Âleykum selam we rahmetullah;
Gusletmeyi icabettiren meni, alışılmış lezzet ile dışanya çıkandır. Alışılmış lezzet ile dışarıya çıkmayacak olursa -meselâ hastalık, akrep sokması, akıntı, darbe gibi bir sebep dolayısıyla kendiliğinden çıkacak olursa- gusletmesi gerekmez; sadece abdest alması lâzımdır. Nitekim alışılmış bir lezzet ile olmaksızın -erkeklik organını uyuz olması sebebiyle kaşımasıyla veya bindiği atın kendisini sarsmasıyla ya da sıcak bir suya giren kimsenin durumunda olduğu gibi mutat olmayan bir sebeple- meni dışarıya çıkacak olursa, yine gusletmesi gerekmez; sadece abdest almalıdır. Şu kadar var ki, sıcak su ve erkeklik organının dışındaki yerlerde uyuzluk meselesinde, lezzetin başlangıcını ve menisi akmcaya kadar devamını hissedecek olsa dahi gusletmesi gerekmez. Çünkü sıcak su cimanın şehvetini vermekten uzaktır.
Bineğin sarsması ve erkeklik organındaki uyuzluk meselesine gelince: Şayet lezzetin başlangıcını hisseder ve boşalıncaya kadar bu devam ederse gusletmesi vâcib olur. Çünkü böylesi cimanın şehvetine yakındır. Uykusundan uyanıb da elbisesinde veya bedeninde ıslaklık bulan bir kimse, bunun meni mi mezi mi olduğunda şubheye düşerse, gusletmesi vâcibdir. Çünkü böyle bir şubhe taharati gerektirecek derecede muessirdir (etkilidir). Kadının ise, fercine ulaşan bir meni dolayısıyla, ondan gebe kalmadığı sürece gusletmesi, ittifakla vâcib görülmez. Fercin ıslaklığının tahir, bununla birlikte onu yıkamanın sünnet olduğu üzerinde de ittifak edilmiştir.
Meninin çıkması ile guslun vucubunun delili Ali (r.anh)'nin şu hadisidir:
"Ben mezisi çokça gelen bir kişi idim.
Peygamber (a.s.)'e sordum da söyle buyurdu: "Mezide abdest, menide gusül vardır. "
(Bu hadisi Ahmed, İbni Mâce ve Tirmizî rivayet etmiş olub, Tirmizî sahih olduğunu belirtmiştir.
Aynı şekilde Ebu Dâvud ve Neseî de rivayet etmiştir. Buharî ve Muslim de Ali (r.anh)'den muhtasar olarak rivayet etmişlerdir. Hadis-i şerifin imam Ahmed b. Hanbel tarafından kaydedilen rivayetinde geçen kelime, "şehvetle attığın takdirde" anlamındadır. Buna göre hastalık, soğukluk gibi bir sebeble dışarıya çıkan meni, guslu icabettirmez. Şevkâni, Neylul-Evtâr, I, 218)
İmam Ahmed'in Musned'inde şöyle denilmektedir:
"Erlik suyunu çıkardığın zaman cunublükten guslet, çıkarmadığın zaman gusletme."
Bir diğer delil, Ummu Seleme (r.anha)'nin rivayet etliği şu hadis-i şeriftir:
"Enes'in annesi Ummu Suleym dedi ki: "Ey Allah'ın Rasulu! Gerçek şu ki, Allah hakkın söylenmesinden haya etmez. İhtilâm olduğu zaman kadının üzerine gusletmek düşer mi?"
Peygamber (s.a.v.): "Evet, su görecek olursa."
Bunun üzerine orada bulunan Ummu Seleme: "Kadın da ihtilam olur muymuş?" diye sordu.
Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu:
"Hay Allah iyiliğini versin! Peki çocuğu ona nasıl benzer ki?"
(Buharî ve Muslim tarafından rivayet edilmiştir. Hadis-i şerifte geçen "Eğer suyu görürse" ifadesi "uyandıktan sonra meni görürse" demektir. Hadis-i şerifle sözü geçen deyimi ise "fakir olasıca" anlamına da gelir. Ancak böyle bir şey denmek istenmez. Maksat azarlamaktır, yapılan işten men etmektir. Şevkâni, Neylul-Evtâr, I, 219)
Mezi ve vedide gusul söz konusu değildir; bunlarda erkeklik organı yıkanır ve abdest alınır.
Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur:
"Her erkek mezi çıkartır ve onda abdest almak vardır."
(Bu hadisi Ebu Dâvud ve imam Ahmed, Abdullah b. Sa'd el-Ensarî'den; İshâk ve Tahâvî ise Ali (r.anh)'den buna yakın bir lafızla rivayet etmiştir. Şevkâni, Nasbu'r-Râye, I, 93)
Not :
Soru Cevabı tutturabildin. Burayı unutma.
Bir diğer mesele, soru başlığını sorunu özetleyen cümlelerle sual sorarak ? ile yazmaya çalışınız.