7 Maddede Katar Krizi
Katar’a, Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı hareketlere destekten vazgeçinceye kadar baskıların artacağına işaret ediliyor.
Körfez ülkeleri vatandaşları, dün sabah Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirliği (BAE)’nin Katar ile diplomatik ve ekonomik ilişkilerini koparttığı haberleriyle güne uyandı. Ardından Mısır ve Yemen’in de aynı kararları alması sonucu artan kriz, Katar’ın bölgede tecrit edilmesi ve ablukaya alınmasıyla sonuçlandı. Daha önce 2014 yılında da Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE üçlüsü, Katar ile ilişkilerini kopartmış ancak gerginlik bu seviyelere çıkmamıştı.
Diplomatik krizin sebepleri nelerdir?
Yaşanan krizin altında, Katar’ın İran’la dengeli ilişkiler kurmaktan yana olmasının yattığı dikkat çekilen noktalardan biri. Katar Haber Ajansı tarafından yayınlanan, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’nin, İran'ı bir “İslam gücü” olarak nitelendirdiği açıklamalar Körfez’de alevlenen krizin ilk sebebi olarak gösteriliyor. Katar Yönetimi, sitenin kontrolünün hackerler tarafından ele geçirildiğini ve yorumların gerçeği yansıtmadığını savunsa da söz konusu ülkeler Doha merkezli El Cezire dahil Katar medyasını ülkelerinde yasakladı. Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’nin 2017 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Ruhani’yi arayıp tebrik etmesi ise Suudi Arabistan ve BAE’nin öfkesinin artmasına neden oldu.
Sünni-Şii çatışması mı?
Suudi Arabistan liderliğindeki Sünni blok ile İran liderliğinde Şii bloğun arasındaki bölgesel rekabet dikkate alındığı takdirde, bu krizin altında da kısmen bir Sünni-Şii çatışması olabileceği belirtiliyor. Çünkü söz konusu aktörler bölgedeki neredeyse her meselede zıt kutuplarda yer alıyor. Suudi Arabistan'ın yayınladığı açıklamada, Katar’a karşı başlatılan kampanyaya “Katar Müslüman Kardeşler, El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri desteklediği gibi Suudi Arabistan ve Bahreyn’in doğusunda İran’a yakın Şii terör örgütlerine de destek sağlıyor” sözlerini gerekçe olarak göstermesi yukarıdaki iddialara argüman olarak gösteriliyor.
Anlaşmazlık neden şimdi vuku buldu?
ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeyi ziyaret etmesinin ardından Körfez karıştı. Trump’ın Riyad zirvesi konuşmasında İran’ı, teröristleri gözetleyen devlet olarak nitelendirmesinden birkaç gün sonra Katar’a baskılar arttı. Bölgenin ileri gelenleri, basın organları ve gazeteler Katar’a karşı yoğun bir saldırı başlatarak Katar’ı “İran hançeriyle, komşularını yaralamakla” suçladılar.
Siyasi uzmanlar ne düşünüyor?
Uzmanlar, Suudi Arabistan ve BAE’nin Trump’ın onay ve desteğini aldıktan sonra bölgedeki İran nüfuzuna karşı koalisyona sorun çıkartacak her türlü muhalifi ezmeye çalışacaklarını belirtiyor. Aynı şekilde Katar’ın Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı hareketlere destekten vazgeçinceye kadar baskıların artacağına işaret ediliyor.
Katar ile yaşanan anlaşmazlıklar yeni mi?
Körfez üçlüsü Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn 2014 yılında Katar’la ilişkilerini kopartmıştı. Bunun başlıca nedeni Mısır’dı. Katar Müslüman Kardeşler'i desteklerken Körfez üçlüsü askeri darbeyi destekliyordu. Katar’ın aynı şekilde Hamas ve Taliban yetkililerini Katar’da ağırlaması da üçlünün rahatsız olduğu diğer bir noktaydı. Uzmanlar, Suudi Arabistan’ın amacının Katar’a kendi stratejik ağırlığının üstünde hareket ettiğini göstermek olduğuna dikkat çekiyor.
Katar hakkında bilinenler
Katar, bölgenin en küçük ülkesi. Gayri safi milli hasıladan fert başına düşen gelir bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasının yanı sıra dünyanın en büyük doğal gaz kaynaklarından birine sahip olan ülkede 15 milyar kanıtlanmış petrol rezervi bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan ülke, dünyaca ünlü El Cezire kanalının ev sahibi. Ülkede Amerika’ya ait bazı askeri hava üsleri bulunduğu gibi Katar'ın yaklaşık 10 bin Amerikalı askere ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Kriz piyasayı etkileyecek mi?
Körfez krizinin petrol piyasasını etkileyeceği belirtilirken bu tartışmaların yabancı yatırımcıların petrol ilgisini azaltacağı beklentiler arasında. Citigroup yakın zamanda yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı: Amerika-İran arasındaki gerginlik, petrol piyasasını korkunç bir şekilde etkileyecektir. Katar hisseleri güne %5 düşüşle başladı.
