Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kabir Yükseltme/ Türbe Yasağı Ile Ilgili Hadisler

J Çevrimdışı

jihat fisabilillah

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
(Sahih-i Muslim)


31- Kabrin Yerle Bir Yapilmasinin Emri Babı

92- (968) Bana Ebû't - Tâhir Ahmed b. Amr rivayet etti. (Dedi ki): Bize ibni Vehb rivayet etti. (Dedi ki): Bana Amr bin Haris haber verdi.

Bana Hârûn b. Saîd El-Leylî dahî rivayet etti. (Ded ki): Bize ibni Vehb rivayet etti. (Dedi ki) Bana Amr bin Haris rivayet etti.

—Ebû't-Tâhîr rivayetinde (ona da Ebû Alîyy-i Hemdânî(47), Hârûn rivayetinde ise: Sümâme bin Süfeyy rivayet etmis) denilmektedir.™ demis ki: Fadâle bin Ubeyd(48) ile Rum diyarinda, Rodos'ta bulunuyorduk. Derken bir arkadaşımız vefat etti. Bunun üzerine Fadâle bin Ubeyd emir vererek kabrini düz yaptırdı. Sonra şunu söyledi:

«Ben, Resûlüllah (sav)*kabirlerin yerle bir yapilmasini emir buyururken işittim.»

(Ebû Aliy El-Hemdânî ile Sümâme bin Süfeyy ayni zâttir. Imam Müslim her iki râvîden hadîsi hangi lâfızlarla işittiyse, öylece rivayet etmistir. Ebû Aliy, Sümâme'nin künyesidir.)


93- (969) Bize Yahya b. Yahya ile Ebû Bekir b. Ebî Seybe ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Yahya (Bize haber verdi.) tâbirini kullandi. Ötekiler: (Bize Vekî\ Süfyân'dan, o da Habîb b. Ebî Sâbit'den, o da Ebû Vâil'den, o da Ebû'l-Heyyâc-i Esedî'den naklen rivayet etti.) dediler. Ebû Heyyâc şöyle demiş: «Bana Alîyy bin Ebî Tâlib, Resûlüllah'ın (sav) beni gönderdiği bir işe:

"Ben de seni göndereyim mi, tarumar etmediğin hiç bir heykel ve düzeltmediğin hiç bir yüksek kabir birakmayasin? dedi.»(...)"

Bana, bu hadîsi Ebû Bekir b. Hallâd-i Bâhili de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Yahya yâni Kattan rivayet etti.(Dedi ki): Bize Süf-yân rivayet etti. (Dedi ki): Bana Habîb bu isnâdla rivayette bulundu. Ve: «Tarumar etmedigin hiç bir suret birakmayasin.» dedi.

Kabri düzeltmekten murâd: Pek fazla yükseitmeyip, bir karis kadar yerden kaldirmaktir.

Hanefiîlere göre: Kabrin üzerini deve hörgücü gibi kamburlaştırmak müstehabtır. Zira Resûlüllah'ın (Sav) kabri bu şekilde tesviye edilmiştir.

Ekseri ulemânin ve Imam Mâlik'in mezhepleri de budur. Sâfiilerle diğer bazı ulemâya göre: Kabrin üzerini kambur degil, tavan şeklinde düz yapmak müstehabdir. Bu hadisdeki timsâl ve suretlerden murâd: Canlilarin heykel ve suretleridir.


32- Kabri Kireçlemekten ve Üzerine Bina Yapmaktan Nehiy Babı

94- (970) Bize Ebû Bekir b. Ebî Seybe rivayet etti. (Dedi ki) -. Bize Hafs b. Giyâs, îbni Cüreyc'den, o da Ebû'z -Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş

«Resûlüllah (Sav) kabrin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve üzerine bina yapılmasını nehiy buyurdu.»(...) Bana Hârûn b. Abdillâh rivayet etti. (Dedi ki): Bize Haccâc bin Muhammed rivayet etti. H.

Bana Muhammed bin Râfi' de rivayet etti. (Dedi ki); Bize Abdurrazzâk rivayet etti. (Bu iki râvî) hep birden îbni Cüreyc'den rivayet etmişlerdir. Demiş ki: Bana Ebû'z - Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillâh'ı: Peygamber (Sav)'den dinledim.» diyerek yukarki hadîsin mislini rivayet ederken işitmiş.

95- (...) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti.. (Dedi ki): Bize95- (...) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti.. (Dedi ki): Bize îs-mâil b. Uleyye, Eyyûb'dan, o da Ebû'z -Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi. Câbir:

«Kabirleri kireçlemek yasak edildi.» demis.

Taksîs: Kireçlemek, demektir.

Kassa: Kireçtir.

Hadis-i serif, kabri kireçle badana etmenin ve üzerine oturmanin, kezâlik bina yapmanin memnu* olduguna delildir.

Hanefiîler'e göre: Bu bâbda Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem'in sünnetinde görülmeyen her sey mekruhtur. Kabristanda mesru olan yalniz ziyaret, duâ ve Kur'ân-i Kerim okumaktir.

Nevevi, kabir üzerine bina yapma hususunda sunlari söylemektedir: «Kabir üzerine bina yapmaya gelince: Eger o yer bina yapanin milkinde ise bu is mekruhtur. Umûma âit kabristanda ise kabrin üzerine bina yapmak haramdir. Buna îmam Sâfit ile sâir ulemâmiz tasrih etmislerdir. Safiî (El - Ümm) nâm eserinde söyle diyor:

Mekke'de hükümdarlarin kabir üzerine yapilan binlarin yikilmasini emrettiklerini gördüm. Hadis-i serifte (Düzeltmedigin hiç bir yüksek kabir birakmayasin) buyurulmasi da yikma mes'elesi te'yid eder.Kabirleri kireçle badana etmek Sâfiî1er'le diger ulemâya göre de mekruhtur.


3- Kabirlerin Üzerine Mescid Yapmakdan, Mescidlerde Resim Bulundurmakdan ve Kabirleri Mescid Ittihaz Etmekden Nehy Babi

16- (528) Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedi ki): Bize Yahya b. Saîd rivayet etti. (Dedi ki): Bize Hisâm rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam, Aise'den naklen haber verdi Li Ümmü Habîbe ile Ününü Seleme Habesistan'da gördükleri, içinde suretler bulanan bir kiliseyi Resûlüllah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) anlatmislar. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):«Hakikaten onlar, içlerinde iyi bir kimse bulunurda vefat ederse, onun kabri üzerine bir mescid yaparlar. O suretleri bu mescide asarlar. Onlar kiyamet gününde Alfah indinde mahlökâtin en kötüleri olacaklardir.» buyurmuslar.

17- (...) Bize Ebû Bekir b. Sey be ile Amrü'n-Nâkid rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Vekî' rivayet etti. (Dedi ki):Bize Hisâm b. Urve, babasindan, o da Âise'den naklen rivayet etti ki: Asbâb Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi veSelîem) /in hastaliginda onun yaninda konusmuslar da Ümraü Seleme ile Ümmü Habîbe bir kiliseden bahsetmisler sonra râvî hadîs'i yuka-iidaki hadîs gibi zikretmistir.

18- (...) Bize Ebû Küreyb rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ebû Muâ-viye rivayet etti, (Dedi ki): Bize Hisâm,babasindan, o da Âise'den naklen rivayet etti: Âise:

«Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seiiem) 'in zevceleri Habesistan'da bîr kilise gördüklerini, bu kiliseye Mariya denildigini anlattilar.» diyerek yukaridakilerin hadîsi gibi rivâyetde bulunmus. Bu hadîsi Buhârî «Namaz» ve «Habes'e Hicret» bahislerinde Nesâî dahî «Namaz» bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmislerdir.

Ümmehât-i Mü'minîn'den Ümmü Habîbe ile Ümmü Seleme (Radiyallahû anhûma) Habesistan'a hicret eden müslüman-lardandir. Hz. Ümmü Habîbe 'nin ismi Rainle Bin ti Ebi Süfyân'dir. Kocasi Abdullah'b. Cahs (Radiyallahû anh) ile birlikte Habesistan'a gitmis. Hz. Abdullah orada vefat etmisdi. Resûlüllah (SallailahüAleyhi ve Sellem) Hicret'in altinci yilinda Ümmü Habîbe (Radiyallahû anha) ile henüz Habesistan'dan dönmeden nikahlanmis. Kehrini de Habes Imparatoru Necâsî vermisdi. Ümmü Habîbe (Radiyallahû anha) Medine'de kirkdört târihinde vefat etmisdir.Ümmü Seleme (Radiyallahû anha) 'nin ismi Hind Binti Ebî Ümeyye 'dir. O da kocasi Ebû Seleme (Radiyallahûanh) ile Habesistan'a hicret etmisdi. Oradan dönüsde Hz. Kbû Selemi Medine'de vefat etmis; Ümmü Seleme Hazretlerini Besûlüllat(Sallallahü Aleyhi ve Seüem) almisdi.

