Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Bu İkisi Arasında Haram veya Helal Olduğu Şubheli Olanlar Vardır Hadisi Sahih mi?

S Çevrimdışı

Salim Suheyb

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum

Bir kardeş zayıf hadisle alakalı bir konuda şöyle bir hadis nakletmiş :

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında(haram veya helal olduğu) şubheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez.
Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Kim de şubheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır.”
[ Buhari, Muslim ]


Burada dikkatimi çeken şu

Hadisi naklederken Bu ikisi arasında(haram veya helal olduğu) şubheli olanlar vardır kısmında parantez içinde haram veya haram olduğu ibaresini eklemiş. Bu hadisin arapçasında böyle bir ibare böyle bir ima olmamasına rağmen bunu niçin yaptığını merak ediyorum. Çünkü bu şekil yapıldığında bir önceki nakil ile çelişiyormuş gibi bir düşünce meydana çıkıyor çünkü Nebi aleyhisselatuvesselam haramlar ve helaller bellidir derken birden belli olmayan şüpheliler varmış gibi oluyor. Benim bildiğim belli olan haram ve helallere gidebilecek şüphelilerden sakınma vardır örneğin hamr haramdır çoğu sarhoş edenin azıda haramdır boza dediğimiz içecek insan müdahalesi ile azda olsa içinde alkol oluşuyor benim anladığım bozaya haram diyemeyiz lakin şüpheli diyebiliriz.

yanlış isem düzeltin
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Nûman b. Beşîr (r.anhuma)'dan rivayet edilmiştir; der ki:
Rasûlullah (s.a.v)'ı şöyle buyururken duydum:

إِنَّ الْحَلَالَ بَيِّنٌ وَإِنَّ الْحَرَامَ بَيِّنٌ وَبَيْنَهُمَا مُشْتَبِهَاتٌ لَا يَعْلَمُهُنَّ كَثِيرٌ مِنْ النَّاسِ فَمَنْ اتَّقَى الشُّبُهَاتِ اسْتَبْرَأَ لِدِينِهِ وَعِرْضِهِ وَمَنْ وَقَعَ فِي الشُّبُهَاتِ وَقَعَ فِي الْحَرَامِ كَالرَّاعِي يَرْعَى حَوْلَ الْحِمَى يُوشِكُ أَنْ يَرْتَعَ فِيهِ أَلَا وَإِنَّ لِكُلِّ مَلِكٍ حِمًى أَلَا وَإِنَّ حِمَى اللَّهِ مَحَارِمُهُ أَلَا وَإِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ أَلَا وَهِيَ الْقَلْبُ
"Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şubheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şubheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şubheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalbdir."
(Buharî, İman 39, Buyû 2; Muslim, Musakat 107, (1599); Ebu Davud, Buyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Buyû 1, (1205); Nesâî, Buyû 2, (7, 241), eşribe 50; İbn Mâce, fiten 14; Dârimî, buyû 1; Ahmed b. Hanbel, IV, 267, 269, 270, 271)


Kardeşim parantez içindeki ifade, hadis kitabların meallerinde verilmiş bir izahattır. Bizim şahsımızın meali değildir. Hadisi okursanız, haram ve helalin bilindiğini, birde bu ikisi arasında (ikisinden kasıt haram ve helalden bahsedildiği için) helal ve haram olduğu belli olmayan şubheli olan (dinen hükmü mevcud olan fakat insanlarca hükmü kesin olarak bilinemeyen durumlar), hakkında kesin nas olmayan mevzulardan sakınmayı zikrediyor.


****


ورد في الحديث الصحيح أن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إنك لن تدع شيئاً لله عز وجل إلا بدلك الله به ما هو خير لك منه
رواه أحمد ( 21996)
Sahih bir hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Sen Allah’tan korkarak bir şeyi terk edersen, Allah (c.c) sana ondan daha hayırlısını (dünyada veya ahirette) mutlaka ihsan eder!
(Ahmed bin Hanbel, Musned, 5/78, 79, 363, 21996)

قال الألباني : " وسنده صحيح على شرط مسلم " انتهى من " السلسلة الضعيفة (1/62)
Nuraddin el Heysemi ve Muhammed Nasır el Elbani hadisin Rivayet zinciri Muslim'in şartlarına göre sahihtir demişlerdir. (Nuraddin el Heysemi, Mecmeu’z-zevaid, 10/296 ; Muhammed Nasır el Elbani, el-Silsilah Al-Da'eefah, 1/62)
Es-Sahavi dedi ki: Rivâyetin râvileri Sahih, sika kişilerdir.
Ebu Nâim rivâyet edilmiş olup, 'nakil zinciri sağlamdır' demiştir. (Ebu Nâim,
El-Hilye, 1/253)
 
Üst Ana Sayfa Alt