Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Suriyeden Haberler 1

Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
es-Selâmu aleykum

Câmide yaralanan birkaç kardeşin görüntüleri:






Şam'daki Câmi derslerinde berâber olduğumuz yaralı bir kardeşim:



Rıfâî câmiinin ortasında başı kanlar içerisinde bir kardeş:





2,5 yaşındaki kız çocuğu Alâ'yı nasıl öldürdüler...
:14/8/2011 Pazar


استشهدت جراء إطلاق نار من قبل الأمن و الجيش و أصيبت في العين ضمن اقتحام شامل لحي الرمل و سكنتوري
الشهيدة علا ياسر جبلاوي
أختطفتها إصلاحات النظام عن عمر سنتان ونصف، بعد صبر ثمان سنوات قبل ولادتها.
تسكن الشهيدة علا مع أهلها في منزل قرب جامع القلاب في حي بستان السمكة، وصل أهالي الحي تهديد بالقصف فخرج والد الطفلة مع اسرته و ابنته علا تجلس في المقعد الخلفي و عند مرورهم قرب حاجز الأمن تم إطلاق النار عليهم و كانت إصابتها في العين و عندما نزل والدها من السيارة ليرى ما حدث لإبنته تم ضربه برصاصة في الكتف و أحتجزوا الأب و الطفلة المتوفاة في جامع القلاب, و من ثم تم استلام جثمان الطفلة ليقبروها في حديقة الجامع و تم احتجاز الأب ولا نعرف عنه شئ.
رحم الله طفلة الحرية علا ياسر جبلاوي


Alâ Ciblâvî 2,5 yaşında bir kız çocuğu: Baasın emniyet kuvvetleri ve askerleri tarafından açılan ateş sonucu şehid edildi. (Lâzikiyye'nin )Raml ve Sekentûrî mahallelerine yapılan genel baskın esnâsında gözünden vuruldu...

Onu, doğumundan önce 8 yıl sabrettikten sonra, Baas rejiminin ıslâhatları 2,5 yaşındayken (âilesininin elinden) alıp götürdü... Sabî Şehîde Alâ, âilesi birlikte Bustânu's-Semeke mahallesinde Kullâb Câmii'nin yakınındaki evinde ikâmet ediyordu. Mahalle ahâlisine mahallenin topa tutulacağı/bambalanacağı tehdidi ulaşmıştı. Bunun üzerine çocuğun babası âilesiyle birlikte evinden çıktı. Kızı Alâ arabanın arka koltuğunda oturmaktaydı. Emniyet barikatının yakınından geçerken üzerlerine ateş açıldı. Alâ gözünden vurulmuştu. Babası kızına ne olduğunu görmek için araban indiğinde, bir kurşunla omuzundan vuruldu. Babayı ve öldürdükleri kızını Kullâb Câmiinde alıkoydular. Daha sonra câminin bahşesine gömülmesi için kı çocuğunu teslim ettiler. Babası ise yakalanıp götürüldü. Hâlen kendisinde haber alınamakta...
Lâzikiyye'de halkın üzerine ateş açıyorlar:



Erdoğan'a bir diğer tepki Lâzikiyye'den: 50. sâniyeden sonra:
1.pankart:



"Lâzikiyye 2011/8/13 Erdoğan! 2 hafta içinde Sûriye'nin tümü bombalanacak."

2.Pankart:
'Lâzikiyye tanklarla bombalanıyor Erdoğan ise hâlâ sâdece izliyor ve bekliyor'




Şam’da mazlumdan yana tavır alan şecaatli âlim ve dâvetçilerden birkaç örnek gönderiyorum: Arapça bilen kardeşlerin izlemelerini ve dinlemelerini tavsiye ederim:

Üsâme ve Sâriye er-Rıfâî Hocalar: Bire bir tanımamakla birlikte, kendilerinin Zeyd b. Sâbit ve Câmiu’r-Rıfâî isimli, Şerî ilimlerin okutulduğu birçok enstitüden daha aktif, geniş çaplı derslerin ve faaliyetlerin organize edildiği iki mescidin ve buna bağlı vakıfların başında olduklarını bildiğimiz iki âlim. Bu ikisi çocuklardan başlayıp üst düzey ilim tahsîl etmiş kişilerin de eğitildiği bir müessese…

