Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Almanya'da Selefilik İslam karşıtlığı ve Kur'an tartışmaları (Dosya)

F Çevrimdışı

furkan

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Almanya’da son yıllarda hızla yükselişe geçen ırkçılık temelli İslam karşıtlığı, Selefilerin 25 milyon Kur’an dağıtımı kampanyası ile tekrar gündeme geldi. Ülkede Selefiler ne yapıyor ve ırkçıların Selefilere düşmanlığı nereden kaynaklanıyor?

120411kuran-hlarge.jpg
Almanya’da son zamanlarda gündemden düşmeyen Selefiler, ülkede davet çalışmaları ve aktiflikleri, Alman kökenli tabanları ve vaizleri ile biliniyorlar.




Almanya'daki Selefiler diğer ülkelerde de olduğu gibi yekpare bir yapıda değil. Almanya’da faaliyetleri ile en aktif görülen ve dikkat çeken Selefi hareket Die Wahre Religion (Hak Din). Bu hareket Almanya’da yaşayan İslam ülkelerinden gelmiş Müslümanlara tebliğ faaliyetleri ve ülkede Almanlar başta olmak üzere Müslüman olmayanları Müslümanlaştırma çabaları ile dikkat çekiyor.




Bu hareketin “Her eve bir Kur’an” ismi ve Lies(Oku) sloganıyla başlattığı ülke çapında 35 şehirde 25 milyon Almanca Kur’an meali dağıtma kampanyası, Selefilerin ve Die Wahre Religion Hareketi’nin Nisan ayında Almanya’da gündemin baş sırasına oturmasına neden oldu.


Halen devam eden kampanyada, yalnız Almanya’da değil, Avrupa’da Almanca konuşulan diğer ülkelerde de meal dağıtımını hedefleniyor. Mealler halkın yoğun yaşadığı mekanlarda açılan stantlarda dağılıyor. Cezaevlerindeki tutuklulara da meal gönderiliyor.
Grubun davetçilerinden Türkiye kökenli Ebu İbrahim Kur’an kampanyalarını anlatıyor
25 milyon Kur’an kampanyasına destek için Müslümanlara çağrıda bulunan grubun, önde gelen davetçilerinden Filistinli iş adamı İbrahim Ebu Naci, en büyük desteğin Almanya’daki Türkiyelilerden geldiğini açıklamıştı. Yine bu grupla temas halinde olan bazı diğer İslami gruplar da kampanyayı destekliyor.




Die Wahre Religion grubu ile ilişkileri olan, son zamanlarda Almanya’da ve çeşitli Avrupa ülkelerinde hakkında konuşma yasağı konma girişimlerinde bulunulan ünlü Alman Selefi vaiz Ebu Hamza(Pierre Vogel)a kampanyanın baş destekçilerinden
Selefilerin bu kampanyası Alman politikacılar ve yetkilileri harekete geçirdi. Başbakan Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik''in Meclis Grup Başkanı Günter Krings, Alman Rheinischen Post gazetesine verdiği demeçte, "Her Eve Bir Kuran" kampanyasının yasaklanması gerektiğini söyledi. "Kur'an-ı Kerim'e karşı olmadıklarını söyleyen Krings, radikal İslamcı Selefilerin bu kampanyasının din özgürlüğüne zarar verdiğini iddia etti.


Muhalefet partisi Yeşillerin Türkiye kökenli eş başkanı Cem Özdemir ise problemin Kur’an meali dağıtımı değil, bu kampanyayı Selefilerin düzenlemesi olduğunu söyledi.



Medya ve siyaset dünyasından isim ve kuruluşların Selefilere karşı İslam karşıtılığından kaynaklandığı eleştirilerine uğrayan bu tutumu Almanya kamu oyununun Müslümanlara karşı kışkırtılması olarak değerlendirilirken, Alman halkının bir kısmı ve bazı medya organları Selefilere haksızlık yapıldığı fikrinde.


Günlük 200.000 tiraja sahip Alman gazetesi Stuttgarter Zeitung Selefilere karşı olan tepkinin gereksiz olduğunu, Kur’an meali dağıtmada ülkeyi tehdit eden bir şey olmadığını, bu tarz tepkilerin Müslümanları kışkırttığını savundu.
Selefilerin Kur'anı
Almanya'da İslam'a ve Kur'ana yönelik hakaretlere büyük oranda Selefi hareketlerin karşı çıkıp tepki göstermesi ise bazı çevrelerde Kur'anın sadece Selefilerin inanç kitabı olduğu yönünde eleştirilere neden oluyor. Çoğu Alman inanç değerlerini neden sadece Selefilerin bu denli savunduğunu anlamakta güçlük çekiyor ve diğer İslami grupları sorguluyor. Bu tartışmanın İslami çevrelerde de yaşanmadığını iddia etmek pek de tutarlı değil.




