Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

ALLAH (c.c) Kime Hayır Dilerse Ona Musibet Verir

H Çevrimdışı

hasna

Üye
İslam-TR Üyesi
"ALLAH C.C. kime hayır dilerse, ona musibet verir" Hadis'i Şerif / Buhari

"Kullarımdan herhangi birine, bedeninde, malında veya evladında bir musibet tevcih ettiğim vakit, bu musibeti Sabr-ı Cemil ile karşılarsa, kıyamet günü onun için mizan kurmak ve defte açmaktan haya ederim" Hadis'i Kûdsi / Hakim, Deylemi

"Kimin iki kızını veya iki gözünü alırsam, onun mükafatı ebedi cennetimde kalmak ve Benim Cemalime bakmaktır." Hadis'i Kûdsi / Taberani

"Serveti kaybolmayan ve vücudu hastalanmayan kulda hayır yoktur, ALLAH'u Teâlâ bir kulu sevdiği vakit onu ibtila eder. İbtila ettiği zamanda ona sabretmesini öğretir." Hadis'i Şerif / İbn Ebi'd Dünya

ALLAH'u Teâlâ Musa AS'a şöyle vahyetti "Bir kulumu sevdiğim vakit ona, sadakatini görmek için dağların bile dayanamayacağı belalar veririm. Şayet sabrederse onu Kendime veli ve dost edinirim. Şayet acziyet gösterir, feryad ederse onu perişan ederim" buyurmuştur.

"ALLAH'u Teâlâ bir kuluna iyiliği murad edip onu safileştirmeyi dilediği vakit, onun üzerine alabildiğine belayı yağdırır. O kimse ALLAH'a C.C. dua ettiği vakit Melekler "Bu bilinen bir sestir", ikinci defa dua edip "Ya Rab" dediği vakit, ALLAH C.C. "Söyle kulum, istediğini yapmaya hazırım; Ya istediğini veririm, yahut senden şimdi iyiliği kaldırır, Kıyamette daha iyisini veririm." Kıyamet günü olduğu vakit, namaz kılan, oruç tutan, sadaka verip, hacceden amel sahipleri gelir, sevapları tartılıp bol bol mükafatları verilir. Sonra, dünyada felaket ve musibetlerle mübtela olanlar gelir, onlar için mizan kurulmaz, defter açılmaz. Dünyada üzerlerine musibetler yağdırıldığı gibi bu defa üzerlerine bol mükafatlar yağdırılır. Hatta dünyada bir bela ile mübtela olmayanlar, keşke bizimde vücutlarımız makaslarla biçilseydi de, bugün bunların aldıkları sevabı alsaydık" derler. İşte bu, ALLAH'u Teâlâ'nın "Sabredenlere ecirleri hesabsız ödenecektir" buyurduğunun anlamıdır." Hadis'i Şerif / İbn Ebi'd Dünya

Peygamber Efendimiz SAV "İsyana devam eden bir insana istediğini ALLAH'u Teâlâ'nın verdiğini gördüğünüz vakit bunun bir istidraç yani cezasının Kıyamete bırakılmış olduğunu bilin" buyurdu ve "Onun için bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, öğüt verildi ise onları unutunca üzerlerine her şeyin kapılarını açtık" En'âm / 44. Ayetini okudu. Hadis'i Şerif / Ahmed İbn'i Hanbel, Taberani, Beyhaki

"ALLAH'u Teâlâ bir kuluna hayır murad ettiği vakit, onun günahının cezasını acele ile dünyada kendisine çektirir." Hadis'i Şerif / Ahmed İbn'i Hanbel, Taberani

"Kulun iki yutkunması kadar, ALLAH C.C. katında sevimli hiçbir yutkunma yoktur. Bunlardan biri, hiddetini yenmek için yutkunmak suretiyle yumuşaklıkla reddetmek, diğeri de musibette yutkunarak onu sabır ile karşılamaktır."
Hadis'i Şerif / Ebu Bekir bin Lâl, Hz Ali'den RA

"Sabır imanın yarısıdır, oruç sabrın yarısıdır." Hadis'i Şerif

"Kıyamet günü yeryüzünün en çok şükredeni ALLAH'ın C.C. huzuruna getirilir. ALLAH'u Teâlâ ona şükrünün mükafatını verir. Sonra ençok sabredeni getirilir ve ona "Şu şükredenin mükafatı gibi mükafata razımısın?" denir. Adam "Razıyım" der. ALLAH'u Teâlâ "Asla, ona nimet verdim şükretti, sana bela verdim sabrettin. Sana kat kat fazla mükafat veririm", " buyurur. Hadis'i Şerif
 
İ Çevrimdışı

İki Hicretyolu

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hiç kimse elemlerden, hastalıklardan, sevdiklerini kaybetmek ten, maddi ziyana uğramaktan güvende kalamaz.

