Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Eski Toplumlarda Aile

A Çevrimdışı

akifturker

Üye
İslam-TR Üyesi
Aile, çeşitli dinlerde ve topluluklarda devirlere, bölgelere göre farklılık arz eder.
Baba hakimiyetine dayanan aileler (ataerkil-pederşahi) yanında, ana hakimiyetine dayanan (anaerkil - maderşahi) aileler olduğu gibi, tek evli aile (monogami) ve çok evli aileler (poligami) de görülmüştür.
İslamdan önceki topluluklarda genel olarak aile şöyledir:

Yahudilikte aile, baba hakimiyetine dayanırdı (ataerkildi). Hem sosyal hem de dini bir müessese olup, kadının miras hakkı yoktu. Çok evlilik vardı. İsrailoğullarının dışında biriyle evlenmemek esastı. Boşanma normal görülürdü. Bu sebeple boşanma çok olurdu.

Hıristiyanlıkta aile sadece dini bir müessese idi. Kocanın hakimiyeti esastı. Evlenen kadın ile erkek artık birbirinden ayrılamaz, boşanıp başkasıyla evlenen eş zina etmiş sayılırdı. Çok evlilik olmakla beraber, aileler daha çok tek evliliğe dayanırdı.

Romalılarda aile, sosyal ve dini bir kuruluştu. Ataerkil bir aile tipi hakimdi. Baba, ailenin reisi idi. İlk devirlerde, çocuklarını öldürme yetkisine bile sahipti. Evlatlık müessesesi vardı. Tek evlilik esas olup, çok evlilik yoktu.

Araplarda, Peygamber efendimizden önceki Cahiliye devrinde aile ataerkildi. Kadın ve çocukların değeri yoktu. Baba, kız çocuklarını öldürme hakkına sahipti. Nitekim kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi.

İslamiyetten önce Türklerde: Aile yapısı ataerkildi; yalnız Roma’da olduğu gibi değildi. Tek evlilik esas olmakla beraber fazla yaygın olmasa da çok evliliğe de rastlanılırdı.

İslama göre Aile İslam hukukuna gelince:
İslam dini toplumun huzuru ve insan neslinin sağlıklı bir şekilde devamı için, ailenin gerekli olduğunu bildirmiştir.
Bu sebeple nikahı helal kılarak, zinayı ve zinaya yol açan serbest ilişkileri yasaklamıştır.
Kadına hiç bir dinin, hiç bir sistemin vermediği değeri vermiştir. Peygamber efendimizin Veda hutbesindeki nasihatlerinden biri: “Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir.

Onlara yumuşak davranınız, iyilik ediniz.” olmuştur. Başka bir hadis-i şeriflerinde de; “Cennet anaların ayakları altındadır.
” buyurarak, kadını korumada eşsiz bir hassasiyet göstermiştir.

