Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Zorla Evlendirmenin Hükmü? Dul Kadının Nikahında Velinin İzni Şart mı?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cumhur ulemâya göre, cebren yapılan evlilik hükümsüz, Hanefi mezhebine göre ise geçerlidir.

Cumhur ulemaya göre;
Evlenme adaylarından biri, rızası olmadığı halde tehdit edilir ve evlenmeyi kabul ettiği zorla söyletilerek evlendirilîrse, böyle bir akid hükümsüz ve evlilik geçersizdir. Zira bu hususta Rasulullah (s.a.v.)den şu hadis-i şerifler rivayet edilmektedir:

"Şubhesiz ki Allah, ummetimin üzerinden, hatanın, unutmanın ve kendisine zorla yaptırılan şeylerin sorumluluğunu kaldırmıştır."
(İbn Mâce, Kit. Talak, bab: 16. hn. 2043, 2045; Mecmâ' uz-Zeuaid, c. V, sh. 250)

Bu hadisin senetlerinden birinde Ebu Bekir el-Huzeli bulunuyor. Bu adamın zayıf biri olduğu hususunda ittifak vardır. Tâberi de bu hadisi rivayet etmiştir. O'nun rivayet ettiği senette de Yezid bin Rabin adlı ravi zayıftır. Bu hadisin başka bir senedinde de Muhammed bin el-Musaffa mevcuttur. Bazı alimler, onun hakkında zarar vermeyecek şeyler konuşmuşlardır. Bu hadisin senedinin kopuk olduğu bir rivayette zikredilmektedir. (Mecmâ' uz-Zeuaid, c.VI, sh. 250, ayrıca Haşiyetu İbn Mâce, Kit. Talak, bab: 16)


Hıdam'ın kızı Hansa'dan şunları söylediği rivayet edilir:
"Hansa dul iken babası onu evlendirmiş. Fakat Hansa bu evlendirmeye rıza göstermeyerek Rasulullah'a başvurmuştur. Rasulullah da nikahını reddetmiştir."

(Buhari, Kit. Nikah, bab: 42 -Metin Buharının bu bölümüne aittir- Kit. İkrah, bab: 3; Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 26. hn. 2101: İbn Mâce, Kit. Nikah, bab:'12, hn. 1873; Nesei, Kit. Nikah bab: 35; Muvatta, Kit. Nikah bab: 25: Darimi, Kit. Nikah, bab: 14; Hattabi. bu hadisin senedinin hasen olduğunu ve kopuk olmadığını söylemiştir.)

Ebu Hurayra (r.anh), Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Dul kadın emri olmadan evlendirilemez. Bekar kıza izni sorulmadan evlendirilemez."
Ey Allah'ın Rasulu! Bekar kızın izni nasıldır? diye sorulunca Rasulullah (s.a.v.): "Onun izni susmasıdır," cevabını vermiştir. "
(Buhârî, Kit. Nikah, bab: 41, -Metin buna aittir- Kit. Hiyel, bab: 11; Nesei, Kit. Nikah, bab: 34; Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 24, hn. 2092; İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 11, hn. 1871; Muslim, Kit. Nikah, bab: 64, hn. 1419; Tirmizi, Kit. Nikah, bab: 18, hn. 1107;

Tirmizi: "Bu hadisi rivâyet ettikten sonra şunları söylemiştir:
"Bu konuda, Ebu Hurayra ile birlikle Ömer'den, İbn Abbas'dan, Aişe'den, Urs bin Amire'den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis hasen ve sahihtir. İlim erbabı, bununla amel etmişlerdir. Bu hadise göre, dul kadınla İstişare edilmeden evlendirilemez. Şayet babası onun izni olmadan evlendirir de kadın da buna rıza göstermezse nikah bütün alimlere göre bozulmuş olur.")

Abdullah bin Abbas'ın şöyle söylediği rivayet edilmektedir:
"Bir bekar kız, Rasulullah'a (s.a.v.) geldi. Babasının onu istemediği halde biriyle evlendirdiğini anlattı. Bunun üzerine Rasulullah o kızı (evliliği kabul edip etmemede) serbest bıraktı."
(Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 25. hn. 2096; İbn Mâce. Kit. Nikah, bab: 1, hn. 1875; Hattabi, Ebû Davud'un bu hadisin mursel olduğunu söylediğini zikretmektedir.)

