H
Çevrimdışı
Ey toprakları işgal edilmiş ve Şeriat’ı kaldırılmış Anadolu’nun insanı!
Sana sesleniyor ve diyoruz ki:
„Sen kendi topraklarin üzerinde esirsin; din hürriyetinden, fikir hürriyetinden, yazi hürriyetinden, siyasî hürriyetten mahrumsun...“
„Sen kendi topraklarin üzerinde esirsin; din hürriyetinden, fikir hürriyetinden, yazi hürriyetinden, siyasî hürriyetten mahrumsun; medreselerin kapatilmis, Kur’an kurslarin rejimin eline verilmis, cami ve mescidlerin kontrol altina alinmistir!.. Bu itibarladir ki, istenilen sekilde, Ulum-i Arabiyye’yi ve Ulum-i Ser’iyye’yi okutacak medreselerin yoktur ve hem yasaklanmistir; Artik, ne geregi gibi Arapça bilen müderrisler yetismekte ve ne de Ulum-i Ser’iyye’yi bilen fakihler! Gerçi her ne kadar 1950’lerden sonra „Imam-Hatib“ ismi altinda okullar açildi ise de bunlar birer göstermeliktir; iyi niyyetle açilmamistir, programlari kisirdir; Arapça ögrenemezler; diger ilimlerin adeta isimleri, tarifleri ögrenip geçilir! Netice itibariyle diplomali çoktur ve fakat ilim adami yoktur! Sakal ve biyik kesenlerin haddi hesabi mi var?!. Basinda foter veya basi açik, kollar kisa, ayaginda pantolon ve nihayet protestan papazindan farksiz. Kimse darilmasin; istisnalar son derece azdir.
Diyanet’in kontrolündeki Kur’an kurslari bunlardan farksizdir; hiçbirine melek girmez. Neden? Çünkü Hübel putu asili da ondan?
Demek oluyor ki, bir Islam memleketinde dinî tedrisat müesseseleri, Kur’an kurslari, din isleri ve diyanet, Islam’in ruh ve metnine uymazsa, yarim yamalak mollalarla dolarsa, takva ehli olmaktan uzak, kilik ve kiyafetiyle papazdan farksiz olursa artik siz o memleketin halini ve halkini düsünün!.. Ve böyle bir memlekette birlikten ve beraberlikten bahsedebilir misiniz? Siz o memlekette varliktan ve dirlikten söz edebilir misiniz? Siz o memlekette huzur ve sükundan söz edebilir misiniz? Siz o memlekette hürriyetten bahsedebilir misiniz? Siz o memleketin yarinindan emin olabilir misiniz; her tarafta anarsi, her tarafta felaket! Herkes yarinindan endiseli! Memleket kesmekes içinde, millet huzursuz!..
Tek Çikis Yolu:
Allah’a dönme; Seriat’a dönme, Kur’an’a dönme, Islam’a dönme ve Islam’in devletine dönme; „Anayasa Kur’an, kanun Seriat, devlet Islam!..“ deme ve ilan etme ve milletçe haykirip Tevhid bayraginin altinda toplanma ve hem vakit geçirmeden ve tenesire çikmadan bunu yapma ve temin etme ve bu suretle meseleyi kökünden halletme! Yani seriat’a gitme, hem peygamberî bir metodla Allah kanunundan ibaret olan seriat’a gitme ve seriat’in disinda ve ona yabanci ne varsa hepsini kaldirip çöp sepetine atma ve bu sekilde memleketi sirkten ve puttan, put kanunlarindan, Ebu Cehil yasalarindan arindirma ve bu arada binalari put resimlerinden, meydanlari heykellerden, mahkemeleri tagut kanunlarindan, mektepleri tagut sistemlerinden, basini edepsiz ve hayasizlardan ve nihayet devleti meyhaneci ve kerhaneci olmaktan uzaklastirma ve herseyi seriat ve Allah kanunu zeminine oturtma!..