Ancak erkekler İslamiyete göre, “ailenin reisi” olmak bakımından kadınlar üzerinde (daha üstün) bir dereceye sahiptirler.
Cenab-ı Hak, kadını erkeğin himayesine vermiştir. Ayet-i kerimede, “Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler; kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar.
” (Nisa: 34) buyurulmaktadır. Bununla beraber, erkeklerin meşru surette kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da onlar üzerinde hakları vardır.
Ailenin mutluluğu ve sosyal hayatın huzuru, aileyi meydana getiren kadın ve erkeğin, vazife ve sorumluluklarını bilip, uygulamasına bağlıdır.
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
AİLE FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Aile , bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğedir. Aile ,bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme , bakım , sevgi ihtiyacı , duygusal gelişim , psikolojik gelişim , eğitim ,kültürel değerleri kazanma , sağlıklı zeka gelişimini sürdürme gibi temel ihtiyaçlarını karşıladığı birincil yer ve çevredir.
Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı , psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir. Bu ilişkiler , bireyin kendine güvenmesini , kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını , kimlik kazanmasını , kişilik gelişimini , sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini olanaklı hale getirir.
Aile birliğinde , aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir . Bu durumu aynı vücutta bulunan organlara benzetebiliriz. Her yönden etkileşim içerisinde , bir bütün olarak, aileyi yaşayan bir organizma saymak yanlış olmaz. Organların birindeki arıza , diğer organların ritmini , işleyişini ve fonksiyonelliğini etkiler.
Ailenin kendi içerisinde etkileşen bir sistem oluşu , bu yapı içerisinde , bu yapıyı oluşturan üyelerin bazı kurallara uyması zorunluluğunu getirir. Bu yapı içerisindeki her birey kurallara uymak , karşılıklı olarak rolleri üstlenmek ve mevcut yetkileri paylaşmak durumundadır.
Aileyi bir organizma olarak ele almıştık. Bu organizmada bir denge hali söz konusudur. Aile bireylerinin etkileşim ve iletişimindeki problemler, rollerdeki karmaşa , yetkilerin yersiz ve yanlış kullanılması ,bu yapı içerisindeki kuralları çiğnemek , yerleşmiş olan mevcut dengeyi bozar.
Kuralların çok aşırı katı ve çok aşırı esnek olmaması aileyi daha güçlü hale getirir. Kuralları çiğneyen bireye karşı ,diğer aile bireyleri ortak cephe alırlar. Kuralları çiğneyen aile bireyine , genelde diğer aile üyelerinin gösterdiği tepki , yanlışı yapan kişiyi yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışmak , görmezlikten gelmek , konuşmamak , pasif direniş göstermek , azarlamak , cezalandırmaya çalışmak , alay etmek gibi değişik reaksiyonlar şeklinde olabilir.
Aile fonksiyonlarını ele alırken , evde yaşayan diğer üyeler , akraba ve arkadaş çevresi de bazı sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir . Aynı zamanda bu etkileşim sürecinde adı geçen bireyler, mevcut sorunların daha da ağır hale gelmesine, hatta bazen çozümsüz hale yaklaşmasına sebep olabilir. Bu durum geleneksel Türk aile yapısında sık bir şekilde görülebilir. Bu durumun telafisi veya hiç olmaması için ailenin tam fonksiyonel halde olması , kurallara uyulması , rollerde karmaşanın olmaması , iletişim ve etkileşimin yeterli olması gereklidir.
Aile üyeleri içinde yetki paylaşımı vardır. Yetkiyi şu şekilde tanımlayabiliriz : Aile içindeki bir bireyin , diğer bir bireyin davranışını değiştirme gücüne sahip olmasıdır . Genelde aile içindeki ihtiyaçları ( ailenin maddi ihtiyaçları , sağlık gereksinimleri , sosyal faaliyetler , sevgi gereksinimi , vb) karşılayan üyenin yetki gücü daha fazladır. Bu yetki gücü durumu , kültürel ve toplumsal değerlerinde etkisi altındadır.
Aile fonksiyonelliğinde , sağlıklı aile için bir diğer önemli husus , aileyi oluşturan bireylerin aile adına verilen kararlara katılmasıdır. Bu durumda herkesin makul derecede , ihtiyaç ve isteklerine saygı gösterilmesi çok büyük önem taşır.Bu durum karşılıklı güven ortamının devamını sağlar.
Bir diğer önemli hususda şudur , aile içindeki bireylerin duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmeleri ile ailenin sağlıklı fonksiyonları arasında çok büyük bir bağ olmasıdır. Sınırları kapalı , aileyi oluşturan bireylerin , duygu ve düşüncelerini rahat ifade etmemeleri ile herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir aile yapısında ise bireylerde değişik sıkıntılar zamanla oluşmaya başlar . Bu sıkıntılar arasında , depresyon , endişe ve huzursuzluklar , düşmanlık duyguları , suçluluk hisleri gibi duygulara çok sık rastlanır . Sınırları açık ve herkesin rahatça kendini ifade edebildiği ailelerde ise bunun tam tersi olarak , iyi niyet , karşılıklı anlayış ve işbirliği , ortak düşünceler, birbiri için fedakarlık , birbirine karşı samimiyet ve sevgi , geleceğe güven ile bakma gibi durumlara rastlanır.
Ailede iletişim ve bununla beraber etkileşim en önemli konudur. İletişimin olmadığı herhangi biz zaman yoktur. İki insan yan yana olduğunda , hiç konuşmamanın bile, bir anlamı vardır. Yanlış iletişim ve etkileşim durumu veya yetersiz iletişim durumu ailelerdeki sorunlara yol açan nedenlerin başında gelir. Aile bireyleri birbirleri ile sözlü yada jest ve mimikler ile anlaşırlar veya bu durumdaki aksama aileyi çok olumsuz etkiler.
Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen faktörler:
-Aileyi ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde , yüzeysel konuşma
-Aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler
-Yapay ilgi gösterme
-Konuşma ve izah etme olmadan , karşı tarafın hareketlerini , düşüncelerini yorumlamaya ve tahmin etmeye çalışma
-Geçmişteki üzücü ve tatsız olayların sık sık gündeme getirilmesi
-Sorulan soruları cevapsız bırakma
-Bireylere söz ile baskı kurmaya çalışma
-Abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme
-Sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama
-Suçlama , eleştirme , olumsuz değerlendirmeler yapma
-Emir verme , tehdit etme
-Samimiyetten uzak kalma , yalan söyleme
-Alay etme , küçük düşürmeye çalışma , fikirlere değer vermeme
-Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışma
-Küçük hataları çok abartma
-Fedakarlığı devamlı karşı taraftan bekleme
-Ortak faaliyetlere gereken önemi vermeme
-Karşıdakini ifade etme imkanı tanımama
Bu şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunan aile yapısında bireyler arası iletişimde , karşıdaki kişiyi rahatsız etme , yüz kızartma , sert şekilde bakma , yüz buruşturma ,konuşmama , yalan söyleme gibi durumların gözükmesi olağandır.
Unutulmamalı ki yaşayan her fert ; kendine özgü anlayışı , kişiliği , değer yapısı , entellektüel düzeyi , duygu ve düşünceleri , kimlik yapısı, yetişme tarzı , sosyokültürel statüsü ile yaşayan , hisseden , etkilenen biyopsikososyal bir bütündür . Bu durumda konuşulan her sözün , verilen her mesajın , her jest ve mimiğin iyi veya kötü manada karşıdaki kişide bir etki yaptığı kesindir.
Aile üyeleri birbirinden aldıkları mesajlar ile kendilerini değerli veya değersiz , kendilerini güvende veya güvensiz hisseder. Bu durum onların psikososyal ve sosyokültürel konumlarını , işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler. Sonuç olarak sağlıklı birey , sağlıklı ve bütünlüğü ile fonksiyonel aileyi oluşturacak , sağlıklı aile sağlıklı toplumu oluşturacaktır.
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
AİLE ÇEŞİTLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İdeal Aile: İster yalnız baba çalışsın , ister anne baba birlikte çalışsın ,ister se göç etmiş olsun , evde rol dağılımı ve yetkilerin ortak olduğu , kurallara sonuna kadar bağlı , ortak kararlarda ortak söz sahibi olan , birbirinin hak ve hukukuna saygılı , çocukları ve evdeki diğer bireyler ile her yönden yakından ilgili , kişilerin aile ortamında kendini huzurlu hissettiği , karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde yerleşmiş yapısı ile tamamen fonksiyonel olan aile yapısıdır.
Sorunlu Olabilecek Aile Tipleri:
1-Babanın çalıştığı , daha çok ev hakkında annenin söz ve kurallarının geçerli olduğu , Çocuklarının bakımının tamamen anne üzerinde olduğu , babanın çoğu zaman çocukları ile mesafeli olduğu aile
2- Anne babanın deneyimsiz olması , genç yaşta evlenmeleri , istemeyerek çocuk sahibi olmaları , çocuk konusunda anlaşamamaları ve çeşitli nedenler ile sürekli anlaşmazlık göstermeleri ile kendini gösteren aile tipidir.
3- Anne ve baba daha çok kendi işleri ile yüklü , çocuk küçükse büyük anne baba veya dadıya bakımının bırakıldığı , büyükse kendi haline bırakılan aile tipidir. Bu durumda çocuktan sürekli düzen ve disiplin istendiği aile tipidir.
4-Aile daha çok atadan gelen geleneklere bağlıdır . Çocuğa davranışın önemi konusunda çok fazla bilgili olmayan aile yapısıdır.
5-Kırsal bölgelerden kente göç eden , sosyal , ekonomik ve uyum açısından bazı problemler ile karşılaşan aile yapısıdır.
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
TOPLUM VE AİLE ETKİLEŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Ailedeki sıkıntılar topluma , toplumdaki sıkıntılar aileye yansır . Sağlıklı toplumu , sağlıklı aileler oluşturur. Ailenin sosyokültürel durumu , toplumun sosyokültürel durumunu belirler.Toplum ve aile sürekli iyi veya kötü etklileşim içerisindedir.
Aile toplum etkileşimi sağlıklı olmaz ise ailede ve toplumda bazı sıkıntılar oluşabilir. Aile, içinde bulunduğu toplumun durumuna göre şekillenir. Toplumun ve ailenin yapısına etki eden bir diğer noktada devletin topluma ve aileye sunduğu sosyokültürel imkanlardır. Bu imkanların bol olduğu toplumlarda bazı sıkıntıların oluşmasının önüne geçilmiş olur. Devletin sunduğu imkanların yetersizliği veya toplumdaki sosyoekonomik ve sosyokültürel sıkıntılar toplum ile beraber aileyi de etkileyecektir.
Toplumu ve aileyi , özellikle de çocukları etkileyen bir diğer etkende medyadır. Medyanın iyi ve kötü yönde bir çok etkisi bulunmaktadır. Medyanın zararlı etkilerinden ailenin ve aileyi oluşturan bireylerin korunması gerekir.Bunun içinde aileyi oluşturan bireylerin bilinçli olması gerekmektedir. Unutmayınız ki bazı zararları oluşmadan önlemek mümkündür.
Toplum içerisinde infonksiyonel ailelere müdahalede bulunacak , onların her türlü sorunları ile ilgilenecek , yeri geldiğinde sosyoekonomik destek sağlayacak , organize ve yetkileri devlet tarafından desteklenmiş , tecrübeli ekiplerin bir arada olduğu , kamu birimlerine ihtiyaç vardır.
Toplum aile etkileşimi hemen her konuda mümkün olmaktadır. İdeal toplumun kurulması , sağlıklı bireylerin oluşturduğu aileler ile mümkün olduğuna göre , ideal toplum için, ideal aile yapısı , ideal aile fonksiyonelliği , aile psikiyatrisi her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu konuda geniş çaplı çalışma, profesyonel ve tecrübeli ekiplere, bilimsel verilere ihtiyaç vardır.
 
Üst Ana Sayfa Alt