Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kadın Kocasının Ailesinden Eltisiyle Konuşmak İstemezse..?

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
M.Sürgün İstanboli;187634' Alıntı:
Assalamun aleyküm hakkınızı helal edin, acelem vardı apar topar yazdım ve çok devrik olmuş anlamamakta haklısınız. İzah edeyim inşeAllah:
'Benim bir ukhtimin kocası karısının ailesi müslüman olduğu halde ailesiyle görüşmek istemiyor, şaka mahiyetiyle de olsa dalga geçiyor. Kocası karısının ailesi ile hiçbir münakaşa yaşamamıştır hatta karısının ailesi kocasını seviyor, ona yardımlar ediyor bağrına basıyorlar. Kadınsa kocasının ailesinden (ailesinden bile değil) Eltisi ile konuşmak istemiyor. Bazı yanlışlıklar yapmıştır kadına, haksızlık, ahlaksız davranışlar.. Kocası ise kadın tel ile halini hatrını sormuyor diye karısını kızıyor hatta küsüyor. Kadında istemedikçe arada kavgalar çıkıyor. Ancak koca zorladıkça kadın boğuluyor ve istemeye istemeye konuşmak zorunda kalıyor kocasından bu nedenden ötürü soğuyor. Kadın bu durumda ne yapmalı, kocasına ne demeli de bu durumdan selamete erişir? Yada kadının bu davranışı islama aykırı mı, kocası mı haklı ? Soru bu, inş anlatabilmişimdir bu sefer =)


Aleykum selam we rahmetullah

Evvela bu tarz ihtilaflı, husumetli meselelerde tek tarafı dinleyerek görüş bildirmenin doğru bir şey olmadığını delillendirmek isterim :

- Bir de davacıların kıssası geldi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba ulaşmışlardı.
- Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe düştü. Ona "Korkma!" dediler, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar.
- Biri: "İşte bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var. Böyle iken: Onu da bana ver, dedi ve tartışmada beni yendi" diye anlattı.
- Davud dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir. Gerçekten bir cemiyette yaşayanların çoğu mutlaka birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edip de salih amel işleyenler başka. Ama onlar da pek az." Davud, bizim kendisini imtihan ettiğimizi sanmıştı. Hemen Rabbinden mağfiret diledi, rüku ederek yere kapandı, tevbe ile Allah'a yöneldi
. (Sa'd 21 - 24)


Şimdi de son 24. ayetin tefsirinin bir kısmını Fi zilal'den dinleyelim:


Sa'd 24 : Bu olay, davacılardan birinin arz ettiğine göre, başka şekilde yorumlanması mümkün olmayan apaçık bir zulmü ifade etmektedir. Bu nedenle Hz. Davud bu apaçık zulmü bir davacıdan dinledikten sonra, sözü diğer davacıya vermeden, ondan hiçbir açıklama istemeden ve onun delilini dinlemeden hemen hükmünü vermeye geçmiştir: "Davud `Andolsun ki, senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemekle sana büyük haksızlık etmiştir. Doğrusu ortakların çoğu birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. İnanıp yararlı iyi işi yapanlar bunun dışındadır ki, sayıları ne kadar azdır' demişti."
Öyle anlaşılıyor ki, bu aşamada her iki adam da hemen kalkıp gitmiştir. Çünkü bunlar sınama için gelen iki melekti! Yüce Allah'ın insanların başına geçirip Hak ve adalet ile hükmedebilmesi için önce gerçeği araştırmasını istediği peygamberi sınamaya gelmişlerdi. Onlar olayı özellikle etkileyici ve çarpıcı bir biçimde sunmuşlardı... Fakat yargıcının hemen parlamaması, acele hüküm vermemesi icab eder. Zira diğer davacıyı dinledikten sonra meselenin tamamı veya bir kısmı değişebilir. Birinci davacının sözlerinin yalan, eşsiz veya aldatmadan öte bir anlam ifade etmediği ortaya çıkabilir!
İşte bu sırada Hz. Davud bunun bir sınanma olduğunu fark etmiştir.
"Davud kendisini denediğimizi sanmıştı."
Burada onun temel karakteri kendisine yetişmiştir... O Rabb'ine yönelen bir kişiydi... "Rabb'inden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapanmış, tevbe etmiş, Allah'a yönelmişti." (Seyyid Kutub Fi Zilal il Kuran, Sa'd suresi 24. Ayet tefsiri)



