E
Çevrimdışı
Cümle ümmeti Muhammed'e selam olsun. Uzun bir aradan sonra özel durumdan dolayı katılamamıştım bu değerli sitedeki yazıları okuyamamıştım. Rabbime şükürler olsun tekrar katılıyorum.
Gelgelelim değinmek istediğim konuya. Anam ve bababım hac'da gelmeleriyle sevincimiz bu mübarek günlerde dahada şenlendi. Güzel peygamber diyarı Hicaz'ın, Mekke Şerif'nin ve Medine'yi Müneverenin güzelliklerini nurunu anlata anlata sevdamız dahada pekişiyor. Diğer yandan ise o güzel kutsal toprakların gözle görünür durumdaki pisliği. Duyarsızca insanların rastgele Arafat'ta ve diğer yerlere attıkları çöpler içimizi burkuyor. Allah korkusu olan biraz zerre kadar duyarlı olmazmı diye insan yakınıyor. Şunuda belirtmem gerekiyor. Sakın ama saķın anlaşılmaktan korkarım. Özelikle Türk (Türkiyeli) hacı ve kafilelerin tertip, düzen ve temizliği takdire şayan. Yani hangi Türk hacı organizasyonu olursa olsun hepsi çok duyarlı. Türk ve hatta Asyalı, özelikle Malezyalı, kardeşlerde aynı duyarlılığı gösteriyor. Rabbim kimsenin hakkını yemeden bu eleştirilerim sakın yanlış anlaşılmasın. Bu sözcükleri yazarken bile çekiniyorum. Ama haksızlığı söylemedende duramıyorum. Insanların Kabede uzanıp yatmaları, camii veya mescid içersinde yemek yemeleri. Düzen temizlik nerde...? Camiimi yoksa afedersiniz sanki sıradan mahalle kulubesi gibi. Yanlış anlamayın ama Mekke ve Medineye ne olmuş. Lütfen daha duyarlı olmalıyız. Çevremizi uyaralım. Kim olursa olsun kutsal topraklarda herkes haddini bilmeli. Bunun dışında Suud rejimi neye hizmet ediyor. Vallahi içim yanıyor Kabe-i Muazzamnın etrafındaki koskacı biçimsiz çirkin binalara nasıl izin veriyor bu Suud düzeni...?! Allah'tan korkulur Kabe'nin, Mekke'nin, Medine'nin hali içler acısı. Petrol zengini Suud yöneticileri el vicdan. El vicdan diyorum. Rabbim bu mübarek toprakları pislikten, kibirden, gösterişten sahtekarlıktan korusun. Koskaca hotellerin orada Kabenin dibinde ne işi var diye içim yanıyor. Bunca paranın kazanıldığı ülke bunu başaramıyorsa hep birlikte bu kutsal yerleri korumamız ve gözlememiz lazım. Mübarek topraklardaki Çin'den gelen markaları ve malları boykot etmeliyiz! Sahte haram markaların ne işi var orda! Mübarek yerlerdeki insanlığın yüz karası modern (çağdaş) köleliğin gezdiği bu topraklarda Pakistanlı, Hintli, Endonezyalı, afrikalı vs. insanların beşparaya hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırılmaları son bulmalı! Bu halkların yerli halk tarafınfdan aşağılanmaları nasıl olur bir islam devletinde! Kendi halkı pis işleri karın tokluğuna başkalarına çalıştırılmaları hakmı diye sormazlarmı! Suud rejimini eleştiriyorum çünki bir müslüman olarak buna hakkım var! Sesimizi çıkartalım kardeşlerim bu topraklar hepimiz. Rabbim bizleri bir eylesin. Kuran ve sünmetten ayırmasın. Imanımızı korusun. Essalamün aleyküm kardeşlerim.
Gelgelelim değinmek istediğim konuya. Anam ve bababım hac'da gelmeleriyle sevincimiz bu mübarek günlerde dahada şenlendi. Güzel peygamber diyarı Hicaz'ın, Mekke Şerif'nin ve Medine'yi Müneverenin güzelliklerini nurunu anlata anlata sevdamız dahada pekişiyor. Diğer yandan ise o güzel kutsal toprakların gözle görünür durumdaki pisliği. Duyarsızca insanların rastgele Arafat'ta ve diğer yerlere attıkları çöpler içimizi burkuyor. Allah korkusu olan biraz zerre kadar duyarlı olmazmı diye insan yakınıyor. Şunuda belirtmem gerekiyor. Sakın ama saķın anlaşılmaktan korkarım. Özelikle Türk (Türkiyeli) hacı ve kafilelerin tertip, düzen ve temizliği takdire şayan. Yani hangi Türk hacı organizasyonu olursa olsun hepsi çok duyarlı. Türk ve hatta Asyalı, özelikle Malezyalı, kardeşlerde aynı duyarlılığı gösteriyor. Rabbim kimsenin hakkını yemeden bu eleştirilerim sakın yanlış anlaşılmasın. Bu sözcükleri yazarken bile çekiniyorum. Ama haksızlığı söylemedende duramıyorum. Insanların Kabede uzanıp yatmaları, camii veya mescid içersinde yemek yemeleri. Düzen temizlik nerde...? Camiimi yoksa afedersiniz sanki sıradan mahalle kulubesi gibi. Yanlış anlamayın ama Mekke ve Medineye ne olmuş. Lütfen daha duyarlı olmalıyız. Çevremizi uyaralım. Kim olursa olsun kutsal topraklarda herkes haddini bilmeli. Bunun dışında Suud rejimi neye hizmet ediyor. Vallahi içim yanıyor Kabe-i Muazzamnın etrafındaki koskacı biçimsiz çirkin binalara nasıl izin veriyor bu Suud düzeni...?! Allah'tan korkulur Kabe'nin, Mekke'nin, Medine'nin hali içler acısı. Petrol zengini Suud yöneticileri el vicdan. El vicdan diyorum. Rabbim bu mübarek toprakları pislikten, kibirden, gösterişten sahtekarlıktan korusun. Koskaca hotellerin orada Kabenin dibinde ne işi var diye içim yanıyor. Bunca paranın kazanıldığı ülke bunu başaramıyorsa hep birlikte bu kutsal yerleri korumamız ve gözlememiz lazım. Mübarek topraklardaki Çin'den gelen markaları ve malları boykot etmeliyiz! Sahte haram markaların ne işi var orda! Mübarek yerlerdeki insanlığın yüz karası modern (çağdaş) köleliğin gezdiği bu topraklarda Pakistanlı, Hintli, Endonezyalı, afrikalı vs. insanların beşparaya hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırılmaları son bulmalı! Bu halkların yerli halk tarafınfdan aşağılanmaları nasıl olur bir islam devletinde! Kendi halkı pis işleri karın tokluğuna başkalarına çalıştırılmaları hakmı diye sormazlarmı! Suud rejimini eleştiriyorum çünki bir müslüman olarak buna hakkım var! Sesimizi çıkartalım kardeşlerim bu topraklar hepimiz. Rabbim bizleri bir eylesin. Kuran ve sünmetten ayırmasın. Imanımızı korusun. Essalamün aleyküm kardeşlerim.