İbn Burayde babasının şöyle dediğini rivayet etmektedir:
"Bir genç kız Rasulullah (s.a.v.) geldi ona: "Babam kardeşinin oğlunun zelilliğini gidermek için beni onunla evlendirdi" dedi.
Bunun üzerine Rasulullah (kabul edip etmeme) kararını o genç kıza bıraktı.
Genç kız da şöyle dedi: "Ben babamın yaptığına razı olmuştum. Fakat ben, bu işler hususunda babaların elinde bir selahiyet olmadığını, kadınların bilmelerini istedim."

(İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 12, hn. 1874; Nesei, Kit. Nikah, bab: 36. Bu hadisin senedinin sağlam olduğu söylenilmiştir)

Hanefi mezhebine göre ise;
Taraflardan herhangi birine tehdit yapılarak evlenmeyi kabul ettiği zorla söyletilir ve nikah akdi yapılırsa, böyle bir akid geçerli ve evlilik de sahihtir.

Hanefilere göre, evlenme, boşanma, köleyi azad etme gibi yapıldıktan sonra bozulma imkânı bulunmayan sözlü akidler de ikrahın etkisi yoktur.
Bunlara göre, ikrah - tam olsun, eksik olsun - bu tür akidlerin geçerli olmasına engel teşkil etmez.
Hanefiler bu görüşlerine delil olarak şunları zikretmişlerdir:

Allah Teala şöyle buyuruyor: "İçinizden bekarları ve kölelerinizden ve cariyelerinizden salilı olanları evlendirin.” (Nur 32)
Âyet-i celile mutlak surette evlendirmeyi emrediyor, tarafların azalarıyla kabullenmelerini şart koşmuyor. Bu itibarla, cebredilen kişinin akıllı, ergenlik çağına ulaşmış ve hür biri olması ve evlenmeyi kabul ettiğini (zorlama ile de olsa) söylemesi halinde evlenme akdi geçerlidir. Evlenmeyi kabul ettiğini isteyerek veya istemeyerek söylemesi farksızdır.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:
"Üç şey vardır ki onların ciddisi de ciddidir, şakası da ciddidir. Bunlar evlenmek, boşamak, tam boşanmamış olan hanımı geri almaktır.”

(İbn Mâce, Kit. Talak, bab: 13, hn. 2039; Ebû Dâvûd, Kit. Talak, bab: 9, hn. 2194; Tirmizi, Kit. Talak, bab: 9, hn. 1184; Darâkutni, c. IV, sh. 1)
Tirmizi, bu hadisin "hasen ve garib" olduğunu söylemiştir.
Dârakutni'nin hadislerine yorum yapan Muhanınıed Şemsul Hak İse, "Bu hadisin senedinde Abdurrahman bin Habib bin Edrek'in bulunduğunu bunun hakkında konuşulduğunu, Nesei'nin buna "hadisi reddedilen biridir" dediğini başkalarının ise güvenilir olduğunu söylediklerini ve bu itibarla iyi biri olduğunu" söylemiştir. (Dârakutnî haşiyesi, c. IV, sh. 219)
Şevkani de Abdurrahman bin Habib hakkında aynı şeyleri söylemektedir. (Neylu'1-Evtar, c. VI, sh. 264, el-Babi el-Halebi, Kahire baskısı)

Diğer bir rivayetle şöyle buyurmuştur:
"üç şeyle oynamak caiz değildir (şakası yoktur). Bunlar; boşamak, evlenmek ve köleyi azad etmektir
(Mecma' ez-Zevaid, c. IV, sh. 385- Heysemi bu hadisi rivayet ettikten sonra, "Bunu Taberani rivayet etmiştir. Ravileri içinde İbn Lehin bulunmaktadır Bu da hadisi hasen olan bindir. Diğer raviler ise sağlamdır" demiştir; Neylu'l-Evtar, c VI sh. 264)

Bu rivayette, “tam boşanmayan hanımı geri almak" yerine "köleyi azad etmek" zikredilmiştir.
Görüldüğü üzere, bu hadis-i şerifte şaka ile evlenenin nikahının geçerli olduğu zikredilmektedir. Tehdit ile evlenmeyi zorla kabul eden kişi de şaka ile evlenene benzemektedir. Çünkü bunlardan her biri lisanen evlendiğini söylemekle ve doğacak sonuca razı olmamaktadır. Sonucu istememesi akdin sıhhatini etkilememekledir. Alimlerin çoğunluğu cumhurun görüşünü benimsemişlerdir. Biz de bu kanaatteyiz.

Hanefi'lere göre, zorlama ile evlenmeyi kabul edenin nikahı sahih sayılmaktadır. Ancak mehrin mikdarı ve tarafların birbirlerine denk olup olmamaları, (kufu) cebren yapılan nikahın, zorlama kalktıktan sonra, devam edip etmeyeceğinde etkili olmaktadır. Bu itibarla erkeğin tehditle evlenmeyi kabul etmesiyle kadının tehditle evlenmeyi kabul etmesi faraziyeleri ayrı ayrı zikredilmektedir.


Erkek Zorla Evlenmeye Kabul Ettirilirse:

Kadın evlenmeye razı olur da erkek zorla evlendirilirse, mehrin miktarına bakılır. Eğer takdir edilen mehir, kadının emsallerine biçilen miktarda veya daha az ise, evlilik geçerlidir. Erkeğin taktir edilen bu miktarı kadına ödemesi gerekir. Şayet takdir edilen mehir kadının emsallerinin mehrinden daha fazla ise, erkeğin kadının emsallerinin mehri kadar bir miktarı ödemesi gerekir.
Erkeğin ödediği mehri zorlayandan alma hakkı yoktur. Çünkü mehrin karşılığını almıştır.

Kadın Zorla Evlenmeye Kabul Ettirilirse:

Erkek, kadına denk ve taktir edilen mehir, kadının emsallerine biçilen mehir kadar veya daha fazla ise nikah geçerliliğini korur. Zorlama kalktıktan sonra, artık kadının ayrılıp, ayrılmamayı seçme hakkı yoktur, evliliği kabullenmek zorundadır.
Erkeğin kadına denk olmasına rağmen, takdir edilen mehir kadının emsallerininkinden daha az ise, bakılır. Eğer erkek mehri tamamlarsa evlilik yine geçerliliğini korur. Kimsenin bunu bozmaya yetkisi yoktur. Şayet erkek tamamlamazsa evlilik sona erdirilerek ayrılmalarına karar verilir.
Erkeğin mehri tamamlamamasına rağmen kadın evliliğe razı olursa Ebu Hanife'ye göre kadının velilerinin ayırma hakkı vardır. Hakime başvurarak kadını boşattırabilirler.
İmam Ebu Yusuf ve Mulıammed'e göre ise, velilerin, mehrin eksikliği halinde böyle bir haklan yoktur. Kadının razı olmasıyla nikah devam eder.
Eğer erkek kadının dengi değilse hem kadının hem de velilerinin ayrılıp ayrılmamayı seçme haklan vardır. Kadın razı olsa da velilerinin ayırma hakkı devam eder.
Bütün bu hallerde, taraflardan olmayan zorlayana mehir bakımından herhangi bir sorumluluk yoktur. Çünkü evlenene karşılıksız bir zarar vermiş değildir.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir husus da şudur:
Hanefilere göre, zorla yapılan evliliğin geçerli olabilmesi için mecbur edilenin, evlenmeyi kabul ettiğini mutlaka bildirmesi gerekir. Aksi taktirde icab (teklif) ve kabul gerçekleşmeyeceğinden nikah akdi gerçekleşmiş olamaz. (Hanefi mezhebi için; Bedayiu's-Senai, c. IX, sh. 4500-4501)

İşte bu nedenledir ki, Hanefi'ler, babanın, rızası olmayan bekar kızını zorla evlendirmesini geçersiz saymışlardır. Bunlara göre cebren de olsa mutlaka izin gerekir.

Babanın Kızını Cebren Evlendirmesi:

1- Babanın ergenlik çağına eren dul kızını evlendirmesi:
Alimler, babanın böyle bir durumda kızın iznini almasının gerekliliği hakkında ittifak etmişlerdir. Bütün alimler herhangi bir babanın baliğ olan dul kızından evlenmeyi kabul ettiğine dair açıkça izin almadan onu evlendiremeyeceğini, aksi takdirde nikahın geçersiz sayılacağını söylemişler ve delil olarak şu hadis-i şeritleri zikretmişlerdir:

"Hidam'ın kızı Hansa, dul iken babası onu evlendirmiş fakat Hansa bu evlendirmeye rıza göstermeyerek Rasulullah'a başvurmuştur. Rasulullah da nikahını reddetmiştir."

