Bir iftiraya kurban gitmek isterdim
Başlarda kaftanüstlerde mintan ve ayaklarda kimisinin yemeni kimisinin çarık olduğu zamanda yaşamak ve bir iftiraya kurban gitmek isterdim
Halk ozanlarının sevdalıların sevdasını dolaştıkları her bir köyün meydanında ve kasabanın kahvesinde yanık sesi ile söylediği zamanlardan bir zamanda yaşamak ve sevdalanmak; o türkülere şiirlere konu olup köy köykasaba kasaba dilden dile dolaşmak isterdim Köy yerinde yanan ocağın başında bir seyyahın etrafına dolaşan insanlara anlatılan bir iftirayla başlayan bir hikayeye konu olmak isterdim
Belki ilk başta sevdiği erkek ile mutlu bir aile kurmanın arafesinde eşini amansız bir hastalığa kurban veren ; kim bilir belki sonucu şehitlik olacak bir harbe yarini yollayıp sahipsiz ve kimsesiz kalan bir anadolu kadını olmak isterdim
Sonra yanlız yaşamanın zorluğunu tatmak isterdim İlk başta bir gün sonra iki ve üç gün
Üç beş günün ardından bir fıfıltı ile başlayıp kulaktan kulağa yayılan çirkin bir iftiraya uğramak isterdim
Sonra ardı arkası keilmeyen iftiralardan kaçıp belki devleti ali osmaniyenin mecburi iskana tabi tutacağı bir kazaya veya kasabaya sürülmek isterdim Köy çeşmesinde atılan iftiraların kendinden önce geldiğine şahit olup; köy cocuklarının gariyana getirilmesi ile atılan taşlar ile başımın yarılmasını ayağımın yarılmasını isterdim
Atılan taşların eşliğinde gariyana gelmiş bir çocuğun atığı taşın eşliğinde git burdan oru sözü ile rencide olmak isterdim
Sonra Fakirliğin düşürdüğü bir diğer pusuda imtihan olmak isterdim
Bir lokma azık için hükümet kapısına varıp göbeği şişkin ruhu zayıf nice insanların hor bakışlarına maruz kalıp onları tanımak isterdim Bazende Kimisinin elinden bir şey gelemeyişlerinin çaresizliği ile ezildiğine şahit olmak isterdim
Belki bazen şehrin veya kasabanın dışında iskana tabi olunduğu bir viranede yaşamak isterdim Gecenin kuytuluk yarısında "Namusluların!!!!" namussuzca kapıyı zorladığına şahit olmak isterdim
Kuduz bir köpeğin ağzındaki salyaların aktığına uzaktan yakından temaşe etmek isterdim
Sonra zulmet elinde can vermek isterdim Günler haftalar boyu evden çıkmamacasına yaşamak Terbiye ve edebin dersleri arasında Fakirlik ve açlık madalyası ile ödüllendirilmek Yani ölmek
"Namuslu!!!" insanların namussuzluğuna rıza göstermeyip günler boyu aç ve susuz yaşayıp derimin solmasına ve göz halkalarımın morarmasına ve ölümün gelip beni kucaklamasına şahit olmak isterdim
Yalan yok o muazam ölüm türküsünde bir isim olmayı isterdim
Sonra o ilk atılan iftiradan binlerce kez daha güzel olan "Namus için ölenler" dedikodusu ile köy köy kasaba kasaba dolaşmak Halk ozanlarının binlerce kez anlatacağı ve dinleyenlerin hiç bıkmayacağı o namusu için ölenler türküsünde hikayesinde bir kadın olmak isterdim
BE'dualarınız ve nefret hissiyatlarınızda olmamak ümidi ve arzusu ile
Şemsettin Tan
Başlarda kaftanüstlerde mintan ve ayaklarda kimisinin yemeni kimisinin çarık olduğu zamanda yaşamak ve bir iftiraya kurban gitmek isterdim
Halk ozanlarının sevdalıların sevdasını dolaştıkları her bir köyün meydanında ve kasabanın kahvesinde yanık sesi ile söylediği zamanlardan bir zamanda yaşamak ve sevdalanmak; o türkülere şiirlere konu olup köy köykasaba kasaba dilden dile dolaşmak isterdim Köy yerinde yanan ocağın başında bir seyyahın etrafına dolaşan insanlara anlatılan bir iftirayla başlayan bir hikayeye konu olmak isterdim
Belki ilk başta sevdiği erkek ile mutlu bir aile kurmanın arafesinde eşini amansız bir hastalığa kurban veren ; kim bilir belki sonucu şehitlik olacak bir harbe yarini yollayıp sahipsiz ve kimsesiz kalan bir anadolu kadını olmak isterdim
Sonra yanlız yaşamanın zorluğunu tatmak isterdim İlk başta bir gün sonra iki ve üç gün
Üç beş günün ardından bir fıfıltı ile başlayıp kulaktan kulağa yayılan çirkin bir iftiraya uğramak isterdim
Sonra ardı arkası keilmeyen iftiralardan kaçıp belki devleti ali osmaniyenin mecburi iskana tabi tutacağı bir kazaya veya kasabaya sürülmek isterdim Köy çeşmesinde atılan iftiraların kendinden önce geldiğine şahit olup; köy cocuklarının gariyana getirilmesi ile atılan taşlar ile başımın yarılmasını ayağımın yarılmasını isterdim
Atılan taşların eşliğinde gariyana gelmiş bir çocuğun atığı taşın eşliğinde git burdan oru sözü ile rencide olmak isterdim
Sonra Fakirliğin düşürdüğü bir diğer pusuda imtihan olmak isterdim
Bir lokma azık için hükümet kapısına varıp göbeği şişkin ruhu zayıf nice insanların hor bakışlarına maruz kalıp onları tanımak isterdim Bazende Kimisinin elinden bir şey gelemeyişlerinin çaresizliği ile ezildiğine şahit olmak isterdim
Belki bazen şehrin veya kasabanın dışında iskana tabi olunduğu bir viranede yaşamak isterdim Gecenin kuytuluk yarısında "Namusluların!!!!" namussuzca kapıyı zorladığına şahit olmak isterdim
Kuduz bir köpeğin ağzındaki salyaların aktığına uzaktan yakından temaşe etmek isterdim
Sonra zulmet elinde can vermek isterdim Günler haftalar boyu evden çıkmamacasına yaşamak Terbiye ve edebin dersleri arasında Fakirlik ve açlık madalyası ile ödüllendirilmek Yani ölmek
"Namuslu!!!" insanların namussuzluğuna rıza göstermeyip günler boyu aç ve susuz yaşayıp derimin solmasına ve göz halkalarımın morarmasına ve ölümün gelip beni kucaklamasına şahit olmak isterdim
Yalan yok o muazam ölüm türküsünde bir isim olmayı isterdim
Sonra o ilk atılan iftiradan binlerce kez daha güzel olan "Namus için ölenler" dedikodusu ile köy köy kasaba kasaba dolaşmak Halk ozanlarının binlerce kez anlatacağı ve dinleyenlerin hiç bıkmayacağı o namusu için ölenler türküsünde hikayesinde bir kadın olmak isterdim
BE'dualarınız ve nefret hissiyatlarınızda olmamak ümidi ve arzusu ile
Şemsettin Tan
