Âleykum selam we rahmetullah kardeşim;
Bu konuda niyetin ve kastın önemli olduğu söylenebilir. Çünkü bir fiilin hükmü, niyet ve kast ile doğrudan ilişkilidir. İslam’da amellerin niyetlere göredir. (Buhârî, Bed'u'l-Vahy, 1; Muslim, İmâre, 155)
Eğer bir kişi, bir ortamda zaten ayakta duruyorsa ve o esnada saygı duruşu başlamışsa, ancak kendisi bu duruşa iştirak etme niyetinde değilse, bu kişinin saygı duruşunda bulunduğunu söylemek zordur. Ancak dışarıdan bakıldığında bu hareketin, oradaki saygı duruşuna katılım olarak algılanması mümkün olabilir. Bu durumda, niyetin belirleyici olduğu, fakat kişinin yanlış anlaşılmayı engellemek adına bir tavır belirlemesinin (oturması, çömelmesi yahud hareket etmesi) uygun olacağı söylenebilir.
Sonuç olarak;
Niyet olmadan, sırf ayakta bulunmak saygı duruşuna katılmak anlamına gelmez. Ancak fiilî olarak o ortamda bulunmak ve hareketsiz durmak, dışarıdan böyle bir algıya sebeb olabilir. Bu tür durumlarda, kişinin niyetine göre değerlendirme yapılmalıdır.
