A
Çevrimdışı
HASRET GÜLLERİ
Efendim;
Her kışın bir baharı, her gececinin bir gündüzü gibi,cahiliye dönemini kapatacak ezeli Nur’da sendin.Kışların baharı sendin,karanlıkların ışığı sendin.Gözlerimiz ufuktaydı.Bu şirki,vahşeti,cehalet karanlığını boğacak güneş doğacaktı.O gelecek,bütün işkenceler,vahşilikler,ahlaksızlıklar ve yolsuzluklar bitecekti.
Alemlere rahmet olacaktın.Allah Hadis_i Kutsi de şöyle buyuracaktı:’Ey Habibim,sen olmasaydın kainatı yaratmazdım.’Öyle ki;’La ilaheillallah’’Muhammed en Resulullah ‘dan ayrılmazdı.Ve ismin,ismin,yeryüzünde Muhammed(S.AV.),GÖKYÜZÜNDE Ahmet oldu.Artık köleler efendilerinden korkmuyor,hayvanlara eziyet edilmiyor,o kendi yaptıkları putların yerine Allah’a sığınıyor af ve merhamet diliyolardı.Sahabilerin Asr_ı Saadeti yaşadıgı o dönemde,biz şimdi;vuslata çok yakınken hep geri adımlarımızla yakınları uzak ettik.
Enes bir gün sordu sana:’Efendim niçin ağlıyorsunuz?’sende’Beni görmedikleri halde bana göz yaşı döken ve beni seven kardeşlerimi çok görmek isterdim.’dedin.Canımız malımız sana feda olsun Ey Nebi!Sen görmek istersinde biz senin yüzüne nasıl bakarız,nasıl?Şu fani hayatın hengamesine kapılmış giderken,sünnetlerinden yoksun biçare bedenleriz.Ömer senin hasırdan çıkan izleri yüzünde görünce üzülmüş,sende ;’Razı değil misin Ya Ömer!Dünya onların ahiret bizim olsun’demiştin.Oysa biz Allah verdikçe daha fazlasını istedik.Nevsimize yenik düştük.Zaman geldi örnek ahlakını yaşayamaz olduk.Anne_babaya olan sevgiyi saygıyı unuttuk.Ama senin yetim büyüdüğünü anlayamadan,senin yerine baba diyemedik babamıza.Yetimleri tanımaz olduk.Halbuki biliyorduk bir yetim başı okşayanın mükafatını.Gece namazların yerini uykular,selat ve selamların yerini müzikler aldı.Hatice ile evliliğini unutan genç çiftler,her şeyin saygı çerçevesinde olduğunu savunup nedense tartışmalardan dolayı diskalifiye olan,evlilik çatısı altında boy gösterenlerden oldu.Aile kavramı olmayınca çocuklar,çocuklarla birlikte gençlik harap oldu.
Peki biz hiç vuslatı yaşayamayacak mıyız Efendim?Yüreğimizde hep hasret gülleri ile mi bekleyeceğiz?Ey iki cihan serveri,Kutlular kutlusu,1450 yıldan beri değişmeden gelen Kuran_ı Kerim’in ve sünnetlerinin müptelası olacağız.Çünkü biz bu yaşamak zorunda olduğumuz köhneleşmiş düşüncelere ve zihniyete inat,gecenin zifiri karanlığında sevginin ve şefkatinin meftunları olacağız.Eğer bir gün bizimde evimizi o gül kokunla şereflendirirsin diye sana ait en güzel yeri hazırladık.Duvarlara gül motifleri,mindere takkeni ve cüppeni,yere seccadeni serdik.Ey sevgili dön artık!Ne olur,bu küllenmiş halkın arasında her türlü kirden arınmış inancın sabahını bir kere bile olsa yaşat bize.
Söyleyin Efendim burcu burcu gül kokunu bizde hissedebilecek miyiz? Senden uzaklaşmış bu ümmetini tanıyabilmen için bize aşk ver.Ta ki sevgili geldiğinde hazırlıksız yakalanmış olmayalım.
