E
Çevrimdışı
ebufaris kurdi
Guest
Bu yazıyı yazmama sebeb olan AHMED MEYDANİ adlı üyenin , kendisinin açtığı konuya, benim yorumumdan sonra, aşağıdaki cevabı yazması ve sonrasında konuya yorum yazılmasının engellenmesidir. Şimdi -inşaAllah- kendisinin cevabına bende bir cevab yazacağım.
(AHMED MEYDANİ diyor ki) ''Biz meseleye dar açıdan bakmıyoruz. İslam hakim kılınacaksa tüm müslümanlara ihtiyacımız var. Nurcusuna da Süleymancısına da, Partilisine de, Partisizinie de. Tüm müslümanlara. Her cemaate bir kulp takarsak kafirler ensemizde boza pişirmeye biz de lafta cihad etmeye devam ederiz. Bize düşen görev insanları kötülemek değil varsa bir yanlışlık onun doğrusunu-özellikle yaşayarak-göstermek. Yoksa Peygamberlerden başka kimse günahsız değil. Herkesin onlarca günahını ortaya koymak hiç te zor değil. İnşaallah kendinizi masum saymıyorsunuzdur? Bu arada maalesef herkes söylediği ayet ve hadisleri hep karşıdakine söylüyor. Hiç kimse kendisini muhatap saymıyor. Risale-i Nurlarda hurafe olabilir. Bu tümünü reddetme hakkı vermez bize. Uydurma hadisler de var. Şimdi uydurma hadisler var diye -Allah (cc) muhafaza-tüm hadisleri bir tarafa mı bırakacağız? Fiemanillah.''
Cevabımız:
Öncelikle, meseleye dar veya geniş bakmanın ölçüsü nedir?
Benim bildiğim bizim doğrularımızı ve yanlışlarımızı kur'an ve sünnet belirler, değil mi? Olaylara ilkeli bakmak, gruplara ilkelerimiz doğrultusunda yaklaşmak dar kalıplılık oluyorda, hiçbir ilke tanımadan hareket etmek olaylara geniş bakmak mı oluyor?
Evet, bizde müslümanlar olmadan islamın hakim kılınacağını iddia etmiyoruz. Ama müslümanları kazanalım diye yanlışlarında kabul etmek zorunda mıyız? Biz müslümanları tekfir edelim ve kurtulalım demiyoruz, bizim iddiamız müslümanları kur'an ve sünnet doğrultusunda ıslah ederek islam devletini kurmaktır.
Ya siz ne yapıyorsunuz kardeşim? Partilileri kazanmak adına, partinin yanlışlarını mı anlatıyorsunuz yoksa gidip partilerle işbirliği yapıp (bu parti akp) demokrasinin bir parçası mı oluyorsunuz? Nurcuları, süleymancıları ıslah mı ediyorsunuz yoksa onların binbir hurafesini olduğu gibi kabul mü ediyorsunuz? Bunun için derginize ve gazetenize bir bakın isterseniz. Evlerinize, derneklerinize girdiğimizde sanki nurcuymuşsunuz izlenimi doğuyor içime, gördüğüm kırmızı kitaplatdan dolayı.
Derginizde her sayıda mutlaka kırmızı kitaplardan alıntı var ama mesela seyyid kutub'tan alıntı yok, eskiden böyle değildi sizden müslümanlarla kunuştuğumuzda bize devamlı seyyid kutub'tan, mevdudi'den örnekler verirlerdi, ya şimdi?
Bizim lafta cihad ettiğimize gelince; kardeşim herkes kendisi hesap verecek rabbine. Kimin ne yaptığı orda ortaya çıkacak, bu konuda için rahat etsin.
Bizim gibilerin ne yaptığını görmek istiyorsan, Afganistan, kafkasya, yemen, somali, kuzey afrika vd ne bakabilirsin. Biz onlardanız onlar bizden...
Evet yaşayarak gösterelim kardeşim! Tağuti düzene karşı duruşumuzu, bid'at ve hurefelere karşı duruşumuzu, ihanetlere karşı duruşumuzu... yaşayarak gösterelim. Ama anayasa referandumunda, meclis seçimlerinde oy kuyruğunda bekleyerek nasıl kendimizi göstereceğiz?
Merak etme kardeşim! kendimizi masum görmüyoruz, zaten eleştirdiğim konular menhecin-metodun değişmesiyle, ilkelerin çiğnenmesiyle alakalıydı.
Biz hadislerin zaten uydurmalarını kabul etmiyoruz, onun için alimler uydurma hadislerle ilgili yüzlerce kitap yazmış. Biraz samimice söyle bana kardeş! Derginizde, gazetenizde risale-i nurun, tasavvufun hangi yanlışlarını yazdınız?
Burdaki eleştirilerim tamamıyla menhec-metodun değişmesi ve ilkelerin çiğnenmesine yöneliktir yoksa hizbullah hareketinin geçmişine ve şehitlerine değildir..
Ebufaris kurdi
(AHMED MEYDANİ diyor ki) ''Biz meseleye dar açıdan bakmıyoruz. İslam hakim kılınacaksa tüm müslümanlara ihtiyacımız var. Nurcusuna da Süleymancısına da, Partilisine de, Partisizinie de. Tüm müslümanlara. Her cemaate bir kulp takarsak kafirler ensemizde boza pişirmeye biz de lafta cihad etmeye devam ederiz. Bize düşen görev insanları kötülemek değil varsa bir yanlışlık onun doğrusunu-özellikle yaşayarak-göstermek. Yoksa Peygamberlerden başka kimse günahsız değil. Herkesin onlarca günahını ortaya koymak hiç te zor değil. İnşaallah kendinizi masum saymıyorsunuzdur? Bu arada maalesef herkes söylediği ayet ve hadisleri hep karşıdakine söylüyor. Hiç kimse kendisini muhatap saymıyor. Risale-i Nurlarda hurafe olabilir. Bu tümünü reddetme hakkı vermez bize. Uydurma hadisler de var. Şimdi uydurma hadisler var diye -Allah (cc) muhafaza-tüm hadisleri bir tarafa mı bırakacağız? Fiemanillah.''
Cevabımız:
Öncelikle, meseleye dar veya geniş bakmanın ölçüsü nedir?
Benim bildiğim bizim doğrularımızı ve yanlışlarımızı kur'an ve sünnet belirler, değil mi? Olaylara ilkeli bakmak, gruplara ilkelerimiz doğrultusunda yaklaşmak dar kalıplılık oluyorda, hiçbir ilke tanımadan hareket etmek olaylara geniş bakmak mı oluyor?
Evet, bizde müslümanlar olmadan islamın hakim kılınacağını iddia etmiyoruz. Ama müslümanları kazanalım diye yanlışlarında kabul etmek zorunda mıyız? Biz müslümanları tekfir edelim ve kurtulalım demiyoruz, bizim iddiamız müslümanları kur'an ve sünnet doğrultusunda ıslah ederek islam devletini kurmaktır.
Ya siz ne yapıyorsunuz kardeşim? Partilileri kazanmak adına, partinin yanlışlarını mı anlatıyorsunuz yoksa gidip partilerle işbirliği yapıp (bu parti akp) demokrasinin bir parçası mı oluyorsunuz? Nurcuları, süleymancıları ıslah mı ediyorsunuz yoksa onların binbir hurafesini olduğu gibi kabul mü ediyorsunuz? Bunun için derginize ve gazetenize bir bakın isterseniz. Evlerinize, derneklerinize girdiğimizde sanki nurcuymuşsunuz izlenimi doğuyor içime, gördüğüm kırmızı kitaplatdan dolayı.
Derginizde her sayıda mutlaka kırmızı kitaplardan alıntı var ama mesela seyyid kutub'tan alıntı yok, eskiden böyle değildi sizden müslümanlarla kunuştuğumuzda bize devamlı seyyid kutub'tan, mevdudi'den örnekler verirlerdi, ya şimdi?
Bizim lafta cihad ettiğimize gelince; kardeşim herkes kendisi hesap verecek rabbine. Kimin ne yaptığı orda ortaya çıkacak, bu konuda için rahat etsin.
Bizim gibilerin ne yaptığını görmek istiyorsan, Afganistan, kafkasya, yemen, somali, kuzey afrika vd ne bakabilirsin. Biz onlardanız onlar bizden...
Evet yaşayarak gösterelim kardeşim! Tağuti düzene karşı duruşumuzu, bid'at ve hurefelere karşı duruşumuzu, ihanetlere karşı duruşumuzu... yaşayarak gösterelim. Ama anayasa referandumunda, meclis seçimlerinde oy kuyruğunda bekleyerek nasıl kendimizi göstereceğiz?
Merak etme kardeşim! kendimizi masum görmüyoruz, zaten eleştirdiğim konular menhecin-metodun değişmesiyle, ilkelerin çiğnenmesiyle alakalıydı.
Biz hadislerin zaten uydurmalarını kabul etmiyoruz, onun için alimler uydurma hadislerle ilgili yüzlerce kitap yazmış. Biraz samimice söyle bana kardeş! Derginizde, gazetenizde risale-i nurun, tasavvufun hangi yanlışlarını yazdınız?
Burdaki eleştirilerim tamamıyla menhec-metodun değişmesi ve ilkelerin çiğnenmesine yöneliktir yoksa hizbullah hareketinin geçmişine ve şehitlerine değildir..
Ebufaris kurdi