24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı.
Bayram vardır; çocuk isen sanki dünya senindir o gün.
Bayram vardır; genç isen; günlerdir - aylardır göremediğin büyükleri ziyaret yapma zevkine varırsın.
Bayram vardır; yaşlısın; torunların sevenlerin seni ziyarete gelir, çocuklar gibi sevinirsin.
Bayram var; adı'na gazeteciler bayramı der'ler, sen kalemini sattığın için rapor alıp o gün ortalıkta
gözükmek istemezsin.
Bayram var, adı'na basın bayramı derler, sen emir aldığın yerin haberini yaptığın için;
basın bayramını kırmızı puntalarla sürmanşet bile yapamazsın.
Basın ve Gazeteciler bayramı vardır; sen, bayram yerine "keşke adam olsaydım" duygularını karıştırmaya başlarsın.
Basın ve Gazeteciler bayramı vardır; asgari ücrete yakın maddi kazançla çalışırsın ama;
alnın dik, yüzün ak.. Sana Basın ve Gazeteciler Bayramı Kutlu Olsun emektarım.
karaca
Gazeteciler ve Basın Bayramı hakkında genel bilgi
Her mesleğin kendine özgü bir günü var.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulduğu zaman “gazeteciler için de bir gün belirleyelim” düşüncesi ortaya atılmış.
“İlk gazetenin çıktığı günü belirleyelim” demişler. Ama iki ayrı görüş ortaya çıkmış.
Türkiye’de ilk gazetenin çıkışı, tabii Osmanlı’dan sonraki Cumhuriyet döneminde kalan topraklar üzerinde.
İlk gazetenin çıkışı kimilerine göre 1831, yani Takvim-i Vakayi’nin yayınlanışı.
İlk Türkçe gazete ama onu, resmi gazete olduğu için ilk gazete saymayan görüştekiler de 1861,
yani Tercüman-ı Hakikat’ın çıkışını ileri sürmüşler.
Bu anlaşmazlık nedeniyle o konuda bir görüş birliği olmamış. Bunun üzerine Fatih Rıfkı Atay, Akşam gazetesinde 24 Temmuz’u ortaya atmış.
24 Temmuz bildiğiniz gibi II. Meşrutiyet’te 1908’de Anayasa’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ertesinde çıkan gazetelerin,
gazeteciler tarafından sansür memurlarına verilmeden, gösterilmeden çıkarılmış olduğu birgün. Yani bir başkaldırı simgesi.
Bu nedenle 24 Temmuz kabul edilmiş ve tabii Basın Bayramı olarak belirlenmiş.
Bayram vardır; çocuk isen sanki dünya senindir o gün.
Bayram vardır; genç isen; günlerdir - aylardır göremediğin büyükleri ziyaret yapma zevkine varırsın.
Bayram vardır; yaşlısın; torunların sevenlerin seni ziyarete gelir, çocuklar gibi sevinirsin.
Bayram var; adı'na gazeteciler bayramı der'ler, sen kalemini sattığın için rapor alıp o gün ortalıkta
gözükmek istemezsin.
Bayram var, adı'na basın bayramı derler, sen emir aldığın yerin haberini yaptığın için;
basın bayramını kırmızı puntalarla sürmanşet bile yapamazsın.
Basın ve Gazeteciler bayramı vardır; sen, bayram yerine "keşke adam olsaydım" duygularını karıştırmaya başlarsın.
Basın ve Gazeteciler bayramı vardır; asgari ücrete yakın maddi kazançla çalışırsın ama;
alnın dik, yüzün ak.. Sana Basın ve Gazeteciler Bayramı Kutlu Olsun emektarım.
karaca
Gazeteciler ve Basın Bayramı hakkında genel bilgi
Her mesleğin kendine özgü bir günü var.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulduğu zaman “gazeteciler için de bir gün belirleyelim” düşüncesi ortaya atılmış.
“İlk gazetenin çıktığı günü belirleyelim” demişler. Ama iki ayrı görüş ortaya çıkmış.
Türkiye’de ilk gazetenin çıkışı, tabii Osmanlı’dan sonraki Cumhuriyet döneminde kalan topraklar üzerinde.
İlk gazetenin çıkışı kimilerine göre 1831, yani Takvim-i Vakayi’nin yayınlanışı.
İlk Türkçe gazete ama onu, resmi gazete olduğu için ilk gazete saymayan görüştekiler de 1861,
yani Tercüman-ı Hakikat’ın çıkışını ileri sürmüşler.
Bu anlaşmazlık nedeniyle o konuda bir görüş birliği olmamış. Bunun üzerine Fatih Rıfkı Atay, Akşam gazetesinde 24 Temmuz’u ortaya atmış.
24 Temmuz bildiğiniz gibi II. Meşrutiyet’te 1908’de Anayasa’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ertesinde çıkan gazetelerin,
gazeteciler tarafından sansür memurlarına verilmeden, gösterilmeden çıkarılmış olduğu birgün. Yani bir başkaldırı simgesi.
Bu nedenle 24 Temmuz kabul edilmiş ve tabii Basın Bayramı olarak belirlenmiş.