Çevrimdışı
Esed, İran ve Rusya’nın tüm gücüyle saldırması sonucunda Güney Halep’teki topçu okulunu yeniden ele geçirdiler ve Halep yeniden kuşatma altında kaldı. Yoğun bombardıman ve çatışmaların şiddetinden dolayı ribat tutan mücahidler, Ramusa’da 4 gündür aç susuz ve gece gündüz çatışmaya devam ettiler. Esed askerlerinin kaybı ise 1000’in üzerinde oldu.
Çatışmalarda ve bombardımanda Türkiyeli mücahidlerden de çok sayıda şehid düşen oldu. 4 Eylül’deki çatışmada Şam’ın Fethi Cephesi’nden 10 Türkiyeli şehid olduğunu sizlere yazmıştık. Türkiyeli mücahidler direnişi şehadete kadar sürdürdüler ve geri çekilmediler. 4 Eylül’de şehid düşenlerden biri de Çankırı’dan Yakup Türki (Yunus).
Sahadan arkadaşları Yakup Türki için şunları bildirdi:
Selmanı Rumi:
Yakup abi edebi ahlaki ile tanınan biriydi. 3 yıl önce tevhid ile tanıştı. Cihadı evliliğe tercih ederek mübarek Şam topraklarına geldi ve Şam’ın Fethi Cephesi’ne katıldı.
Yakup Türki (Yunus) mücahidlere hizmet etmekten çok hoşlanan birisiydi. En belirgin özelliği güzel ahlaki ve mucahidlere olan hizmet ehli oluşuydu. Mutfağa kimseyi sokmazdı.
Diğer kardeşleriyle beraber geri çekilmeyip Güney Halep Topçu Okulunda Şii çetelere karşı sonuna kadar savaşarak şehid düştü. Rabbimiz şehadetini kabul eylesin, cennetinde ona ikram etsin.
Alkame:
Ayakkabıları Cihada ilk geldiği gün ayağında olan. Hiç değiştirmedi onları Koca yürekli abim. Makara ilk geldiğimiz gün “Alkame söyle ahki önce kimler şehid olur. İkhtihamcılarmı yoksa ağır silahçılar mı” diye sormuştu. Ben kendisinin beklemediği bir cevap vermiştim kendisine MUTFAKÇILAR dediğimde tebessüm ederek “yok artık ahi domates doğrayan adam nasıl ŞEHİD olur” demişti.
Bende ona Mutfakçılar kralı Ömer Türki’yi anlatmıştım, daha sonra benzer olaylar arka arkaya aklıma geldikçe anlattım. Ve o günden sonra Yakub abi mutfak hizmetini çok severek yapıyordu. Bir kaç defa yaralanmıştı. Ama asla mutfağı bırakmıyordu.
Ve oda Rabbine verdiği sözde durdu; kardeşlerinin pantolanlarını diker ve hatta çoraplarını yıkardı. Hizmet onun için büyük bir ecir kapısıydı.
Ümmeti İslam / Özel Haber
Çatışmalarda ve bombardımanda Türkiyeli mücahidlerden de çok sayıda şehid düşen oldu. 4 Eylül’deki çatışmada Şam’ın Fethi Cephesi’nden 10 Türkiyeli şehid olduğunu sizlere yazmıştık. Türkiyeli mücahidler direnişi şehadete kadar sürdürdüler ve geri çekilmediler. 4 Eylül’de şehid düşenlerden biri de Çankırı’dan Yakup Türki (Yunus).
Sahadan arkadaşları Yakup Türki için şunları bildirdi:
Selmanı Rumi:
Yakup abi edebi ahlaki ile tanınan biriydi. 3 yıl önce tevhid ile tanıştı. Cihadı evliliğe tercih ederek mübarek Şam topraklarına geldi ve Şam’ın Fethi Cephesi’ne katıldı.
Yakup Türki (Yunus) mücahidlere hizmet etmekten çok hoşlanan birisiydi. En belirgin özelliği güzel ahlaki ve mucahidlere olan hizmet ehli oluşuydu. Mutfağa kimseyi sokmazdı.
Diğer kardeşleriyle beraber geri çekilmeyip Güney Halep Topçu Okulunda Şii çetelere karşı sonuna kadar savaşarak şehid düştü. Rabbimiz şehadetini kabul eylesin, cennetinde ona ikram etsin.
Alkame:
Ayakkabıları Cihada ilk geldiği gün ayağında olan. Hiç değiştirmedi onları Koca yürekli abim. Makara ilk geldiğimiz gün “Alkame söyle ahki önce kimler şehid olur. İkhtihamcılarmı yoksa ağır silahçılar mı” diye sormuştu. Ben kendisinin beklemediği bir cevap vermiştim kendisine MUTFAKÇILAR dediğimde tebessüm ederek “yok artık ahi domates doğrayan adam nasıl ŞEHİD olur” demişti.
Bende ona Mutfakçılar kralı Ömer Türki’yi anlatmıştım, daha sonra benzer olaylar arka arkaya aklıma geldikçe anlattım. Ve o günden sonra Yakub abi mutfak hizmetini çok severek yapıyordu. Bir kaç defa yaralanmıştı. Ama asla mutfağı bırakmıyordu.
Ve oda Rabbine verdiği sözde durdu; kardeşlerinin pantolanlarını diker ve hatta çoraplarını yıkardı. Hizmet onun için büyük bir ecir kapısıydı.
Ümmeti İslam / Özel Haber