Kaynak: Mepa News
Katar’a, Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı hareketlere destekten vazgeçinceye kadar baskıların artacağına işaret ediliyor.
Körfez ülkeleri vatandaşları, dün sabah Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirliği (BAE)’nin Katar ile diplomatik ve ekonomik ilişkilerini koparttığı haberleriyle güne uyandı. Ardından Mısır ve Yemen’in de aynı kararları alması sonucu artan kriz, Katar’ın bölgede tecrit edilmesi ve ablukaya alınmasıyla sonuçlandı. Daha önce 2014 yılında da Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE üçlüsü, Katar ile ilişkilerini kopartmış ancak gerginlik bu seviyelere çıkmamıştı.
Diplomatik krizin sebepleri nelerdir?
Yaşanan krizin altında, Katar’ın İran’la dengeli ilişkiler kurmaktan yana olmasının yattığı dikkat çekilen noktalardan biri. Katar Haber Ajansı tarafından yayınlanan, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’nin, İran'ı bir “İslam gücü” olarak nitelendirdiği açıklamalar Körfez’de alevlenen krizin ilk sebebi olarak gösteriliyor. Katar Yönetimi, sitenin kontrolünün hackerler tarafından ele geçirildiğini ve yorumların gerçeği yansıtmadığını savunsa da söz konusu ülkeler Doha merkezli El Cezire dahil Katar medyasını ülkelerinde yasakladı. Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’nin 2017 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Ruhani’yi arayıp tebrik etmesi ise Suudi Arabistan ve BAE’nin öfkesinin artmasına neden oldu.
Sünni-Şii çatışması mı?
Suudi Arabistan liderliğindeki Sünni blok ile İran liderliğinde Şii bloğun arasındaki bölgesel rekabet dikkate alındığı takdirde, bu krizin altında da kısmen bir Sünni-Şii çatışması olabileceği belirtiliyor. Çünkü söz konusu aktörler bölgedeki neredeyse her meselede zıt kutuplarda yer alıyor. Suudi Arabistan'ın yayınladığı açıklamada, Katar’a karşı başlatılan kampanyaya “Katar Müslüman Kardeşler, El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri desteklediği gibi Suudi Arabistan ve Bahreyn’in doğusunda İran’a yakın Şii terör örgütlerine de destek sağlıyor” sözlerini gerekçe olarak göstermesi yukarıdaki iddialara argüman olarak gösteriliyor.
Anlaşmazlık neden şimdi vuku buldu?
ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgeyi ziyaret etmesinin ardından Körfez karıştı. Trump’ın Riyad zirvesi konuşmasında İran’ı, teröristleri gözetleyen devlet olarak nitelendirmesinden birkaç gün sonra Katar’a baskılar arttı. Bölgenin ileri gelenleri, basın organları ve gazeteler Katar’a karşı yoğun bir saldırı başlatarak Katar’ı “İran hançeriyle, komşularını yaralamakla” suçladılar.
Siyasi uzmanlar ne düşünüyor?
Uzmanlar, Suudi Arabistan ve BAE’nin Trump’ın onay ve desteğini aldıktan sonra bölgedeki İran nüfuzuna karşı koalisyona sorun çıkartacak her türlü muhalifi ezmeye çalışacaklarını belirtiyor. Aynı şekilde Katar’ın Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı hareketlere destekten vazgeçinceye kadar baskıların artacağına işaret ediliyor.
Katar ile yaşanan anlaşmazlıklar yeni mi?
Körfez üçlüsü Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn 2014 yılında Katar’la ilişkilerini kopartmıştı. Bunun başlıca nedeni Mısır’dı. Katar Müslüman Kardeşler'i desteklerken Körfez üçlüsü askeri darbeyi destekliyordu. Katar’ın aynı şekilde Hamas ve Taliban yetkililerini Katar’da ağırlaması da üçlünün rahatsız olduğu diğer bir noktaydı. Uzmanlar, Suudi Arabistan’ın amacının Katar’a kendi stratejik ağırlığının üstünde hareket ettiğini göstermek olduğuna dikkat çekiyor.
Katar hakkında bilinenler
Katar, bölgenin en küçük ülkesi. Gayri safi milli hasıladan fert başına düşen gelir bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasının yanı sıra dünyanın en büyük doğal gaz kaynaklarından birine sahip olan ülkede 15 milyar kanıtlanmış petrol rezervi bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan ülke, dünyaca ünlü El Cezire kanalının ev sahibi. Ülkede Amerika’ya ait bazı askeri hava üsleri bulunduğu gibi Katar'ın yaklaşık 10 bin Amerikalı askere ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Kriz piyasayı etkileyecek mi?
Körfez krizinin petrol piyasasını etkileyeceği belirtilirken bu tartışmaların yabancı yatırımcıların petrol ilgisini azaltacağı beklentiler arasında. Citigroup yakın zamanda yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı: Amerika-İran arasındaki gerginlik, petrol piyasasını korkunç bir şekilde etkileyecektir. Katar hisseleri güne %5 düşüşle başladı.
Kaynak: Mepa News