Büyük ilgi gösterildiği gözlemlenen meal dağıtım stantlarında yapılan röportajlarda da kendilerine Kur’an meali verilen Almanlar, hediye için teşekkür ettiklerini, bu mealleri kendi hür iradeleri ile aldıklarını ve okuyacaklarını, bu kampanyada kimseyi tehdit eden bir şey bulunmadığını belirttiler.
Kampanyadan rahatsız olan ırkçı ve İslam karşıtı pro NRW partisi, bu faaliyetleri engelleme girişimlerinde bulunarak Selefilerin bulunduğu bölgelerde 2005’te Danimarka’da H.z Muhammed aleyhinde yapılmış karikatürler başta olmak üzere İslam aleyhtarı pankartlar açtılar.




Ayrıca Selefi olmayan İslami grupların camilerinin önünde de benzeri eylemler yaptılar. Bu olaylarla eş zamanlı olarak Berlin’de DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) bünyesindeki Şehitlik Camisi’ne kesik domuz başı bırakıldığı tespit edildi.





Irkçı grupların saldırı ve hakaretleri sonucu ilk olarak Solingen şehrinde Selefiler ve ırkçılar arasında çatışma çıktı. Bunu Bonn, Köln ve diğer şehirlerdeki olaylar izledi. Bu çatışmalara ırkçı grup pro NRW partisi neden olduğu halde Alman polislerinin yaptığı müdahalelerde daha çok Selefileri hedef alması dikkat çekti.


Olaylar sürerken Alman mahkemesince verilen İslam’a ve H.z Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerin ve pankartların kullanılmasına hukuki bir sakınca olmadığına dair karar, devlet tarafından ateşe benzin döküldüğü eleştirilerine neden oldu.




Bu süreçte Selefiler, yaptıkları açıklamalar ve protestolar ile İslam’a hakarete tahammül edemeyeceklerini, bunun hürriyet olarak değerlendirilemeyeceğini dillendirdiler.
Selefilerin Bonn’daki gösterisi
Alman ırkçılarının ve özellikle ırkçı pro NRW partisi mensublarının İslam ve Selefi karşıtlığının nedenini kimileri, Avrupa’da yükselen aşırı sağ dalgaya, partinin 13 Mayıs’ta Almanya’nın en önemli, Müslüman nüfusun yoğun yaşadığı ve yaklaşık 18 milyon nüfusuyla en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da gerçekleştirilen yerel seçimde İslam karşıtı kitlelerin oyunu alma isteğine bağlıyordu.




İktidardaki sağ Hıristiyanların Demokratların da sol tandanslı Sosyal Demokratlar karşısında yenilgiye uğradığı 13 Mayıs seçimlerinde pro NRW partisinin oyu %1,8’de kaldı.




Kimileri ise sorunun çok daha temelli olduğunu, bu grupların Almanya’nın İslamlaşması’ndan korktuklarını, bunun için göçmenleri istemediklerini fakat asıl endişelerinin Almanların Müslüman olması olduğunu belirtiyor.




Almanya’da İslam’a geçenlerin ezici çoğunluğunu Selefiler’in davet çalışmalarına muhatap olanlar oluşturuyor. Bu kimselerin tamamına yakını Müslüman olduktan sonra da Selefi gruplarla faaliyetlerine devam ediyorlar. Selefilerin tabanında ve özellikle ön planda olan davetçi kadrosunda Alman kökenlilerin yoğunluğu dikkat çekiyor.




İslam’ı seçen ve Selefilerin safında faaliyet gösteren Almanların gittikçe toplumda belirgin hale gelmesi yalnızca marjinal partilerin değil, üst düzey politikacıların da korkusu haline gelmiş durumda. Bazı Hıristiyan Demokrat parti üst düzey yöneticileri son senelerde Selefiler’in mutlaka yasaklanması gerektiğini, davet çalışmaları sonucunda din değiştiren Almanların hızla artması nedeniyle ilerleyen yıllarda, ülkenin demografik yapısının değişerek “Müslüman Almanya” haline gelebileceğini belirtmişlerdi.
İbrahim Ebu Naci’nin avukatı şehadet getiriyor
Almanya’da 1500 kişinin İslam'a girişi toplu şehadet töreni



“Her eve bir Kur’an” kampanyası ve peşi sıra gelen olaylar bazı politikacıların Selefiler’e kısıtlama getirilmesi, hatta onların sınırdışı edilmesi ve ülkedeki faaliyetlerinin yasaklanması taleplerini gündeme taşıdı.


Almanya devleti dini kuruluşlara karşı yasakçı ve sert tavrı ile biliniyor. Üstelik Almanya’da 12 Aralık 2001’de yasaklanan, 2004’te Türkiye’ye sınır dışı edilen Metin Kaplan’ın liderlik ettiği “Hilafet Devleti” teşkilatının yasaklanabilmesi için 8 Aralık 2001’de yapılan kanun değişikliği, devlete dini kuruluşları yasaklamada büyük yetkiler veriyor.




Bir yandan tartışmalar devam ederken Almanya’daki Selefiler davet çalışmalarına da “Her eve bir Kur’an” kampanyalarına da hız kesmeden devam ediyorlar.

kaynak..pressmedya


120411kuran-hlarge.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt