Ayrıca Tala el bedruyu def çalıb söyleyenler kadın, köle ve câriyelerdi. Def zaten caiz olan muzik aleti olub zilsiz idi.
İbni Ebi’d- Dunya ve başkaları İbni Mes’ud’dan şöyle dediğini rivayet eder: “Müzik, suyun ekini bitirdiği gibi kalbde nifak bitirir.” (Zemmu’l-Melahi, sf: 38)
Said b. Mansur, Beyhaki yoluyla İbni Abbas radıyallahu anhuma’nın şöyle dediğini rivayet eder: “Def haramdır, çalgı aletleri haramdır, kevbe haramdır, mizmar haramdır.” (Zemmu’l-Melahi, sf: 58)
Mezheb imamları müziğin ve müzik aletlerinin haramlığı konusunda ittifak etmiştir.
İmam Malik, Medine ehlinin müziğe izin vermesi hakkında sorulunca şöyle der: “Onu bizde ancak fasıklar yapar.”
İmam Ebu Hanife’nin mezhebi ise müziğin haramlığı konusunda mezheblerin en şiddetlisidir. Hanefiler; mizmar, def ve çubuklarla vurularak çeşitli sesler elde edilen çalgı aletleri gibi her türlü müzik aletini dinlemenin haram olduğunu belirtirler. Bunun fasıklığı gerektiren kötü bir amel olduğunu, böyle yapanın şahitliğinin kabul edilmeyerek reddedileceğini söylerler.
İmam Şafii ise şöyle demiştir: “Bağdat’ta zındıkların icat ettiği ve cehri zikir olarak isimlendirdikleri bir şeye rastladım. Onunla insanları Kur’an’dan alıkoyuyorlar.”
İbnul- Kayyım der ki: Şafii’nin cehri zikir hakkındaki kavli bu şekilde ve değerlendirmesi onun Kur’an’dan alıkoyduğu yönündedir. Bu olay; insanı dünyadan soğutan bir şiiri, bir kişinin teğanni ile söylemesi ve hazır bulunanlardan bazılarının değneklerle minder ve yastıklara vurmasıdır...”
İbnu’s-Salah şöyle der: Bilinsin ki def, kamıştan ya da tahtadan yapılan üflemeli çalgılar ve teğanni bir araya gelince bunun dinlenmesi mezheb imamları ve müslümanların diğer alimlerine göre haramdır.
İmam Ahmed ise şöyle demiştir: “Müzik kalbde nifak bitirir.” Ayrıca , tanbur ve diğerleri gibi eğlence aletlerinin kırılması, müzikten kazanç elde etmenin ve müzik karşılığında alınan malların haramlığı yolunda görüş bildirmiştir. (İmamların müzik hakkındaki sözleri için İbnu’l Kayyım’ın “İgasetu’llehfan” isimle eserine (1/347-351)
Şarkı, kadınlar için şu şartlarla caizdir:
1. Sözlerinin fuhşiyat ve pis sözler olmaması.
2. Müzik aletleri değil sadece def çalınması. Çünkü diğer müzik aletleri ile çalınması haramdır.
3. Düğün veya bayram gününde olması.
4.Bunu, erkekler olmaksızın kadınların yapması. Erkeklerin bunu dinlemesi caiz değildir.
Bunun delili Nesai’nin , Tayâlusi’nin, İbni Ebi Şeybe’nin , Hâkim’in ve başkalarının Amir b. Sa’d el- Beceli’den rivayet ettikleri hadisdir: Demiştir ki: Ebu Mes’ud, Garza b. Ka’b ve Sabit b. Zeyd’in yanlarına girdim. Cariyeler deflerini çalıyorlar ve şarkı söylüyorlardı.
Dedim ki: Sizler, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı olduğunuz halde bunu onaylıyor musunuz?
Dedi ki: Bunun için bize düğünde izin verilmiştir.
Buhari ve Muslim’de Aişe radıyallahu anha’dan şu rivayet edildi:
“Ebu Bekr radıyallahu anh bir Kurban Bayramı veya Ramadan Bayramı günü Aişe radıyallahu anha’nın yanına girdi. Aişe radıyallahu anha’nın yanında Nebi sallallahu aleyhi ve sellem vardı. Ve Ensar’ın cariyelerinden iki cariye vardı. Cariyeler, Ensar’ın Buas günü söyledikleri sözlerle şarkı söylüyorlardı.
Aişe radıyallahu anha: ‘Onlar şarkıcı değillerdi’ der.
Ebu Bekr radıyallahu anh: Şeytanın çalgı aletleri Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in evinde mi?!. deyince;
Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Ey Ebu Bekr! Şubhesiz her kavim için bir bayram vardır, bu da bizim bayramımız”
(Ahmed, Musned, 2/70; Ebu Davud, 3597)
Bu küçük cariyeler bayram günü savaş ve kıtal marşları söylüyorlardı.