Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Charles Lister: Batı Dünyası Suriyede Uçuruma Sürükleniyor!

halidvelid Çevrimdışı

halidvelid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ABD'li analist ve uluslararası ilişkiler uzmanı Charles Lister, Batı dünyasının Suriye politikasını masaya yatırdı. Batı ülkelerinin Suriye rejimini ortadan kaldırma konusundaki kararsızlığının ağır sonuçlar doğurduğunu belirten Lister, "Avrupa’ya geçen mültecilerin büyük çoğunluğu IŞİD’in veya El Kaide’nin değil Esad’ın zulmünden kaçmaktadır." ifadesini kullanıyor. Lister, Batı ülkelerinin IŞİD'e karşı odaklanmalarına rağmen El Kaide'nin daha uzun soluklu bir tehdit olduğunu belirtiyor.

Charles Lister'dan, "Batı dünyası Suriye'de uçuruma sürükleniyor" makalesi:

Suriye bir kez daha manşetlerden düşmüyor. Onbinlerce çaresiz Suriyeli Avrupa’ya doğru tehlikeli yolculuklarında ilerlerken Batılı siyasetçiler, 250.000’den fazla insanı öldüren ve 11 milyonunu göçe zorlayan bu çatışmayı kararlılıkla sona erdirmedeki başarısızlıklarının istenmeyen sonuçlarıyla yüzleşiyor.

Bu kaosun ortasında Rusya 18 ay içinde ikinci hücuma yönelik askeri operasyonunu gerçekleştiriyor. Moskova üç hafta süresince kuzeybatı Suriye’ye 28 savaş uçağı, 14 helikopter,düzinelerce tank,uçak savar füze sistemi ve 2.000 kişilik askeri birlik mevzilendirdi.

Rusya’nın, askeri birliklerin yalnızca IŞİD’i hedef almak için orada olduğuna dair iddialarına şüpheyle yaklaşılmalı. Moskova, cihatçılara açık bir biçimde düşmanken Suriye’nin tüm silahlı muhaliflerini İslamcı ve uluslararası güvenliğe bir tehdit olarak görüyor.

El Kaide, IŞİD ve aynı düşüncedeki diğer gruplar kendilerini Suriye’deki güçlü aktörler olarak konsolide ederken bu tür genellemeler oldukça yanlış.

Eğit-donat programının ilk grubunun Temmuz ayının sonunda El Kaide tarafından kaçırılması, öldürülmesi ya da kaçmaya zorlanmasından sonra ikinci grup, ülkeye girişlerinin ardından araçlarının yarısını ve mühimmatların %25’ini El Kaide’ye teslim etti.

Bu programı yıkıcı bir başarısızlık olarak adlandırmak cömertçe bir değerlendirme olur.

Bu arada Amerika ve onun Avrupalı müttefikleri Suriye’nin gerçeklerine kayıtsız kalıyor. Ülkenin geri kalan kısmında ortaya çıkan daha kompleks dinamikler göz ardı edilip yanlış anlaşılırken IŞİD’in oluşturduğu tehdit saplantı haline geldi.

Bu ayırımı, Amerikalı ve Avrupalı siyasetçilerin Beşar Esad’ın gitmesini Suriye krizinde çözümün bir parçası olarak artık görmediklerini ifade eden son gelişmelerde görmek mümkün.

Bu durum, Esad rejimine karşı savaşan 100.000’in üzerinde Suriyeli’nin Esad iktidardan gidene kadar savaşmaya yeminli oldukları gerçeğini göz ardı ediyor.

Jeopolitik entrikalar ortasında unutulmaya yüz tutmuş veya kasıtlı olarak görmezlikten gelinen basit bir gerçeklik var; Esad hiçbir zaman İŞİD’e daha iyi bir alternatif olarak görülmedi, görülmemeli de.

Devrimin ilk günlerinden beri Esad ve istihbarat takımı sürekli olarak cihatçıların yükselişini kolaylaştırıyor. Cihatçılara yardım ve yataklık eden ayrıca Şam’ın siyasi çıkarları için cihatçıları manipüle eden bu politika, Esad ailesinin kökü 1990’lara dayanan iyi yapılandırılmış bir uygulamasıdır.
Esad 2011 yılında onlarca El Kaide tutuklusunu salarak aralarında El Kaide kolunun da bulunduğu büyüyen bir İslamcı direnişin doğmasına katkıda bulundu. Daha sonra İŞİD’i hedefe almama politikası benimseyerek Esad, bu grupların iyileşmesine ve uluslararası hilafet hareketini başlatmalarına yardım etti.

Bu sırada Esad rejimi ilk olarak hava saldırıları ve balistik füzelerle daha sonra misket bombası ve kimyasal silahlarla kitlesel olarak sivilleri öldürme politikası yürüttü ve yürütmeye devam ediyor.
Beşar Esad bir yandan savunmasız halk üzerinde ortaçağ tarzı kuşatmalar uygularken diğer yandan kendi halkını “temizlemek” amaçlı yürüttüğü “tutuklama” ve “işkence” politikasında profesyonelleşti ve bu politikları sanayileştirdi. Esad, BM Güvenlik Konseyi’nin sunduğu çözümlere sürekli burun kıvırdı. Bazı kaynaklara göre 2011’den beri gerçekleşen 11.000 sivil ölümünün %95’inden sorumlu.

IŞİD Suriye’de etkin ve muhakkak karşı koyulması gereken bir güçtür. Fakat cahilce yapılmış korku tellallığının aksine İŞİD yakın bir zamanda Şam’a ilerlemeyecektir.El Kaide daha acil ve uzun soluklu bir tehdittir. Fakat her şey göz önünde bulundurulduğunda diyebiliriz ki Suriye krizinin temel sebebi Esad ve rejimidir.

Suriye’de sürdürülebilir bir barışı garanti edecek çözümü bulmak uluslarası komitenin ahlak ve siyasi sorumluluğudur. Bu durum, silahlı grupları potansiyel bir çözüme ortak etmek de dahil Suriyeliler ile her açıdan ilgilenmek anlamına geliyor.

Popüler görüşün aksine Suriye muhalefeti bölünmüş değildir. Fakat geçen yılını ortak bir politik vizyon geliştirmek için harcamıştır. Bu grupların hepsi Suriyelilerden oluşmakta ve Suriyeliler tarafından yönetilmektedir. Ayrıca bu gruplar hedeflerini Suriye’nin ulusal hudutlarıyla sınırlandırmaktadır.
Basitçe söylemek gerekirse ülkenin geleceğini şekillendirmek ile ilgili sahne dışında bırakılma korkusunun ortasında kalan bu silahlı gruplardan en güçlüleri “tek bir siyasi makamın” kurulmasını görüşüyorlar.

Batılı hükümetler bizleri riske atarak silahlı muhalefeti göz ardı ediyor.

Rusya’nın ve İran’ın, Esad’ın kalıcılığına ve ülkenin fiilen bölünmesine dair istekleri ulaşılabilir bir hedef gibi gözükürken bu durum sadece çatışmayı uzatacak ve yoğunlaştıracak ayrıca dünyanın daha önce görmediği bir cihat seferberliğini ateşleyecek.

Avrupa’ya geçen mültecilerin büyük çoğunluğu IŞİD’in veya El Kaide’nin değil Esad’ın zulmünden kaçmaktadır. Mart 2011’de Suriyeliler sokaklara sığınmaya başladığından beri Batı’nın tepkisi hep zayıf ve çekimser kalmıştır. Fakat şimdi dünyanın yeni bir liderliğe ihtiyacı var, öyle görülüyor ki liderlerimiz kapalı gözleriyle uçuruma doğru yürüyorlar.

incanews
 
H Çevrimdışı

Horasani

اعيدوا إلى الحق سلطانه
İslam-TR Üyesi
analizde "liderlerimiz uçuruma gidiyor" dan çok,islami cephe diye bildiğimiz grupları esedin desteklediğinden bahsediyor..arkasından da asıl tehdit isidden çok el kaidedir diyor ?
rus köpeği de operasyona başlamışken,el kaide ve suriyenin batısındaki diğer mücahid grupları hedefe koyup,ilk yıllarda esedin bunları desteklediğini söylüyor..(bir ara isid ile esedin bazı bölgelerde işbirliği yaptığı söyleniyordu,biz de öyle düşünüyorduk)
"rusya cihatcilarla muhalifleri karıştırmamalı " diyerek de mücahid grupları sivriltiyor.

incanewsteki analizleri okurum genelde ama bu biraz tuhaf geldi.
kaçırdığım biryer varsa söyleyin ihvan.
Selamun aleykum .
 
Benzer konular Forum Tarih
selsebil Güncel Haberler 0 1K

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt