"İbadet edenler ALLAH'ın yasakladığı şeyleri terk etmekten daha değerli bir ibadet yapmamışlardır."
Hasan el-Basri (rahimehullah)
Hasan el-Basri (rahimehullah)
-
"İnsanların sana muhalefet etmesi sana ağır gelmesin. Tek başına da olsan Allah'a ve Rasûlüne itaat et. Allah seninle beraberdir."
İbn Kayyım (rahimehullah)
Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) dedi ki:
"Garibler, akrabalarından, topluluklarından müslüman olmak için ayrılıp uzaklaşanlardır."
[İbn Mace/3988]
"Dünya hayatının kaygılarını taşımayın, çünkü bu Allah içindir. Rızık kaygısına kapılmayın, çünkü o Allah'tandır. Gelecek kaygısı taşımayın çünkü o Allah'ın elindedir. Tek bir şeyi taşıyın: Allah'ı razı etmek. Çünkü siz O'nu razı ederseniz, O da sizi razı eder, sizi doyurur ve zenginleştirir."
İbn Kayyım (rahimehullah)
"Bir insanın kalbinde şarkı sevgisi ile Kur'an sevgisi bir araya gelmez, biri diğerini kovar."
İbn Kayyım (rahimehullah)
"İşte cihâd böyledir; ümmeti ihyâ eder, kalpleri birleştirir, insanları bâtılla meşgul olmak yerine hak ile meşgul eder."
Şeyh Ebû Katâde el-Filistinî (حفظه الله)
Şeyh Abdullah el-Adem der ki:
"Bütün mücahidlerin yumuşak ve rahat olması, kardeşleri karşısında uyumlu, onlara şefkatli ve nasihatı gösteren, onlara karşı rahmetli olması gerekir."
Şeyh Abdullah Azzam (rahimehullah) şöyle der:
"Cihad şefkatli ve izzetli kişilere ihtiyaç duyar. Müminlere karşı şefkatli kafirlere karşı izzetli olan kişilere...çünkü bu toplu yapılan bir ibadettir. Tek başına cihad etmen mümkün değildir. Bir topluluk ile yaşaman gerekmektedir. Topluluk da farklıdır. Kimisi yatarken üzerini örter kimileride örtmez. Kiminin lokması büyük kimininki de küçüktür. Hatalara karşı kör ve sağır olarak yaşaman ve sadece iyilikleri görmen gerekir."
"Arzulara uymamak, kulu Allah katında öyle bir duruma getirir ki, duada (bir şeyi elde etmek için) yemin ederse Allah onu yerine getirir. Böylece terk ettikleri arzuların kat kat fazlasını verir."
İbn Kayyım (rahimehullah)
Said bin Cubeyr Radıyallahu Anh'a şöyle soruldu: "İnsanların en abidi kimdir?"
O da şöyle dedi:
"Günahlar işlemiş ve günahını her hatırladığında amelini küçük gören adam."
Selman el-Farisi (رضي الله عنه) der ki:
"Her insanın bir içi, bir de dışı vardır, içini ıslah eden kişinin Allah da dışını ıslah eder, içini bozan kişinin Allah da dışını bozar."
Ebu'd Derda (رضي الله عنه) der ki:
"İnsanlara yükümlü olmadıkları şeyleri yüklemeyin ve Rableri varken onları hesaba çekmeyin! Ey insanoğlu! Sen kendi nefsine bak! Zira insanlarda bulunan kusurların peşine düşen kişinin üzüntüsü uzun sürer ve kini de asla dinmez."
Nebi (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Rahatlıkta Allah'ı tanı ki, zorlukta O da seni tanısın."
İbn-i Receb söyle der:
"Yani, kul Rahatlık anında Allah'tan korkar, sınırlarını korur ve haklarını gözetirse, böylelikle Allah'ı tanımış olur. Kendisi ile Rabbi arasinda özel bir tanıma oluşur. Böylelikle de zorlukla Rabbi de onu tanır ve rahatlıkta kendisine olan tanımasını gözetir. Bu tanıma ile onu zorluklardan kurtarır. Bu özel bir tanımadır, (ve) kulun Rabbine olan yakınlığını, Allah'ın onu sevmesine ve dualarına icabet etmesini gerektirir."
"Hayatınızın her saniyesinden sorguya çekileceksiniz. Kıyamet Günü'nde, aldığınız her nefes üzüntü ve pişmanlıkla dolu olacak. Öyleyse, sabah namazına, Kur’an okumaya, istiğfara, cemaatle namaza, her hafta iki gün oruç tutmaya, iyi ve salih arkadaşlar edinmeye önem verin. İslam davasında size yardım edecek iyi niyetli ve samimi arkadaşlar edinmeye çalışın."
Şeyh Abdullah Azzam (رَحِمَہُ اللّہُ) - Tüm Gençlere Bir Mesaj
Rasulullah (sallallahualeyhivesellem) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır."
Yine Tirmizî'de Hz. Ali (ra)'den
kaydedilen bir rivâyette şöyle denir: "Rasulullah (sav) buyurdular ki:
"Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır." [Tirmizî, Salât 357, (484), Da'avat 110, (3540)]
"Aslanlar kendi hikayelerini
yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız."
Hasan Basrî (rahimehullah)
Kul şükretmeyi ihmal etmesinden ve dua etmeyi ihmal etmesinden dolayı başına (belalar) gelir. Aynı zamanda şükretmeyi yerine getirdiği, duayı dürüstçe gerçekleştirdiği zaman kendisine Allahu Teâlâ'nın dilemesi ve yardımı gelir. Bunun da özü sabretmektir. Çünkü bu imandandır ve sabır bedende başın yerini tutar. Şayet baş kopacak olursa, beden de yaşamaz.
İbn Kayyım (Rahimehullah)
"Kim çabalar, Allah تعالى 'dan yardım diler, istiğfarı ve gayreti devamlı kılarsa, şüphesiz aklına dahi gelmeyecek şeyleri Allah kendi fazlıyla ona verecektir."
İbn Teymiyye (rahimehullah)
"Onurluluk, insanların kusurlarını görmezden gelip, onlara hiçbir hatalarından haberiniz yokmuş gibi hissettirmektir."
İbn Kayyım (rahimehullah)
Abdullah b. Mübârek'e (رحمه الله) soruldu:
-"Bir insana bahşedilebilecek en iyi şey nedir?"
+"Derin bir anlayıştır."
-"Peki bu yoksa?"
+"İyi bir edebe sahip olmasıdır."
-"Peki bu da yoksa?"
+"Danıştığı şefkatli bir dostunun olmasıdır."
-"Peki bu da yoksa?"
+"Çok konuşmamasıdır."
-"Peki bu da yoksa?"
+"Erkenden ölmesidir."
[İbnu'l-Muflih, el-Adabu'ş-şeriyye] -
Yükleniyor…
-
Yükleniyor…
-
Yükleniyor…