(Buhârî, Kit. Nikah, bab: 24, Kit. nîkah. bab: 3; Ebâ Dâvud, Kil. Nikah, bab: 26, hn. 2101; İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 12. hn. 1873; Nesei, Kit. Nikah, bab: 35; Muvatta, Kit. Nikah, bab: 25: Dariıni, Kit. Nikah, bab: 14)

Ensar’dan Hidame’nin kızı Hansa, Âişe’nin huzuruna girer ve şu şikâyette bulunur:
Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.
Âişe (r.anha), “Rasulullah (s.a.v.) gelinceye kadar bekle” diye oturtur. Rasulullah (s.a.v.) teşrif edince, Âişe durumu ona anlatır.
Rasulullah (a.s.m.) hemen kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir.
Bunun üzerine Hansâ, Rasulullaha (s.a.v.) şöyle der: “Yâ Rasulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.” (Neseî, Nikâh: 36)

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Dul kadına emri sorulmadan evlendirilemez.”

(Buhari, Kit. Nikah, bab: 41, Kit. Hiyel, bab: 11: Nesei, Kit. Nikah, bab: 34; Ebâ Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 24, hn. 2(192; İbn-Mâce, Kıt. Nikah, bab: 11, hn. 1871; Muslim, Kit. Nikah, bab: 64, hn. 1419; Tirmizi, Kit, Nikah, bab: 18, hn. 3107)

"Dul kadın için velinin elinde bir selahiyet yoktur."
(Ebû Dâvûd, Kit. Nikah bab: 26, hn. 2100; Nesei, Kit. Nikah, bab: 31)

"Dul kadın kararını kendisi açıklar."

(İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 11, hn. 1872; Müsned, İmam Ahmed, c. IV, sh. 192;
Bu hadisin ravilerinin güvenilir oldukları, fakat hadisin senedinde kopukluk bulunduğu, bununla beraber bu hadisin benzerleriyle takviye edildiği söylenmiştir. -İbn Mâce Haşiyesi, c. 1, sh. 602)

"Dul kadın için kendisi, velisinden daha evladır. Bekar kızdan ise izni sorulur. Onun izni, susmasıdır."
(Muslim, Kit. Nikah, bab: 66, 67, 68. hn. 1421; Ebu Dâvud, Kit. Nikah, bab: 26, hn. 2098; İbn Mâce, Kil. Nikah, bnb: 11, hn. 1870; Nesei, Kit. Nikah, bab: 32; Musned, İmam Ahmed, c. I, slı. 219, 334; Tirmizi, Kit. Nikah, bab: 18, hn. 1108)

2- Babanın baliğe olan (ergenlik çağına eren) bekar kızını evlendirmesi:
Alimler, bir babanın akil ve baliğ olan bekar kızını izni olmadan evlendirip evlendiremeyeceği hususunda ihtilaf etmişlerdir:

a) Hanefi'lerden, Evzai, Sevri ve diğer bazı alimlere göre bir baba baliğ olan dul kızın iznini almadan onu evlendiremeyeceği gibi, baliğ olan bekar kızının da iznini almadan onu da evlendiremez.

Bu grubtan olan alimlerin delilleri şunlardır:
Abdullah bin Abbas'ın şöyle söylediği rivayet ediliyor:
''Bir bekar kız Rasulullah'a (s.a.v.) geldi. Babasının onu istemediği halde bir kişi ile evlendirdiğini Rasulullah'a anlattı. Bunun üzerine Rasulullah o kızı (evliliği kabul edip etmemede) serbest bıraktı."

(Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 25, hn. 2092; İbnMâce, Kit. Nikah, bab: 12. hn. 1875)

İbni Burayde babasının şöyle söylediğini rivayet etmektedir:
"Bir genç kız, Rasulullah'a (s.a.v.) geldi. Ona: "Babam, kardeşinin oğlunun acizliğini gidermek için beni onunla evlendirdi" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) (kabul edip etmeme) kararını o genç kıza bıraktı.
Genç kız da şöyle dedi: "Ben babamın yaptığına razı olmuştum. Fakat ben, bu işler hususunda babaların elinde bir selahiyet olmadığını, kadınların bilmelerini istedim."
(İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 12, hn. 1874; Nesei, Kit. Nikah, bab. 36)

Ebu Hurayra (r.anh) Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
"Dul kadın emri olmadan evlendirilemez. Bekar kıza izni sorulmadan evlendirilemez."
Ey Allah'ın Rasulu! Bekar kızın izni nasıldır? Diye sorulunca Rasulullah (s.a.v.):
"Onun izni susmasıdır," cevabını vermiştir. "
(Buhârî, Kit. Nikah, bab: 41, -Metin buna aittir- Kit. Hiyel, bab: 11; Nesei, Kit. Nikah, bab: 34; Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 24, hn. 2092; İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 11, hn. 1871; Muslim, Kit. Nikah, bab: 64, hn. 1419); Tirmizi, Kit. Nikah, bab: 18, hn. 1107)


Ancak Hanefi'lere göre zorla alınan izin geçerlidir. Baliğ ve bekar kızdan cebren izin alan baba onu eviendirebilir.

b) İmam Şafii, İmam Malik, bir rivayete göre İmam Ahmed bin Hanbel'in katıldığı diğer bir kısım âlimlere göre ise bir baba baliğ olmuş bekar kızını iznini almadan cebren evlendirebilir, kızının rızası olmasa da nikah sahihtir. Bunlar görüşlerine delil olarak şunları zikretmişlerdir:

Hadis-i şeriflerde; bekar ve baliğe (ergen) kızın babası tarafından evlendirildiği taktirde izninin alınması, nikah akdinin sıhhati için değil, kızın gönlünün hoşnud edilmesi için istenilmektedir.
Nitekim Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde:
"Kadınları, kızları hakkında emir sahibi yapın" (Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab. 24, hn. 2095) buyurmuştur.
Kadınların emir sahibi olmadıkları muhakkaktır. Peygamber efendimiz, annelerin gönlünü hoşnut etmek için böyle buyurmuştur. Bekar kızın izninin alınmasında da durum böyledir.

Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor:
"Dul kadın için kendisi, velisinden daha evladır. Bekar kızdan ise, izni sorulur. Onun izni susmasıdır."
(Muslim, Kit. Nikah, bab: 66, 67. 68. hn. 1421; Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 26. hn. 2098; İbn Mâce, Kit. Nikah, bab: 11, hn. 1870; Nesei, Kit. Nikah, bab: 32; Musned, İmam Ahmed, c. I, sh. 219, 334; Tirmizi, Kit. Nikah, bab: 18, hn. 1108)

Hadis-i şerifte: "Dul kadının kendisi hakkındaki kararının velisinin kararından daha evla olacağı" zikrediliyor. Bekar kız için böyle bir şey zikredilmiyor, sadece izninin sorulacağı belirtiliyor. Bundan da anlaşılıyor ki, "Bekar ve baliğ kız için velisinin kararı kendisininkinden daha evladır." O halde veli, izinsiz evlendirebilir.

Diğer yandan hadislerde izni istenilen bekar kızdan maksad bakire olan yetim kızdır. Nitekim bazı rivayetlerde "'bakire kız" yerine "yetim kız" zikredilmiştir. Şu hadisler bu türdendir.

Abdullah bin Abbas'dan, Rasulullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Dul kadın için velinin elinde bir selahiyet yoktur. Yetim kızın ise emri sorulur. Onun susması kabul etmesidir.
(Ebû Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 26, hn. 2100; Nesei, Kit. Nikah, bab: 31)

Ebu Hurayra'dan, Rasulullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
'Yetim kızdan kendisi hakkında ne emredeceği sorulur. Eğer susarsa susması onun iznidir. Şayet diretirse artık onun aleyhine bir cevaz yoktur.”

(Tirmizi, Kit. Nikah, bab: 19, hn. 1109; Ebâ Dâvûd, Kit. Nikah, bab: 24, hn. 2093;
Tirmizi, bu hadisin hasen olduğunu, ilim erbabının yetim kızın evlendirilmesinde ihtilaf ettiklerini söylemiş ve görüşleri özetlemiştir)
 
Üst Ana Sayfa Alt