arş bi oda mı ki içinde bulunulsun? Kendi mantığını bu işe uygulayamazsın. Kuran ayeti var inkar edemezsin bu kadar basit. Ben arşta derken arşın üzerinde kastetmiştim bu da gayet anlaşılır bir şey bence çünkü arşın sağında solunda olduğu düşünülemez. Anlaşmak zorunda değiliz herkesin itikatı kendine.
Mahluk olan her şey, yer kaplar.
İbn Cerîr, el-Azame'de Ebu'ş-Şeyh, İbn Merdûye, el-Esmâ ve's-Sıfât'ta Beyhakî, Ebû Zer'den bildiriyor:
Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) Kürsî'yi sorduğumda şöyle buyurdu:
“Ey Ebû Zer! Yedi kat gökyüzü ve yedi kat yeryüzünün büyüklüğü Kürsî'nin büyüklüğü yanında geniş çöle atılan bir yüzük kadardır. Arş'ın Kürsî'ye göre büyüklüğü de, çölün yüzüğe olan büyüklüğü kadardır."
Burada arşın büyüklüğünün bir kıyas yoluyla hududu olduğunu anlıyoruz. Bir çölün yüzüğe oranı, örneğin çöl 5.000.000 kilometre, yüzük de 1 metre ise bunların arasindaki oran 5.10⁶/1 olur. Bir şeyin büyüklüğü kıyas ediliyorsa onun hacmi vardır. Ben senin 50 katınım dediğimde benim kütlemin olması (aynı yüzüğün bir hacminin olması gibi) gerekir. Benim kütlemin olduğu biliniyorsa 50 katımın benim kütle cinsinden 50 katı olduğunu dolayısıyla yer kapladigi anlasilir. Arş da bir yer kaplar, hacmi vardır ve sınırı vardır. Ben ayet inkar etmedim. İmam Taberi (r.a) diyor ki:
Âyet-i kerime'de "Arş'a hükmeden" diye tercüme edilen "İstiva" kelimesi, Arapçada, Hükmü altına alma, karar kılma ve karar buldurma, sahip olma ve benzeri manalara gelmektedir. Bu kelimenin Allah'a isnad edilmesi halinde hangi manada kullanıldığı, alimlerce uzun tartışmalara konu edilmiştir. Bu hususta İbn-i Kesir diyor ki: "Biz bu konuda îmam Mâlik, Evzâî, Sevrî, Leys, Şafiî, Ahmed b. Hanbel, İshak gibi Selef âlimlerinin tuttuğu yoldan gideriz. Bu da Allah'ın zatını şekillendirmeye veya onu bir şeye benzetmeye yahut var olan bir sıfatını reddetmeye yol açmaksızın, bu tür nassları bize geldiği şekliyle kabullenmektir. Allah'ı, bazı şeylere benzetenlerin hatırlarına gelen düşünceler Allah'tan uzaktır. Zira Allah, yaratıklarından hiçbirine benzemez. Nitekim bir âyet-i kerime’de "... Onun hiçbir benzeri yoktur..." buyurulmuştur. (Sura sûresi, 11). Bu mesele Buharinin hocası Nuaym b. Hammadın dediği gibidir. O diyor ki: "Kim Allah’ı, yarattıklarından birine benzetirse o kimse kafir olur. Yine kim, Allah'ın sıfatlarından birini inkâr ederse o kimse de kâfir olur. Allah'ın kendisini sıfatlandırdığı şeylerde benzetme diye bir şey yoktur. Kim, Allah'ın yüceliğine yaraşır bir şekilde âyetlerde zikredilen şeyleri Allah'a isnad eder ve Allah'tan, ona yakışmayacak şeyleri uzaklaştırsa işte o kimse hidâyet yolunu tutmuş olur."
Şurası bir gerçektir ki, Allah'ın, Arşı istiva etmesinin ne anlama geldiğinin kesin olarak izahını yapmak mümkün değildir. Bu hususu peşinen belirttikten sonra" Allah arşı istiva etti" ifadesini izaha çalışan bazı görüşleri şöyle özetlemek mümkündür
aa- Bu ifade gerçek anlamda kullanılmamış, mecazi manada kullanılmıştır .Manası şudur: "Allah, arşı hükmü altına almıştır." Mesela bir şahsın bir koltuğa oturması nasıl gerçekten gidip fiilen o koltuğa oturması manasına gelmeyip, "O makama sahip olması" manasına geliyorsa buradaki ifade de böyledir.
bb- Bazı halimlere göre bu ifadenin manası: "Allah bülün yaratıklar üzerinde devamlı olarak hükmünü icra eder ve idareyi elinde tutar." demektir.
mananın Allahın arşı hükmü altına aldığını söylüyor. Ve ayet de inkar etmiyor.
O kadar tartismadan sonra Arşta derken arsin uzerini kastettigini simdi mi soyluyorsun?