Manada tefvid yaparak, anlatılmak istenileni çarpıtmak, yoldan çıkmaktır. Misal olarak Allah (c.c.)'nin arşa istivası meselesini yorumlayarak, Allah'a havale etmemektir ki bu selefin yolu değildir.
Tefvid
Tefvid: Sıfatlar konusundaki ayet ve hadislerin manalarının Allah’a havale edilmesi ilkesidir. Selef’in sıfatlar konusunda takip ettiği metodun esaslarından en önemlisinin Tefvid olduğu birçok muellif tarafından ifade edilmektedir. Tefvid esasının özellikleriyle ilgili olarak Ashabu'l Hadis’in, dinde kendi reyiyle görüş bildirme ve tartışmaktan kaçınma temel ilkesi etrafında şekillenir.
1- Sıfatlarla ilgili ayet ve hadisleri kabul ve isbat etmek.
2- Onlara olduğu gibi iman etmek.
3- Bunun dışında bu konuda hiçbir şey söylememek.
4- Sıfatlarla ilgili herhangi bir şey sorulduğunda sadece konuyla ilgili ayeti okumak ve kulli kalden kaçınarak "Allah böyle diyor, Bunun ötesinde bir şey bilmiyoruz, bilmeğe de çalışmayız ve bilmediğimiz konuda konuşmayız Allah’ın daha öteye geçmemize izin vermediği sınırı aşmayız" demek Ayet ve hadisleri okuduktan sonra açıklayıcı mahiyette hiçbir ilavede bulunmamak Ayet ve Hadisleri zahirleri üzere kabul etmekle birlikte manalarını Allah’a havale etmek Sıfatların mahiyeti ve nasıl olduğu üzerinde durmamak.
5- Tenzih inancını muhafaza etmek.
6- Teşbihi reddetmek.
7- Tahrifi reddetmek.
8- Temsili reddetmek.
9- Ta’tili reddetmek.
10- Te’vili reddetmek
11- Tefsiri reddetmek
12- Tavsifi reddetmek.
13- Bu konulara dalmamak ve sukut etmektir.
Sufyan b. Uyeyne: "Allah’ın sıfatlarının tefsirinin onları okumaktan ibaret olduğunu Allah ve Rasulu dışında kimsenin bu sıfatlar hakkında açıklamada bulunmaya hakkı olmadığını söylemiştir." (Sabuni, Akidetu’s-Selef, s. 120. 36-142-143)
Muhammed b. Ali el-Karaci el-Kassab: "Gerek bizzat Allah’ın gerek Rasulunun zikrettiği bütün sıfatlar hakiki sıfatlardır, mecazi değildir." (Zehebi, Tezkire, III/936)
Ahmed b. Hanbel, sıfatların mecazi olmayıp hakiki olduğunu, bu tür yorumlar yapanların bidat işlemiş olacaklarını savunur. (Ebu Bekir Ahmed b. Muhammed el-Hallal, el-Akide, s.102-103)
Hafız Zehebi (rahımullah) da şöyle demektedir: "Evet, şayet O’nun sıfatları mecazi olsaydı kesinlikle Te’vil edilmesi gerekirdi ve bundan dolayı Basar’ın manası şudur: Sem’i'n manası şudur, Hayat’ın manası şudur, denir ve bu kelimeler ilk anda akla gelen manaların dışındaki bir mana ile açıklanıb tefsir edilirdi. Selef mezhebinin görüşünün sıfatlarla ilgili ayet ve hadislerin te’vil etmeksizin olduğu gibi kabul etmek olduğu bilindiğine göre bu sıfatların mecaza hamledilemeyeceği ve açıkça hakikat olduğunu buradan çıkarabiliriz." (Zehebi, Tezkire, III/939)