„Kim de beni anmaktan (yani Kitab’imdan, Kitab’imin ayetlerinden ve seriat’imdan) yüz çevirirse, süphesiz ki onun için dar bir geçim vardir. Kiyamet günü de onu kör olarak hasrederiz.“ (Taha, 124)
"Belki dogru yola dönerler diye onlara bu büyük azabtan önce, dünyanin yakin azabinin çesitlerinden de mutlaka tattiracagiz.“ (Secde, 21)
„Israilogullarindan inkâr edenlere, Davud ve Meryem oglu Isa diliyle lanet edilmisti. Çünkü onlar isyan etmislerdi ve saldiriyorlardi. Yaptiklari kötülüklerden vaz geçmiyorlardi. Ne kötü sey yapiyorlardi.“
„Ey iman etmis olanlar! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, yakinda öyle bir toplum getirecek ki, Allah onlari sever, onlar da Allah’i severler. Mü’minlere karsi alçak gönüllü, kâfirlere karsi izzetli ve siddetlidirler, Allah yolunda cihad ederler, hiçbir kinayicinin kinamasindan korkmazlar. Bu, Allah’in bir lütfudur, onu diledigine verir. Allah’in lütfu genistir, O, bilendir.“ (Maide, 54)
Tefsir:
Ibn-i Kesir, bu ayetin tefsirinde su ifadeleri ve su hadisleri kaydetmekte:
„Allah, kudret-i Azimesiyle haber veriyor ve diyor ki: Kim Allah’in dinine sahip çikmaz, seriat’ini ayakta tutmaz, onu hayata, dünya hayatina hâkim kilmazsa, yani devlet yapmazsa, hele hele seriat’i kaldirip onun yerine küfrün ve kâfirin kanunlarini getirirse, Allah böylelerini helâk eder, yerin dibine geçirir de onlarin yerine hayirli insanlari; dinine sahip, seriat’ina bagli, kâr ve zararini bilen, dost ve düsmanini taniyan insanlari getirir, onlar Allah’i severler, Allah da onlari sever; imanlilara karsi alçak gönüllü, merhametli, kâfirlere karsi ise siddetli ve serefli! Bu derece mükemmel ve kâmil birer insan!.. Peygamberlerine layik; peygamberleri gibi dostlarina karsi gülen, düsmanlara karsi savasan; bu arada korku nedir bilmeyen ve onlari Allah ve Peygamber’ine itaattan ve ser’î hükümleri uygulamaktan, emr-i mâruf, nehy-i münkerden hiçbir engel engelliyemez ve hiçbir mani men edemez. Zira onlar Allah’tan baska kimseden korkmazlar, onlarin tek bir arzulari vardir: O da Rabb’lerinin rizasi ve cenneti!..“
Imam Ahmed’in Said-i Hudrî’den bir rivayeti söyle:
„Mütenebbih olun! Gördügün veya sahid oldugun hakki söylemeyi, hiçbir kimsenin korkusu sizden men etmesin! Zira hakki söyleme veya O Azim’i zikretme ne eceli yaklastirir ve ne de rizkin kesilmesine sebep olur.“
„Israilogullari günaha düsünce, âlimleri kendilerini nehyettiler. Fakat onlar günahlardan vazgeçmediler. Alimleri ise (onlardan nefret edip uzaklasmalari gerekirken tersine) meclislerine gidip onlarla oturdular, onlarla yiyip içtiler. Dolayisiyla Allah onlarin kalplerini birbirine vurdu, Davud ile Meryem oglu Isa’nin lisaniyle onlara lanet etti.“
„Cihadin efdali hak kelimeyi zalim bir hükümdara karsi söylemektir.“ (Ebu Davud, Tirmizi,
Ibn-i Mace)
Iste ayet ve hadis-i serif’leri gördünüz. Bunlar hep emr-i mâruf ve nehy-i münkerle ilgili ve farz. Devlet zora basvuracak, ulema diliyle söyleyecek, halk ise kalbden bugzedecek.
Devlette is yok; üstelik tesvik ediyor. Çünkü Seriat düsmani!
Halk dost ve düsmanini bilmiyor, Seriat düsmani devleti destekliyor! Bu derece suursuz!..
