Selamün aleyküm
Hadislerle recm konusu sabittir demişsiniz.
1- Recm in yarısı nasıl oluyor ?
2- Erkekte recm ediliyormu ?
3- Recm bir ayet miydi ?
4- Recm ayetinin bir hayvan tarafından yenmesi hadisi ne kadar doğru/sahihtir ?
5- var sayıyorum recm bir ayetti ve diğer ayeti nesih etti peki neden kurana eklenmedi ?
6- ayeti ayet hadisi hadis nesih etmiyor mu ?
7- Kuranın hükmü ayeti yerine bir hadisi hüküm alarak kuran ayetini reddedilmiş/iptal etmiş olunmuyor mu ?
“Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse onları evlere kapatın. Bu, ölüm canlarını alıncaya, ya da Allah onlara bir yol açıncaya kadar böyle gitsin.
İçinizden bu suçu işleyen çiftlere eziyet edin. Eğer tevbe edip kendilerini düzeltecek olurlarsa bırakın. Allah tevbeleri kabul eder, ikramı boldur.” (Nisa 4/15-16)
'Bu âyetler hem Tevrat’taki recm, yani taşlanarak öldürme cezasını kaldırmıştır.'
Birinci âyette geçen, “...Allah onlara bir yol açıncaya kadar...” ifadesi, cezanın daha da hafifletileceğini gösterir. Hafifletme Nur Suresinin ikinci âyetiyle olmuştur. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا مِئَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمبِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْعَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ {2}
“Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve o son güne inanıyorsanız, Allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takım da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün.” (Nur 24/2)
Bu âyet, kadın-erkek, evli - bekâr ayırımı yapmadan zina cezasını 100 değnek olarak hükme bağlamıştır. Bu ceza, Nisa suresinde geçen, ölünceye kadar ev hapsinden ve kendini düzelttiği kanaati doğuncaya kadar eziyet görmekten hafiftir.
6-“Karılarına zina suçu atan ve kendileri dışında şahitleri olmayanlar... Böyle birinin şahitliği, kesinkes doğru söylediğine dair dört defa Allah’ı şahit tutması ile olur.
7-Beşincisinde, eğer yalan söylüyorsa Allah’ın lanetine uğramayı diler.
8-Kadından o azabı (el-azab) giderecek olan şu şekilde dört defa şahitlik etmesidir: Allah şahit, kocası kesinkes yalan söylüyor.
9-Beşincisinde, eğer doğru söylüyorsa Allah’ın gazabına uğramayı diler.” (Nur 24/6-9)
8. âyetteki “o azab = el-azab” ifadesi, dört âyet önceki 100 değnek cezasını gösterir. “el” takısı ahd içindir; başında bulunduğu kelimeye, önceden belirlenmiş bir anlam yükler. Zina konusunda Kur’ân’da belirlenmiş azab 100 değnektir. Arapça bakımından o kelimenin başka bir şeyi göstermesi mümkün değildir. Yukarıdaki kadının evli olduğu da kesindir.
“Ey peygamberin hanımları! İçinizden kim açık bir fahişelik yaparsa onun için o azab (el-azab) ikiye katlanır.” (Ahzab 33/30)
Peygamber hanımlarının evli olduğu açıktır. Onlara verilebilecek bir cezanın katlanabilir cinsten olması gerekir. Ölüm cezasının iki katı olmaz ama 100 değnek ikiye katlanabilir.
Bu âyetlerde geçen el-azab kelimesi de, sadece Nur suresindeki 100 değneği gösterir. Çünkü onlardaki “el” takısı da ahd içindir.
“… ellerinizin altındaki mümin cariyeler… Evlendikleri zaman fahişelik yaparlarsa hür kadınlara verilen o azabın (el-azab) yarısı gerekir...” (Nisa 4/25)
Evli hür kadınların cezası recm olsa, taşlanarak öldürmenin yarısı olmaz. Çünkü bazıları tek taşla ölür, bazıları için çok sayıda taş gerekir. Yarıya bölünebilecek olan, sadece yüz değnektir.
Sonuç olarak zina suçunun tek cezası 100 değnektir. Allah’ın Elçisi şöyle demiştir: İmkan buldukça şüphelerle had cezalarını düşürünr[1] Tirmizi, Hudud, 2..
Böylece Kur’ân, zina cezası konusunda hem Tevrat’ı, hem de İncil’i neshetmiş olmaktadır.
Bir erkek zina itirafında bulunmuştu. Allah’ın Elçisi sopa istedi. Kırık bir sopa getirildi. “Daha iyisi olsun” dedi. Yeni bir sopa getirildi, budakları yontulmamıştı. “Bundan hafif olsun” dedi. Düzgün, yumuşak bir sopa getirildi. Allah’ın Elçisi emretti, sopa vuruldu. Sonra şöyle dedi:
“Ey insanlar! Artık Allah’ın koyduğu sınırlardan kaçınmanızın zamanı geldi. Kim bu pisliklerden bir şey yaparsa Allah’ın örtüsüyle örtünsün[2]. Çünkü bize yüzünü gösterene Allah’ın Kitabını uygularız[3]”.
