Bir gün yanıma İmam Hatip Lisesinde okuyan ama medrese ilmini de almanın zaruretini anlayan ve medreseye devam eden bir talebe geldi, meyusane bir tavırla bana dedi: Okulumuzda okuyan kızlar beden derslerinde öğretmenin emriyle itirazsız başlarını açıp eşofmanları giydiği gibi bahçeye beden eğitim derslerine koşuyorlar, o daracık eşofmanları içerisinde bütün vücutları ortaya çıkıyor ve bu durum bizleri manevi olarak yaralıyor belki bir iki kız edep ve dini hassasiyetlerinde dolayı beden dersine icabet edemiyor ama öteki açılan saçılan kızlara ne oluyor ki iman ve kuran dersleri okudukları halde böyle davranabiliyorlar, güle oynaya beden derslerine çıkıyorlar. İşin garibi imam hatip kızlarının çoğunun babası imam ve bu imamlar kızlarının bu şekilde erkeklerle iç içe beden derslerinde yarı çıplak bir halde bulunmalarını artık yadırgamıyorlar ve bu tür sıkıntılar yüzünden okumak istemeyen kızlarına baskı uygulayıp idare et, alış, dayan, mecbursun gibi mazeretler sürerek kızlarını günahlara atıyorlar. Bu tavırları ile bizleri hem kahrediyorlar hem de günaha sokuyorlar diye şekva etti.
Bu genç kardeşe ızdırabını çok iyi anladığımı ve paylaştığımı söyledikten sonra, ona teselli babında dedim: insanlara bağıra çığıra kızlarınızı Kuran Kursuna gönderin diyen hocaların kendi kızlarını Kuran Kursuna göndermeyip günahlarla, küfürle, fısklarla dolu okullara göndererek körü körüne ateşe attıklarının hesabını birilerinin sorması gerekiyor onlara ama galiba o hesap bu dünyada imkânsız görünüyor. Bu gafil insanların dünya perest olmaları, istikbal endişesi taşıması ve derdi maişet sarhoşluğu içine girip tevekkül kapısını şaşırmaları bedbahtlığına acırken o anda iman ve kuran kahramanı olan ömrünü iman ve kurana insanlığa adamış olan asrın imamı Bedüzzamanın şefkati ve merhameti geldi aklıma göklere kadar kamet eden küfrün ateşi karşısında durup insanları o ateşe düşmekten kurtarmak uğruna bütün hayatını feda eden o zatın Eskişehir hapishanesinde iken Hapishenenin lise mektebine bakan camından lise mektebinin avlusunda neşe ve heyecanla raks eden kızları dünya cennetinde cehennem hurileri hükmünde ve kırk elli sene sonraki hallerini manevi bir sinemadan seyrediyor ve o kızlardan bir kısmının öldüğünü ve kabirde azap çektiğini görüyor bir kısmının ise 70-80 yaşlarında çirkinleştiğini ve insanların nazarı nefretlerin celp ettiğini görüyor ve bu elim acı dehşetli hal karşısında o gaflette giden, fısk ve günah üzeri giden ve ölen kızlara acıyor ve ağlıyor.Acaba Bediüzamanın baktığı o pencereden İmam Hatipli kızların beden dersine yarı çıplak bir surette çıktığı okulun bahçesi görünseydi bu gafil ve bedbht imam hatipli kızları da öteki lise mektebinin kızları suretleri ve hallerinde mi görecekti.bunları da dünya cennetinde cehennem hurileri hükmünde mi görecekti.görmemek için aralarında hal hareket ve giyim noktasında fark olması gerekir fark olmadığına göre Allah analara ve babalara akıl, İmam Hatipleri ruhunu bozanlara basiret,kadınları yuvalarından uçurup günahlara atanlara da bela versin.M.KAKCA
Bu genç kardeşe ızdırabını çok iyi anladığımı ve paylaştığımı söyledikten sonra, ona teselli babında dedim: insanlara bağıra çığıra kızlarınızı Kuran Kursuna gönderin diyen hocaların kendi kızlarını Kuran Kursuna göndermeyip günahlarla, küfürle, fısklarla dolu okullara göndererek körü körüne ateşe attıklarının hesabını birilerinin sorması gerekiyor onlara ama galiba o hesap bu dünyada imkânsız görünüyor. Bu gafil insanların dünya perest olmaları, istikbal endişesi taşıması ve derdi maişet sarhoşluğu içine girip tevekkül kapısını şaşırmaları bedbahtlığına acırken o anda iman ve kuran kahramanı olan ömrünü iman ve kurana insanlığa adamış olan asrın imamı Bedüzzamanın şefkati ve merhameti geldi aklıma göklere kadar kamet eden küfrün ateşi karşısında durup insanları o ateşe düşmekten kurtarmak uğruna bütün hayatını feda eden o zatın Eskişehir hapishanesinde iken Hapishenenin lise mektebine bakan camından lise mektebinin avlusunda neşe ve heyecanla raks eden kızları dünya cennetinde cehennem hurileri hükmünde ve kırk elli sene sonraki hallerini manevi bir sinemadan seyrediyor ve o kızlardan bir kısmının öldüğünü ve kabirde azap çektiğini görüyor bir kısmının ise 70-80 yaşlarında çirkinleştiğini ve insanların nazarı nefretlerin celp ettiğini görüyor ve bu elim acı dehşetli hal karşısında o gaflette giden, fısk ve günah üzeri giden ve ölen kızlara acıyor ve ağlıyor.Acaba Bediüzamanın baktığı o pencereden İmam Hatipli kızların beden dersine yarı çıplak bir surette çıktığı okulun bahçesi görünseydi bu gafil ve bedbht imam hatipli kızları da öteki lise mektebinin kızları suretleri ve hallerinde mi görecekti.bunları da dünya cennetinde cehennem hurileri hükmünde mi görecekti.görmemek için aralarında hal hareket ve giyim noktasında fark olması gerekir fark olmadığına göre Allah analara ve babalara akıl, İmam Hatipleri ruhunu bozanlara basiret,kadınları yuvalarından uçurup günahlara atanlara da bela versin.M.KAKCA
