Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şeyh Makdisi’den Ömer Abdurrahman’ın Vefatı Hasebiyle Bir Muhasebe Yazısı

Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Şeyh Makdisi’den Ömer Abdurrahman’ın vefatı hasebiyle sosyal medyada paylaştığı bir muhasebe yazısının çevirisini Küresel Analiz olarak sizlere sunuyoruz:

* * *

Muhakkak ki mü’minler içinde adamlar vardır,

Geceler değişse de onlar (ahdini) değiştirmedi,

Onlardan kimi adağını sıdk ile yerine getirdi,

Kimi de ahdi üzeredir bir dağ gibi,

Bugün Ömer Abdurrahman; hapishanesinde yalnız, tek başına vefat etti; Allah ona rahmet etsin. Bazıları diyor ki: “Müslümanlar milyonlarca olmasına rağmen onu kurtarmaya gücü yetmedi.”

Biz de diyoruz ki: “Peki çabaladılar mı ki?”

Nitekim Mısır’da, Tunus’ta, Müslümanların yaşadığı başka yerlerde milyonlar ayaklandılar ve biz gördük ki kalabalıklar milyonlar ekmek için (sokağa) çıkarak bağırıp çağırdılar; yakıp yıktılar. Lakin biz o kalabalıkları; bu yapmış oldukları şey gibi bir taleple Haçlıların hapislerinde yaşayan bir alim için ortaya (sokağa) çıktıklarını göremedik. Halen de tağutların hapislerinde bir sürü alim var. Umulur ki soru soran kişi şöyle sorar (sorgular):

“Neden Müslümanlar alimlerini unutuyorlar? Halbuki onlar; Nebi’nin (a.s) varisleridir. Bu; alimlerin kıymetini azaltmak değil midir?”

Şüphesiz ki Müslümanların alimlerini, bilhassa da kafirlerin hapsinde bulunan Rabbani alimlerini unutmasının bir çok açıdan farklı sebepleri olduğunu düşünüyorum. Ki o tağutlar onları yalnızlaştırmış, kuşatmış,ümmetle iletişimini kesmiştir. Böylece insanlar, o alimlerin kıymetini bilmekten cahil kalsınlar. Sonra da tağutlar güç sahibi olsunlar, hiçbir itiraz olmadan her istediğini yapsın. TV’lerde,mescitlerde hutbelerde vb. sultan alimleri çıkarak hükümeti destekler mahiyette konuşuyorlar. (Tağutlar) konferanslara çıkmadan önce sarık sahiplerine ücretli sarıklar dağıtıyorlar ki yönetici emirlerinin durumunu konferansta insanlara süslü göstersin. Böylece de sarıklılar (sultan uleması) tağutu onaylamak için toplanıyorlar. İnsanlarsa bu rezillerden başkasını (tanımıyorlar) bilmiyorlar. Bunlardan (sultan ulemasından) dolayı da insanlar şeriat ulemasına buğz ediyorlar. Çünkü bu reziller, alçak fiilleriyle dinden ve şeriattan alıkoyuyorlar.

” Bu; alimlerin kıymetini azaltır mı?” sorusuna gelince… Kesinlikle azaltmaz; onlara da bir zarar vermez. Hadiste geçtiği üzere kıyamet günü bir Nebi’nin beraberinde bir-iki kişiyle geleceğini yine başka bir Nebinin ise tek başına (yalnız) geleceği anlatılır.

Bir kimse Rabbani alimlerin imtihanını, hapsedilişini, eziyete uğrayışını sonra da cenazesine gelenleri düşünürse şu acayip olaya baksın: İmam Ahmed’in (Hanbel) birçok kişiden rivayet edilen mevzuunda Emir Muhammed Tahir cenazesine gelenlerin tahminini istediğinde takriben yarım milyon insanı (karşılarında) bulurlar. Peki soru soran, şöyle sormaz mı? “Bu insanlar, İmam hapsedildiğinde, dövüldüğünde, işkenceye uğradığında neredeydiler?!”

Bir benzeri Şeyhulislam İbn Teymiyye için de geçerlidir. Cenazesi cidden çok muazzam kalabalıktı. Denildiğine göre namazını kılan beş yüzbinden fazla kişi vardı. Bu rakam; Emirin öfkesini celb etmiş, düşmanlığını kazanmış, hapisteki bir kişi için hayaldir. Peki İmam hapsedildiğinde, vefat edinceye kadar da kalede hapiste kaldığında bu insanlar neredeydiler? İnsanların sultandan korkarak (alimi) terk etmesi, ona yapılanlardan gafil olarak dünyayla meşgul olması, onların ondan cahil kalarak alimi unutması alime bir zarar vermez. Belki de Allah, bu durumda onun ölümüyle makamını, ahiretteki derecesini yükseltmek istiyor. Sultan ulemasına dünya makam derecesini bırakıp, onlara sultanları razı etme adına her türlü fetva, hutbe kapısı açıldı. Bu iki zümre arasında dağlar kadar fark vardır…

(Burada içinde kasidenin de geçtiği kısa bir bölüm tercüme edilmemiştir.)

Ey Allah’ım! Ömer Abdurrahman kulun, senin şeriatının yardımcısı olarak yaşadı. Dilini, parmağını; senin dinine yardım için senin düşmanlarınla cihad için kullandı. Senin düşmanlarının hapishanesinde yalnız başına vefat etti. Allah’ım ona en güzel makamı, en güzeli ikram et, onu (kabrin) dehşetinden koru, Firdevsi alaya yerleştir. Bizi ve onu Nebi’n Muhammed (a.s) ile cem et…

Mütercim: Muhammed Ubeyde

Küresel Analiz / Özel Haber
 
Üst Ana Sayfa Alt