Aslında olay insani,
Fakir olanı fakir edebiyatı yapıyor,
zengin olanı zengin edebiyatı,
Erkekler aslında kadında en çok eğer ki İslami bir fikriyata sahib ise dış görünüşe dikkat ederler.
Kendi görünüşlerine dikkat etmedikleri yetmiyormuş gibi, gözlerini haramdan sakınma konusunu da akıllarına bile getirmezler.
Sanki Allah hiç öyle bir ayet indirmemiş gibi, ayeti inkar edercesine ısrarla “ben erkeğim, iradesizim, zayıfım, fıtratım böyle” gibi basit gerekçelerin arkasına sığınıyorlar.
Oysa Allah kullarına kaldıramayacakları yükü yüklemez.
Kuran mümin erkeklere bunu yapmalarını söylediğine göre, o kadar da abarttıkları gibi asla yapılamayacak birşey değil bu.
Sadece işlerine öylesi geliyor.
Peki ya karakteristik özellikler,
İnsani ve içtimai yaşamdaki uyum nedir...
Bu bağlamda birleşmenin neresindedir?
Bizim tarikattan,
bizim dernekten cemaattense tamam...
Yahu tamamda ben evleniyorum bilader cemaat değilki.
Bu durum böyle süregelip gitmeye devam etmesine rağmen sürekli gittikçe bozulduğunu iddia ettikleri başörtülü kadınlardan bahsetmeyi çok severler.
Oysa en kötü örtünen kadın bile herhangi bir müslüman erkekten üstündür tesettür bağlamında,
tabii boya küpüne batmış süslümanları kastetmiyorum,
Ve bir ortama girdiğinde örtülü bir kadın herkes anlamaktadır fikrini, zikrini, ne olduğunu, ne olmak istediğini.
Oysa müslüman erkeklerin büyük çoğunluğunun ne olduğu ne istediği nasıl bir yaşama isteği içinde olduğu bile belli değildir,
ve tam da bu yüzden garip bir rahatlık sarmıştır onları.
Erkek reel düşünür çoğu kez,
aslında bu yanlıştır ama fıtratı böyledir,
ben onu seviyorum,
onun için çalışıyorum,
ona hizmet ediyorum ya yetmezmi...
Yetmez işte kadın duygusaldır çoğu kez,
ama anlamaz erkek bunu,
kendisi Allamei cihan olmadığı halde,
allamei cihan olabilmiş bir kız arar kendine,
bulabilrmi bilinmez,
amma bu da yanlıştır...
Yıllarca birlikte olsa da erkek ya, kendine dokundurmaz kadınına seni seviyorum demeyi...
dermi hiç,
hanımköylümüdür ki o...
Sanki kadınlar sürekli yönlendirilmesi, sürekli ne yapacağının söylenmesi gereken bir konu mankeni imiş gibi ona haddini bildirme mevzuu kronik bir rahatsızlık gibi içimize işledi....
kadının nerde nasıl davranacağını konuşma durumu da cabası...
Sanki kadınlarımız kızlarımız bu dini eksiksiz harkulade yaşadığında cennetle müjdeleneceğini zanneden müslüman erkekler olduk bir anlamda!!!
aslında kendilerinde kaybettikleri pek çok şeyi bir başkasında yaşatarak rahatlamaya çalışmaktan başka birşey yapmıyorlar.
Duyuyoruz her ortamda mecra da,
insanlar İslamda kadının yerini konuşup duruyor,
evet bu gerçektende sorun,
ama cinsi değil,
yeter artık erkekler tarafından İslamda kadının yerini öğrendik,
birazda kadınlar nezdinde İslamda erkeğin yerini dinleyelim diyesim geliyor.
Fakir olanı fakir edebiyatı yapıyor,
zengin olanı zengin edebiyatı,
Erkekler aslında kadında en çok eğer ki İslami bir fikriyata sahib ise dış görünüşe dikkat ederler.
Kendi görünüşlerine dikkat etmedikleri yetmiyormuş gibi, gözlerini haramdan sakınma konusunu da akıllarına bile getirmezler.
Sanki Allah hiç öyle bir ayet indirmemiş gibi, ayeti inkar edercesine ısrarla “ben erkeğim, iradesizim, zayıfım, fıtratım böyle” gibi basit gerekçelerin arkasına sığınıyorlar.
Oysa Allah kullarına kaldıramayacakları yükü yüklemez.
Kuran mümin erkeklere bunu yapmalarını söylediğine göre, o kadar da abarttıkları gibi asla yapılamayacak birşey değil bu.
Sadece işlerine öylesi geliyor.
Peki ya karakteristik özellikler,
İnsani ve içtimai yaşamdaki uyum nedir...
Bu bağlamda birleşmenin neresindedir?
Bizim tarikattan,
bizim dernekten cemaattense tamam...
Yahu tamamda ben evleniyorum bilader cemaat değilki.
Bu durum böyle süregelip gitmeye devam etmesine rağmen sürekli gittikçe bozulduğunu iddia ettikleri başörtülü kadınlardan bahsetmeyi çok severler.
Oysa en kötü örtünen kadın bile herhangi bir müslüman erkekten üstündür tesettür bağlamında,
tabii boya küpüne batmış süslümanları kastetmiyorum,
Ve bir ortama girdiğinde örtülü bir kadın herkes anlamaktadır fikrini, zikrini, ne olduğunu, ne olmak istediğini.
Oysa müslüman erkeklerin büyük çoğunluğunun ne olduğu ne istediği nasıl bir yaşama isteği içinde olduğu bile belli değildir,
ve tam da bu yüzden garip bir rahatlık sarmıştır onları.
Erkek reel düşünür çoğu kez,
aslında bu yanlıştır ama fıtratı böyledir,
ben onu seviyorum,
onun için çalışıyorum,
ona hizmet ediyorum ya yetmezmi...
Yetmez işte kadın duygusaldır çoğu kez,
ama anlamaz erkek bunu,
kendisi Allamei cihan olmadığı halde,
allamei cihan olabilmiş bir kız arar kendine,
bulabilrmi bilinmez,
amma bu da yanlıştır...
Yıllarca birlikte olsa da erkek ya, kendine dokundurmaz kadınına seni seviyorum demeyi...
dermi hiç,
hanımköylümüdür ki o...
Sanki kadınlar sürekli yönlendirilmesi, sürekli ne yapacağının söylenmesi gereken bir konu mankeni imiş gibi ona haddini bildirme mevzuu kronik bir rahatsızlık gibi içimize işledi....
kadının nerde nasıl davranacağını konuşma durumu da cabası...
Sanki kadınlarımız kızlarımız bu dini eksiksiz harkulade yaşadığında cennetle müjdeleneceğini zanneden müslüman erkekler olduk bir anlamda!!!
aslında kendilerinde kaybettikleri pek çok şeyi bir başkasında yaşatarak rahatlamaya çalışmaktan başka birşey yapmıyorlar.
Duyuyoruz her ortamda mecra da,
insanlar İslamda kadının yerini konuşup duruyor,
evet bu gerçektende sorun,
ama cinsi değil,
yeter artık erkekler tarafından İslamda kadının yerini öğrendik,
birazda kadınlar nezdinde İslamda erkeğin yerini dinleyelim diyesim geliyor.