Es selamu aleykum kardeşlerim.
Konu hakkında dileyen kısa bir internet araştırması ile bilgi edinebilir. Ben bu karakter, kişilik özelliği (her ne ise) onun tarifi ile ilgilenmiyorum. Sorun şu ki, kime sorsanız (kadınlara) her birinin ya kocası, ya babası, ya abisi vs narsist(!). Bazen de anneler narsist (!) Ve bu psikolojik sorun ile ilgili, öyle yayınlar yapılıyor ki, bunlara kalsa, açıkça söyleyeyim: bu narsist bireyler komple şeytana bağlamış ve asla düzelmesi umudu olmayan, muhakkak kurtulunması veya onlardan bize zarar gelmemesi için çeşitli önlemler almamız gereken bireyler. Nereye giderseniz gidin, hangi makale veya videoyu izlerseniz izleyin, yapılan yönlendirme hep bu yönde. Şimdi, kocası, babası, abisi veya annesi narsist (!) olan birisi, onların asla değişmeyeceği, zararlarından korunmak için kurtulmak gerektiği ile ilgili bu denli yoğun yönlendirme alırsa, hem de güya uzmanlardan, söyleyin bakalım aile içi korunması gereken bağlar ne olur???
Bu arada, bu kişilik/karakter özelliği (her ne ise), evet tanıma uyan çokça insan var, gerçekten var. Ve evet, çevrelerindeki insanları mutsuz etme potansiyelleri de mevcut. Ama, çözüm onları öcü ilan edip, sürekli kaçmak, korunmak, kurtulmak için çalışmak mıdır? Bu insanlar, bizlerin ailelerinde. Saydım: baba, anne, koca, abi vs. Bunlar, eğer hoş olmayan tavırları huy edindilerse, ilk sorulacak soru: "Neden?"dir. Evet: "Neden?" Çoğunda Allah'ın kitabına karşı bir mesafeli oluş, cin musallatı gibi durumlar ve çocukluktan kalma travmaları vardır. Çözümü de, bu sebeplere göredir. Bunları dışlamak, aileden soyutlamak yerine, değil mi ki onlar sizin, siz onların ailesisiniz: onları bu huylardan kurtarmak için çabalayın, samimiyetle çabalayın. Ve dua edin, Allah'tan yardım isteyin. Kendi ailemizin içinden birkaç huysuzu bile "ailem" deyip güzellikle idare etme yolunu bile bulamayacak isek, iyileşmelerine samimiyetle destek bile olamayacak isek, bizler neyi başarabiliriz ki daha? Bizler kendimizi müslümanlar olarak adlandırıyor isek, öyle dini ne olduğu belli olmayan, verdiği öğüdün sonucunun nereye gittiğini bilmeyen psikolog vs yönlendirmeleri ile kimseye mesafe falan alma lüksümüz yok. Allah celle celaluhu aile bağlarını koruyun dedi, olay bitti.
Duyanlar duymayanlara iletsin Allah'ın izni ile, nereye elimi atsam "eşim narsist, babam narsist" vs bunaltı geldi. Narsist değil: takdir görmek istiyor, kabul görmek istiyor, saygı görmek istiyor, değer verilmek istiyor; hayatta fazlalık olmadığını, yetersiz olmadığını kabul ettirmek ve bunun ardından kendisi de bunu kabul etmek istiyor. Evet, sorun en başta kendi içlerinde. Onlara yeterince iyi olduklarını, yeterli olduklarını hissettirirseniz, çabalarını görüp teşekkür eder iseniz: yeterli görünmek için sağa sola saldırmaktan, üstün çıkmaya çalışmaktan vazgeçerler inşaAllah. Bunlara rağmen düzelmiyorsa ya rukyeliktir veya Allah'ın dinine uzaklıklarından ötürü o haldedirler. Bu durumda da ona göre tavrınızı alırsınız, ancak cidden, önemli bir kısmı: sadece hayatta kendini ispatlama ve takdir edilme ihtiyacı içindeler. Yani onlara karşı bu alınan tavırlar üzücü, cidden üzücü...
Konu hakkında dileyen kısa bir internet araştırması ile bilgi edinebilir. Ben bu karakter, kişilik özelliği (her ne ise) onun tarifi ile ilgilenmiyorum. Sorun şu ki, kime sorsanız (kadınlara) her birinin ya kocası, ya babası, ya abisi vs narsist(!). Bazen de anneler narsist (!) Ve bu psikolojik sorun ile ilgili, öyle yayınlar yapılıyor ki, bunlara kalsa, açıkça söyleyeyim: bu narsist bireyler komple şeytana bağlamış ve asla düzelmesi umudu olmayan, muhakkak kurtulunması veya onlardan bize zarar gelmemesi için çeşitli önlemler almamız gereken bireyler. Nereye giderseniz gidin, hangi makale veya videoyu izlerseniz izleyin, yapılan yönlendirme hep bu yönde. Şimdi, kocası, babası, abisi veya annesi narsist (!) olan birisi, onların asla değişmeyeceği, zararlarından korunmak için kurtulmak gerektiği ile ilgili bu denli yoğun yönlendirme alırsa, hem de güya uzmanlardan, söyleyin bakalım aile içi korunması gereken bağlar ne olur???
Bu arada, bu kişilik/karakter özelliği (her ne ise), evet tanıma uyan çokça insan var, gerçekten var. Ve evet, çevrelerindeki insanları mutsuz etme potansiyelleri de mevcut. Ama, çözüm onları öcü ilan edip, sürekli kaçmak, korunmak, kurtulmak için çalışmak mıdır? Bu insanlar, bizlerin ailelerinde. Saydım: baba, anne, koca, abi vs. Bunlar, eğer hoş olmayan tavırları huy edindilerse, ilk sorulacak soru: "Neden?"dir. Evet: "Neden?" Çoğunda Allah'ın kitabına karşı bir mesafeli oluş, cin musallatı gibi durumlar ve çocukluktan kalma travmaları vardır. Çözümü de, bu sebeplere göredir. Bunları dışlamak, aileden soyutlamak yerine, değil mi ki onlar sizin, siz onların ailesisiniz: onları bu huylardan kurtarmak için çabalayın, samimiyetle çabalayın. Ve dua edin, Allah'tan yardım isteyin. Kendi ailemizin içinden birkaç huysuzu bile "ailem" deyip güzellikle idare etme yolunu bile bulamayacak isek, iyileşmelerine samimiyetle destek bile olamayacak isek, bizler neyi başarabiliriz ki daha? Bizler kendimizi müslümanlar olarak adlandırıyor isek, öyle dini ne olduğu belli olmayan, verdiği öğüdün sonucunun nereye gittiğini bilmeyen psikolog vs yönlendirmeleri ile kimseye mesafe falan alma lüksümüz yok. Allah celle celaluhu aile bağlarını koruyun dedi, olay bitti.
Duyanlar duymayanlara iletsin Allah'ın izni ile, nereye elimi atsam "eşim narsist, babam narsist" vs bunaltı geldi. Narsist değil: takdir görmek istiyor, kabul görmek istiyor, saygı görmek istiyor, değer verilmek istiyor; hayatta fazlalık olmadığını, yetersiz olmadığını kabul ettirmek ve bunun ardından kendisi de bunu kabul etmek istiyor. Evet, sorun en başta kendi içlerinde. Onlara yeterince iyi olduklarını, yeterli olduklarını hissettirirseniz, çabalarını görüp teşekkür eder iseniz: yeterli görünmek için sağa sola saldırmaktan, üstün çıkmaya çalışmaktan vazgeçerler inşaAllah. Bunlara rağmen düzelmiyorsa ya rukyeliktir veya Allah'ın dinine uzaklıklarından ötürü o haldedirler. Bu durumda da ona göre tavrınızı alırsınız, ancak cidden, önemli bir kısmı: sadece hayatta kendini ispatlama ve takdir edilme ihtiyacı içindeler. Yani onlara karşı bu alınan tavırlar üzücü, cidden üzücü...