Arama sonuçlarınız

Selamu aleyküm muhterem hocam, geçenlerde bir cemaatte zina konusu işleniyordu ve bende kendimce şunu etraflıca araştırayım dedim lakin elimde kaynak niteliğinde bir kitabım olmadığından çokta araştıramadım, Kur'an da ise zina ayetlerini gezerken Furkan suresi 68-69'da zina edenlerin ebedi...

Hakkım var ise helal olsun, selam ve dua ile inşeAllah....

Evet kabul ediyorum... Farklı fikirlere tahammül edememek/sansürlemek çok yanlış.

var, ama yazmam aqhi, zira sünnet ehline aykırı imiş, maazAllah itikadınız zedelenir fülan, vebale giremem. ve konu benim açımdan kapandı, sormayın daha...

cevabın, yorumunun üstünde.

zaten hicvim, şiirimi sansürleyen (silen) kimler ise onlaradır... kimse bana bir söz söyledide, ona hitaben bu şiiri yazmış değilim, buraya yazmamın sebebi ise cezasını görmesini istediğim içindir... ehl-i sünnet itikadı bu adminlerin tekelinde galiba, Yoksa burada bulunan diğer kardeşlere...

Bizler ilhamlarımızı fikirlerimiz ve davamızdan alırız, fikirlerimizi sansürleyenlere cezayı da yine kendimizce keseriz... ...Ta ki bir gün, şairler için ayet-i kerime inene kadar. Cenâb-ı Hak Kelâm’ında mealen “Onlara, şairlere ancak sapıklar uyarlar.” buyurulmuştu, Bu şiddetli hitap karşısında...

Ehl-i sünnet itikadına aykırı şiir yazmışım... :eyv: Ben yalnızca anlayanlar için anlamlı olabilecek bir şey yazmıştım... Sonra derler ki, Bu furkanda çıldırmış olmalı, Sesi arşa değiyor, Ayağı ateşte, Gayrı meraklanmayın, Yazmam şiirler dolusu hüzün, Bu yanlış meclisDe, Toplarım...

yazın bunu haydi... hibe gelen bu ömrün sene-i yirmiyedisindeyim, çocuktum, küçüktüm, oyuna hasretken aldığım derslerin, malesef ki hiçbirini veremedim.. sürekli büte kalmaktan, bi üst kata geçemedim, iş bu bir şikayetmidir, yoksa dilekçe mi bende bilemedim, ömrümü iblisin pençesinde, liğme...

Feryadlar zahir, gökkube delik, Ve için için kayboluyor tekbir sesleri, Bel kemiklerini çatırdatarak, kimsesiz kalmış bir çocuga benziyor, düşmanın eseri, nedeni sensin, yaşayabildiğin kadar gerçek olan sen, kadınlar uyuyamıyorlar yataklarında, yatağına uzanmışken sen, Yüzler gördüm, Ateş...

vakit bulamıyorum artik aqhi, hem iş, hem sohbetler, hem antrenman programim var, hepsi üst üste geldi... ama arada girerim ya hu özletmem, siz dua edin yeter... ötesi yalan.

Aleiküm selam ve rahmetullah aqhim hoşbuldum.... elhamdülillah iyiyiz, özlemişim baya sizleri, adminleri bile özledim ya hu ötesini sen düsün....:hmmm:

bir yokluğu, başka bir yoklukla imtihan, Allah'a mahsus... anla, anlamadığın var, rızkı veren Allah'tır... çok az şey istiyorsun...

ben hiç elimde tesbihim, oturup sıcak ateş başında tesbih çekmedim... gün çektim, kahır çektim, hasret çektim, acı çektim de.. elin de, her şey... yetmedi mi? henüz konulmadı nokta ama, noktadan öncekilere, ağlanmaz, gülünmeyeceği gibi. İstanbul/2016, makam-ı elem

yıl ikibinsekiz, bir şiir yazacaktın, bana ve çocuklara, hani içinde çıldırmışların savaş sesleri, içi alev, için kan kırmızı bi ben, Zeus'u yazacaktın sonra, sonra sırılsıklam utanacaktık, yasak bir meyva yiyecektik, sen elma diyecektin, bense hep şeftali, hiç yüzümüz olmayacaktı... çocuklar...

hannane dışında diğerleri zor...ve Araplardan birisi daha saçmalar... :hıh zira kendisinde bu hasletlerden bir veya ikisi bulunmayan hatun yoktur, doğmamıştır....

Yazdı şanın paçavralarına kanlı kalem; Can yitik Tıkandı kalem Yalanla yıkandı kalem Susup yalana kandık aney Yüzleri kavruk aney Bilmiyor sendika ney Sormuyor sendika ney Titriyor cümrü soğuk dağda kışın kar basıyor Bilir gayrı kavgası yok Ve sırtında parkası yok Bir yüzü var, arkası...

Sagopa kajmerin kalemi iyidir... ama canfezanin üstüne tanimam aqhi...

kalkamadın mı şiir, hiç bozmadığın istifini, direnişçiabiler, ev pıçağıyla mı kanattı, kimi sövdün, kimi lağvetttin de, aşk bile seni parmağında oynattı... güle, bülbüle, cahile bile, söz eyledin, usundan, beyhude raydan çıktın, aslına havlu attın... emeğin hiç, günahın dengesiz terazide...

Ve kapanıyor kapı, açılmıyorlar, dönmeyen bir felek kalıyor kadere, tokmak ağır yerinde, suskun. zorlama, kapanmaz günahların kapatmakla ellerinle, ve umudu besleyen bir umutsuzluk, O bile mutsuzluk ikliminde, anı kapmaca oynuyorlar geçmişle. bugünü yakalayıp, dünü sobeliyorlar... yarın...