Burada evli, ya da bekâr olduğuna bakılmaksızın, suçluya 100 değnek vurulması, sonra Allah’ın kitabının uygulandığının söylenmesi, bütün şüpheleri kaldıracak mahiyettedir. Çünkü Allah’ın Kitabı'nda 100 değnek dışında bir ceza yoktur.
Eş-Şeybânî dedi ki; Abdullah b. Ebî Evfâ’ya “Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem recm cezası uyguladı mı?” diye sordum. “Evet” dedi. “Nur suresinden önce mi, sonra mı” dedim. “Bilmiyorum” dedi[4]”.
24:3 Zina eden erkeği zina eden bir kadın veya putperest bir kadından başkası nikahlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest bir erkekten başkası nikahlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır.
zinanın sonucu recm ise,recmin sonuda ölüm olduğuna göre o zaman kur’an neden zina eden biriyle bir müslüman evlenmesin,zinakarlar birbirleriyle evlenebilirler der. zina eden öldürülmüyor ki Allah zinakarlara yaşam hakkı tanıyarak onlarla evlenmeyi yasaklatıyor ve zinakarlar birbiri ile evlensin diyor bu durumda ölüyle evlenemeyeceğine ve ölülerde birbiri ile evlenemeyeceğine göre, zinanın hükmü nasıl ölüm oluyor.? 4/40; 42/40 10/26; 6/160
Hz. Peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- "Zina eden bir erkek ancak zina eden veya müşrik olan bir kadınla evlenebilir. Onunla evlenme" buyurdu. (Ebu Davud, Nesai ve Tumizi rivayet etmişlerdir.)
“Abdullah İbn-Ömer (ö. 693) radiya’llahu anhuma’dan rivayete
göre (Medine’de) birtakım Yahudiler gelip Resulullah
salla’llahu aleyhi ve sellem’e gelerek içlerinden bir
erkekle bir kadının zina ettiğini hikaye ettiler, (ve
ne hükmedersiniz? dediler). Resulullah sall’allahu
aleyhi ve sellem onlara:
--Siz, Recim -taşlamak- (hükmü) hakkında Tevrât’ta ne
bulursunuz? diye sordu. Onlar:
--Biz, zina edenleri teşhir ederiz, bunlar bir değnekle de döğülürler. Abdullâh İbn-i Selâm (ö. 664) bunlara:
--Yalan söylüyorsunuz! Tevrât’ta Recim (âyeti) vardır, dedi. Bunun üzerine Tevrât’ı getirdiler. Ve kitabı açtılar. Yahudilerden birisi (Abdullah b. Sureyya, ö. 633)
elini Recim âyeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki ayetleri okumaya başladı. Abdullâh İbn-i Selâm ona
--Elini kaldır! dedi. O da elini kaldırınca Recim
âyeti görülüverdi. Yahudiler:
--Ya Muhammed! Abdullah İbn-i Selâm doğru söylemiştir:
Tevrât’ta hakikaten Recim ayeti vardır, dediler. Bunun
üzerine (Resulullah zinanın vukûu hakkında şahid istedi. Dört Yahudi zani ile zaniye aleyhinde vech-i mahsûs ûzere şehadet ettiler) Resulullah da bunların recmolunmalarına hükmetti de recmolundular
(taşlandılar).3
____________________
1. İbn Mace, Mukaddime 10:80; Ebu Davud, Kitabu’l-Akdiyye, s.
27; Buhârî, Tevhid, s. 19; Müslim, Kitabu’l-Hudud, s. 28.
Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrât, 1997. s. 44.
2. Senih, Hâdislerin Işığında Hâdişeler, s. 119
burada gördüğümüz recim ayeti dediğimiz yahudilerin ayeti olduğu
Taşlayarak öldürün onu. Çünkü Mısır'dan, köle olduğunuz ülkeden sizi çıkaran Tanrınız RAB'den sizi saptırmaya çalıştı.(Yasa'nın Tekrarı 13:10)
kızı baba evinin kapısına çıkaracaklar. Kent halkı taşlayarak kızı öldürecek. Babasının evindeyken fuhuş yapmakla İsrail'de iğrençlik yapmıştır. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.(Yasa'nın Tekrarı 22:24)
Kur’ân’da zina suçunun sadece dayak cezası olduğu halde, günümüzde şeriat hükümlerine göre yönetilen İslâm devletlerinde zina için Kur’ân’da bulunan dayak cezası değil mütevatir (herkesin bildiği) sünnete(!) dayanılarak, Tevrât’ın recm cezası (taşlanarak öldürülme) uygulanmaktadır Burada peygamberin sünneti denilen , Kur’ân’a değil, Tevrât’a dayandırılmaktadır, uygulanmaktadır.4
4. Sezgin, Kur’ân’ın Tasdik Ayetlerinin Yorumu, s. 39.