Çevrimdışı
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
«Üç kimse vardır ki Allah kıyamet gününde onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz, onlar için şiddetli bir azab vardır. Biri öyle kişidir ki onun yolculuk esnasında fazla suyu bulunur da onu yolculardan esirger İkincisi o kimsedir ki o da yalnız dünyalık için bİat eder de halife dünyalık verirse hoşlanır, vermezse kızar. Üçüncüsü de malını ikindiden sonra çıkarır ve «Kendisinden başka ibadete layık ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki bu mala bana, emin ol, kat’i olarak şöyle şöyle para verdiler» der, müşteri de onu tasdik ederek o fiatla malını alır.»
Bundan sonra Rasulullah (s.a.s) şu ayeti okudu:
«Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere karşılık satanlar işte onlar için ahirette hiçbir pay yoktur. Kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz, onlar için acıklı bir aza vardır.» (AI-i İmran: 77)
(Buhari-Müslim)
HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ
1 - Elindeki ihtiyaç maddelerinden kendi gereksiniminden fazla bulunduran kimsenin bunlardan ihtiyaç sahibi diğer müslümanlara vermesi gerekir.
2 - İslam cemaatine bağlılık ne bir dünyevi kazanç ne de maddi bir karşılık için değil ancak alemlerin Rabbi olan Allah rızası için olmalıdır.
3 - Şayet satıcı malında bulunmayan vasıfları veya malın fiatı konusunda yemin ederek müşteriyi kandırırsa haram işlemiş olur. Böyle yapan kimsenin satışı her ne kadar çökmüş gibi görünse de aslında bu kazancın dünyada da ahirette de bereketi yoktur.
4 - Rasulullah'ın bu üç tip insan hakkında «Allah kıyamet gününde onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz, onlar için şiddetli bir azab vardır» demesi onların kafir olarak islam milletinden çıktıklarını göstermez. Bu açıklama sayılan amellerin ne kadar kötü olduklarını işaret ediyor. Fakat elbetteki bu amelleri helal sayan kimse küfre girer.
«Üç kimse vardır ki Allah kıyamet gününde onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz, onlar için şiddetli bir azab vardır. Biri öyle kişidir ki onun yolculuk esnasında fazla suyu bulunur da onu yolculardan esirger İkincisi o kimsedir ki o da yalnız dünyalık için bİat eder de halife dünyalık verirse hoşlanır, vermezse kızar. Üçüncüsü de malını ikindiden sonra çıkarır ve «Kendisinden başka ibadete layık ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki bu mala bana, emin ol, kat’i olarak şöyle şöyle para verdiler» der, müşteri de onu tasdik ederek o fiatla malını alır.»
Bundan sonra Rasulullah (s.a.s) şu ayeti okudu:
«Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere karşılık satanlar işte onlar için ahirette hiçbir pay yoktur. Kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz, onlar için acıklı bir aza vardır.» (AI-i İmran: 77)
(Buhari-Müslim)
HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ
1 - Elindeki ihtiyaç maddelerinden kendi gereksiniminden fazla bulunduran kimsenin bunlardan ihtiyaç sahibi diğer müslümanlara vermesi gerekir.
2 - İslam cemaatine bağlılık ne bir dünyevi kazanç ne de maddi bir karşılık için değil ancak alemlerin Rabbi olan Allah rızası için olmalıdır.
3 - Şayet satıcı malında bulunmayan vasıfları veya malın fiatı konusunda yemin ederek müşteriyi kandırırsa haram işlemiş olur. Böyle yapan kimsenin satışı her ne kadar çökmüş gibi görünse de aslında bu kazancın dünyada da ahirette de bereketi yoktur.
4 - Rasulullah'ın bu üç tip insan hakkında «Allah kıyamet gününde onlara bakmaz, onları temize çıkarmaz, onlar için şiddetli bir azab vardır» demesi onların kafir olarak islam milletinden çıktıklarını göstermez. Bu açıklama sayılan amellerin ne kadar kötü olduklarını işaret ediyor. Fakat elbetteki bu amelleri helal sayan kimse küfre girer.