Ulemaya, yani hocalara gelince; istisnalar kaideyi bozmaz, onlar da canindan, malindan, makamindan, maasindan korkuyor; Seriat’tan; Seriat’in devlet olmasindan, Kur’an’in anayasa olmasindan bahsetmiyor; suya-sabuna dokunmayan meseleleri, hikâyeleri anlatmak suretiyle vakit geçiriyor ve insanimizi uyuttukça uyutuyor ve bu sekilde de kâfir rejimin ömrünü uzatmis oluyor. Dervisler de bunlardan pek farkli degil!
Tavsiyelerimiz:
Ey Millet Evladi!
Seriat düsmani devlete „Benim devletim!“ diyemezsin, ondan yana olamazsin. Ona düsman olmali ve ona: „Çekil topraklarimizdan!“ demeli, „Çekil ki, bu topraklarin sahipleri gelsin! Seriat’i hâkim kilsin, Seriat devlet olsun!“
Ve Ey Millet Evladi!
Senin hocalara da sözün olacak! Onlara demelisin, onlara yazmalisin, onlara söylemelisin ki: „Sen, Peygamber makaminda oturuyorsun; onun varisi olup onun namina, Seriat adina konusuyorsun; ya neden Seriat’tan, Seriat’in devlet olmasindan, Kur’an’in ranayasa olmasindan bahsetmiyorsun? Neden anayasasi Seriat olmayan, Kur’an olmayan bir devletin dinsiz, imansiz, kitapsiz bir devlet oldugunu söylemiyorsun? Neden hiç olmazsa ev sohbetlerinde anlatmiyorsun? Ve neden kürsüde, minberde ve nesriyat hayatinda, gazete sütunlarinda, bildirilerinde ve kitaplarinda anayasasi Kur’an olmayan devletin, devlet idaresinin Islam devleti olmadigini, tersine sirk devleti, put devleti oldugunu ve böyle bir devlete „Benim devletim!..“ diyenlerin de o devleti idare edenlerin de onlardan yana olanlarin da dinden ve imandan çikacaklarini, nikâhlarinin da gidecegini, söyliyenlerin yaninda ve safinda yer almiyorsunuz? Ve bunun hesabini hem insanlik önünde ve hem de Allah huzurunda nasil vereceksiniz? Kendinizi, geleceginizi, ahiretinizi hiç düsünmüyor musunuz? Ölüm var ölüm!.. Sizleri ne Kemal kurtarir ve ne de Kemalistler? Ne makam kurtarir ve ne de para? Ecel gelip sizleri bilmediginiz bir zamanda alip götürür, mezarda da tek basiniza kalirsiniz ahirette de! Ne Peygamber sahip çikar ne de Kur’an ve ne melekler sefaatçi olur ne de mü’minler? Seytanlarla beraber kalirsiniz, Seriat’i reddeden, demokrasiyi savunan, kemalizmi övenlerle, illa da parti parti diyenlerle beraber hasrü nesr olursunuz, tagut yolunda mücadele verenlerle beraber olursunuz! Yeriniz ve yurdunuz cehennem atesi olur!
Seytanlarla, kemalistlerle orada ebediyyen kalirsiniz!.. Kur’an öyle demiyor mu?
„Mü’minler Allah yolunda savasirlar (Seriat’in devlet olmasi yolunda mücadele verirler); kâfirler ise tagut yolunda mücadele verirler...“ Allah Resulü (s.a.v.) de, „Kisi kimi severse onunla beraber olur!“ demiyor mu? Rabb’ülâlemin’den cümleye hidayetler, basiretler dua ve niyaz ederiz.
________________
NOT: 1- (1. ve 2.) Beyyineler ile „Hakki Sahibine Iade“ isimli risaleyi dikkatle oku ve okut!
2- Hatali buldugun mevzularin, kaynak ve delillerini göstererek, nesriyat yoluyla tenkidini yap!..
3- Bey’attan imtina edenlerin imtina sebebi; ya devleti ihya meselesini anlamamis olmasi, ya malindan ve canindan korkmasi veya buyruk olma sevdasina kapilmis bulunmasidir. Bütün bunlarin sebebi de iman zâfidir!..
Merhum Cemaleddin Hocaoglu (Kaplan): Emîr'ül - Mü'minîn ve Halîfet'ül - Müslimîn
Sana sesleniyor ve diyoruz ki:
„Sen kendi topraklarin üzerinde esirsin; din hürriyetinden, fikir hürriyetinden, yazi hürriyetinden, siyasî hürriyetten mahrumsun...“
„Sen kendi topraklarin üzerinde esirsin; din hürriyetinden, fikir hürriyetinden, yazi hürriyetinden, siyasî hürriyetten mahrumsun; medreselerin kapatilmis, Kur’an kurslarin rejimin eline verilmis, cami ve mescidlerin kontrol altina alinmistir!.. Bu itibarladir ki, istenilen sekilde, Ulum-i Arabiyye’yi ve Ulum-i Ser’iyye’yi okutacak medreselerin yoktur ve hem yasaklanmistir; Artik, ne geregi gibi Arapça bilen müderrisler yetismekte ve ne de Ulum-i Ser’iyye’yi bilen fakihler! Gerçi her ne kadar 1950’lerden sonra „Imam-Hatib“ ismi altinda okullar açildi ise de bunlar birer göstermeliktir; iyi niyyetle açilmamistir, programlari kisirdir; Arapça ögrenemezler; diger ilimlerin adeta isimleri, tarifleri ögrenip geçilir! Netice itibariyle diplomali çoktur ve fakat ilim adami yoktur! Sakal ve biyik kesenlerin haddi hesabi mi var?!. Basinda foter veya basi açik, kollar kisa, ayaginda pantolon ve nihayet protestan papazindan farksiz. Kimse darilmasin; istisnalar son derece azdir.
Diyanet’in kontrolündeki Kur’an kurslari bunlardan farksizdir; hiçbirine melek girmez. Neden? Çünkü Hübel putu asili da ondan?
Demek oluyor ki, bir Islam memleketinde dinî tedrisat müesseseleri, Kur’an kurslari, din isleri ve diyanet, Islam’in ruh ve metnine uymazsa, yarim yamalak mollalarla dolarsa, takva ehli olmaktan uzak, kilik ve kiyafetiyle papazdan farksiz olursa artik siz o memleketin halini ve halkini düsünün!.. Ve böyle bir memlekette birlikten ve beraberlikten bahsedebilir misiniz? Siz o memlekette varliktan ve dirlikten söz edebilir misiniz? Siz o memlekette huzur ve sükundan söz edebilir misiniz? Siz o memlekette hürriyetten bahsedebilir misiniz? Siz o memleketin yarinindan emin olabilir misiniz; her tarafta anarsi, her tarafta felaket! Herkes yarinindan endiseli! Memleket kesmekes içinde, millet huzursuz!..
Tek Çikis Yolu:
Allah’a dönme; Seriat’a dönme, Kur’an’a dönme, Islam’a dönme ve Islam’in devletine dönme; „Anayasa Kur’an, kanun Seriat, devlet Islam!..“ deme ve ilan etme ve milletçe haykirip Tevhid bayraginin altinda toplanma ve hem vakit geçirmeden ve tenesire çikmadan bunu yapma ve temin etme ve bu suretle meseleyi kökünden halletme! Yani seriat’a gitme, hem peygamberî bir metodla Allah kanunundan ibaret olan seriat’a gitme ve seriat’in disinda ve ona yabanci ne varsa hepsini kaldirip çöp sepetine atma ve bu sekilde memleketi sirkten ve puttan, put kanunlarindan, Ebu Cehil yasalarindan arindirma ve bu arada binalari put resimlerinden, meydanlari heykellerden, mahkemeleri tagut kanunlarindan, mektepleri tagut sistemlerinden, basini edepsiz ve hayasizlardan ve nihayet devleti meyhaneci ve kerhaneci olmaktan uzaklastirma ve herseyi seriat ve Allah kanunu zeminine oturtma!..
„Kim de beni anmaktan (yani Kitab’imdan, Kitab’imin ayetlerinden ve seriat’imdan) yüz çevirirse, süphesiz ki onun için dar bir geçim vardir. Kiyamet günü de onu kör olarak hasrederiz.“ (Taha, 124)
"Belki dogru yola dönerler diye onlara bu büyük azabtan önce, dünyanin yakin azabinin çesitlerinden de mutlaka tattiracagiz.“ (Secde, 21)
„Israilogullarindan inkâr edenlere, Davud ve Meryem oglu Isa diliyle lanet edilmisti. Çünkü onlar isyan etmislerdi ve saldiriyorlardi. Yaptiklari kötülüklerden vaz geçmiyorlardi. Ne kötü sey yapiyorlardi.“
„Ey iman etmis olanlar! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, yakinda öyle bir toplum getirecek ki, Allah onlari sever, onlar da Allah’i severler. Mü’minlere karsi alçak gönüllü, kâfirlere karsi izzetli ve siddetlidirler, Allah yolunda cihad ederler, hiçbir kinayicinin kinamasindan korkmazlar. Bu, Allah’in bir lütfudur, onu diledigine verir. Allah’in lütfu genistir, O, bilendir.“ (Maide, 54)
Tefsir:
Ibn-i Kesir, bu ayetin tefsirinde su ifadeleri ve su hadisleri kaydetmekte:
„Allah, kudret-i Azimesiyle haber veriyor ve diyor ki: Kim Allah’in dinine sahip çikmaz, seriat’ini ayakta tutmaz, onu hayata, dünya hayatina hâkim kilmazsa, yani devlet yapmazsa, hele hele seriat’i kaldirip onun yerine küfrün ve kâfirin kanunlarini getirirse, Allah böylelerini helâk eder, yerin dibine geçirir de onlarin yerine hayirli insanlari; dinine sahip, seriat’ina bagli, kâr ve zararini bilen, dost ve düsmanini taniyan insanlari getirir, onlar Allah’i severler, Allah da onlari sever; imanlilara karsi alçak gönüllü, merhametli, kâfirlere karsi ise siddetli ve serefli! Bu derece mükemmel ve kâmil birer insan!.. Peygamberlerine layik; peygamberleri gibi dostlarina karsi gülen, düsmanlara karsi savasan; bu arada korku nedir bilmeyen ve onlari Allah ve Peygamber’ine itaattan ve ser’î hükümleri uygulamaktan, emr-i mâruf, nehy-i münkerden hiçbir engel engelliyemez ve hiçbir mani men edemez. Zira onlar Allah’tan baska kimseden korkmazlar, onlarin tek bir arzulari vardir: O da Rabb’lerinin rizasi ve cenneti!..“
Imam Ahmed’in Said-i Hudrî’den bir rivayeti söyle:
„Mütenebbih olun! Gördügün veya sahid oldugun hakki söylemeyi, hiçbir kimsenin korkusu sizden men etmesin! Zira hakki söyleme veya O Azim’i zikretme ne eceli yaklastirir ve ne de rizkin kesilmesine sebep olur.“
„Israilogullari günaha düsünce, âlimleri kendilerini nehyettiler. Fakat onlar günahlardan vazgeçmediler. Alimleri ise (onlardan nefret edip uzaklasmalari gerekirken tersine) meclislerine gidip onlarla oturdular, onlarla yiyip içtiler. Dolayisiyla Allah onlarin kalplerini birbirine vurdu, Davud ile Meryem oglu Isa’nin lisaniyle onlara lanet etti.“
„Cihadin efdali hak kelimeyi zalim bir hükümdara karsi söylemektir.“ (Ebu Davud, Tirmizi,
Ibn-i Mace)
Iste ayet ve hadis-i serif’leri gördünüz. Bunlar hep emr-i mâruf ve nehy-i münkerle ilgili ve farz. Devlet zora basvuracak, ulema diliyle söyleyecek, halk ise kalbden bugzedecek.
Devlette is yok; üstelik tesvik ediyor. Çünkü Seriat düsmani!
Halk dost ve düsmanini bilmiyor, Seriat düsmani devleti destekliyor! Bu derece suursuz!..
Ulemaya, yani hocalara gelince; istisnalar kaideyi bozmaz, onlar da canindan, malindan, makamindan, maasindan korkuyor; Seriat’tan; Seriat’in devlet olmasindan, Kur’an’in anayasa olmasindan bahsetmiyor; suya-sabuna dokunmayan meseleleri, hikâyeleri anlatmak suretiyle vakit geçiriyor ve insanimizi uyuttukça uyutuyor ve bu sekilde de kâfir rejimin ömrünü uzatmis oluyor. Dervisler de bunlardan pek farkli degil!
Tavsiyelerimiz:
Ey Millet Evladi!
Seriat düsmani devlete „Benim devletim!“ diyemezsin, ondan yana olamazsin. Ona düsman olmali ve ona: „Çekil topraklarimizdan!“ demeli, „Çekil ki, bu topraklarin sahipleri gelsin! Seriat’i hâkim kilsin, Seriat devlet olsun!“
Ve Ey Millet Evladi!
Senin hocalara da sözün olacak! Onlara demelisin, onlara yazmalisin, onlara söylemelisin ki: „Sen, Peygamber makaminda oturuyorsun; onun varisi olup onun namina, Seriat adina konusuyorsun; ya neden Seriat’tan, Seriat’in devlet olmasindan, Kur’an’in ranayasa olmasindan bahsetmiyorsun? Neden anayasasi Seriat olmayan, Kur’an olmayan bir devletin dinsiz, imansiz, kitapsiz bir devlet oldugunu söylemiyorsun? Neden hiç olmazsa ev sohbetlerinde anlatmiyorsun? Ve neden kürsüde, minberde ve nesriyat hayatinda, gazete sütunlarinda, bildirilerinde ve kitaplarinda anayasasi Kur’an olmayan devletin, devlet idaresinin Islam devleti olmadigini, tersine sirk devleti, put devleti oldugunu ve böyle bir devlete „Benim devletim!..“ diyenlerin de o devleti idare edenlerin de onlardan yana olanlarin da dinden ve imandan çikacaklarini, nikâhlarinin da gidecegini, söyliyenlerin yaninda ve safinda yer almiyorsunuz? Ve bunun hesabini hem insanlik önünde ve hem de Allah huzurunda nasil vereceksiniz? Kendinizi, geleceginizi, ahiretinizi hiç düsünmüyor musunuz? Ölüm var ölüm!.. Sizleri ne Kemal kurtarir ve ne de Kemalistler? Ne makam kurtarir ve ne de para? Ecel gelip sizleri bilmediginiz bir zamanda alip götürür, mezarda da tek basiniza kalirsiniz ahirette de! Ne Peygamber sahip çikar ne de Kur’an ve ne melekler sefaatçi olur ne de mü’minler? Seytanlarla beraber kalirsiniz, Seriat’i reddeden, demokrasiyi savunan, kemalizmi övenlerle, illa da parti parti diyenlerle beraber hasrü nesr olursunuz, tagut yolunda mücadele verenlerle beraber olursunuz! Yeriniz ve yurdunuz cehennem atesi olur!
Seytanlarla, kemalistlerle orada ebediyyen kalirsiniz!.. Kur’an öyle demiyor mu?
„Mü’minler Allah yolunda savasirlar (Seriat’in devlet olmasi yolunda mücadele verirler); kâfirler ise tagut yolunda mücadele verirler...“ Allah Resulü (s.a.v.) de, „Kisi kimi severse onunla beraber olur!“ demiyor mu? Rabb’ülâlemin’den cümleye hidayetler, basiretler dua ve niyaz ederiz.
________________
NOT: 1- (1. ve 2.) Beyyineler ile „Hakki Sahibine Iade“ isimli risaleyi dikkatle oku ve okut!
2- Hatali buldugun mevzularin, kaynak ve delillerini göstererek, nesriyat yoluyla tenkidini yap!..
3- Bey’attan imtina edenlerin imtina sebebi; ya devleti ihya meselesini anlamamis olmasi, ya malindan ve canindan korkmasi veya buyruk olma sevdasina kapilmis bulunmasidir. Bütün bunlarin sebebi de iman zâfidir!..
Merhum Cemaleddin Hocaoglu (Kaplan): Emîr'ül - Mü'minîn ve Halîfet'ül - Müslimîn
