Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kan Bağışlamak Günah mıdır?

_katre_ Çevrimdışı

_katre_

الحمدلله
Site Emektarı
Selamun Aleykum ve Rahmetullah,

Bitkilerle ve sünnet üzere tedavi yöntemlerini anlatan bir kitabın hacamatla ilgili bir bölümünde şu yazıyordu: Kan bağında olduğu gibi süt kardeşleri arasında da mahremlik doğar birbirine nikah düşmez. Aynı şekilde birbirinden kan alanların kan kardeşliği durumu da aynıdır, belki daha da önemlidir.

Bunu okuyunca pek itibar etmedim fakat farklı bir sayfada kan nakli ile ilgili şunlar yazıyordu.

Peygamberimiz (s.a.v) Kıyamet alametlerini anlatırken 4 fitnenin zuhur edeceğini ve bunların ilkinin kan olacağını buyurduktan sonra ikinci ve üçüncü fitneyi söylerken de önce kanı tekrarlayarak önemine dikkat çekiyor:

"Dört fitne olacak. Kan mübah kılınacak. Kan ve mal mübah kılınacak. Kan,mal ve ırz mübah kılınacak ve dördüncü ise Deccal fitnesi olacaktır."

Bu hadisi şerifte geçen "kan", kan dökmek şeklinde anlaşılsa da anlamı daha geniştir. Kan dökmek zamanımızda olduğu gibi her devirde yaşanan olaydır. Ancak geçmiş zamana göre bugünü farklı kılan, kan alıp vermenin yaygınlaşmış olmasıdır. Ulusal ve uluslararası kan bankaları aracılığıyla bütün dünya kan bağıyla bağlanmış durumdadır.

Bütün ilmihallerin temizlik bölümüne baktığımızda kanın "galiz necasetler" (büyük pislikler) arasında yer aldığını görürüz:

"İnsanın vücudundan çıkan ve abdest akmayı gerektiren herşey galiz necasettir: İdrar, kan, ağız dolusu kusmuk, irin, sarı su gibi." ( islam ilmihali, A. Fikri Yavuz)


Kan hiçbir şekilde kullanılmaz hatta köpeğe bile verilmez, sadece toprağa gömülür. Ayrıca Bakara Suresi 173. Ayet-i Kerime'de "Allah, size leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı." Buyrulmuştur.

Hem haram hem galiz necaset olan bir şeyden şifa beklenemez. Bu ancak bir tuzaktır. Halbuki "Kan gibi vücudun yenileyebileceği dokular canlı bir insandan diğerine nakledilebilir." şeklinde fetvalar verilebilmektedir.

Aynı zamanda yazının sonunda yaşanmış birşey anlatılmış. Kısaca şöyle diyeyim kan verilen kişiye kan alınan kişinin olumsuz bir özelliği geçmiş. Normalde hiç sigara içmeyen kişi vücuduna kan verildikten sonra şiddetli bir şekilde x marka bir sigarayı içmek istemiş. Ve yıllarca bununla mücadele etmiş.

Hacamatla ilgili bölümde "Bir kimse haram kana dilinin ucu ile ortak olmuş olsa, kıyamet günü alnında "Bu adamın Allah'ın rahmetinden ümidi yoktur" diye yazılı olduğu halde gelir. İbn-i Abbas (r.a)'dan, Ramuz el Ehadis.

1) Bu durumda kan bağışlamak günah mı oluyor?

2) Allah Rasulu zamanında kan bağışı yapılmış mıdır?

3) En son yazılan yerde kana dilin değmesinden bahsediliyor. Bazı insanlar eli kesilse küçük bir kan aksa ellerini hemen ağızlarına götürürler. ( En basit örneği bu. Kan içmeyi adet haline getiren kişiler de var-haberlerde izlemiştim.)

Kan necisse, haramsa basit örnek dediğime de azami ölçüde dikkat edilmesi mi gerekiyor? Uyarmalı mıyız böyle yapan insanları? Yoksa bu kitapta kanla ilgili yazılı olan yerler bilgisizce-abartılarak mı yazılmış?

Uzun oldu hakkınızı helal edin. Selamun Aleykum ve Rahmetullah..
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Selamun Aleykum ve Rahmetullah,

Bitkilerle ve sünnet üzere tedavi yöntemlerini anlatan bir kitabın hacamatla ilgili bir bölümünde şu yazıyordu:

Kan bağında olduğu gibi süt kardeşleri arasında da mahremlik doğar birbirine nikah düşmez. Aynı şekilde birbirinden kan alanların kan kardeşliği durumu da aynıdır, belki daha da önemlidir.

Bunu okuyunca pek itibar etmedim fakat farklı bir sayfada kan nakli ile ilgili şunlar yazıyordu.

Peygamberimiz (s.a.v) Kıyamet alametlerini anlatırken 4 fitnenin zuhur edeceğini ve bunların ilkinin kan olacağını buyurduktan sonra ikinci ve üçüncü fitneyi söylerken de önce kanı tekrarlayarak önemine dikkat çekiyor:

"Dört fitne olacak. Kan mübah kılınacak. Kan ve mal mübah kılınacak. Kan,mal ve ırz mübah kılınacak ve dördüncü ise Deccal fitnesi olacaktır."

Bu hadisi şerifte geçen "kan", kan dökmek şeklinde anlaşılsa da anlamı daha geniştir. Kan dökmek zamanımızda olduğu gibi her devirde yaşanan olaydır. Ancak geçmiş zamana göre bugünü farklı kılan, kan alıp vermenin yaygınlaşmış olmasıdır. Ulusal ve uluslararası kan bankaları aracılığıyla bütün dünya kan bağıyla bağlanmış durumdadır.

Aleykum selam we rahmetullahi we berâkâtuhu;

Okuduğunuz kitabdan aktardığınız pasajda, yazar meseleleri zorlayarak (teville) birbirine karıştırdığı anlaşılıyor.
Evvela kan bağıyla olan hısımlık, süt (kardeşliği) bağıyla olan hısımlığına kıyasla, birbirlerine kan verenlerin nikahlanmalarının haram olması gibi bir akrabalık / hısımlık oluştuğuna hükmetmiştir ki, bu bâtıl olan bir kıyastır. İslam ummettinden bunu iddia eden bir âlim de çıkmamıştır. Nas ile sabit olan Süt bağı bile iki yaşından sonra emilmesi durumunda oluşmaz.

Kan ile ilgili olan rivayet ise zayıf olup fiten bahsinde , kıyâmete yakın olacak olan fitnelerle alâkalıdır.

Abdullah (b. Mes'ud) (r.anh)'den; Rasûlullah'ın (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Bu ummette dört tane fitne meydana gelecektir. Onların sonunda yokluk vardır."

(Ebu Davud, Fiten, Bab 1, Hadis no: 4241; Bu hadis Avnu'l Ma'bûci ve Bezlu'l Mechûd'de 4243 numaralı hadisten sonra yer almıştır)
Hâdis-i Şerifi, İbn Mes'ud'dan rivayet eden sahabî'nin ismi mechûl'dur. Bu hal hadisin sıhhati açısından bir kusurdur.
Hadis-i şerifte Rasûlullah'ın (s.a.v.), bu ummetin dört tane fitne ile karşı karşıya geleceği bunlardan sonuncusunda yokluk olacağı belirtilmektedir. Şarihlerin bildirdiğine göre "Fitne"den maksad büyük olaylardır. Sonuncusundaki yokluktan maksad da dünyanın veya ummetin yok olmasıdır.
Yani dördüncü büyük olaydan sonra, dünyada müslüman kalmaması yahud da kıyametin kopmasıdır
Kenzu'l-Ummal'de bu hadisin ihtiva ettiği mânâ aynısıyla Huzeyfe'den rivayet edilmiştir. Yine aynı eserde İmrân b. Husayn (r.anh) kanalıyla, Rasûlullah'ın (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu haber verilmiştir:
"Dört tane fitne zuhur edecektir. Birincisinde kan; ikincisinde kan ve mal; üçüncüsünde kan, mal ve helâl olacak, dördüncüsünde de Deccâl çıkacaktır."
Kenzu'l Ummal'daki bu hadisi Taberanî'de rivayet etmiştir. Bu son rivayet göz önüne alındığında, Deccâl'in çıkmasıyla meydana gelecek büyük hadisenin sonunun müslümanların veya dünyanın sonu olacağını söylememiz mümkündür.

Başka bir rivayette ise şöyledir
"... Ebû Hurayra (Radıyallâhu anh)'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Müslümanın her şeyi müslümana haramdır. Kanı, malı ve ırzı."

(İbn Mâce, Fitneler, Bab 2, Hadis no: 3933)
Hadisten açıkça anlaşılacağı gibi 'kan'dan kasıt, yardım için kan nakli değil, mâsum muslumanın canının katledilmesidir. Aksi taktirde ırzda haram deyip evlenemez, mal da haram deyip bir şey alıp satamaz!

Bütün ilmihallerin temizlik bölümüne baktığımızda kanın "galiz necasetler" (büyük pislikler) arasında yer aldığını görürüz:

"İnsanın vücudundan çıkan ve abdest akmayı gerektiren herşey galiz necasettir: İdrar, kan, ağız dolusu kusmuk, irin, sarı su gibi." ( islam ilmihali, A. Fikri Yavuz)

Kan hiçbir şekilde kullanılmaz hatta köpeğe bile verilmez, sadece toprağa gömülür. Ayrıca Bakara Suresi 173. Ayet-i Kerime'de "Allah, size leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı." Buyrulmuştur.

Hem haram hem galiz necaset olan bir şeyden şifa beklenemez. Bu ancak bir tuzaktır.
Halbuki "Kan gibi vücudun yenileyebileceği dokular canlı bir insandan diğerine nakledilebilir." şeklinde fetvalar verilebilmektedir.

Aynı zamanda yazının sonunda yaşanmış birşey anlatılmış. Kısaca şöyle diyeyim kan verilen kişiye kan alınan kişinin olumsuz bir özelliği geçmiş. Normalde hiç sigara içmeyen kişi vücuduna kan verildikten sonra şiddetli bir şekilde x marka bir sigarayı içmek istemiş. Ve yıllarca bununla mücadele etmiş.

Hacamatla ilgili bölümde "Bir kimse haram kana dilinin ucu ile ortak olmuş olsa, kıyamet günü alnında "Bu adamın Allah'ın rahmetinden ümidi yoktur" diye yazılı olduğu halde gelir. İbn-i Abbas (r.a)'dan, Ramuz el Ehadis.

İnsan kanının idrar ve dışkı ile kıyaslamak ifrattır. Çünkü necis olan kan, hayız kanıdır, damardaki temiz kan konusunda ise ihtilaf vardır ki, Hanefi mezhebi dışında kan ile abdest de bozulmaz.
İbn Useymin, Fetavasında (C. 11, s: 197) "Mefsuh/akıtılmış kan (ve hayız kanı) dışında insan kanının necis olduğunu hiç kimse söylememiştir. İhtilaf, akıtılmış kan hakkındadır" demiştir. İbn Hacer'e nisbet edilen kanın necisliğine dair icma iddiası da mefsuh/akıtılmış kan hakkındadır. mutlak olarak insan kanı hakkında değildir.
Bazı ilim ehli kanın haramlığını onun necis oluşuna delil getirmek istemişlerdir. Bu ise iddiadan ibarettir. nitekim bazıları da hamr'ın haramlığından hareketle onun necis olduğunu iddia etmişlerdir.
Şeyh İbn Useymin, şöyle demiştir: "İnsan kanının necis olduğunu ama az bir kısmının affedilmiş olduğunu söyleyenler şu iki şeye hükmetmiş olurlar:
1- Kanın necis oluşu
2- Az miktarının affedilmiş olduğu
Bu her iki görüşün de delile ihtiyacı vardır. Deriz ki: Önce onun necis olduğunu bir isbat edin, sonra da onun az miktarının affedilmiş olduğunu isbat edin! zira necasetlerde asıl; ondan bir şeyin afvedilmeyeceğidir. Ama kanın temiz olduğunu söyleyenlerin sadece bir delile ihtiyacı vardır, o da kanın temiz oluşudur. Nitekim bu delilleri zikrettik." (Şerhu'l-Mumti Ala Zadi'l-Mustakni, C.1, S: 441 - 443)

Hacamat ile vucuttan alınan kan, damardan alınan kan aynı değildir. Hacamat ile, kılcal damarlarda ve derinin altına biriken atık, pis kan alınır. Gerek hacamat yoluyla vucuttan atılan kan olsun, ister damar yoluyla vucuttan çıkan kan olsun, yemek/içmek gibi ağız yoluyla beslenmek zaten câiz değildir, kan nakliyle zaten ağız yoluyla kan alınıp verilmemektedir.


1) Bu durumda kan bağışlamak günah mı oluyor?

2) Allah Rasulu zamanında kan bağışı yapılmış mıdır?

3) En son yazılan yerde kana dilin değmesinden bahsediliyor. Bazı insanlar eli kesilse küçük bir kan aksa ellerini hemen ağızlarına götürürler. ( En basit örneği bu. Kan içmeyi adet haline getiren kişiler de var-haberlerde izlemiştim.)

Kan necisse, haramsa basit örnek dediğime de azami ölçüde dikkat edilmesi mi gerekiyor? Uyarmalı mıyız böyle yapan insanları? Yoksa bu kitapta kanla ilgili yazılı olan yerler bilgisizce-abartılarak mı yazılmış?

Uzun oldu hakkınızı helal edin. Selamun Aleykum ve Rahmetullah..
C 1- “……Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur……” (Maide 32)
Peygamber (s.a.v.); "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz" buyurmuştur (Tirmizî, Tıbb, 2; Ebu Dâvud, Tıbb, 1, II; İbn Mâce, Tıbb, 1; Ahmed b. Hanbel, III, 156, IV, 278)

Kan bağışlamak, organ bağışlamak gibi değerlendirilebilir. Belli şartlara riayet edilerek kan bağışı yapılması mubahtır.

Organ Nakli Caiz midir?
Çözüldü - Organ Nakli Caiz midir?

C 2- Asr-ı saadette, teknolojik bazı gelişmeler gibi damardan damara kan nakli de teknik olarak bilinip uygulanmıyordu. Bu uygulama miladi 1670 yıllarında uygulanabilecek seviyeye gelmiştir. Asr-ı saadette yakın çağımızdaki teknolojinin gelişimiyle paralellik arzeden pek çok tıbbi uygulama bulunmaması sebebi, onların haram uygulamalar olduğunu göstermez.

C 3- Eli kesilen akan kanın zâyi olmaması, kanın durması, kan kardeşliği vs. gibi sebeblerden ötürü câhilce elini ağzına götürüp kanı emmesi, içmesi haramdır, batıldır. Bu yanlış uygulama damardan damara kan nakline kıyas gösterilerek haram kılınamaz.
Fi emanillah , selâmun âleykum
 
Üst Ana Sayfa Alt