Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kendisinden Allah'a Sığınılan Faydasiz İlim Nedir?

A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Zeyd b. Erkam’dan rivâyete göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:“Allah’ım, fayda vermeyen ilimden, huşu duymayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sanasığınırım.”
(Müslimm 2722)

Burdaki "fayda vermeyen ilim" hangi tür ilim?

Alimler ne dediler bunu üzeri?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
73- (2722) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeyhe ile İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Abdillah b. Nûmeyr rivayet ettiler. Lâfız İbnû Numeyri'ndir. (İshak : Ahberana; ötekiler ise : Haddesena tâbirlerini kullandılar, dediler ki) : Bize Ebû Muaviye, Âsım'dan, O da Abdullah b. Haris ile Ebû Osman En-Nehdî'den, Onlar da Zeyd b. Erkam'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) :
Size ancak Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in söylediği gibi söylüyorum. O: "Allah'ım! Ben acizlikten, tembellikten, korkaklıktan cimrilikten ve kabir, azabından Sana sığınırım. Allah'ım! Nefsime takvasını ver.
Ve Onu pâk Ona pâk edecek yegane sen varsın! Allahım! Ben doymayan nefisden ve kabul olunmayan duadan Sana sığınırım"

(Muslim, Zikr, 73)



أخبرنا أحمد بن الحسن بن عبد الجبار الصوفي قال حدثنا أبو نصر التمار قال حدثنا حماد بن سلمة عن قتادة عن أنس بن مالك أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يقول اللهم إني أعوذ بك من علم لا ينفع وعمل لا يرفع وقلب لا يخشع وقول لا يسمع
Enes b. Mâlik'in naklettiğine göre;
Rasulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, katına ulaşmayan bir amelden, korkmayan bir kalbden ve kabul görmeyen bir duadan sana sığınırım."
(Hadisi İbn Hibban, Sahih, Bab, Kitabu't Deavat; İstiaze 16, (83) Hadis no: 2440, İbn Ebi Şeybe, 10/187, 188 (9177) ve Ebu Yâ'la 5/232 (2745)



3482- Abdullah b. Ömer (r.anh)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi:
Allah’ım sana karşı saygı duymayan kalbten kulak verilmeyen duâdan doymayan candan faydasız ilimden sana sığınırım. Bu dört şeyden sana sığınırım.”
(Tirmizi, Dua, 69; Nesâî, İstiaze: 27)
Tirmizî: Bu konuda Câbir, Ebû Hurayra ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Abdullah b. Amr rivâyeti olarak hasen sahih garibdir.

5347- Abdullah b. Amr (r.anh)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) dört şeyden Allah’a sığınırdı:
Faydasız ilimden, itaat etmeyen kalbten, kabul olunmayan duadan doymayan (aç gözlü) nefisten.”
(Ebû Davud, Salat: 367; İbn Mâce, Fedailu’l Kur’an: 18; Nesâî, İstiaze: 51)




Faydasız İlimden Allah'a Sığınmalı

İslâm'da ilim, Allah'ın rızasını kazanmak ve amel etmek için öğrenilir. Peygamber efendimiz (s.a.v.), dualarında; "Allah'ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır" (Tirmizî, Daavât, 128); "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım" (Tirmizî, Daavât, 68) buyurururdu.
İlim sahibi Âlim ise, bilmeyen kalabalığa gerçek ve doğru yolu gösterici olması bakımından "
Rabbinden sana indirilen gerçekleri insanlara bildir" (Maide, 67) ilâhi emrine muhatab olan peygamberin izindedir.

İmam Suyûtî, "ed-Durru'l-Mensûr" isimli eserinde, İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre, Muâz b. Cebel ve bazı sahabiler Yahudi bilginlerinden bir gruba Tevrat'taki bazı hükümleri sordular. Yahudiler bu bilgileri gizlediler ve haber vermekten kaçındılar. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu:
"
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti biz kitabda insanlara açıkça belirttikten sonra- gizleyenler var ya; işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edebilenler lânet eder. Ancak tövbe edip, durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıklayanlar başkadır. Onları bağışlarım; çünkü ben tövbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim" (Bakara, 159-160).

Yahudilerin gizlediği bilgiler arasında recim cezası bulunduğu gibi, Peygamber (s.a.v.)'in geleceğini bildiren haberler de bulunmaktadır Nitekim bir ayette şöyle buyurulur; "
Onlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de (vasıflarını) yazılı buldukları O elçiye, O ummi Peygambere uyarlar" (el-A'râf, 7/157).

Ancak İslâmî hükümleri gizlemekten vazgeçip de tövbe eden, Peygamber (s.a.v.)'e iman ederek gidişini düzelten ve Allah'ın Peygamberlerine vahyettiği şeyleri insanlara açıklayanlar mustesnadır. Bunlar İslâmî hükümleri gizlemekten vazgeçtikleri takdirde Allah onların tövbesini kabul eder. Onları rahmet ve mağfiretine kavuşturur.

Ayet-i Kerime'nin hükmü yalnız Ehl-i kitaba değil; Allah'ın ayetlerini gizleyen ve şer'î hükümleri açıklamayan herkese şâmildir. Çünkü ayetin ifade tarzı usul âlimlerinin de dediği gibi özel sebebe bağlı olmaksızın genel anlam ifade eder.

Ebû Hayyân şöyle demiştir: "Açıkça anlaşılıyor ki, özel nuzul sebebi olsa bile ayetin umum manası, ehl-i kitap olsun, başkaları olsun ilmi gizleyen herkes hakkındadır. Ayet, Allah'ın dininden olup da yayılmasına ve duyurulmasına ihtiyaç duyulan herhangi bir ilmi gizleyen herkesi içine alır. Aşağıdaki hadis bu ayeti tefsir eder.
Hadiste şöyle buyurulur: "
Kendisine bir ilim sorulub da bunu gizleyen kimseye kıyamet gününde ateşten bir gem vurulacaktır" (İbn Mâce, Hâkim).

Sahabiler de bu ayeti aynı şekilde anlamıştır. Ebû Hurayra'nın, şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Eğer Allah'ın kitabındaki bir ayet olmasaydı, size hiç bir hadis rivayet etmezdim"
Ebû Hurayra bundan ilmi gizleyenlerle ilgili olan ayeti okumuştur
(Ebû Hayyân, el-Bahru'l Muhit, I, 454).

Özetle fayda vermeyen, faydasız ilimden kasıt, insanlara anlatılmayan, emr-i bi'l mâruf ve nehy'i ani'l munker vasfı taşımayan, insanları kötülükten men etmekte aktarılmayan, sahibinin ilmiyle amel etmediği, kendisini de kötülükten sakındırmayan malûmatlardır.
 
Üst Ana Sayfa Alt