E
Çevrimdışı
Ebu Katade
Guest
Milat Gazetesi yazarı Yakup Köse, Osman Akyıldız’ın tutuklanması ve tutuklamaya konu olan Cumhuriyet Savcısı ile ilgili güzel tespitlerde bulundu.
28 Şubat darbesinin 16. yılını ‘idrak’ etmeye hazırlanırken, gazetemizin yazarlarından Osman Akyıldız’ın gözaltına alındığını öğrendim. 28 Şubat’ın ruhu bu sefer Akyıldız’ın kapısını tekmeledi!İslâm Dünyası Dergisi ve www.kureselhaber.net adlı haber sitesinin sahibi de olan Osman Akyıldız, Adana’da yürütülen bir soruşturma sebebiyle İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi polisleri tarafından 26 Şubat 2013’ün sabahında, evine yapılan baskınla gözaltına alınıp Adana’ya gönderildi. Üç günlük gözaltının ardından Adana 3’nolu hâkimlik tarafından tutuklandı.Dosyada gizlilik kararı olduğundan teferruatlı bir bilgiye sahip değiliz. Yalnız, pazartesi günü Osman Akyıldız’ı ziyarete giden ailesinden aldığım bilgi ve eldeki tek resmi evrak olan mahkemenin vermiş olduğu tutuklama kararı zabtı, bu işlerle haşir neşir olan bende bir kanaat oluşturdu; hep hâkim ve savcılarda kanaat oluşacak değil ya! Soruşturmayı yürüten savcı Akyıldız’a, İslâm Dünyası Dergisi’ni kastederek, “Niye bu dergiyi çıkartıyorsun? Ne gerek var?” gibi kendisini ilgilendirmeyen soruların yanı sıra dergi hakkında duygularını da ifade etmiş: “Bu dergiyi hiç sevmiyorum!”“Niye bu dergiyi çıkartıyorsun” sorusunu hadi mâkul diyelim, ya “Ne gerek var” sorusuna ne diyeceğiz? Bu ülkede neye gerek olup olmadığını sayın savcılara mı soracağız? Adana’daki sayın savcı lütfedip hangi mevzularda dergi çıkartacağımızla ilgili bir liste hazırlarsa bizler de şüpheli sıfatıyla huzuruna çıkmaktan kendimizi korumuş oluruz!Mahkemede davalı veya davacı reddi hâkim talebinde bulunabiliyor. Bu talep de genelde hâkimin davayla ilgili düşüncelerini, duygularını mahkeme süreci bitmeden izhar etmesiyle oluyor. Eğer savcıyı da ret etme hakkı varsa Osman Akyıldız bu hakkı kullanması anasının ak sütü gibi helaldir! Soruşturmayı yürüten savcı Akyıldız’ın yüzüne, “Ben bu dergiyi hiç sevmiyorum” diyebilmiştir. Artık bu noktadan itibaren hukuk ve kanunlar değil sayın savcının duyguları konuşur ve hüküm verir olmuştur. Sayın savcı sevmediğine göre doğru hapishaneye; ülkemizde buna da hukuk deniyor!Osman Akyıldız terör örgütü üyesi olmak ve terör örgütüne eleman kazandırmak suçlamasıyla tutuklandı. Bu suçlamayla tutuklanan insanın evinde veya gösterdiği yerde silah, patlayıcı madde çıkar değil mi? Peki Akyıldız’da ne çıkmış; sahibi olduğu dergi ve kitap! Delil olarak bir de yaptığı telefon konuşması. Aynı operasyonda gözaltına alınan ve gözaltında ‘itirafçı’ olup serbest bırakılan bir kişi Osman Akyıldız’ı arıyor, ipe sapa gelmez konuşuyor ve bunun neticesinde Akyıldız tutuklanıyor. Düşünebiliyor musunuz, size birisi telefon açıyor ve sizin iradeniz dışında yaptığı konuşmanın ceremesinin siz çekiyorsunuz! İnsanın aklına bir komplo mu yapıldı diye sorası geliyor; soruşturmanın Adana olması, Adana’da işgal üssü İncirlik’in olması; tedaisi bol bir vaka!
Osman Akyıldız gazeteci. Ama öyle masabaşı gazeteci değil. İslâm dünyasındaki direniş hareketleriyle ilgili nerede haber, bilgi varsa oraya gitmekten çekinmeyen bir gazeteci. Kendi mevzusunda da Türkiye’de eline kimsenin su dökemeyeceği bir gazeteci. Batı basınından yapılan tercümelerle İslâm dünyasındaki hareketleri okuyucularına aktarmak yerine, direniş hareketlerinin yayınlarını gün gün takip edip ve direnen Müslümanların dilinden bizlere bilgi verirdi. İslâm Dünyası Dergisi’ni ve haber sitesini de işte bu gayeyle hazırlıyordu. Yaptığı bu haberler onun tutuklanmasına sebep oldu!..
Dördüncü yargı paketinde terör suçlamasına artık şiddet şartı getiriliyor. Kişi bir şiddet eylemi yapmışsa terörle suçlanacak. Osman Akyıldız vakasıyla birlikte pakete şu madde de eklense iyi olacak: “Savcının bir kişiyi veya bir şeyi sevmemesi tutuklama sebebi olamaz”!
