Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü 17 Yaşındayım, Sorularıma Cevap Arıyorum.

E Çevrimdışı

efe.butuner

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleyküm, Allah(C.C)'ın rahmeti üzerinize olsun. Ben siteye yeni kaydoldum, farzları kılmaya başlayarak namaza iki ay kadar önce başladım. Birtakım sorularım var, ve forumda bazı konular okudum, ardından, büyük günahlarım olduğunu fark ettim ve aklımı karıştıran birçok şey var inanın. Şimdilik aklıma geldiği kadarını sıralamak istiyorum;

1) Kibirlenmek amacı ile söylemiyorum (haşa!) lakin 17 yaşında, yakışıklı bir gencim. Yüz hatlarım düzgün, kısacası girdiğim ortamda dikkati çeken biriyim ve yaşadığım yerde tanınmaktayım birçok insan tarafından.

Toplumun yapısı kafamı karıştırıyor, tüm o söylenen hadisler ve ayetler o zamanlar söylenmiş lakin bugün toplumumuzun hali ortada. Sokağa çıktığında birçok insan ufak da olsa günah işlemeden evine dönemiyor (açık saçık giyinmeler, laubalilikler vs.). Ve artık birçok günah ve haram normal olarak görülmekte (biriyle çıkmak, dolaşmak, dokunmak, öncü zinalar...). Benim aklımı karıştıran konu şu;

Bizler bugünün kaidelerine göre mi değerlendirileceğiz ? Ben bu zamana dek öncü zinalarda bulundum, fakat dürüst olmak gerekirse bunların günah olduğunu, buraya üye olup okuyana kadar bilmiyordum. Pişmanım ve tövbe ettim ama önceden inanın bir bilgim yoktu. Sadece fiili zinadan uzak durmak konusunda nefsime hakim olmakta kararlıydım ve öyle de oldum. Böyle fırsatlarım vardı fakat bu eylemde bulunmadım çok şükür. Buna rağmen, öncü zinaların günah olduğunu ve onları dahi bilmiyordum. Ben bunlara göre mi sorgulanacak, değerlendirileceğim ?

2) Yine böyle rahat bir toplumda, başka bir kadının tenine dokunmak haram deniliyor, okudum ve araştırdım. Ben bundan sonra bu konuda elimden geldiğince dikkatli olmaya çalışacağım. Ama diğer arkadaşlarımın şaka ederken bana dokunmalarının bana bir hükmü olur mu, ben bunu merak ediyorum...

3) 5 aydır bir ilişkim olan kız arkadaşım var. Bu konudaki haramları, öncü zinaları vb. içeren konuları okuduktan sonra keskin bir pişmanlık duygusuna kapıldım. Ve artık hayatımı rabbime adamaya, Islam ahlakına uygun yaşamaya karar verdim. Her an ağlayacak gibiyim, çok pişmanım. Dün gece tövbe ettim fakat yetmiyor. Soruma gelince, bizim bir ay kadar önce birtakım sorunlarımız olmuştu fakat şu an mutluyuz. En azından konuşmak vs. ama son iki gündür yine tartışıyoruz biraz. Yine de vazgeçeceğim. Size bu konuda yapmam gerekeni danışmak istiyorum.

Vazgeçmemek gibi bir ihtimalim var mı (baş başa kalmadan, dokunmadan, çok seyrek görüşerek ve evleneceğimiz insanlar olduğumuza inandığımızı söyleyerek) ? Gerçi, bitmesi benim için çok daha hayırlı olacak çünkü derslerime daha çok fırsat bulabileceğim ve derece hedefim var üniversite sınavımda. Eğer devam etme ihtimalim yoksa;

O yaşadığımız sorunları sebep gösterip mi bitirmeliyim ?
Yoksa bunların günah olduğunu anlayıp vazgeçtiğimi mi söylemeliyim ?

Ve en çok aklıma takılan şey de şu ki;
Ondan helalliğini almam yeterli olacak mı ? Tabii ki bu söylediğim, tövbe edip pişman olmanın yanısıra. Eğer olmayacaksa, bundan çıkış yolum nedir ? Allah aşkına yardımcı olun.

3) Bundan önce iki kız arkadaşım daha oldu, fakat bitti ve asla konuşmadım onlarla. Onların helalliğini almam gerekir mi ve bunu yapmam yeterli olur mu ?

4) Öğrenciyim, öğle namazının okunduğu vakit öğle yemeği vakti oluyor. Cuma günleri aç kalmak ve daha geç yemek pahasına da olsa namaza çıkıyorum okuldan. Fakat diğer günler okulda kılmayıp kazasını akşam evde kılsam caiz olur mu ?

5) Annem kapalı bir ev hanımı fakat ailem çok çok dindar bir aile değil. Yedinci sınıftan beri (o zaman buluğ çağına eriştim) Cuma namazına gittim elimden geldiği kadar. Namaz kılmayı kaynak bir kitaptan öğrendim. Fakat dediğim gibi yeni başladım namaz kılmaya ve yakında da sabah namazlarına kalkmayı düşünüyorum. Sorum şu ki;

Bundan önceki namazlarım ne olacak ?
Kazasını kılmam farz mıdır ? Eğer öyleyse, nasıl yapmalıyım ? Kazayı günün hangi vakti kılmalıyım ?

---

Şimdiden cevaplarınız için çok teşekkürler...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Sorularınızı alıntılayarak cevap yazacağım inşeallah

efe.butuner;222683' Alıntı:
Selamun Aleyküm, Allah(C.C)'ın rahmeti üzerinize olsun. Ben siteye yeni kaydoldum, farzları kılmaya başlayarak namaza iki ay kadar önce başladım. Birtakım sorularım var, ve forumda bazı konular okudum, ardından, büyük günahlarım olduğunu fark ettim ve aklımı karıştıran birçok şey var inanın. Şimdilik aklıma geldiği kadarını sıralamak istiyorum;

Aleykum selam we rahmetullah kardeşim

efe.butuner;222683' Alıntı:
1) Kibirlenmek amacı ile söylemiyorum (haşa!) lakin 17 yaşında, yakışıklı bir gencim. Yüz hatlarım düzgün, kısacası girdiğim ortamda dikkati çeken biriyim ve yaşadığım yerde tanınmaktayım birçok insan tarafından.

Toplumun yapısı kafamı karıştırıyor, tüm o söylenen hadisler ve ayetler o zamanlar söylenmiş lakin bugün toplumumuzun hali ortada. Sokağa çıktığında birçok insan ufak da olsa günah işlemeden evine dönemiyor (açık saçık giyinmeler, laubalilikler vs.). Ve artık birçok günah ve haram normal olarak görülmekte (biriyle çıkmak, dolaşmak, dokunmak, öncü zinalar...). Benim aklımı karıştıran konu şu;

Bizler bugünün kaidelerine göre mi değerlendirileceğiz ? Ben bu zamana dek öncü zinalarda bulundum, fakat dürüst olmak gerekirse bunların günah olduğunu, buraya üye olup okuyana kadar bilmiyordum. Pişmanım ve tövbe ettim ama önceden inanın bir bilgim yoktu. Sadece fiili zinadan uzak durmak konusunda nefsime hakim olmakta kararlıydım ve öyle de oldum. Böyle fırsatlarım vardı fakat bu eylemde bulunmadım çok şükür. Buna rağmen, öncü zinaların günah olduğunu ve onları dahi bilmiyordum. Ben bunlara göre mi sorgulanacak, değerlendirileceğim?


Tabi ki herkes sevabını ve günahını yaşadığı dönemde kazanır.
Tam manada zina yapmamış olmanız çok önemli olmakla birlikte, öncü zinalar dediğiniz zinaya hazırlayan halleriniz de zina kadar olmasa da çok büyük günahlardandır.
Belirli günahları bilmemeniz Allah (c.c.) katında kısmen geçerli olabilir, fakat yine de sorumlusunuz, araştırmanız gerekirdi. Bu konuda velinizin de büyük vebali bulunmaktadır.
Ayrıca Rasululllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.


Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” (Buhârî, cenâiz 92; Ebu Dâvut, sunne 17; Tirmizî, kader 5)

efe.butuner;222683' Alıntı:
2) Yine böyle rahat bir toplumda, başka bir kadının tenine dokunmak haram deniliyor, okudum ve araştırdım. Ben bundan sonra bu konuda elimden geldiğince dikkatli olmaya çalışacağım. Ama diğer arkadaşlarımın şaka ederken bana dokunmalarının bana bir hükmü olur mu, ben bunu merak ediyorum...

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor : "Zinaya yaklaşmayın! O; hayâsızlık, çirkin, aşağı bir iş, kötü bir yoldur." (İsra 32 )

Zinaya yaklaşmak, önce gözler ile bakışarak, sonra da eller ile olur. Bu sebeble erkek ve kadının 'masumane' tokalaşması dahi caiz değildir.

Bu sebeble bayanlarla şakalaşmak, oyun oynamak veya siz oynamasanız da onların yapmasına gözz yummanız da hata olur. Musluman, yaşantı, söz, uslub ve tavrıyla kişiliğini ve ağırlığını belli ederse, karşı taraf da ona göre tavırlı , edebli olur. Gerekirse konuşarak uyarabilirsiniz de.

efe.butuner;222683' Alıntı:
3) 5 aydır bir ilişkim olan kız arkadaşım var. Bu konudaki haramları, öncü zinaları vb. içeren konuları okuduktan sonra keskin bir pişmanlık duygusuna kapıldım. Ve artık hayatımı rabbime adamaya, Islam ahlakına uygun yaşamaya karar verdim. Her an ağlayacak gibiyim, çok pişmanım. Dün gece tövbe ettim fakat yetmiyor. Soruma gelince, bizim bir ay kadar önce birtakım sorunlarımız olmuştu fakat şu an mutluyuz. En azından konuşmak vs. ama son iki gündür yine tartışıyoruz biraz. Yine de vazgeçeceğim. Size bu konuda yapmam gerekeni danışmak istiyorum.

Vazgeçmemek gibi bir ihtimalim var mı (baş başa kalmadan, dokunmadan, çok seyrek görüşerek ve evleneceğimiz insanlar olduğumuza inandığımızı söyleyerek) ? Gerçi, bitmesi benim için çok daha hayırlı olacak çünkü derslerime daha çok fırsat bulabileceğim ve derece hedefim var üniversite sınavımda. Eğer devam etme ihtimalim yoksa;

O yaşadığımız sorunları sebep gösterip mi bitirmeliyim ?
Yoksa bunların günah olduğunu anlayıp vazgeçtiğimi mi söylemeliyim ?
Ondan helalliğini almam yeterli olacak mı ? Tabii ki bu söylediğim, tövbe edip pişman olmanın yanısıra. Eğer olmayacaksa, bundan çıkış yolum nedir ? Allah aşkına yardımcı olun.

Kısa sürede Evlenmeye niyetlenmediğiniz sürece, kız arkadaşınızla görüşüp konuşmanız uygun düşmez. Anlaşılıyor ki, siz burada Allahın hidayetiyle şuurlanmamış olsaydınız, ikiniz de kısa zamanda İslami bir velilik kurabilecek şartlar ve kişilikte değilsiniz.
Sizin bazı olayların farkına varmanız sebebiyle, bunun eskisi gibi yürüyemeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. Zaten de yaş olarak çocukluk-gençlik aşkı denen durumdasınız ki, daha evlenmeden kavgalar, tartışmalar ortaya çıkmış.


Size düşen, kız arkadaşınıza bir yazı yazın ve "yaptığınızın ve durumunuzun İslama aykırı olduğunu, günahlardan olduğunu öğrendim ve pişman oldum. Daha da birbizimizin günahına girmeyelim ve görüşmeyelim. Bu süre içerisinde kendimi İslami konularda yetiştirib, onun gösterdiği yol ve sınırlar dahilinde Allahın nasib ettiği zaman ve hanımla evlenmeyi düşüneceğim." diye bir yazı gönderin ve gerçekten samimi olarak Rabbin Dinine yönelin ki, hem kendisi için de bir tebliğ olmuş olur.




efe.butuner;222683' Alıntı:
3) Bundan önce iki kız arkadaşım daha oldu, fakat bitti ve asla konuşmadım onlarla. Onların helalliğini almam gerekir mi ve bunu yapmam yeterli olur mu ?

Allaha samimi tövbe, dua edin yeter inşeallah


efe.butuner;222683' Alıntı:
4) Öğrenciyim, öğle namazının okunduğu vakit öğle yemeği vakti oluyor. Cuma günleri aç kalmak ve daha geç yemek pahasına da olsa namaza çıkıyorum okuldan. Fakat diğer günler okulda kılmayıp kazasını akşam evde kılsam caiz olur mu ?

Cuma günü için maşallah kardeşim . Fakat diğer günlerde kazaya bırakmak olmaz. Yapabiliyorsanız, okulda namaz kılabilecek gizli yerleri (Tavan arası, kalorifer hane, merdiven altları vs.) bulmaya çalışınız ve namazını kılınız.

efe.butuner;222683' Alıntı:
5) Annem kapalı bir ev hanımı fakat ailem çok çok dindar bir aile değil. Yedinci sınıftan beri (o zaman buluğ çağına eriştim) Cuma namazına gittim elimden geldiği kadar. Namaz kılmayı kaynak bir kitaptan öğrendim. Fakat dediğim gibi yeni başladım namaz kılmaya ve yakında da sabah namazlarına kalkmayı düşünüyorum. Sorum şu ki;

Sabah namazı düşünülmez, inşeallah bu sabah duada kulaklarımı tahriş edersin.


efe.butuner;222683' Alıntı:
Bundan önceki namazlarım ne olacak ?
Kazasını kılmam farz mıdır ? Eğer öyleyse, nasıl yapmalıyım ? Kazayı günün hangi vakti kılmalıyım ?

Kaza namazı kılman gerekir. Kaza namazı ehl-i sunnetin 4 mezhebine göre farzdır. Selef alimlere göre ise kaza namazı yoktur , dua/tövbe vardır.

Kazayı kerahet vakitleri hariç her zaman (gece gündüz) kılabilirsiniz


---
efe.butuner;222683' Alıntı:
Şimdiden cevaplarınız için çok teşekkürler...

Fi emanillah
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
"İslam dinine yeni girmiş kişi" veya "geçmişte namaz kılmayan" ya da "namaz kılan kimlik müslümanı (!) kişi"; tevhidi şuura vararak İslamı benimseyip namaza devam eder ve bunun sonucunda "ben daha önceden müslüman değilmişim (kafirmişim)" diyebiliyorsa geçmiş namazlarını kaza etmesi gerekmez!
Geçmişinde de kendini müslüman görüyorsa kaza etmesi gerekir.

ahi bu sizin son çümleniz oradan aldım sanırım olayı özetliyor

birde şunu sormak isterim sahabiler müslüman olduktan sonra geçmiş dönemleri kıldılarmı yoksa yukarıda sizin yazdığınız gibi mi davrandılar
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim, sahabe, sahabe O. Musluman olduğu andan itibaren Rasulullahı görüyor ve birlikte namaz kılıyor. O ortamda nasıl kaza namazı olsun. Herkes birbirini namaza davet ediyor, şevk, ve otokontrol var. Nasıl namazı kılmasın. Tabi ki namazı kılmaması, ya uykuya dalip geçecek, ya savaşmaktan fırsat bulamayacak, ya da unutturulacak. Kendine geldiği anda, hatırladığı anda hemen kılacak. Böyle bir mukemmel ortamda kaza nasıl bilinsin?

Zamanla İslamın yayılıp coğrafyalarda genişlemesi, çeşitli kültürlerdeki insanların musluman olmasıyla, birliktelik ve otokontrol kopunca, istenmese de namaz kaçıranlar olmuş.

Bu durumda alimler, sonraki nesillerin sahabe gibi takva üzere olmaması, Peygamberle birlikte bulunmadığından dolayı namazın kazaya kalabileceği bir ortamın olamadığından;

Başta dört mezheb muctehid ve fakihleri olmak üzere İslam alimlerinin cumhuruna (çoğunluğuna) göre, edası farz olan namazların, mazeretsiz (kasden) terkedilmiş de olsa, kazası da farzdır.
(Aynî, Umdetu'l-kari, 2/206; Abdurrahman el-Cezîrî, el-Mezâhibu'l-erbea, 1/488, Kahire ts., Tecrid Tercemesi, 2/538-539)

Ayrıca şu hadis-i şerifte bildirildiği üzere kaza namazı olarak kılınıp "kaza namazı yoktur" diyenlerce bile nafile sayılacağı malumdur . Nafile namaz da olsa eksik namazların yerine tamamlanacağı anlaşılmaktadır :

Hadis-i şerif, kısmen değişik senet ve lafızlarla, Buhari ve Muslim dışında bütün Kutub-i Sitte' de, ayrıca Ahmed b. Hanbel'in Musned'i, Dârimî'nin Sünen'i ve Hâkim'in Mustedrek'inde rivâyet edilmektedir ki anlamı şöyledir :

"Kıyamet günü, müslüman kulun ilk hesaba çekileceği şey, farz namazdır. Eğer bunu tam kılmışsa, mesele yok. Aksi takdirde meleklere:

-Bakınız onun nafile namazları var mı?, denilir.
Eğer nafilesi varsa, farz namazları nafilelerinden ikmal edilir. Sonra diğer farz ameller için de bunun gibi yapılır."
(Ebû Davud, es-Sünen, 1/200 (Salat, 145, No: 8(i4), Kahire, 1371/ 1952; Tirmizi el-Camiu's-sahih, 2/270 (Salat, 188, No: 413), Kahire, 1356/ 1937; Nesâî, es-Sünen, 1/232 (Salat, 9) Kahire 1312; İbn Mâce, es- Sünen, 1/458 (İkame, 202, No: 1425), Kahire, 1372/1952; Darimî, es- Sünen, 1/313, (Salat, 91) Mısır, 1349; Hâkim, el-Mustedrek, 1/394 (No:966), Beyrut, 1411/1990.)

Hadis şarihleri, ikmal keyfiyetinin hadis-i şerifin zahiri manasına da uygun olarak, "kılınmamış farz namazların nafilelerle tamamlanacağı" şeklinde olmasını da "eda edilmiş olan farz namazlardaki âdâb, sünnet, huşu, dua ve zikirlerle ilgili noksanlarının ikmâli" şeklinde olmasını da ihtimal olarak zikrediyorlar.
Ebu Bekr İbnu'l-Arabî, "Arîzatu'l-ahvezî" adlı Tirmizi şerhinde, "bana göre, edâ edilmeyen farzların nafilelerle tamamlanması ihtimali, daha açıktır; çünkü hadisin devamında diğer farz ameller için de, bunun gibi yapılır, ifadesi bunu göstermektedir..." demektedir.

(2/207, Kahire (Matbaatu’1-Mısrıyye), 1350/1951; Azimabâdî, Avnu'l-mâbûd, 2/116, Delhi, 1322; Seharenfûri, Bezlul-mechûd, 5/136; Mahmud Muhammed es-Subkî, el-Menhelu'l-azbi'l-mevrûd, 5/311, Mısır, 1394; Suyûtî, Zehru'r-ruba ale'l-Mucteba, 1/233 (Sünen-i Nesâî ile birlikte); Haşiyetu's-Sindi ala Şerhi'n-Nesâî Lis's-Suyûtû, 1/232-233 (Sûnen-i Nesaî ile birlikte); Beğavî, Şerhu's-Sünne, 4/159, Dimaşk 1390-1400/1970-1980; Haydar Hatiboğlu, Sünen-i İbn Mâce Tercemesi ve Şerhi, 4/248. İst., 1983)
 
E Çevrimdışı

efe.butuner

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cevaplarınız için teşekkürler, Tağut konusunu araştırıyorum. Fakat aklıma bir şey takıldı. Okuduğum yerde şöyle yazıyor;

"Bir kişi Allah (c.c)'a, peygamberlere, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve inanmakla mükellef olduğu bütün hususlara inandığını açıklasa, fakat demokratik, lâik, sosyalist, kapitalist vb. rejimlerden herhangi birinin hükümlerini kabul edip itaat ederse o kimsenin irtidadına (dinden çıktığına) hükmedilir. Zira insanları yaratan Allah Teâlâ'dan başkası, insanların nasıl idare olunacağı hususunda ve onların sosyal yaşamlarına yönelik hükümler koyma yetkisine sahip değildir. Çünkü hüküm koyan insan, o hükme tâbi olmasını istediği insanlardan üstün ve herhangi bir ayrıcalığa sahip değildir. Allah Teâlâ katında üstünlük, sadece takva iledir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ; "Şüphesiz ki sizin Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileri olanınızdır" (el-Hucurat, 49/13) buyurmaktadır."

Biz demokratik rejimi kabul eden bir ülkede yaşıyoruz. Fakat buradaki "itaat etmek" sözü tam olarak ne anlama geliyor, onu çözemedim. Bu durumda oy vermek caiz değil midir ? Rejime itaat etmekten kasıt, Allah yolundan çıkıp sapkınlığa yönelmek midir ?
 
M Çevrimdışı

muwahhid04

Üye
İslam-TR Üyesi
Biz demokratik rejimi kabul eden bir ülkede yaşıyoruz. Fakat buradaki "itaat etmek" sözü tam olarak ne anlama geliyor, onu çözemedim. Bu durumda oy vermek caiz değil midir ? Rejime itaat etmekten kasıt, Allah yolundan çıkıp sapkınlığa yönelmek midir ?

“Onlar, Allah’ı bırakıp alimlerini (ahbar), rahiplerini (ruhban), Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler. Halbuki onlar, bir tek ilaha ibadet etmekten başkasıyla emrolunmamışlardı. O’ndan başka İlah yoktur. O bunların ortak koştukları her şeyden münezzehtir.” (Tevbe 31)
Allah Resulü, bu ayeti okurken işiten Adiyy b. Hatem; “Ya Muhammed biz alimlerimize ibadet etmiyorduk ki! ” der. Rasulullah (sav); “Onlar, yani alimleriniz Allah’ın haram kıldığını helal, helal kıldığını haram kıldıklarında, siz itaat etmiyor muydunuz.?” Adiyy b. Hatem evet der. Rasulullah (sav); “işte böylece rab ediniyordunuz” dedi.
Burada bakıldığında Adiyy b. Hatem, bu şekildeki itaatin, ibadet olduğunu bilmiyor ve alimlere, iyi niyetle Allah’ın alim kullarıdır diye, Allah’tan ecir bekleyerek itaat ediyordu. Ama bu, kendini ve kendisi gibileri şirkten kurtarmıyordu. Ayet ve hadis, böylelerinin küfürde olduğunu bize bildiriyor. Bu konu hemen hemen bütün tefsirlerde geçer. (Yukarıda bahsi geçen hadis Tirmizi’de geçmektedir.)
 
S Çevrimdışı

SaYFuLLaH

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Cevaplarınız için teşekkürler, Tağut konusunu araştırıyorum. Fakat aklıma bir şey takıldı. Okuduğum yerde şöyle yazıyor;



Biz demokratik rejimi kabul eden bir ülkede yaşıyoruz. Fakat buradaki "itaat etmek" sözü tam olarak ne anlama geliyor, onu çözemedim. Bu durumda oy vermek caiz değil midir ? Rejime itaat etmekten kasıt, Allah yolundan çıkıp sapkınlığa yönelmek midir ?


Kardeşim buradaki itaatten kasıt, laikliği, demokrasiyi itikad olarak benimsemektir, yani Allah'ın yasakladığını helal, Allah'ın helal kıldığını haram görmeye başladığın zaman, onların itikadını (inancını) benimsediğin ve onlara bu konuda itaat ettiğin veya onların gibi herhangi bir hükmün Allah'ın hükmünden daha iyi olduğuna inanmaya başladığın zaman, onların itikadında onlara itaat etmiş olursun ve bu dinden çıkarır.

Bir de onlara haram veya helalde itaat etmek var, haramda itaat haram, helalde itaat helaldir. Bunu emreden sana Tağut da olsa, haramı emrediyorsa sende uyguluyorsan senin yaptığın haramdır, insanı dinden çıkarmaz, bazı aşırıların dediği gibi küfür veya şirk değildir. Mutlaka bu kişilerle de karşılaşacaksın... Bu ancak haramı helal, helali haram gördüğün zamanda dinden çıkarır.

Oy vermek, Tağutun Şeriat ile yönetmeyeceğini bildiğin halde, Tağuta şirkini işlemesinde yardımcı olmak demektir. Senin oy ve desteğinle Şeriata savaş açıp, kendi tağutî hükümlerini uyguluyor.
 
M Çevrimdışı

memob42

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
oy vermeyip kime yardımcı olacan.müslümanın emaneti ehline vermesi ayetle açık değilmi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
oy vermeyip kime yardımcı olacan.müslümanın emaneti ehline vermesi ayetle açık değilmi?

Şirk koşmadan yaşayıp ölmen gerektiği Ayette açık değil mi? Puta dikilip (diktirip), Allahın haramlarını helal, helallarını yasaklatan tağutu yasaların çıkartılması ve tatbiki küfür olan partilerle değil midir?


Önceki sayfada verdiğim linkleri oku , araştır. Hala diyeceğin var ise, ayet ve hadisle delillli yaz.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
oy vermeyip kime yardımcı olacan.müslümanın emaneti ehline vermesi ayetle açık değilmi?


biz müslümanlarda böyle bir emanet yok .....

BİZ HAKİMİYETİ KAYITSIZ ŞARTSIZ KENDİMİZDE GÖRMÜYORUZ .. HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ ALLAH SWT NINDIR .. O YÜZDENDE HAKİMİYETİ KENDİNDE GORENLER GİBİ 5 YILDA BİR EMANET TESLİMİ YAPMIYORUZ ....
 
Üst Ana Sayfa Alt