Iste hadîs-i Serif de Ümmü Habîbe ile Ümmü Seleme (Radiyalîahû anhûma) 'nin Habesistan'daki Mariyâ kilisesinde gördükleri resim ve heykellerden ve Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem,in Habeg'liler hakkindaki beyanâtindan bahsetmektedir.

Kurtubî diyor ki: «Eski Habes'lilerin bu suretleri yapmalari gelecek nesil bunlari görsün de eskiler gibi sâlih âmeller yapmaya çalissinlar ve kabirlerinin yaninda Allah'a ibâdet etsinler diyedir. Sonralari bir takim kötü nesiller türedi. Bunlar eskilerin maksadini anlayamadilar. Seytan da kendilerine: Eslâfimz bu suretlere taparlar; tâ'zîmde bulunurlardi; diye vesvese verdi. Nihayet onlara tapmaga basladilar. îste Pej^ gamber (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem) Sedd-i Zerîa kabilinden ashabini böyle seylerden sakindirmisdir...»


Hadisden Çikarilan Hükümler;

1- îbni Battal :«Bu hadîs kabirleri mescid ittihâz etmekden ve suret yapmakdan nehy etmektedir. Nehiy edilmesinin vechi eski Ha-bes'lilerin kabirlerle, putlara Allah diye tapmalarindan dir.» diyor.

2- Hayvan, bilhassa sâlih insan sureti yapmak haramdir.

3- Kabir üzerine mescid yapmak memnû'dur. Bunun muktezâsi haram olmakdir. Hattâ kabir üzerine mescid yapanlara lanet olunmus-dur. Sâfiîler kabir üzerine mescid yapmayi mekruh görmüslerdir. Bu bâb'daki kavilleri münâsebet düstükçe yukarilarda görmüstük. Beyzâvî: «Yahudilerle, Hiristiyanlar Peygamberlerine ta'zîm isin onlarin kabirlerine secde ederler. Dualarinda o kabirlere karsi dönerler ve onlari putlarla doldururlardi. Bu sebeple Peygamber (Sallallahü ) onlara lanet etmis ve müslümanlan onlar gibi olmaktsbi demisdir.


19- (529) Bize Ebû Bekir b. Seybe ile Amrü'n-Nâkid rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Hâsim b. Kaasim rivayet etti. (Dedi ki): Bize Sey-bân, Hilâl b. EM Humeyd'den, o da Urvetti'bnü'z-Zübeyr'den, o da Aise'-den naklen rivayet etti. Âise söyle demis:

— BesûlüUah (Sallallahü Aleyhi ve Seüem) sifâyâb olamadigi hastaliginda:

«Allah yahudilerle, hiristiyanlara lâner eylesin I Peygamberlerinin kabirlerini mescid yaptilar.» buyurdular.Alse: «Eger bu (endise) olmasaydi Peygamber (Sallallahü Aleyhi veSellem) 'in kabri açikda bulundurulacakdi.

Lâkin onun da mescid ittihâz edilmesinden korkuldu.» demis.

Ibni Eb! Seybe'nin rivayetinde: «Eger bu olmasa* ibaresi vardir; fakat «Aise demis» sözünü zikretmemisdir.

20- (530) Bize Harun b. Saîd El-EyU rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ibni Vehb rivayet etti. (Dedi ki) Bana Yûnus Ue Mâlik, Ibni Sihâb'dan naklen haber verdiler. (Demis ki): Bana Saîd b. El-Müseyyeb rivayet etti ki: Ebû Hüreyre söyle demis: Besûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seüem):«Allah yahudîlerîn belâsini versin I Peygamberlerinin kabirlerini mescid yapti larj» buyurdular.

21- (...) Bana Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (Dedi kî): Bize El-Fezârî, Ubeydullah b. Esam'dan rivayet etti.

(Dedi ki): Bile Yeztd b. Esaro, Ebû Hüreyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) :

«Allah yahudîlerle, hiristiyanlaro lanet etsin! Peygamberlerinin kabirlerini mescid ittihâz ettiler.» buyurmrslar.

22- (531) Bana Hânin b. Saîd El-Eyi ile Harmeletü'bnü Yahya rivayet ettiler. Harmele (Bize haber verdi):

tâbirini kullandi. Harun: Bize tbni Vehb rivayet etti, dedi. tbni Vehb: Bana Yûnus, Ibni Sihâb'dan naklen haber

verdi, demis, tbni Sihâb: Bana Ubeydullah b. Abdillah haber verdi ki Âise ile Abdullah b. Abbâs sunlari söylemisler, demis: «Besu-lüllah (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) son deminde kendisine âit bir elbiseyi yüzüne örtmeye basladi. Bunaldikça ocu yüzünden açiyordu. Bu hâlde iken yahudilerle, hirisliyanlarin yaptiklarindan

ümmetini sakindirmak için: «Allâhiii laneti yahudilerle, Hiristiyanlara olsun! Peygamberlerinin kabirlerini mescid ittihâz ettiler.»

buyurdular.»

23- (532) BIze Ebû Bekir b. Ebî Seybe ile îshâk b. Ibrâhîm rivayet ettiler. Lâfiz Ebû Bekir'indir, Ishâk: (Bize haber verdi): tâbirini kullandi. Ebû Bekir: Bize Zekeriyyâ b. Adîy, Ubeydullah b. Amr'dan, o da Zeyd b. Ebî Üneyse'den, o da Amr-b. Mürra'dan, o da Abdullah b. Haris En-Necrânî'den naklen rivayet etti; dedi.

Necrânî söyle demis: Bana Cündeb rivayet etti. Dedi ki: Vefatindan bes gün önce Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Seltem)den isitdim, söyle buyuruyordu:

«Sîzlerden bir dostum olmasindan Allah'a siginirim. Çünkü Allah Teâlâ Ibrahim'i nasil dost ittihâz ettiyse, beni de öyle dost edinmisdIr. Ben ümmetimden dost edinecek olsam Ebû Bekir'i halîl ittihaz ederdim, iyi bilin ki, sizden önce geçen milletler Peygamberlerinin ve (aralarindaki) sâlih kimselerin kabirlerini mescid ittihâz

ediyorlardi. Dikkat edin! Sakin siz kabirleri mescid ittihâz etmeyin! Ben sizi bundan men ediyorum.» Bu hadîs'in muhtelif rivayetlerini Buhârî «Namaz» «Cenaze» ve«Megâzî» bahislerinde; Ebû Dâvûd «Cenaze»bahsinde; Nesâî de «Kitâbü'l-Vefât» da muhtelif râvîlerden tahrîc etmislerdir.Rivayetlerin bâzilarinda, yahudilerle, hiristiyanlar hakkinda «Kaate-le» digerlerinde «Leane» kelimeleri

kullanilmisdir. Mânâ ittibâri ile bunlarin ikisi de birdir. Ve: «Allah lanet etsin!» demekdir. Lanetin asil ma'nâsi

Allah'in rahmetinden uzaklastirmakdir. Bazi rivayetlerde ise Resûlüllah (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yalniz yahudilere lanet okudugu görülüyor. Bunun sebebi ilk defa Peygamberlerin kabirlerini mescid ittihâz edenler yahudîler olmasidir. Bu sebeple onlar daha zâlim, bu hu-sûsda daha müfrittirler.Ulemâ'dan bâzilari bu husûsda yahudilerle birlikde hiristiyanlara da lanet buyurulmasmi müskil saymislardir.

Çünkü Hz. îsâ ile Peygamberimiz Muhammed Mustafa (Sailallahü Aleyhi ve Sellem) arasinda hiristi-yanlann baska Peygamberi yokdur. îsâ (Aleyhisselâm) ise diri olarak gök'e çekildigi için zâten kabiri yokdur.

Binâenaleyh bu mes'ele müskildir. Bazilari bu müskili halletmek için hiristiyanlarin Hz. îsâ'dan baska birtakim Peygamberleri bulundugunu, yalniz o Peygamberlerin mürsel olmadiklarini söylemislerdir. Fakat bu cevap tatminkâr görülmemisdir. Bâzilari: «Hadîsden murâd: Peygamberlerle onlara tâbi olanlarin büyükleridir. Yalniz

hadîsde tâbi olanlar zikre dilmemi sdir.» derler. Bu takdirde hadîsin mânâsi söyle olur: «Allah yahudilerle,hiristiyanlari rahmetinden irak eylesin! Çünkü onlar Peygamberleri ile onlara tabî olan bâzi büyüklerin mezarlarinimescid ittihâz ettiler.»

Müs1im'in Cündeb tarîki ile rivayet ettigi son hadîs'de bu kavli te'yîd etmektedir. Çünkü Cündeb hadîsinde :«Yahudilerle, hiristiyanlar Peygamberlerinin ve sâlihlerinin kabirlerini mescid ittihâz ederlerdi.» buyurulmusdur.Bu husûsda daha baska tev-cîh yapanlar da bulunmusdur.Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem) 'in:

«Peygamberlerinin kabirlerini mescid ittihâz ettiler.» buyurmasi mukadder bir suâle cevabidir. Sanki:«Yahudilerle hiristiyanlara lanet .etmenin sebebi nedir?» diye sorulmus da, bu cevâbi vermisdir. Râvî'nin:«Resûlüllah (Saîlallahü Aleyhi ve Setlem) ümmetim onlarin yaptiklarindan sakmdimak için» sözü dahî bu

kabildendir. Yâni sanki Râvîye: «Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve.Sellem) 'in vefat ederken bu sözüsöylemesinin hikmeti nedir?> diye sorulmus da bu cevâbi vermis gibidir.Buradaki nehyin hikmeti bu isin zamanla tedricen putperestlik halini almasi veya ona benzemesi endisesidir.Nevevî diyor ki: «Ulemâ sunlari söylemislerdir: Peygamber (Saîlallahü Aleyhi ve Sellem)'m kendi kabri ile baskalarinin kabirlerini mescid ittihâz etmekden nehy buyurmasi kendisine ta'zîm hususunda gösterilecek

mübalagadan ve bu sebeple vukû'a gelecek fitneden korktugu içindir. Çünkü mübalagali ta'zîm çok defa küfüre müeddî olur. Nitekim geçmis- ümmetlerde hâl böyle olmusdur.Müslümanlar çogalib da Mescid-i Nebevinin büyütülmesine ihtiyaç görülünce ümmehât-i mü'minînin ve bu meyânda Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile iki yâr-i kadîm'i Ebû Bekir ve Ömer (RadiyallahÛ

anhûma) 'nin kabirlerini ihtiva eden Hz. Âise'nin odasi dahî mescidin içinde kaldi. Bu hâl karsisinda ashâb-i kiram . kabirlerin etrafina yüksek duvarlar çevirerek kabirlerin rünmesini ve dolayisi ile avam tabakasinin onlara karsi dönerek namaz kilmalarini önlediler...»Hadîs-i serif de Hz. Âise'nin: «Eger bu endîse olmasaydi Peygâmber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kabri açikda bulundurulacakdl. Lâkin onun da mescid ittihâz edilmesinden kor kuldu.» sözü dahî bu endîseyi göstermektedir. Mezkûr cümlede meçhul olarak rivayet edilen «Husiye» fiili bâzi rivayetlerde «Hasiye»

seklinde malûm; bâzilarinda da «Ahsa» diye rivayet edilmisdir. Malûm okunduguna göre: «Hasiye» fiilinin faili Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e râcî olan zamirdir ve cümle:«Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kendi kabrini mescid ittihâz ederler diye korktu.» mânâsina gelir.

«Ahsa» ben korkarim mânâsina gelir bu rivayete göre Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kabrini açikda bi-rakmakdan men eden, Hz. Âise olmus olur.

Yirmüki numarali hadîsdek cümlesi seklinde de rivayet olunmusdur. Birinci rivayete göre cümlenin mâ'nasr

Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e Azrail (Aleyhisselam) ile diger melekler geldiginde...»; ikinci rivayete göre ise: «Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) e ecel geldikte...» demek olur.Hamîsa: Siyah çizgili dört köseli yumusak kumasdan yapilma li-basdir.Halîl: Son derece yakin sir dostu mâ'nâsina gelir. Bu kelime bâzila rina göre hacet mânâsina gelen «Hallerden,diger bâzilarina göre ise sevginin kalbe islemesi mâ'nâsina gelen -hüllemden müstakdir Halleden müstak

olduguna göre Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) hacetinin Allah'dan baskasina olmasini nefiybuyurmus; Hülleden alindigina göre ise mevedded ve muhabbetinin Allah'dan baskasina âit olmasini nefiy buyurmus olur.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Ana Sayfa Alt