Yine bu mesele hakkında size izlemeniz gereken yolu Allahın kitabından bildireyim :

- Eğer karı-koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karı-koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz ki Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır. (Nisa 35)
- Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında, onlara bir günah yoktur. Sulh hep hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve geçimsizlikten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa 128)


Bu ayetlerden sonra bizim burada diyeceğimiz bu nesele hakkında hüküm vermek değil, sadece olaya uzaktan bakarak durumu tesbit etmektir. Kesinlikle (yanlış anlaşılmasın) yapılması gereken yukarıdaki hükümlere uymaktır.


...................................


Ben anlayabildiğim (ve anlayamadığım, tanımadığımdan) kadarıyla yorumumu yazmaya çalışacağım.

Sizin enişteniz (yani öz bacınızın veya müslüman bir bayan arkadaşınızın kocası) karısının ailesi (anne babası aile büyükleri akrabaları) ile hiç bir münakaşa yaşamadığı halde görüşmek istemiyor. Üstelik görüşmediği kişilerin İslami yaşantıları olduğu musluman kişiler. Üstelik bu enişte bu müslümanlarla (yani hanımının ailesiyle) dalga geçiyor.

Evvela kısım kısım gidelim :

Kadının şunu bilmesi (bize demesi) lazım ki; Kocam ailemle dalga geçmesi veya görüşmek istememesi onların müslüman olmalarından mı kaynaklanıyor? Eğer sebeb bu ise durum vahim . Adam küfür işliyor mürted oluyor demektir ki böyle bir inançtaki kişi ile zaten nikah durmaz.
Fakat kocası müslüman bir kimse ise, bu dalga geçmesinin, görüşmek istememesinin sebebi nedir ona göre tavır almak gerekir. Adamın açıklamasına göre mesele izah edilir.


Kadının kendisine haksızlık , ahlaksızlık yapan eltisi ile eğer görüştükçe daha büyük huzursuzluklar, iftira ve kavgalar olacak ise uzak durup konuşmak istememesi doğal bir şeydir.

Evet müslüman müslümana 3 günden fazla küsmemelidir ama Müslümana!.
Müslüman oldukları halde ifk hadisesinden dolayı Rasulullah s.a.v., Hz. Aişe annemizi babasının evine göndermiş, 50 gün sonra hakkında vahy gelene kadar konuşmamıştır. Yine tebuk seferinden geri kalan 3 sahabe ile 50 gün kadar, ashabın tümünün konuşmadığı kaynaklarımızda kayıtlıdır.


Kadının eltisinin itikadi davranışını iyi tesbit etmeniz lazım . İtikadi açıdan iyi olsa da açıklamalarınızdan ahlaki ve karakteri yönden zaafı olduğu ortaya çıkıyordur. Görüşmek istemeyişi normal karşılanabilir. Fakat kadının kocası da kendi ailesinde (erkek kardeşinin hanımı) böyle bir tatsızlık olmasını istememeside normaldir. Fakat kadın bunu kocasına iyi sunmalı ve gerekirse tam küsüp konuşmamaktansa tavır alıp seviyeli görüşmelidir.

Bu konu hakkında anlayabildiğim bu kadardır. Tekrar vurgulayayım ki Allah katında vebale girmemek için bu hususta yapılması gereken üstte söylediklerimdir. Vedud olan Rabbim muslumanlarrın kalbini kaynaştırsın, aradaki husumetleri dostluğa çevirsin . (Amin)
 
Üst Ana Sayfa Alt