NAMAZ KILARKEN KADININ ERKEĞİN HİZASINA VEYA ÖNÜNE GEÇMESİ (MUHAZAT)
Bir kimsenin karşısına geçme, ona karşı durma; cemaatle namaz kılarken bir kadının veya yetişkin bir kız çocuğunun bir erkeğin önünde veya hizasında arada engel olmaksızın durarak namaz kılması anlamında bir fıkıh terimi.
Böyle bir durumda önünde veya hizasında kadın bulunan erkeğin namazı bozulur. Fakat kadının namazı sahihtir.
Namaz kılacak cemaat değişik gruplardan oluştuğu zaman saflar; en önde erkekler, sonra erkek çocuklar, sonra kadınlar daha sonra da kız çocuklar bulunmak üzere düzenlenir. Bu düzenlemeye erkeklerle erkek çocukların uymaması namaza bir zarar vermez. Ama erkeklerle kadınların uymaması durumunda kadınla aynı hizada bulunan erkeğin namazı bozulur. Namazın bozulması farz olarak kılınan aynı namaz (imama uyma) için geçerlidir. Biri farz namazı kılarken diğerinin nafile kılmasında, aynı safta olsa , kadın önde olsa da namaz bozulmaz.
Bu konuda Ömer Nasuhi Bilmen’in İslam İlmihali'nde, Cemaat Namazı bölümü sf: 22 de konu hakkında şunlar kayıtlıdır:
“Doğru olan şudur dört mezhebe göre de kadın erkekle aynı safta durup cemaat namazı kılamaz. Namazı fasid olmasa bile (zaruret ve avrete riayet halinde) sünneti hiçe sayma anlamında bid’attır!.
Hanefilere göre: Bir kadın erkeklerin safı arasında olursa, iki yanında ve arkasındaki birer erkeğin namazı fasid olur... Üç kadın olursa iki yandaki erkekle birlik arkadaki bütün safların namazı fasit olur.”
“Kadınların en hayırlı safı en arka saf, en şerlisi de en ön saftır”.
(Muslim-Kitabı Salat:664)
(Burada mescid de kadınlar kısmına işaret var. Ön saf erkeklere yakın olduğu için şerli olarak vasıflandırılıyor.)
“Rasulullah, bize ummu Suleym’in (kendi annesi) evinde namaz kıldırdı. Bizi yanına aldı arkamıza çocukları koydu en arkaya da kadınları durdurdu.”
(Buhari ve Müslim, Enes’den tahric etmiştir. K. Mescid, 1056)
Muhazatta erkeğin namazının geçersiz olması bazı şartlara bağlıdır:
1- Cemaate namaz kıldıran imam kadınların da imamı olmaya niyet etmiş olmalıdır.
2- Erkekten ileri veya onun hizasında namaz kılan kadın erginlik çağına gelmiş veya yetişkin bir kız olmalıdır. Bu kadının akraba, hanım veya yabancı bir kadın olması neticeyi değiştirmez.
3- Muhazat bir rukun süresince devam etmelidir.
4- Muhazat secdeli ve rukûlu bir namazda olmalıdır. Cenaze namazında muhazat namaz için bir engel teşkil etmez.
5- Erkek ve onun hizasında bulunan kadın aynı namazı birlikte cemaat olarak eda etmiş olmalıdır.
Şayet aynı namazı erkekle kadın yan yana durarak tek başına kılsalar veya biri tek başına, diğeri cemaatle kılsa eda yönünden ortaklı olmadığı için namazı sahihtir.
6- Erkekle kadın aynı yerde olmalıdır. Biri caminin alt, diğeri üst katında aynı hizada namaz kılsalar namazları sahih olur.
7- Erkek ile kadın arasında bir engel olmamalıdır. Arada direk veya bir kişilik bir boşluk olursa muhazat namaza zarar vermez.
Bu şartlar bulunur ve erkeklerin safı önünde kadınlar bir saf tutup namaz kılsalar erkeklerin hepsinin namazı bozulur. Erkekler arasında üç kadın bulunsa bunların sağ ve solundan birer erkek ile arkalarındaki her saftan üç erkeğin namazı bozulur. Ama iki veya bir kadın olursa sadece sağ ve soldan birer erkekle, arkadan iki veya bir erkeğin namazı bozulur.
Namazı bozulan erkekler birer engel durumunda olduklarından diğerlerinin namazı bozulmaz.
(Hâşiyetu't Tahâvî, s. 267-268; Halebi Sağîr s. 304-305. Kamus Tercümesi IV, s. 916. Ö. N. Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, 151-152)
Mescid-i Haramda (Kâbe'de) Erkek ve Kadınların Bir Arada Namaz Kılmaları
Hac mevsiminde Mescidi Haram da erkek ve kadınların karışık vaziyette namaz kılmasında muhazat gerçekleşiyor mu? Gerçekleşiyorsa erkeklerin namazı bozulmuş sayılır mı?
Gerek İmama uyanın imamın önüne de durup namaz kılması gerekse kadınla erkeğin aynı hizada durup aynı imama uyarak aynı namazı kılmaları hakkında mezhep imamlarının görüş ve ictihadları farklıdır.
Maliki, Hanbeli ve Şafii mezheblerine göre, kadınla erkeğin yanyana durup namaz kılması, iki tarafında namazını bozmaz. Ancak bunda kerahet vardır. Kabe de ise bu kerahette kalkar. Çünkü bu iki cinsin orada ayrı ayrı yerlerde durup namaz kılması çok zor, hatta bazen imkansızdır. O halde sözü edilen üç mezhep te muhazat hükmü yoktur.
O halde hac mevsiminde Hanefi Mezhebine bağlı bulunan kadınlar gibi tüm musluman kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yerlerde namaz kılma imkanı bulmaya azami gayret sarf edip ayrı durmaya çalışmalıdırlar. Buna rağmen cemaatle namazı ayrı ayrı yerlerde kılma fırsatı bulamayıp namazı kaçırma durumları var ise, Allahtan avf dileyerek bir arada sözü edilen üç mezheb aliminin ictihadına uyarak kılabilirler. Bu bir fetvadır. (Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Celal Yıldırım)
Bu durumun ortadan kalkaması için; yetkili kişilerin (Tağutlara itaat etmeyi bırakıp) kadınlara ayrı bir yer tesis etmesi zaruridir!.
İmama Uyanın (Erkek) Topuğunun, İmamdan Öne Geçmemesi:
İmama uyan kişinin topuğu, imamın topuklarından öne, oturarak namaz kılıyorsa uylukları imamın uyluklarından öne, yaslanarak namaz kılıyorsa yanı imamın yanından öne geçmemelidir. Eğer sayılan meselelerde imam ile cemaat aynı hizada olursa namaz kerahetle caiz olur. İmama uyan kişinin imamdan az geride kılması mendubdur. Fakat imama uyan kişi imamdan öne geçerse namazı sahih olmaz. Bu husus cumhura göre (Hanefî, Şafiî ve Hanbelî) şarttır. (el-Mecmû', lV, 194)
Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: "İmam ancak kendisine uyulması için meşru kılındı." Aynca muktedinin imama uymada arkasına dönmeye ihtiyacı olur. Bu durum Peygamber (a.s.)'den de rivayet edilmemiştin rivayet edilen hadislerden böyle bir mana da çıkarılmamıştır.
İmamdan öne geçme hususunda topuğa itibar edilir. Eğer muktedînin ayağının büyük olması sebebiyle ayak parmaklan imamın ayaklarından öne geçerse, imamın ayağının ekserisini geçmedikçe namazı sahih olur.
Hanefî'ler ve Hanbeli'ler, Kâbe etrafında namaz kılarken cemaatin imamdan öne geçmesini câiz görmüşlerdir. Şafiîler, cemaatin imamın ters yönünde bulunması hâlinde imamdan öne geçmelerini câiz görmüşlerdir. Eğer cemaat ile imam bir tek yönde bulunurlarsa o takdirde cemaatin imamın önüne geçmesi câiz olmaz. Mescidin dar olması gibi zaruretler bulunmaksızın imamdan öne geçmek mekruhtur. Eğer zaruret varsa o takdirde kerahet yoktur.
İmam Şafii'nin yeni mezhebine göre, eğer imama uyan kimse imamdan öne geçerse namaz batıl olur. Çünkü böyle yapan kişi hiç bir durumda cemaatin duramayacağı yerde durmuş olur. Bu durum necis bir yerde durup namaz kılmaya benzer.
Malikî'lere göre, cemaatin imamdan öne geçmeme şartı yoktur. Muktedi, bütün cemaat de olsa, imamdan öne geçecek olursa mutemet görüşe göre namazı sahihtir. Fakat zaruretsiz imamdan öne geçmek mekruhtur. İmamdan öne geçenin namazının sahih olmasının sebebi, bu durumun imama uymaya engel olmamasıdır. Bu durumda muktedi imamın arkasında bulunan kimseye benzer. (Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.2, Sf: 337)