Bu, Salih ve günahkar için, mümin ve kafir için de geçerlidir. Lakin mü’min bu musibetle ri, Alemlerin Rabbine boyun eğmek için, kalbi hoşnutluk ve huzur dolu olduğu halde karşılar. Zira o, yakinen bilir ki, O’nun verdiği musibet cezalandırma değildir ve O’nun cezalandırması, kendisine musibet değildir.

Bu musibetle r mü’min kulu hatalarından, beyaz elbisenin su, kar ve dolu ile yıkanması gibi temizler. Böylece iptilalar dan, anasından doğduğu gün gibi olduğu halde çıkar.

Böylece, günahlar insan için Allah’ın kullarına bir rahmeti gereği musibetle r getirir, bunlar da kulları şeytanın pislikler inden tertemiz yapar, kalplerin i kuvvetlen dirir ve ayaklarını sabit kılar.
Bu musibetle r, Allah’ın kulundan hoşnud olduğunu ve sevdiğini gösterir. Şüphesiz Allah, kulunu sevdiği zaman onu iptila eder. Kişi, belasının şiddetine göre imanını sağlamlaştırır ve yakinini kuvvetlen dirir. Kim razı olursa, ondan razı olunur, kim de tahammül etmezse gazaba uğrar.
Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem buyurur ki; “İnsanlar içinde en şiddetli belaya uğrayanlar peygamber ler, sonra da büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi dindarlığı nispetind e belaya maruz kalır. Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa onun belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, Allah onu da dindarlığı nispetind e imtihan eder. O kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar bela kulun peşini bırakmaz."[1]

Yine buyurdu ki; “Allah, Müslüman kulunu bedeninde bir bela ile iptila ettiği zaman buyurur ki; “Onun için yapmış olduğu Salih amellerin i yazın.” Eğer şifa verirse, o kul için temizlik olur, ruhunu kabzeyler se de bağışlanır.”[2]

Ebuş Şa’sa es San’ani, göç etmek üzere Dımeşk mescidine doğru yola koyulmuştu. Yolda Şeddad Bin Evs ve Es Sunabihi r.a. ile karşılaştı. Dedi ki;
“Allah ikinize rahmet eylesin, nereye gidiyorsu nuz?” onlar da dedi ki;
“Şurada bulunan hasta kardeşimizi ziyarete gidiyoruz .” O da onlara katıldı ve şahsın yanına geldikler inde dediler ki;
“Nasıl sabahladın?” adam;
“Nimet içinde sabahladım” dedi. Bunun üzerine Şeddad r.a. dedi ki; “kötülüklerinin dökülmesi ve günahlarının silinmesi ne sevin! Zira Rasululla h sallallah u aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim;
“Şüphesiz Allah Azze ve Celle buyurdu ki; “Mümin kullarımdan biri iptila ettiğim zaman, kendisine verdiğim bela için bana hamdeders e, o yatağından anasından doğduğu gündeki gibi günahsız kalkar.” Rab Azze ve Celle (meleklere) buyurur ki; “Kulumu bela vererek ben bağladım. Onun için sıhhatli iken işlediklerini yazınız.”[3]


[1] sahihtir. Tirmizi(2398) İbni Mace(4023) Darimi(2/320) İbni Hibban(698,699 –Mevariduz zaman) Hakim(1/40,41) Ahmed(1/172,174,180,185) ve başkaları; Sad Bin Ebi Vakkas r.a.’den merfuan rivayet ettiler. Derim ki; bu sahihtir. Bunun diğer bir şahidini; İbni Mace(4024) Hakim(4/307) ve başkaları, Ebu Said el Hudri r.a.’den rivayet ettiler. Hakim; “Müslim’in şartına göre sahihtir” dedi, Zehebi de muvafakat etti. Derim ki; dedikleri gibi sahihtir.
[2] Hasendir. Ahmed(3/148, 238, 257); Hammad Bin Seleme – Sinan Bin Rebia – Enes r.a. tarikiyle rivayet etti. Derim ki; inşallah bu isnad hasendir. Zira Sinan Bin Rebia saduk olup onda biraz gevşeklik vardır.
[3] Hasendir. Ahmed(4/123) Taberani Mu’cemül Kebir(7136) derim ki; isnadı hasendir. Zira İsmail Bin Iyaş, Şamlı olmayanla rdan rivayetin de zayıftır. Bu tarikte ise şeyhi Raşid Bin Davud es San’ani, Yemen San’a’sına değil, Dımeşk San’a’sına nisbetle Şamlıdır.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt