Çözüldü Büyük Günah İşleyenlerin Hükmü Hakkında 6 Soru ?

1- Büyük günahlar nelerdir ?

2- büyük günah işleyen kesin cehennemliktir diyebilirmiyiz?

3- Bir insan büyük günah işlerse buna; senin cennetlik yada cenennemlik olduğunu Allah bilir fetvasını vermemiz doğru mu? Böle bir kişiye mü'min yada kafirsin diyebilirmiyiz?
(böle bir durumda mutezilemi olmuş oluyoruz.
https://www.islam-tr.org/akide-itikad/13996-sapik-firkalardan-murcie.html
şu linkteki fetva kafamı karıştırdı.)

4- Bir mü'min Allah'a şirk koşmadıysa örneğin; zina, uyuşturucu, alkol gibi büyük günah işlediyse kafir midir? akıbeti ne olur?
(Bu durumdaki arkadaşıma tövbe et Allah tövbe edeni kabul eder, namaz kılmaya başla diye fetva verdim.)

5- Mutezile ne demek oluyor?

Forumda mutezile murcie hakkında bilgi okurken kafam karıştı ondan dolayı bu soruları sordum.
Birine fetva verirken yada kendimiz bir adım atarken kur'an ve sünnete göre konuşuyorum.

6- Belki kur'an ve sünnetde helal ve haram olan bir konu hakkında yanlış bilgi verdiysem günaha girermiyim?

sadobaba;283723' Alıntı:

1- Büyük günahlar nelerdir ?

2- büyük günah işleyen kesin cehennemliktir diyebilirmiyiz?

3- Bir insan büyük günah işlerse buna; senin cennetlik yada cenennemlik olduğunu Allah bilir fetvasını vermemiz doğru mu? Böle bir kişiye mü'min yada kafirsin diyebilirmiyiz?
(böle bir durumda mutezilemi olmuş oluyoruz.
https://www.islam-tr.org/akide-itikad/13996-sapik-firkalardan-murcie.html
şu linkteki fetva kafamı karıştırdı.)

4- Bir mü'min Allah'a şirk koşmadıysa örneğin; zina, uyuşturucu, alkol gibi büyük günah işlediyse kafir midir? akıbeti ne olur?
(Bu durumdaki arkadaşıma tövbe et Allah tövbe edeni kabul eder, namaz kılmaya başla diye fetva verdim.)

5- Mutezile ne demek oluyor?

Forumda mutezile murcie hakkında bilgi okurken kafam karıştı ondan dolayı bu soruları sordum.
Birine fetva verirken yada kendimiz bir adım atarken kur'an ve sünnete göre konuşuyorum.

6- Belki kur'an ve sünnetde helal ve haram olan bir konu hakkında yanlış bilgi verdiysem günaha girermiyim?

Genişletmek için tıkla ...

C 1-

Ubeyd İbnu Umeyr babası (radıyallahu anh)'tan anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a bir adam kebâirden sormuştu, şöyle cevab verdiler:
"Onlar dokuzdur!" buyurdular ve saydılar: "Şirk, sihir, insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, namuslu kadınlara iftirada bulunmak, anne ve babaya haksızlık, kıbleniz olan Beytu'l-Haram (da masiyet işlemey)i sağlığınız ve ölümünüzde helal addetmek."
(Ebu Davud, Vesaya 10, (2875); Nesâî, Tahrim 3, (7, 89) ; Kutub-i Sitte, Kebâir, 2, 5230)

Bazı rivayetlerde Abdullah ibn Abbas tarafından büyük günahlar 7 tane, 70 veya 700 tane olduğu hatta Nisa suresinin başından 30. ayete kadar zikredilen haramlar olduğudur. Alimler büyük günahın belirtisi, alâmeti olarak da Allah (c.c.)'nun yapılması veya yapılmaması durumunda azaba uğratacağını bildirdikleri günahlar olarak söylemişlerdir.


