Yeni profil mesajları

Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve “Kuşkusuz ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?


(41/Fussılet,33)
End. Müh. Abdurrahman
End. Müh. Abdurrahman
Ayet 1.

Elîf, Lâm, Mîm. Ey wan ku rêya hidayetê digerin, wan ku dixwazin bi rastiyê bigihin! Ew, qebûl bikin: Ev pêxemberîya rast e — Qur’anê Pîroz! Ev kitêbeke zelal û fehmbar e, ku bi ziman û tîpên mirovî tê gotin. Elîf, Bê, Lâm, Mîm — tîpên ku hûn baş dizanin û bikar tînin — temaşe bikin; xwedayê bi hêz, ev tîpên hêsan bi hev re çêkirin û bi hevahengiyeke ecêb, kitêbeke xweş û pîroz afirandin ku mirov bi serê xwe di rêzê de dike. Kitêbeke ku her sûreyek ji wê re mirov nekarin wekî wê çêbikin — ev Qur’an e!
Kalplerin huzuru, Allah'ı anmasına bağlıyken bu huzuru ne çok yerde arar durur insan. Allah huzuru zikri dışında bir yere koymamıştır oysa.

Ancak onu anmakla huzur bulur kalpler...
Biz kendi canımızdan vazgeçmişken başkalarının canını almaktan çekinecek değiliz herhalde.

~ Meryem Olmak
“Eğer sende şu dört haslet bulunuyorsa, dünyadan kaybettiklerin için üzülme: Doğru sözlü olmak, emaneti korumak, güzel ahlâk sahibi olmak ve iffetli olmak.”

- İmam Ahmed rivayet etmiştir.
Selamün aleyküm.”Günümüz Şartlarında Doktor Olmak Caiz midir?“ konusunda püf noktaları bildiğinizi yazmışsınız.Ben de konu sahibi ile aynı durumdayım acaba bildiklerinizi yazar mısınız?Şimdiden Allah razı olsun
Babamın arkadaşıdır şehid Ebu Muhammed Ömer 2003/2005 sonuna kadar iyi arkadaşlardi:) Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah şehadetini kabul eylesin rabbim
"Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed kemâ salleyte alâ Îbrahime ve alâ âl-i İbrahim. İnneke hamîdun mecîd.
Allahumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammed kemâ bârekte alâ İbrahîme ve alâ âl-i İbrahime inneke hâmîdun mecîd"
  • Dua et
Tepkiler: Mutenakıs
S
sdfgh
–«Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!»
S
sdfgh
(Buhârî, Deavât 32; Tirmizî, Vitir, 20; İbn-i Mâce, İkâme, 25)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) kadınlarla alakalı olarak:

“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz.”

(Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60)
Rasûlullâh (s.a.v), şahsına yapılan hatalar ve saygısızlıklara müsamaha gösterirdi. Bilhassa bedevîlerin kabalıklarına karşı, onların kalplerini İslâm’a ısındırmak maksadıyla mülayim davranırdı.

Enes -radıyallâhu anh- şöyle der:

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile birlikte yürüyordum. Üzerinde Necran kumaşından yapılmış, kenarları sert ve kalın bir hırka vardı. Bir bedevî, Rasûl-i Ekrem’e yetişerek hırkasını sertçe çekti. Bedevînin bu hareketinden dolayı hırkanın kenarı Efendimiz’in boynunda iz bırakmıştı. Daha sonra bedevî:
S
sdfgh
“–Ey Muhammed! Elinde bulunan Allâh’a âit mallardan bana da verilmesini emret.” dedi.

Fahr-i Kâinât Efendimiz, bedevîye dönüp tebessüm buyurdu. Sonra da ona bir şeyler verilmesini emretti.

(Buhârî, Humüs 19, Libâs 18, Edeb 68; Müslim, Zekât 128)
Üst