Efendim;
Her kışın bir baharı, her gececinin bir gündüzü gibi,cahiliye dönemini kapatacak ezeli Nur’da sendin.Kışların baharı sendin,karanlıkların ışığı sendin.Gözlerimiz ufuktaydı.Bu şirki,vahşeti,cehalet karanlığını boğacak güneş doğacaktı.O gelecek,bütün işkenceler,vahşilikler,ahlaksızlıklar ve yolsuzluklar bitecekti.
Alemlere rahmet olacaktın.Allah Hadis_i Kutsi de şöyle buyuracaktı:’Ey Habibim,sen olmasaydın kainatı yaratmazdım.’Öyle ki;’La ilaheillallah’’Muhammed en Resulullah ‘dan ayrılmazdı.Ve ismin,ismin,yeryüzünde Muhammed(S.AV.),GÖKYÜZÜNDE Ahmet oldu.Artık köleler efendilerinden korkmuyor,hayvanlara eziyet edilmiyor,o kendi yaptıkları putların yerine Allah’a sığınıyor af ve merhamet diliyolardı.Sahabilerin Asr_ı Saadeti yaşadıgı o dönemde,biz şimdi;vuslata çok yakınken hep geri adımlarımızla yakınları uzak ettik.
Enes bir gün sordu sana:’Efendim niçin ağlıyorsunuz?’sende’Beni görmedikleri halde bana göz yaşı döken ve beni seven kardeşlerimi çok görmek isterdim.’dedin.Canımız malımız sana feda olsun Ey Nebi!Sen görmek istersinde biz senin yüzüne nasıl bakarız,nasıl?Şu fani hayatın hengamesine kapılmış giderken,sünnetlerinden yoksun biçare bedenleriz.Ömer senin hasırdan çıkan izleri yüzünde görünce üzülmüş,sende ;’Razı değil misin Ya Ömer!Dünya onların ahiret bizim olsun’demiştin.Oysa biz Allah verdikçe daha fazlasını istedik.Nevsimize yenik düştük.Zaman geldi örnek ahlakını yaşayamaz olduk.Anne_babaya olan sevgiyi saygıyı unuttuk.Ama senin yetim büyüdüğünü anlayamadan,senin yerine baba diyemedik babamıza.Yetimleri tanımaz olduk.Halbuki biliyorduk bir yetim başı okşayanın mükafatını.Gece namazların yerini uykular,selat ve selamların yerini müzikler aldı.Hatice ile evliliğini unutan genç çiftler,her şeyin saygı çerçevesinde olduğunu savunup nedense tartışmalardan dolayı diskalifiye olan,evlilik çatısı altında boy gösterenlerden oldu.Aile kavramı olmayınca çocuklar,çocuklarla birlikte gençlik harap oldu.
Peki biz hiç vuslatı yaşayamayacak mıyız Efendim?Yüreğimizde hep hasret gülleri ile mi bekleyeceğiz?Ey iki cihan serveri,Kutlular kutlusu,1450 yıldan beri değişmeden gelen Kuran_ı Kerim’in ve sünnetlerinin müptelası olacağız.Çünkü biz bu yaşamak zorunda olduğumuz köhneleşmiş düşüncelere ve zihniyete inat,gecenin zifiri karanlığında sevginin ve şefkatinin meftunları olacağız.Eğer bir gün bizimde evimizi o gül kokunla şereflendirirsin diye sana ait en güzel yeri hazırladık.Duvarlara gül motifleri,mindere takkeni ve cüppeni,yere seccadeni serdik.Ey sevgili dön artık!Ne olur,bu küllenmiş halkın arasında her türlü kirden arınmış inancın sabahını bir kere bile olsa yaşat bize.
Söyleyin Efendim burcu burcu gül kokunu bizde hissedebilecek miyiz? Senden uzaklaşmış bu ümmetini tanıyabilmen için bize aşk ver.Ta ki sevgili geldiğinde hazırlıksız yakalanmış olmayalım.