Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cuma Namazını 3 Kez Terk Edenin Hükmü Nedir?

S Çevrimdışı

SaYFuLLaH

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum,

Mazeretsiz üc Cumayi terk edenin hükmü nedir, münafiklardan mi yazilir yoksa kendisinde münafiklik alameti mi bulunur, ulema üc kere pes pese cumayi terk eden bir kisiye ne hüküm vermisler? Is yeri cumaya gitmek icin izin vermezse mazeret olur mu?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

_ Bana Hasen b. Aliy El-Hulvânî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Tevbe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muâviye —ki İbni Sellâm'dır—, Zeyd'den (yâni kardeşinden) naklen rivayet etti. Zeyd, Ebû Sellâm'dan dinlemiş. Ebû Sellâm demiş ki: Bana, Hakem b. Mînâ rivayet etti. Ona da Abdullah b. Ömer ile Ebû Hurayra rivayet etmişler. Onlar da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i minberinin basamakları üzerinde şöyle buyururken işitmişler :
«Yâ bir takım adamlar Cumua namazlarını terk etmekden vazgeçerler, yahut Allah, onların kalblerine muhakkak sûretde mühür vurur da, bir daha gafillerden olurlar!»
(Muslim, Cumua, Bab 12, Hadis no : 40 (865)

Hatm : Mühürlemek ve örtmek, mânâlarına gelir. Reyn de ayni mânâya kullanılır. Bâzıları aralarında fark görmüş ve: «Reyn: Biraz mühürlemek; tab': Biraz kilitlemek; ikfâl: muhkem sûretde kilitlemek, mânâlarına gelir.» demişlerdir.
Kaadı İyâz'ın beyânına göre bu lâfızların mânâsı hususunda kelâm ulemâsı ihtilâfa düşmüşlerdir. Ehl-i sünnet ulemâsı : «Bunlardan murâd: Kalbde küfrü halketmekdir. demişlerdir.

Bâzıları, lutuf ve hayır sebeblerinin yokluğu mânâsına geldiğini, bir takımları da bunlar cumua namazına gelmeyenlerin aleyhine şehâdet kasdedildiğini söylemişlerdir. Hattâ: «Bu bir alâmetdir, Allah Teâlâ onu cuma namazına gitmeyenlerin kalblerinde yaratır. Melekler hangi kulun medhe hangisinin zemme lâyık olduğunu, bu alâmetden anlarlar.» diyenler olmuşdur.
Ehl-i sünnet ulemâsından bâzılarına göre lutuf : Tâatı halk etmekdîr. Bir takımları: «Tâata kudret halketmekdir.» demişlerdir. Binâenaleyh hadîs-i şerîfdeki «kalbleri mühürleme»den murâd: Ehl-i sünnete göre küfrü halketmekdir.

_ İbni Mâce'nin Hz. Câbir'den rivayet ettiği şu hadîs de bu mânâyı te'yîd eder :
«Allah Teâlâ cumuâyı size bu sene, bu ayda, bu günde, benim şu makaamımda kıyamete kadar farz kıldı. İmdi her kim benim hayâtımda veya benden sonra âdil yahut zâlim bir imamı olduğu hâlde cum'âyı hakîr görerek veya inkâr ederek kılmazsa, Allah onun iki yakasını bir yere getirmesin ve işinde ona bereket vermesin! iyi bilin ki tevbe edinceye kadar o kimsenin namazı, zekâtı, haca ve orucu yokdur. Onun hiç bir hayrı yokdur. Tevbe edenin tevbesini Allah kabul eder.»

_ Sahâbîlerden Ebu'1-Ca'd ed-Damrî'den; Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kim önemsemeyerek üç cumayı terkederse, Allah onun kalbini mühürler."
(Muslim, mesâcid, 254 (benzer); Ebu Davud, Namaz, Bab 203, Hadis no: 1052; Nesâî, cuma 2, 3; Tirmizî, cuma 7; Ibn Mâce, ikâme 93; Dârimî, salât 305; Ahmed b. Hanbel, 1, 2, 40, 422, 450, 461, 499; II, 332, 424; V, 8, 14, 30, Muvatta, cuma 20; Beyhakî, es-Sunenu'l-kubrâ, III, 172, 247, 24S; Hâkim el-Mustedrâk, III, 624)

Hadis-i şerifte Allah'ın, önem vermeyerek veya tembellik ederek üç cuma geçiren kimsenin kalbini mühürleyeceği bildirilmektedir. İnkâr ederek veya küçümseyerek cumayı terk eden kimse ise, dinden çıkar, kâfir olur.
Allah'ın bir kimsenin kalbini mühürlemesinden maksat, onun kalbini katılaştırması ve oraya bir hayrın girmemesidir.
Irakî, "Tehâvun"un, özürsüz terk etme, Allah'ın, kalbi mühürlemesinin de, "münafık kalbine çevirme" olduğunu söyler.
Hadiste kalbin mühürlenmesi için üç cumanın geçirilmiş olması kaydı yer almaktadır. Bu cumuaların peşi peşine olması şart mıdır, yoksa başka başka zamanlarda üç cumuayı terk de kalbin mühürlenmesine sebeb midir?
Bu konu ihtilaflıdır. Her iki görüşe sahip olanlar da vardır. Hadisin zahiri, başka başka zamanlarda da olsa, üç cumuayı terk edenin kalbinin mühürleneceğine delalet etmektedir. Çünkü mutlak olarak ifade edilmistir. Deylemî'nin Musned-i Firdevs'de Enes'ten rivayet ettiği (Beyhakî, es-Sunenu'l-kubrâ, III, 247) Rasulullah, "özürsüz olarak peşi-peşine üç cumayı terk edenin, Allah kalbini mühürler" mealindeki hadis, kalbin mühürlenmesi için terk edilen cumaları peşi peşine olmasını gerektirir.

