Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

özürsüz Cihaddan Geri Kalmak Imanla Asla Bağdaşmaz

C Çevrimdışı

cendel

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Zeyd b. Sabit (r.a)’den şöyle rivayet edilmiştir:

"Rasulullah (s.a.s) bana: "Mü’minlerden oturanlarla, Allah yolunda cihad edenler asla eşit olmaz" ayetini yazdırmak istedi de tam bana yazdırdığı sırada İbn-i Ummi Mektum çıkageldi. Ve:

"Ya Rasulallah! Cihada gücüm yetseydi ben de muhakkak gider, düşmanlarla harb ederdim" dedi. İbn-i Ummi Mektum kör bir kişi idi. Bunun üzerine Allah Tebareke ve Teala Rasulullah (s.a.s)’e vahiy gönderdi. Bu sırada onun uyluğu benim uyluğumun üzerinde idi. Vahyin ağırlığı bana o kadar ağır bastı ki sonunda dizimin ufalanıp dağılmasından korktum. Sonra Rasulullah’tan vahiy işaretleri sıyrıldı ve Allah Azze ve Celle:

"Zarar görenler başka" diye bir istisna gönderdi." (Buhari-Müslim)

HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ

Bu dinin "Allah yolunda cihad" emri her zaman, her yer ve her mü’min için geçerlidir. Ancak yine bu din tarafından sınırları çizilmiş mazeretler çerçevesinde, bazı kişiler cihaddan muaf tutulabilirler. Hastalık, sakatlık, ihtiyarlık gibi bu emri ifayı engelleyen mazeretler özür teşkil edebilir. Fakat bunların dışında hiçbir geçerli mazeret yok iken farz-ı ayın olan cihaddan geri kalan kimse münafıklıkla damgalanacaktır İslam toplumunda. İslam dininde cihad farziyetinin şartlara göre değişmesi, çeşidine göre cihaddan mazeretsiz geri kalışın hükmünü de değiştirmektedir. Allah’ın kanunlarının iptal edilerek, beşer aklına dayanan sistemlerin toplumların hayatlarını şekillendirdiği bir zamanda; O’nun dinini yeniden egemen kılmak, ilah ve tağutları hakettikleri rezilliğe ve aşağılığa indirmek, yeşilli, sarılı, beyazlı, kırmızılı tüm tağuti sistemleri timsali bez parçalarını indirip La ilahe illallah bayrağı şanına layık bir yücelikle tüm dünya semasında dalgaladırmak ve böylelikle insanlara hak ile batılı bilerek ve hür bir irade ile seçebilme özgürlüğünü kazandırmak için mücadeleyi, bu uğurdaki savaşımı terki, elbette farz-ı kifaye olan cihadı terk mesabesinde göremeyiz. Zira, burada Allah’ın dinine yapılan en büyük harekete karşı tavır takınma ya da rıza gösterme söz konusudur. Bunun da imanla doğrudan alakalı olduğu, bedihi bir gerçektir. Allah’ın kitabına, O’nu pratik hayatta yetersiz görme ve iptal etme gibi tecavüzlerin, tüm milli toprak parçaları üzerinde, ve Allah (c.c) ile alay edilircesine yapıldığı şu günümüzde imanı ve cihadı, birbirinden bağımsız olarak görmemiz mümkün değildir, şüphesiz.
 
Üst Ana Sayfa Alt