir yaklaşım sunar. Bu, şeytanın vesvesesine kapı kapattığı gibi, karşıdaki kişiye "Ben dostum, benden sana zarar gelmez" mesajını da verir.
O hâlde, önce güzel bir sözle gönül alalım, ardından hataları en güzel şekilde düzeltmeye yardımcı olalım. Çünkü dilimizin üslubu, eleştirinin nasıl karşılanacağını belirleyen en önemli faktördür.
Es selamu aleykum,
Eleştiri, iletişimin kaçınılmaz bir parçası. Ancak çoğu zaman, iyi niyetle dile getirilen eleştiriler bile karşı tarafın incinmesine ya da savunmaya geçmesine sebep olabiliyor. Bunu önlemenin yollarından biri sandviç tekniği olarak bilinen bir yöntemdir.
Bu teknik, eleştiriyi daha kabul edilebilir hale getirmek için olumlu bir giriş ve motive edici bir kapanış ile çerçevelemeyi esas alır. Yani bir kişiyi eleştirirken, eleştiriyi onun güçlü yönlerini vurgulayan iki cümlenin arasına yerleştiririz.
Sandviç Tekniğinin Uygulanışı
Örnek olarak şu cümleye bakalım:
"Çok çalışkan bir gençsin ve bu gerçekten takdir edilesi bir özellik.
Bununla birlikte, sıklıkla işe geç kaldığını gözlemliyorum ve bunun senin verimli çalışma düzenini olumsuz etkileyebileceğini düşünüyorum.
Ama senin azmini bildiğim için, bu konuya odaklanarak kısa sürede çözüm bulacağına eminim."
Burada üç aşama var:
1. Takdir (Olumlu başlangıç)
2. Eleştiri (Geliştirilmesi gereken alan)
3. Motive Edici Bağlayış (Cesaretlendirme ve güven)
Bu yapı sayesinde eleştiri, kişiyi savunmaya itmeden ve kırmadan iletilmiş oluyor.
Eleştiride “Ama, Ancak, Fakat” Kullanımı
Sandviç tekniğini etkili hale getiren en önemli unsurlardan biri "ama, ancak, fakat" gibi kelimeleri doğru yerde kullanmaktır. Çünkü bu kelimeler yanlış konumlandırıldığında, cümlenin duygusunu tamamen değiştirebilir.
Örneğin:
"Sen çok başarılı birisin, ama hataların var." → Burada "ama" övgüyü sıfırlıyor, kişi sadece eleştiriye odaklanıyor.
Ancak şu şekilde kullanırsak:
"Senin bir hatan var, ama sen aşarsın, bunu bilirim." → Bu kez de eleştirinin ağırlığı kayboluyor, çünkü "ama" o kısmı yumuşatıyor.
Yani "ama" kelimesini eleştirinin başına koyarsak övgüyü yok eder, eleştirinin sonuna koyarsak ise eleştirinin ağırlığını alır.
Bu nedenle eleştiri cümlesinin başına "ama" koymamak gerekir. Ama motive edici kapanışa geçerken "ama" kullanmak, geri bildirimi daha yapıcı hale getirir.
Özetle Sandviç Tekniğinin Formülü
✔ Övgüyle Başla: Kişinin çabasını ve iyi yönlerini vurgula.
✔ Eleştiriyi Net ve Açık Ver: Başına "ama" koymadan, doğrudan söyle.
✔ Destekleyici Kapanış Yap: Eleştirinin ağırlığını hafifleten, motive edici bir son cümle kur.
Sözün Başı Selam Olsun
Bir Müslüman olarak eleştiriye başlamadan önce selam vermek, muhataba dostane bir yaklaşım sunar. Bu, şeytanın vesvesesine kapı kapattığı gibi, karşıdaki kişiye "Ben dostum, benden sana zarar gelmez" mesajını da verir.
O hâlde, önce güzel bir sözle gönül alalım, ardından hataları en güzel şekilde düzeltmeye yardımcı olalım. Çünkü dilimizin üslubu, eleştirinin nasıl karşılanacağını belirleyen en önemli faktördür.