Bir cumua geçirmekle değil de üç cumadan kalbin mühürlenmesi Cenabı Hakk'ın kullarına tanıdığı bir muhlettir.
Cumuayı özürsüz yere terk etmekten sakındırma babında birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan bazılarının mealleri şöyeldir:
"Zaruret olmadan üç defa cumua geçirenin kalbini Allah mühürler."
"Özürsüz olarak üç cumua geçiren munafıklar zümresinden yazılır."
"Özürsüz olarak üç cumuayı geçiren, İslâmı sırtının arkasına atmış olur."
(el-Menhel, VI, 195)

_ Semure b. Cundub (r.anh), Rasûlullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kim özürsüz olarak cumayı terk ederse, bir dinar; bulamazsa, yarım dinar sadaka versin."
(Ebu Davud, Namaz, Bab 203, Hadis no: 1053; Nesâî, cum'a 3; Ibn Mâce, ikâme 93; Ahmed b. Hanbel, V, 332; IV, 8, 14; Muvatta', cum'a, 20; Dârımî, salât 205; Hakirn el-Mustedrâk, I, 280; Beyhakî, es-Sunenu'l-kubrâ, III, 248)

Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi aynı şekilde Halid h, Kays da rivayet etmiş, ancak metinde Hemmâm'a muvafakat ettiği halde senette muhalefet etmiştir.

Kudâme bin Vebere, Semure b. Cundub'ten bir şey duymadığı için hadisin i!k rivayeti zayıftır. Fakat Ebû Davud'un talikan işaret ettiği Hâlid b. Kays'ın rivayeti hadisi takviye etmektedir. Çünkü ilk senetteki zaaf bunda mevcut değildir.
Hadis-i şerifin zahiri, özürsüz olarak cuma namazını terk eden kimsenin bulabilirse bir dinar, bulamazsa yarım dinar sadaka vermesini öngörmektedir. Ancak bu emir vucuba değil, nebde delâlet eder. Çünkü Cumuanın bedeli vardır, o öğle namazıdır. Bu keffâret cumayı terk etmekten dolayı irtikâb edilen günahı hafifletmek içindir. Tamamen günahı ortadan kaldırmaz. Çünkü cumuayı terk büyük günahlardandır. Günahın tümünün atfedilmesi ancak tevbeyle mümkündür.

_ Kudame b. Vebere'den; demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim Özürsüz olarak cumuayı terk ederse, bir veya yarım dirhem, ya da bir veya yarım sa’ buğday tasadduk etsin."
(Ebu Davud, Namaz, Bab 203, Hadis no: 1054; Nesâî, cuma 3; İbn Mâce, ikâme 93; Hâkim el-Mustedrâk, I, 280; Beyhakî, es-Sunenu'l-kubrâ, III, 248)
Ebu Dâvûd dedi ki: Bu hadisi, Said b. Beşîr de Katâde'den, yukarıdaki şekilde rivayet etmiş, ancak "bir veya yarım mudd” demiş ve = Semure’den" ilâvesinde bulunmuştur.

Bu hadis de Kudâme b. Vebera'den nakledilmiştir. Ancak Sahâbi râvi Semura anılmadığı için hadis murseldir. Gerçi Said b. Beşir'in rivayetinde Semura zikredilmiştir. Ancak Said hakkında bazı tenkitler vardır.
Bu rivayet hem metin hem de senet itibariyle önceki hadisten farklıdır. Orada cumuayı geçirene keffâret olarak sadece bir veya yarım dinar tasadduk etmesi öngörüldüğü halde burada güç yetirmeden söz edilmemekte, cumuayı geçiren bir veya yarım dirhem yahut da bir veya yarım sa’ tasadduk etmek arasında muhayyer bırakılmaktadır.
Saîd'in rivayetinde ise, sa' yerine mudd denilmiştir. Önceki hadisin şerhinde işaret edildiği gibi, tasadduk emri vucûba değil, nebde hamledilir.
Sa': 3, 333 kg; Mudd: 833,2 gr.'dır.

*****

Namaz ve Cumua Kılınabilecek imam mevcut iken, Mazeretsiz olarak, cumua namazını 3 hafta üst üste terk ederek kılmayan munafıklık özelliklerininden birini taşıyor demektir.

İbn Kasım ve Şebramilisi şöyle demiştir:
Cumua namazına izin vermeyen bir işverenin yanında bir işçinin çalışabilmesi için, muhtaç olması gerekir. Muhtaç olmadığı takdirde cumua namazını kılmayarak yanında çalışması haramdır.
(Şebramilisi: c. 2, s. 134)

Hanefî ulemâsından el-İmam Abu Hafs gibi zevat; işverenin izni olmadan işçinin cumua namazına gitmesi caiz değildir, demişler ise de işçi ve memurun cumua namazına gitmelerine mani olmak büyük bir vebaldir. (Fetava'l Hindiye: c. l, s. 144)
 
Üst Ana Sayfa Alt