C 2- İslam'da Allah'ın rahmetinden umitsizlik yoktur. Hatta Allahtan umidini kesen kafir olur.
Yakbub (a.s.)ın oğulları Mısır'a giderken, onlara Mısır halkına ve kafileye Yusuf'u sormalarını istemişti. Bunun üzerine oğulları babalarına hayret etmiş ve yusufun kemikleri çürüdü gitti sen hala yusuf diyorsun" deyince Yakub. (a.s) onlara sırtını dönüp "yazık oldu Yusuf'a" deyip Yusuf 84. ayeti onlara söyledi:
"Ey oğullarım, gidiniz Hz. Yusuf'u ve kardeşini arayınız, Allah'ın lutfundan ümit kesmeyiniz. Çünkü Allah'ın lutfundan, sadece kafirler ümit keser." (Yusuf 84)

"Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındakileri, dilediği kimseler için bağışlar" (Nisa, 48)
"Rabbin, zulumlerine rağmen, insanlar için mağfiret sahibidir" (Rad 6)
"Ey kendilerinin aleyhinde haddi aşanlar, Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları dilerse affeder" (Zumer 53)

C 3 - 4- Ehl-i sunnet inancına göre kişi büyük günah işlemiş olsa da (haramı helal görmedikçe) mu'mindir. Kâfir olmaz. Böyle birine kâfir demek, hukum sahibini tehlikeye düşürür.

Cundeb İbni Abdullah (radıyallahu anh)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
Bir kişi: – Vallahi, Allah falan adamı bağışlamaz, diye yemin etti. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da:
– "Falanı bağışlamayacağım hakkında benim adıma kim (yemin edip) hüküm verebilir? Ben onu bağışladım, senin amelini de boşa çıkardım" buyurdu.
(Muslim, Birr, Hadis no: 137; Riyazu's Salihin , 1580)

Ebu Zerr'den (radıyallahu anh) rivayetle, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Lâ ilahe illellah diyen, sonra da bu inanç üzere ölen hiçbir insan yoktur ki Cennete girmesin. Bunu Cebrail böyle müjdeledi”.
- “Ey Allah rasulu, zina etse, hırsızlık da yapsa da mı?
- “Evet, zina da etse, hırsızlık da yapsa”.
Ben tekrar aynı soruyu sorrum, aynı cevabı verdi. Üçüncü defa aynı sofuyu sorunca
“Evet evet, zina da etse, hırsızlık da yapsa Cennete gidecektir. Hem de Ebu Zerr'in burnu yere sürtse ve bunu istemese de...”
(Buharî, Libas, 24; Muslim, İman, 38)


C 5- Mûtezile, büyük günah işleyen mu'minin, dinden çıktığını fakat kâfir olmadığı "el Menzile beyne'l Menziletyn" tezini ileri süren bir anlayıştır. Yani ne mu'mindir , ne kâfirdir demektedir. Mûtezile bu hukmu dünyada vermektedir, ahirattaki durumları ise cehennemlik kâfirlerdir demektedir.
Bu prensip, büyük günah işleyen kimsenin imanla küfür arasında bir yerde, yani fasıklık noktasında bulunacağını ifade eder. Bu görüş, büyük günah işleyeni kâfir sayan Hâricîlerle, mu'min sayan Murcie mezhebleri arasında mutevassıt bir görüşü temsil etmektedir.
(Mu'tezile her ne kadar iki yer arasında bir yer dese de , fâilin dünyadaki hükmü için böyle demektedir. Ahirette cehennemlik kâfir olarak değerlendirileceğini kabul etmektedir)
Ehl-i sunnet bir âlim, itikadi bir mesele hakkında ilminin yetersizliğinden veya vakıanın kapalılığından dolayı işlenen bir küfür sebebiyle 'fâilin kâfir olup olamadığına hukum veremiyorum' demiş ise, bu mutezile gibi, "ahiratte de kâfirdir" demek değildir, mutezile anlayışını savunuyor demek değildir.
Mûtezile, Allah, adâletinin bir gereği olarak, iyi amellerde bulunan kullarını cennetle mukâfatlandıracağını (el-va'd); kötü amellerde bulunan kullarını ise Cehennemle cezalandıracağını (el-va'îd) bildirmiştir. Allah'ın, bunun aksini yapması, bu sözünden vazgeçmesi mumkun değildir. Mu'min, mutlaka Cennete; büyük günah işleyip te tevbe etmeden ölen kimse ise mutlaka Cehenneme gidecektir. Allah'ın adaletinin gereği budur. Mutezile, bu görüşü ile şefaati reddetmiştir.


C 6- Hakkında Kur'an ve sunnetten nass olan bir şey hakkında, muhalif bir hüküm vermek câiz değildir. Hele ki bile bile yaparsa kişi kâfir de olur. Bu sebeble hakkında subût-i kat'i bir delilini bilmediğimiz, delillendiremediğimiz meselelerde bu helaldir veya haramdır diye Allah (c.c.) adına hukum bildirmeyelim.

"Dillerinizin yalan vasfetmesi ile: "Şu helaldir, şu haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Şubhesiz Allah'a yalan uyduranlar asla kurtulamazlar." (Nahl 116)