1- Bölüm


2. Bölüm


3. Bölüm


4. Bölüm


25 Mart Der’a’daki öldürme olayları ilk başladığında ve olaylar daha kızışmadan evvel bu kadar yumuşak bir uslubla, iyi niyet ve hüsnü zanla yapılmış bir uyarı-nasihatin ardında bir hafta sonra 1500 kişilik emniyet kuvveti mescidi sardı… Cami avlusundaki darb görüntülerini çekmeye çalışan çok yakın bir dostumun başı yarıldı. 8 gün içerinde kalıp, başında 4 dikişle çıkmıştı. Üsâme Rıfâî ise tehdid edildi…

10 Haziran Hutbesi: Özellikle 10. ve 11. dakikasından sonrası olaylardan bahsediyor…


1 Temmuz Hutbesi




Şeyh Sâriye er-Rıfâî:



Şeyh Küreym Râcih: Bilâd-i Şam’ın Reisu’l-Kurrâsı, Hutbelerine kefeniyle çıkıp Hâfız Esad’ın yüzüne karşı hakîkatleri ve işlediği zulmünü haykıran Rabbânî Âlîm Mücâhid Dâvetçi Hasen el-Habenneke’nin talebe halkasından bir âlim. Hocası kadar keskin çıkışları ve heybetli bir duruşu olmasa da zulme karşı suskun kalmayan sâdık bir üstad:



12 Temmuz




Muâz el-Hatîb :


Emevî Câmiinin nesillerdir imâmet ve hitâbetini üstlenmiş bir ilim âilesinin son halkasındaki üç kardeşin en büyüğü. Baas Rejimi tarafından uzun süredir hutbe ve ders vermesi yasaklanmış Jeofizik-Petrol Mühendisi bir dâvetçi. Bir küçük kardeşi Usûl-i Fıkıh ve Tefsîr üstâdı ve Makine Mühendisi Abdulkâdir el-Hatîb. Âbisinden sonra kısa bir süre Emevî Hatîbli yapmış ve daha sonra hitâbeti yasaklanmış, ancak hâlen birkaç mescid ve ma’hedde dersler vermekte. Şerî ilimlerin tedrisini öncelemesi sebebiyle Mühendislik mesleğini şu şartlarda icrâ edememekte… En küçükleri ise Mücîr el-Hatîb: Dünyâ Müslümanlarını ve İslâmî hareketleri çok iyi tanıyan, talebeler ve halk tarafından sağlam duruşu ve örnek yaşantısı ile çok sevilen genç bir Muhaddis.

Ebu’l-Hüdâ el-Ya’kûbî: İyi düzeyde İngilizce ve Fransızca bilen bir İslam dâvetçisi ve Şam’ın önde gelen ilim ehlinden, Şâjelî tarîkatı şeyhi. Babası Şam’ın Mâliki fıkhına dirâyetli bir şekilde vâkıf olan belki de tek âlimiydi. Yalnızca arab ülkelerini tanıyan yada daha dar anlamda sâdece Suriye’de olup bitenlerden haberdâr olan birçok ilim ehline nisbetle umûmen Dünyâ’yı husûsen de İslâm Ülkelerini çok daha iyi tanıyan, ufku geniş olarak gördüğümüz bir üstad. Yılın belli bölümlerinde Kanada, Britanya ve Amerika gibi ülkelere gidip İslâmî dersler verip davet çalışmaların aktif rol almaktadır. Yabancı ülkelerde tanıştığı kabiliyetli, isti’datlı ve ilme iştiyâkı olduğunu gördüğü gençleri Şerî ilimleri tahsîl etmesi için Şam’a getirdiğini müşâhede etmekteyiz. Rejimini hoşnut etmek için Cumhûriyet Müftüsü vb. kişiler tarafından ortaya atılan tahrîfkâr beyan ve fetvâlar karşısında suskun kalmayıp, Ğayret-i İslâmiyye/hamiyet duygusu ile sert cevaplar vermesi sebebiyle birçok kez ders ve hutbelerine yasak getirilmiş idi. Hutbe vermesi yasaklanmıştı, hutbe vermesine izin verilen ilk haftada bu hutbesini okudu ve hutbe de dâhil bütün dersleri yasaklandı. Daha sonra yurt dışına çıktı ve dışarıdan faaliyetlerine devam etmekte. 16 Temmuz’da İstanbul Green Park Otelde düzenlenen Suriye Kongresinde aktif yer almıştı…

Şam’da Görevden alındığı hutbesi:


Dışarıdan destek verenler:

el-Ya’kûbî Türkiye’den:



Şeyh Muhammed Alî es-Sâbûnî:





Isâm el-Attâr:


Imâduddîn er-Reşîd: Dımeşk Üniversitesi Şeriat Fakültesinin Dekan Nâibi, Ürdün Üniversitesi Şeriat Fakültesinde Usûl-i Fıkh ve Hadîs Hocası, Ürdün’de bir televizyon kanalında yaptığı açıklamanın ardında Dımeşk’e dönüşü esnâsında 7 Nisan’da Suriye sınırda tutuklandı. Bunun haricinde de birçok kez tutuklanıp serbest bırakıldı. Daha sonra ise Baas Rejiminin zulmune karşı Suriye halkına destek faaliyetlerine dışarıdan devâm etmekte… İstanbul’daki Kongre’yi organize edenlerin başında yer alıyordu…

Şam Ulemâsını ‘Hakkı söylemeye çağıran’ bir bacının nidâsı:



Çağdaş firavunlardan biri olan Hâfız Esed’in Sûriye’de bıraktığı tâğûtî rejim ve kendisi gibi melun oğlu Beşşâr Esad’ın ve etrâfındaki zâlim-alçak teşkilât son demlerini yaşıyor ve köşeye sıkışmış vahşî hayvan saldırganlığı ile Müslüman halkı katle yöneliyor. Biiznillah son çırpınışları bunlar. 15 Temmuz Cuma gününe kadar zapt edebildikleri ve ciddî mânâda ayaklanmaların gerçekleşmesini engelleyebildikleri tek şehir/son kale Sûriye’nin Başkent Şam’ın merkeziydi… Burada da kontrolü elden kaybetmemek için Şam’ın merkezî yerlerinde gerçekleşen muzâharalda bu güne kadar plastik mermi kullanmaktaydılar. Tutuklanan kişiler ise, 2-3 hafta içeride tutulsalar ve bir daha gösterilere katılmaması için korkutma amaclı ciddî mânâda darba ma’ruz kalsalar dahi öldürülmeden salınırlardı. Halbuki Hama, Hıms, İdlip, Der’a vb. şehirlerdeki birçok kardeş ‘Bizde olaylarda içeri alınanlardan kimse geri çıkmış değil…’diyorlar. Muzâharada, evlere baskın esnâsında öldürdükleri gibi birçok kişiyi de içeri girdikten sonra infâz etmekteler Dımeşk dışındaki şehirlerde… Lâkin 15 Temmuz Cumâ’sında olayların mecrâsı değişti. En fazla yabancı öğrencinin ve Türk âilelerin ikâmet ettiği Rukneddin muhiti gibi Şam’ın en merkezî semtlerinde dahi hakiki mermi kullanarak bir çok kişiyi öldürdüler. Bunun ardından Şam’daki tepkiler ve öfke bir anda büyüdü, gösterilere ve şehid teşyilerine muazzam kalabalıklar katıldı… Gün geçtikçe Baas Rejimi Şam’ın merkezinde de kontrolü kaybetmekte ve tarih boyunca her zâlim-müstekbirin çâresizlik ânında yaptığı gibi kuvvete başvurmakta: bâzı bölgeleri ablukaya almakta ve bâzılarında ise hunharca katliam gerçekleştirmekte… Aşağıda Temmuz’un 15’inde itibâren bugüne kadar özellikle Şam’da gerçekleşen olaylardan bâzı görüntüleri sunuyorum kısa değerlendirmelerle… Örnekleri, son kale olan Şam’dan vereceğim genel olarak. Zira diğer şehirlerde devlet meşruiyetini ve kontrolü çok uzun süredir kaybetti ve katliamdan başka başvuracak çözüm bulamaz duruma aylardır geldi… En sâkin-kontrol altında olan şehir Başkent Şam’daki olanlardan diğer şehirlerde gerçekleşenleri bir nebze olsun çıkarabilirsiniz… Tüm bunlar Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin şecaat, uhuvvet ve birlikteliklerini kamçılamakta, kardeşlik şuurları bilenen insanlar Allah’ın izniyle Müslümanların birliğine vesîle olacak bir adım ile neticeleneceğini ümîd ettiğimiz bu yolda daha sağlam duruş sergilemekteler.

اِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللّٰهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا اِلٰى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ

“Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme sürülecek/toplanacaklardır.” (Enfâl Sûresi: 36)

اَمْ حَسِبْتُمْ اَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَاْتِكُمْ مَثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ مَسَّتْهُمُ الْبَاْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتّٰى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ اٰمَنُوا مَعَهُ مَتٰى نَصْرُ اللّٰهِ اَلَا اِنَّ نَصْرَ اللّٰهِ قَرِيبٌ

“(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine ağır sıkıntılara ve zorluklara uğradılar, öylesine sarsıldılar ki, sonunda peygamberleri ile çevresindeki inanmışlar; ‘Allah'ın yardımı ne zaman gelecek?’ dediler. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara Suresi: 214) Bu âyetlerin ilk muhâtabları Ahzâb/Hendek savaşında çok zor, sıkıntılı günler geçiren sahâbîlerdi. Bu durumdaki Müslümanlara okunmuştu evvelâ ve kıyâmete kadar onların imtihânı ile imtihân olan tüm mü’minlere nidâ edecekti bu âyetler… Onlara sabır aşılamakta ve de zafer müjdesi vermekteydi…

Ancak bu olayların içinde bulunmayan Müslümanlar olarak asıl bizi ilgilendiren ve Allah katında din kardeşi olarak hesaba çekildiğimizde bize sorulacak olan, kardeşlerimiz bu zulumlere mâruz kalırken bizlerin tutumu ve konumunun ne olduğudur… Biz acaba verilen bu çetin imtihânın neresinde yer alıyoruz, komşu ülkedeki mazlum kardeşlerimiz ne yapabiliyoruz ve ne yapıyoruz… Tevbe Sûresinde uzun uzadıya kendilerinden bahsedilen sınıflardan hangisine benzediğimiz bir sorgulayalım…

- Elinden gelen ortaya koyan, mü’min kardelerine nasıl destek olacağının derdine düşüp, gücü yetmediği yerde gönülden hakîkî bir üzüntü duyan ve belki de gözyaşı dökenlere mi?(Tevbe: 92; Nisâ: 98)

Yoksa zâlim islâm düşmanları karşısında Müslümanlarla berâber olmayan, gücünün yettiği ölçüde destek verenleri hafife alıp zaferlerine destek çıkmayan ve bu hususta binbir bahane ileri sürenlere mi? (Tevbe Suresi: 38’den sonuna kadar seri bir mütâlâ edelim…)

15/7/2011 Cuma –Şam-Rukneddin Saîd Paşa Mescid: Gece muzaharası:


15/7 Cuma Şam’a gelen her talebenin geçtiği Rukneddin sokaklarında kendilerine ateş açan emniyete taş atan genç direnişçi kardeşlerimiz:



15/7 Rukneddin: Yaralı bir kardeş:


15/7 Cuma: Yine Rukneddin sokakları… Beşşar’ın köpeklerinin kolundan vurduğu bir hanım …


15/7 Rukneddin: Şehid edilen bir kürt kardeşimiz:​





Şam/ Berze(Ebu’n-Nur’un yeni öğrenci yurdunun ilerisi )’deki Muzahara… :




15/7 Şam-Berze : Emniyet ve Şebbîha’nın, muzahara düzenleyen halka kurşun ve taşla müdâhalesi ve gençlerin şecaatli direnişleri… 1-



2-



15/7 Berzenin 15-16 yaşındaki genç şehidi:


Boyu küçük-yüreği büyük yiğit çocuğun başından vurularak şehid edilmesi: Şam-Cobar(Cisr Reîs’den bir minibüsle gidilen Cobar bölgesi, Hadis hocası Şeyh Rıyâd el-Hırakî ve daha birçok hocanın ikâmet ettiği muhit)… :


15/7 Şam Berze: Beşşar’ın adamları halka karşı göz yaşartıcı ve misket bombası kullanıyorlar: İşte misket bombası isâbet eden bir kardeş:


15/7 Şam-Rukneddin: Beşşar’ın insanlığını yitirmiş sefil köleleri Rukneddin’de kurşun yağdırıyor:




15/7: Rukneddin Emniyyet kuvvetleri ve onlar tarafından korunan rejimin çeteleri/besili serserileri berâber ateş açıyorlar.



16/7 Şam-Rukneddin Şehidlerin Teşyii:





Sâhatu’ş-Şemdîn Esedüddin Caddesi, Şam merkezi yabancı öğrencilerin en çok ikâmet ettikleri Rukneddin gibi bir semtte şimdiye kadar görülmemiş (10 da biri bile görülmemiş) kalabalık bir ayaklanma … Rabbim birliklerini kuvvetlendirsin… Hayra hizmet ettirsin…


Şam-Rukneddin 19/7 Salı: Gece muzâharası

Kanal von SyrRevYouth - YouTube

21/7 Perşembe: Şam-Kâbûn, Şehid Ömer el-Hatîb’in teşyî yürüşü


Şehid Ömer el-Hatîb’in görüntüleri:



22/7 Cuma: Şam-Haraste(Şam’dan Hatay’a gelenlerin otobüslere bindiği Bolban Otobüs Garajının olduğu muhit), Cumâ gecesi, görüntüyü çeken kardeş ‘Emniyet kuvvetleri gaz bombası ve misket bombası ile gösteri yapanları vuruyor’ diyor:

Kanal von SyrRevYouth - YouTube

22/7 Emniyet Kuvvetlerinin Harasteye yaptığı gece saldırısı:

Kanal von SyrRevYouth - YouTube

22/7 Şam-Rukneddin: Bir hafta boyunca aralıksız hergün gerçekleşen gösteriler ve tutuklamalar sonrasında emniyet ve askerler Rukneddin’e yığma yapmış durumda… İbnu’n-Nefis’ten gelen yolu kesmişler. Gördüğünüz otobüsler askeri, emniyeti, olası bir hareket ânında kullanacakları sivil elbiseli Şebbîhaları taşıyan otobüsler…: video silinmiş...

22/7 Şam-Meydân Muzâharası:


23/7 Côbâr Şehit Çocuğun Teşyî Yürüyüşü:

Kanal von SyrRevYouth - YouTube



24/7 Şam-Dûmâ _Emniyet kuvvetlerinin darb altında öldürdükleri Şehîd Fâiz Ali’yi teşyî yürüyüşü… Dumâ halkı tümüyle sokaklarda



24/7 Şam-Cobar: Cobar Ehlinden Dumâ’ya destek muzâharası: Pazar Akşamı



24/7 Şam-Kadem Mahallesi- ŞEhîd Muhammed el-Hâc el-AlÎ’nin görüntüleri


24/7 Şam-Kadem Mahallesi Şehidin cenâze teşyii: Kadem Tren İstasyonunun yanı


24/7 Şam-Kadem Mahallesi Gece Mitingi:


25/7 Meydan Ehli Gece gösterisinde:


25/7 Şam/Haraste (Şam’dan Hatay’a gelenlerin otobüslere bindiği Bolban Otobüs Garajının olduğu muhit): Mel’un oğlu mel’un Beşşar’ı alaya alan ve ona meydan okuyan marşların söylendiği gece mitingi


25-26/7 Şam-Cobar ve Tell muhitinde imânın kuvvet ve izzetini taşıyan vicdanları hür Müslüman bacıların yürüyüşü: Müslüman bacılarından zâlim tağutlara, izzet ve nâmuslarınının çiğnenmesine sessiz kalan gönülleri de köleleşmiş maslahatperestlere ve korkaklara izzet ve cesâret dersi:


25/7 Şam-Cobar




Bu da onlarca şehit veren Şam-Muaddamiyyeli bacılar 25/7


26/7 Şam-Meydân- Câmi Dakkâk . Gece yürüyüşü:


26/7 Şam-Dûmâ ‫?? İctimâ esnâsında elektirikleri kesiliyor: Buna rağmen zifiri karanlıkta binlerce kişi gece korkusuzca gösteriye devam ediyorlar. Rabbim izzetlerini arttırsın. İslâmî bir idâre kurmaları ile neticelenecek bir sebât ve basîret ihsân etsin…



26/7 Şam-Cobar Gecesi yürüyüş:


26/7 Şam-Cobar: Cobar ahâlisi Dumâ ahâlisinin şehidini tebrîk gösterisi




27/7 Asker-Emniyet Kuvvetleri ve Uşakları Gün Ağırmadan Şam-Kenâkire çıkartma yapıyorlar:



Ve Şam/Kenâkir’deki yaptıkları ıslâhatlardan(!!!) birkaç görüntü: Baas Rejiminin İslâhâtının temel esâsı Silahsız insanların kanını akıtma, yaşlı, kadın, çocuk ayırt etmeden öldürme… :

1-


2- yaşında bir kız çocuğu


3-

4-

5-


6-



Şam_Kenâkir 28/7 Şehid edilen Ahmed Sa’d’ın teşyii :


29/7 Sessizliğiniz Bizi Öldürüyor Cuması: Muzaharalar-Tutuklamalar ve Şehidler…

29/7 Şam-Meydân: Câmiu Dakkâk,



29/7 Şam-Muaddamiyye Tutuklama görüntüleri:



29/7 –Kisve şehri: Sessizliğiniz Bizi Öldürüyor Cuması

Gündüz, Muzâhara:





29/7 Şam-Haraste_ : Pankartta şöyle yazılı: “Özür dileriz! Ramazan’da terâvih namazını ilgâ edememektesin/ilga etmen mümkün değil, bir daha denemen ricâ olunur/lütfen bir daha deneyin!!!” Firavnî Rejim, Mübârek Ramazan ayında kılınan terâvih namazının toplayıcı vasfından fevkalâde korkmakta. Son iki haftaya kadar özellikle cumâdan cumâya belirli büyük câmilerde toplanan Müslümanlar, Ramazanın gelmesiyle Şam’ın her yerinde, aslâ zaptedilemeyecek kadar çok câmide terâvih namazlarından sonra gösteri ve yürüyüş düzenleyecekler. Bu ise Esad Rejimini kara kara düşündürmekte ve şeytânî çözümler aramakta… Rejimin uşaklığını yapan âlimlere, fitneye mahal vermemek ve emniyet gibi sebeplerle Terâvih namazının sâdece belirlenen bâzı câmilerde kılınması fetvâsı verdirmek istediği söylenmekte… Belirli câmiler dışında terâvihi yasaklayarak gösterileri zapt edebileceğinin hesâbını yapmakta… Ancak Allah’ın izniyle bunu başaramayacaklar ve Câmiler kıyâmın ve direniş kazanıldığı kaleler olarak ümmete hakîkî anlamda CÂMÎ (bir araya getirici) olacak…


Türkiye’de Suriye vb. farklı ülkelerinde yaşanan olaylarla ilgili yapılan haberler ne kadar güven telkin ediyor, çok basit bir örnek: Cihan Haber Ajansında 04.07.2011 06:10 tarihinde yayınlanan ‘İSTANBUL Kendisine ates eden kisiyi görüntüledi’ başlığıyla yayınlanan haberde “1 buçuk dakikalık video klip, kameramanın "Birileri Karm al-Şam'da hiçbir sebep olmadan insanlara ateş ediyor" sözleriyle başlıyor.” denmekte: Kendisini vuran ki?iyi görüntüledi - YouTube Bütün internet siteleri de bu görüntüyü bu haberke birlikte Cihan Haber Ajansından alıntılamışlar… (Eğer Şehid oldu ise Rabbim şehâdetini kabul etsin kardeşin) Kardeşimiz videonun başında haberdeki “Birileri” demiyor. Bilakis açıkça 'Emniyet gösteri olmaksızın hiç bir sebep olmadan vatandaşların üzerlerine ateş açıyor/vatandaşları vuruyor…" demekte. Şam'da bulunan herkes bilir ki Şebbîha devletin sokakta kullanmak için semirttiği besili sokak serserileridir. Bunlar hiçbir zaman resmî kıyafet giymezler... Haberi yazan zat nasıl oldu da açıkça çok net bir şekilde duyulan el-Emn kelimesini birileri diye çevirir... Rabbim emânet bilincimizi kaybettirmesin… Hiç değilse görüntüyü çekerken vurulan kardeşe vefâ hisseder insan…

Suriye basının alçakça yalanlarına bir örnek: Baas sözcüsü Hüsnü Mahhalli’nin söylemleri aklıma geldi izleyince: Suriye’nin Dünyâ kanalında Berze’den görgü tanığı olarak çıkartılan adama iyice bakın elbisesine ve sıfatına, zira biraz sonra Berze halkını tekmeleyenler arasında göreceksiniz onu.


Bu alçak hainin televizyonda söyledikleri şöyle:

“İnsanlar Cuma’dan çıktıktan sonra bir de baktılar maskeli bir grup, çoğu yüzleri bölge ehline yabancı kişiler. Çıkıp insanlara vurmaya başladılar ve bizim üzerimize binalardan ateş ediyorlar, eee işte o muhitin içerisindeki binalardan… (işte tam burada Berze’ye otobüslerle getirilmiş Şebbîha çetesinden bölgeye yabancı olan bu alçak herifin aklına Berze’nin ismi bir türlü gelmiyor, dâhil’il-mıntıka değip geçiştiriyor)… ‘Askerler ve Emniyet insanları öldürüyor’ diyorlar. Bu söz doğru değil. El-Cezîre, el-Arabiyye, BBC hepsi yalancı kanallar. Biz Sayın Başkan’dan mümkün olan en hızlı bir şekilde askerleri müdâhil etmesini/buraya sokmasını taleb ediyoruz. Çünkü durum dayanılacak gibi değil!!! Kimse güç yetiremiyor buna!” Âdî herif yalanlarını bitirip yerine ikinci yalancı görgü tanığı geçince, arkasını dönüp kendi kendine tekme atma antrenmanı yapıyor. Berze’nin hakiki ehline uyguladığı gibi… Kırılası ayaklarıyla… Rabbim, seni ve senin gibi insanlara eziyet etmekten haz alan beşerlik vasfını kaybetmiş satılıkları Kahhâr ismiyle kahretsin…

29/7 Şam-Rukneddin’de olası bir hareketlenme karşısında müdâhele edecek askerleri, emniyet güçlerinini ve Baas’ın çetelerini taşıyan otobüslerden bâzıları:


Bunlar da Haraste’deki emniyet güçleri:


Bir haftadır Rukneddin sıkı bir muhasara içinde ve silahlı asker ablukası içinde yaşıyor. Bu sebeble herhangi ciddî bir hareketlenme yok. Halk Ramazan’ı ve teravih namazlarını bekliyor.

31/7 Pazar Sabahı gün ağarmadan asker Tanklarla Hama’ya saldırıya geçtiler, tanklar mahalleleri bombalıyor ve ağar silahlarla kesîf ateş açıyorlar:


Sabah 06:00’da birçok şehit verildi ve çok sayıda ağar yaralı var, bunlar görüntülerden sâdece bâzıları:



Bu gün akşam saatlerine kadar askerlerin katlettiği insan sayısı en iyimser rakamlara göre 150yi aşmış durumda… İsrâil’de bile görmeye alışmadığınız türler ürpertici yüzlerce katliam görüntüleri Hamalılar tarafından İnternete verilmiş durumda… Görmek için 31-7 حماه ibâresini youtube’ye yada herhangi bir video ara motoruna yazmanız yeterlidir. Dünyâ sâdece izleliyor…

Bugün Şam’ın Dâreyye, Haraste, Muaddamiyye, Cobar, Sakbâ, Tell ve daha birçok bölgesinde Hama’ya destek gösterileri ve yürüyüşleri düzenleniyor. Haraste’de umûmî grev başladı ve kepenkler kapatıldı… Şam-Kadem bölgesinde askerler evlere baskın düzenlemeye başladılar:


‫? Şam’ın bu civar bölgelerinde birçok kişi gösterilerde şehid edildi ve hâlâ şehid ediliyor. Bizler de kendimizi hesâba çekmeliyiz. Müslüman kardeşimizin öldürülmesi ve işkenceye uğraması, bacılarımızın tecâvüze uğraması bizi ne kadar titretmekte…

Müslümanların dertleri ile dertleniyor muyuz, onların hallerini öğrenip hakîkaten içimiz sızlıyor, acaba bir şeyler yapabilir miyim yada niye bir şeyler yapamıyoruz’un ızdırabını duyuyor muyuz?! Duâlarımız kendilerine yer veriyor muyuz?! Yoksa sâdece basına yansıyan birkaç görüntüyü gördüğümüzde göstermelik bir iç çekiyor ve içimizden haber bitse de daha fazla canımı sıkmasa/beni rahatsız etmese mi diyoruz? Bu bir îman terâzisi bunu unutmayalım!!!

Hepimizin de defaatle işittiği gibi İSLÂM PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V) : “ Mü’minler, birbilerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede bir vücut gibidirler. Vücûdun bir organı rahatsız olsa, diğer organlar uykusuzluk ve hararette ona ortak olurlar” (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr 66)

“Mü’min mü’min kardeşine destek veren bir binânın tuğlaları gibidir” (Buhârî, Salât 88; Müslim, Birr 65)

Efendimizin bu buyruklarını nasıl işittik acaba: Kulağımıza çalınırcasına mı? Kulak misâfiri mi olduk sâdece?! Yoksa can kulağıyla, kulak kesilerek mi dinledik? Tartalım kendimizi ….

Mekke’den hicret ederken Kâbe'ye hitâben "mü'minin hürmet ve kıymeti senin hürmetinden çok daha büyüktür" buyurmuştu Efendimiz… Ecyad kalesini şu ve bu sebepten yıktılar diye kalemleri ile basında, lisanları ile de bulunmuş oldukları meclislerde güya geniş ufukluluk, geniş görüşlülük dersi veren ve ince düşüncelilik gösterisi yapanlar komşu ülkedeki Müslüman kardeşlerimizin öldürülmesi karşısında ne kadar tepki verdiklerini ve onlar için neler yaptıklarını bir sormalıyız kendimize... Acaba hürmet ve değer mîzânımız mı bozuldu yoksa, tepkilerimiz ve söylemlerimiz toplumda prim yapan popüler meselelerle sınırlı kalacak kadar değerlerimizi ve hassâsiyetlerimizi mi yitirdik…

Başta söylediğimi tekrar hatırlatıyorum: Biz acaba verilen bu çetin imtihânın neresinde yer alıyoruz, komşu ülkedeki mazlum kardeşlerimiz ne yapabiliyoruz ve ne yapıyoruz… Tevbe Sûresinde uzun uzadıya kendilerinden bahsedilen sınıflardan hangisine benzediğimiz bir sorgulayalım…

- Elinden gelen ortaya koyan, mü’min kardelerine nasıl destek olacağının derdine düşüp, gücü yetmediği yerde gönülden hakîkî bir üzüntü duyan ve belki de gözyaşı dökenlere mi?(Tevbe: 92; Nisâ: 98)

Yoksa zâlim islâm düşmanları karşısında Müslümanlarla berâber olmayan, gücünün yettiği ölçüde destek verenleri hafife alıp zaferlerine destek çıkmayan ve bu hususta binbir bahane ileri sürenlere mi? (Tevbe Suresi: 38’den sonuna kadar seri bir mütâlâ edelim…)

Konferanslarında, cemiyet açılışlarında, organize ettikleri programlarda, sohbetlerinde ve belki de çocuklarının/yakınlarının düğün törenlerinde bile Suriye’li Müslümanlara desten mitinginde toplananlardan fazla insan toplayabilen cemaat, cemiyet, vakıf ve müessese liderler, fikir/kanaat önderleri Allah katında beyân edecek özürleri olacak mıdır acaba… Her Müslüman kendisini, gücü ve imkanları ölçüsünde yapabileceklerini/yaptıklarını tartsın… Bütün sevdiklerinizin sizi terk ettiği şiddetli bir günde her şeyi/kalplerin gizlediklerini dahi bilen Allah’ın huzurunda çıkartılacağımızı unutmayalım…

اللهم اكتب النصر للأمة في كل مكان في شهر رمضان الذي أنزلت فيه القرآن

وأهلنا لأمر لسنا أهله برحمتك وفضلك وكرمك يا أكرم الأكرمين

والحمد لله رب العالمين​
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Hatırlatma...! Haberler ve yazılar arkadasıma aittir. Allah kendisini Korusun ve ayaklarını sabit kılsın. Bana ulaştırdığı haberleri sizlerle paylaşıyorum.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt