Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ümit Kapıları Kapandığında...(Dr.İyad Kuneybi'den)

Vҽϲízҽ Çevrimdışı

Vҽϲízҽ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Zayıf olduğunu hissettiğini ve amele geçme isteğini yitirdiğini görüyorum. Kendine bakışın cılızlaşmış, günlerin boş geçiyor ve gelecekle ilgili tedirginliklerin var. Etrafında bulunan akraba ve arkadaşlarına sığındın. Sıkıntılarını onlara şikayet ettin. Maneviyatını yükseltmelerini istiyordun... Ancak istediğini onlarda bulamadın. Araştırma daireni genişlettin, uzak yakın herkese sormaya başladın, ama onlarda da bir ümit bulamadın.
Öyle değil mi?
Hatta hepsinin senin gibi olduklarını gördün, içeriden zayıf olduklarını. Lakin aradaki fark, onların mutlu gibi görünmeye çabalamaları, kendilerini uyuşturmaları ve sorunlarıyla yüzleşmekten korkmaları. Sen ise bunlara güç yetiremiyorsun. Uzun araştırma yolculuğundan döndüğünde, sıkıntıların daha da artmış bulunmakta, duyguların seni çekiştirmekte: Niçin kendimi onların önünde küçük düşürdüm? Zayıflığımı onlara göstermekle ne elde ettim? Hepsi beni bıraktı, onlara ihtiyacım olduğu halde bana yardımcı olamadılar!
–Sonra dönüp şöyle dedin: Ancak gördüğün üzere, onların da kendi dertleri var. Benim zayıflığım gibi onlar da içlerinde zayıfken bana nasıl yardımcı olabilirler? Onlar da benim gibi düşüncelerini düzeltmeye ve maneviyatlarını yükseltmeye muhtaçlar!
Başına gelenler bunlar değil mi?
Nasihatimi istiyor musun; hatta Yüce Rabbi'nin önerisini istiyor musun?
Namazının her rekâtında
"Ancak senden yardım isteriz." ayetini okumuyormusun? Bunu tam bir samimiyetle söyle!
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in nasihatini istiyor musun?
"Yardım istediğinde, ALLAH'tan yardım iste." Sadece ALLAH'tan, başka hiç kimseden değil.!
Nebilerin nasihatini istiyor musun?
"Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca ALLAH'a şikâyet ediyorum." (Yusuf: 86) Tıpkı Yakub (Aleyhisselam)'ın yaptığı gibi, ALLAH'tan başka hiç kimseye şikâyette bulunma.
İşte o zaman, "Kim ALLAH'a tevekkül ederse, O, ona yeter." (Talak: 3)
Sadece ALLAH sana yeter. Samimiyetle ve her şeyden ümidini kesip sadece ALLAH'a ümit besleyerek tevekkülde bulun.

Bundan sonra neler olacağını biliyor musun? Allahu Teâlâ sana yeniden bir irade verecek... Yeniden bir kuvvet... Gücün yeniden patlamaya başlayacak... Ve sen, dün yardımını istediğin o kimseler için aydınlatıcı olacaksın, onların önderi... Onları gayrete getiren, düşüncelerini düzelten, hamasetlerini alevlendiren kişi olacaksın... Ve hayat tekeri yeniden dönmeye başlayacak!

Dr.İyad El-Kuneybi (ALLAH ondan razı olsun)
germ-gdbd35ba24_1280.jpg
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Zayıf olduğunu hissettiğini ve amele geçme isteğini yitirdiğini görüyorum. Kendine bakışın cılızlaşmış, günlerin boş geçiyor ve gelecekle ilgili tedirginliklerin var. Etrafında bulunan akraba ve arkadaşlarına sığındın. Sıkıntılarını onlara şikayet ettin. Maneviyatını yükseltmelerini istiyordun... Ancak istediğini onlarda bulamadın. Araştırma daireni genişlettin, uzak yakın herkese sormaya başladın, ama onlarda da bir ümit bulamadın.
Öyle değil mi?
Hatta hepsinin senin gibi olduklarını gördün, içeriden zayıf olduklarını. Lakin aradaki fark, onların mutlu gibi görünmeye çabalamaları, kendilerini uyuşturmaları ve sorunlarıyla yüzleşmekten korkmaları. Sen ise bunlara güç yetiremiyorsun. Uzun araştırma yolculuğundan döndüğünde, sıkıntıların daha da artmış bulunmakta, duyguların seni çekiştirmekte: Niçin kendimi onların önünde küçük düşürdüm? Zayıflığımı onlara göstermekle ne elde ettim? Hepsi beni bıraktı, onlara ihtiyacım olduğu halde bana yardımcı olamadılar!
–Sonra dönüp şöyle dedin: Ancak gördüğün üzere, onların da kendi dertleri var. Benim zayıflığım gibi onlar da içlerinde zayıfken bana nasıl yardımcı olabilirler? Onlar da benim gibi düşüncelerini düzeltmeye ve maneviyatlarını yükseltmeye muhtaçlar!
Başına gelenler bunlar değil mi?
Nasihatimi istiyor musun; hatta Yüce Rabbi'nin önerisini istiyor musun?
Namazının her rekâtında
"Ancak senden yardım isteriz." ayetini okumuyormusun? Bunu tam bir samimiyetle söyle!
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in nasihatini istiyor musun?
"Yardım istediğinde, ALLAH'tan yardım iste." Sadece ALLAH'tan, başka hiç kimseden değil.!
Nebilerin nasihatini istiyor musun?
"Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca ALLAH'a şikâyet ediyorum." (Yusuf: 86) Tıpkı Yakub (Aleyhisselam)'ın yaptığı gibi, ALLAH'tan başka hiç kimseye şikâyette bulunma.
İşte o zaman, "Kim ALLAH'a tevekkül ederse, O, ona yeter." (Talak: 3)
Sadece ALLAH sana yeter. Samimiyetle ve her şeyden ümidini kesip sadece ALLAH'a ümit besleyerek tevekkülde bulun.

Bundan sonra neler olacağını biliyor musun? Allahu Teâlâ sana yeniden bir irade verecek... Yeniden bir kuvvet... Gücün yeniden patlamaya başlayacak... Ve sen, dün yardımını istediğin o kimseler için aydınlatıcı olacaksın, onların önderi... Onları gayrete getiren, düşüncelerini düzelten, hamasetlerini alevlendiren kişi olacaksın... Ve hayat tekeri yeniden dönmeye başlayacak!

Dr.İyad El-Kuneybi (ALLAH ondan razı olsun)Ekli dosyayı görüntüle 30828

Amiiinnnn, yazıyı hazırlayan ve buraya kadar aktaranlardan da. Gördüğüm her konuşması ibret dolu, hikmet dolu maşaAllah; bu da yine öyle olmuş.
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Zayıf olduğunu hissettiğini ve amele geçme isteğini yitirdiğini görüyorum. Kendine bakışın cılızlaşmış, günlerin boş geçiyor ve gelecekle ilgili tedirginliklerin var. Etrafında bulunan akraba ve arkadaşlarına sığındın. Sıkıntılarını onlara şikayet ettin. Maneviyatını yükseltmelerini istiyordun... Ancak istediğini onlarda bulamadın. Araştırma daireni genişlettin, uzak yakın herkese sormaya başladın, ama onlarda da bir ümit bulamadın.
Öyle değil mi?
Hatta hepsinin senin gibi olduklarını gördün, içeriden zayıf olduklarını. Lakin aradaki fark, onların mutlu gibi görünmeye çabalamaları, kendilerini uyuşturmaları ve sorunlarıyla yüzleşmekten korkmaları. Sen ise bunlara güç yetiremiyorsun. Uzun araştırma yolculuğundan döndüğünde, sıkıntıların daha da artmış bulunmakta, duyguların seni çekiştirmekte: Niçin kendimi onların önünde küçük düşürdüm? Zayıflığımı onlara göstermekle ne elde ettim? Hepsi beni bıraktı, onlara ihtiyacım olduğu halde bana yardımcı olamadılar!
–Sonra dönüp şöyle dedin: Ancak gördüğün üzere, onların da kendi dertleri var. Benim zayıflığım gibi onlar da içlerinde zayıfken bana nasıl yardımcı olabilirler? Onlar da benim gibi düşüncelerini düzeltmeye ve maneviyatlarını yükseltmeye muhtaçlar!
Başına gelenler bunlar değil mi?
Nasihatimi istiyor musun; hatta Yüce Rabbi'nin önerisini istiyor musun?
Namazının her rekâtında
"Ancak senden yardım isteriz." ayetini okumuyormusun? Bunu tam bir samimiyetle söyle!
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in nasihatini istiyor musun?
"Yardım istediğinde, ALLAH'tan yardım iste." Sadece ALLAH'tan, başka hiç kimseden değil.!
Nebilerin nasihatini istiyor musun?
"Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca ALLAH'a şikâyet ediyorum." (Yusuf: 86) Tıpkı Yakub (Aleyhisselam)'ın yaptığı gibi, ALLAH'tan başka hiç kimseye şikâyette bulunma.
İşte o zaman, "Kim ALLAH'a tevekkül ederse, O, ona yeter." (Talak: 3)
Sadece ALLAH sana yeter. Samimiyetle ve her şeyden ümidini kesip sadece ALLAH'a ümit besleyerek tevekkülde bulun.

Bundan sonra neler olacağını biliyor musun? Allahu Teâlâ sana yeniden bir irade verecek... Yeniden bir kuvvet... Gücün yeniden patlamaya başlayacak... Ve sen, dün yardımını istediğin o kimseler için aydınlatıcı olacaksın, onların önderi... Onları gayrete getiren, düşüncelerini düzelten, hamasetlerini alevlendiren kişi olacaksın... Ve hayat tekeri yeniden dönmeye başlayacak!

Dr.İyad El-Kuneybi (ALLAH ondan razı olsun)Ekli dosyayı görüntüle 30828
Cezakallahu hayr çok güzel bir paylaşım olmuş kardeşim, hepimize manevi destek…
 
Y Çevrimdışı

Yusuf Culeybib

Online
İslam-TR Üyesi
Durum o kadar ciddi olmaya başladı ki bizler artık fikirlerimizden olduk. Öyle bir hâl aldı ki hayallerimiz artık avrupa ya gitmek için yol arar oldu. Nereden nereye geldi durum artık bunun sebebi ekonomik mi dersiniz yoksa başka birşey mi bilmem ama bir gerçek var. Çok değiştik hemde çok. Hayatta ise Allah ona yardım etsin değil ise rabbim firdevsine alsın. Şeyhimiz dedi ki; Fakat gerçek yenilgi, savaşın ölü cesetlerle ve ölü ruhlarla sonuçlanmasıdır. Bu şekilde düşmanda amacına ulaşmış olacaktır. Öldürülenlerden kurtulacak, geri kalanlarında ruhu ve maneviyatı yıkılmış olacaktır. Düşman bundan, hareketsiz duran cesetten korktuğundan daha fazla korkmayacaktır. Bizim musibetimiz buradaydı."
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبي الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Durum o kadar ciddi olmaya başladı ki bizler artık fikirlerimizden olduk. Öyle bir hâl aldı ki hayallerimiz artık avrupa ya gitmek için yol arar oldu. Nereden nereye geldi durum artık bunun sebebi ekonomik mi dersiniz yoksa başka birşey mi bilmem ama bir gerçek var. Çok değiştik hemde çok. Hayatta ise Allah ona yardım etsin değil ise rabbim firdevsine alsın. Şeyhimiz dedi ki; Fakat gerçek yenilgi, savaşın ölü cesetlerle ve ölü ruhlarla sonuçlanmasıdır. Bu şekilde düşmanda amacına ulaşmış olacaktır. Öldürülenlerden kurtulacak, geri kalanlarında ruhu ve maneviyatı yıkılmış olacaktır. Düşman bundan, hareketsiz duran cesetten korktuğundan daha fazla korkmayacaktır. Bizim musibetimiz buradaydı."
Çünkü Allah orta/vasat olmamızı emrediyor ve 'parçalanıp bölünmeyin' demişti. Ama hak yol üzerinde dahi "orta/vasat çizgi" korunamadı, haliyle bölündük, ayetteki gibi birlik gücümüz dağıldı. Önce birliğimiz, sonra kazanmaya dair umudumuz kalmadı. Ardınca da iş "madem birlik yok, öyleyse kazanma imkanı da yok; kendi nefsimle başbaşayım, kendimi ve ailemi kurtarayım"a döndü.

Her şey "itikad ve takva"da bölünme ile başladı yani... İleri gidenler de, geri kalanlar da, hepsi suçta ortaklar. Ortada kalanlar da, gördükleri karşısında birlik olmaya dair umud konusunda pes ettiği için suçludur diyebilirim. İlimsizce her fikre tutunmaktan, nefse kolay geleni seçmekten uzak durmalı, nasihat edenleri baştacı bilmeliydik. Bizim birlikten ve birlik için orta/vasat olmaktan başka hiçbir gücümüz ve imkanımız yoktu çünkü, ve bu Allah'ın kaybetmememiz için emriydi... (Sürüden ayrılanı kurt kapar ve şeytanın amacı da buydu işte. Sürü halinde iken bize diş geçiremez; ama tek tek, bölük bölük kolay lokmayız.)
 
Vҽϲízҽ Çevrimdışı

Vҽϲízҽ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Amiiinnnn, yazıyı hazırlayan ve buraya kadar aktaranlardan da. Gördüğüm her konuşması ibret dolu, hikmet dolu maşaAllah; bu da yine öyle olmuş.

Amin hepimizden ALLAH razı olsun.
Bu daha kitabının arka kapağına da taşıdığı yazısı, kitap içindeki diğer yazıları da çok güzel. Ne gevşeklik göstermiş ne de aşırıya kaçmış, orta yolu tutturmaya çalışan, insanı kendine getiren ve insana bir şeyler katan çok yazıları var. İnşaAllah nasip olursa fırsat buldukça buraya atarım.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt