Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh
Özellikle Ramazan ayında bu düşüncelere daha da yoğunlaşmaya başladım. Bir boşluğun içerisindeyim gibi ama bu boşluk içi dolu bir boşluk gibi. Kafamda birçok şey var. Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki farkında bile değilim. Bir konuyu düşünüyorum sonra bir bakıyorum başta ne düşündüğümü bile hatırlamaz hale geliyorum.
Aklıma yanlış şeyler geliyor bunun vesvese olduğunu anlayabiliyorum ancak bazen yanlış şeyler düşünüp tamam bu yanlış bu yüzden daha da düşünmemeliyim diyorum ama bunu (küfür olan şeyi) kendim düşündüğüm için artık sorumlu hale mi geliyorum yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi? Yoksa aşırı düşünce hastalığı olma ihtimali olduğu için yine mi sorumlu olmuyorum?
Bir yandan üniversitedeki, yurttaki, mahalledeki, merkezdeki, camiidekilere bakıyorum hiçbiri benim gibi değil sanki. Herkes mutlu veya en azından mutlu görünüyorlar. Hayalleri var.
Kimisi tarikatçı kimisi tevhid ehli kimisinin ise umrunda değil. Tarikatçı şeyhiyle, tevhid ehli hocasıyla, umrunda olmayan ise arkadaşlarından ve halinden memmun.
Birkaç kere tarikatçı bazı kimselerle görüşmüştüm. Onlara bu olaylardan bahsedince gel katıl bize, şeyhimize gel gibi söylemleri oldu. Aklıma gelen tarikatlarla alakalı soruları sordum. Kimisine cidden iyi cevaplar verirken kimisinde ise benim dediklerimi doğruladı kimisinde ise (en azından beni) tatmin etmeyen cevaplar verdi.
Hiç tevhid ehli olduğunu söyleyen biriyle yüz yüze uzun bir şekilde konuştuğum olmadı. Bir kere E. H. yı dinleyen bir kişiyle karşılaştım bir de Arap ülkelerinden bir Selefi ile ama konuşmamız uzun sürmemişti.
Akıl karışıklığımı gidermek için İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Ebu Hanife (Allah hepsine rahmet etsin) gibi ehli sünnet olduğu tarikatçısından tevhid ehline[kendini öyle tanımlayan] (bazı haricilerin Ebu Hanife'yi tekfir etmesi hariç) bilinen kişilerin eserlerini okuyordum. Bunlardan delil getirmeye çalışırken bu seferde bu eserin şurasında değişiklik yapılmış, bu eserde aslı böyle değil, çeviri hatası var gibi şeylerle karşılaştım. Şimdi bazı kişiler Kur'an ve Sünnet'e uy neden birine bağlı olmak zorunda gibi hissediyorsun diyebilir. Sebebi kendi hevama göre bir şeyler yapıp söyleyip hem kendimi hem de başkalarını yanlış yönlendirmekten endişelendiğim için. Paylaştığım yazılarda eğer hiç bir ehli sünnet olan kaynak paylaşmadan ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesime göre yorumladıysam ve ilim ehliymiş gibi cevap verdiysem tevbe ediyorum ve benim cevap verdiğim sorular için mutlaka güvenilir hocalardan fetva araştırın. Eski nickim Kur'an Sünnet Hadis şuanki nickim de Öğrenen Müslüman.
Dünya hayatı olarak da hem globalde hem kendi içimde sıkıntılar mevcut. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Afrika, Afganistan... daha da sayısını arttırabiliriz. Bir yandan burdaki kardeşlerimizin sıkıntılarını düşünürken kendi sorunlarımı küçük de görsem bir akşam aklıma gelmese diğer akşam aklıma geliyor.
Arkadaş edinme konusunda yeteneğim yok. Tanışma, kaynaşma yok. Zaten düzgün insan bulmak da zor. Kardeşiyle bile insan anlaşamıyor bazen. Ailemle de tartışıyoruz. Temel itikad meselelerinde bile sorunları var. Ama sonuçta ailem diyip bazen susuyorum. Arkadaş(Konuşacağım kişi, haberleşeceğim kişi anlamında) olarak da en azından İslam'a hakareti ve dalga geçmesi olmayan kişileri seçiyorum. Ama Müslümanlar mı değiller mi bilmiyorum. Eskiden namaz kılar mı kılmaz mı bu şekilde anlarlarmış bazıları. Şimdi namaz kılıp ağzından ne çıktığını bilmeyenler var. Eskiden oruç olunca insanlar iyi yönde değişirdi. Şimdi insanların çoğunda bu da kalmamış sanırım...
Evlenmek için ise en azından bu akıl karışıklığımı ve vesveselerimi çözünceye kadar ertelemeyi planlıyorum.
Bu sitede birçok konuyu araştırdım ve bazı konularda ilk defa bu kadar ayrıntılı öğrendim. Ama bazı konularda da kafamın karıştığı noktalar oldu. Belki hem bu konuları detaylıca öğrenmeye çalışırken bir yandan da derslerin ağır olduğundan ve vesveselerin de bir noktadan sonra daha da artmasından dolayı olabilir.
Bazı şeyleri aşırı mı ciddiye alıyorum, hariciliğe mi doğru gidiyorum diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum. Bir yere tam gülecekken acaba burda dinle mi dalga geçmiş oluyorum diye düşünüp gülmemi engellemeye çalışıyorum. Yorumlara baktığımda insanların da çoğu bu kısma gülmüşler ancak içime bir kere şüphe düştü. Gülüp de yanlış bir şey yapmaktansa gülmemek daha iyi deyip videoyu kapattım. Hocaları dinleyim en azından diyip başka bir şeye geçiyorum. Hoca da espri yapıyor ne yapacağımı bilemez hale geliyorum. Bazen kelimelere de çok kafayı takıyorum. Her şey kelimesi mesela. Birine mesele ne görüyosun, ne duyuyorsun diye soruyorum. Bana her şeyi gördüğünü, her şeyi duyduğunu söylüyor aslında amacı cidden her şey değil ancak uyarsam mı uyarmasam mı bilemiyorum.
Bu sitede hakkına girdiğim üzdüğüm varsa hakkınızı helal edin. Ben mü'min ve müslümanların hepsine hakkımı helal ediyorum. Özellikle soru sorduğumda cevap veren ve cevap vermeye çalışan tüm akhi ve ukhtiler haklarınızı helal edin.
Buralarda takılmaya devam etmeyi düşünüyorum.
Daha anlatamadığım birçok şey var ama şimdilik sadece bu kadar.
Allah hepimize hidayet ve şifa nasip eylesin. Allah bizleri doğru yoluna iletsin ve doğru yolunda sabit kılsın.
Allah tüm müslüman ve mücahidlere yardım eylesin.
Allahumme amin.
fi Emanillah.
Özellikle Ramazan ayında bu düşüncelere daha da yoğunlaşmaya başladım. Bir boşluğun içerisindeyim gibi ama bu boşluk içi dolu bir boşluk gibi. Kafamda birçok şey var. Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki farkında bile değilim. Bir konuyu düşünüyorum sonra bir bakıyorum başta ne düşündüğümü bile hatırlamaz hale geliyorum.
Aklıma yanlış şeyler geliyor bunun vesvese olduğunu anlayabiliyorum ancak bazen yanlış şeyler düşünüp tamam bu yanlış bu yüzden daha da düşünmemeliyim diyorum ama bunu (küfür olan şeyi) kendim düşündüğüm için artık sorumlu hale mi geliyorum yoksa kendi düşüncem de vesvese olabilir mi? Yoksa aşırı düşünce hastalığı olma ihtimali olduğu için yine mi sorumlu olmuyorum?
Bir yandan üniversitedeki, yurttaki, mahalledeki, merkezdeki, camiidekilere bakıyorum hiçbiri benim gibi değil sanki. Herkes mutlu veya en azından mutlu görünüyorlar. Hayalleri var.
Kimisi tarikatçı kimisi tevhid ehli kimisinin ise umrunda değil. Tarikatçı şeyhiyle, tevhid ehli hocasıyla, umrunda olmayan ise arkadaşlarından ve halinden memmun.
Birkaç kere tarikatçı bazı kimselerle görüşmüştüm. Onlara bu olaylardan bahsedince gel katıl bize, şeyhimize gel gibi söylemleri oldu. Aklıma gelen tarikatlarla alakalı soruları sordum. Kimisine cidden iyi cevaplar verirken kimisinde ise benim dediklerimi doğruladı kimisinde ise (en azından beni) tatmin etmeyen cevaplar verdi.
Hiç tevhid ehli olduğunu söyleyen biriyle yüz yüze uzun bir şekilde konuştuğum olmadı. Bir kere E. H. yı dinleyen bir kişiyle karşılaştım bir de Arap ülkelerinden bir Selefi ile ama konuşmamız uzun sürmemişti.
Akıl karışıklığımı gidermek için İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Ebu Hanife (Allah hepsine rahmet etsin) gibi ehli sünnet olduğu tarikatçısından tevhid ehline[kendini öyle tanımlayan] (bazı haricilerin Ebu Hanife'yi tekfir etmesi hariç) bilinen kişilerin eserlerini okuyordum. Bunlardan delil getirmeye çalışırken bu seferde bu eserin şurasında değişiklik yapılmış, bu eserde aslı böyle değil, çeviri hatası var gibi şeylerle karşılaştım. Şimdi bazı kişiler Kur'an ve Sünnet'e uy neden birine bağlı olmak zorunda gibi hissediyorsun diyebilir. Sebebi kendi hevama göre bir şeyler yapıp söyleyip hem kendimi hem de başkalarını yanlış yönlendirmekten endişelendiğim için. Paylaştığım yazılarda eğer hiç bir ehli sünnet olan kaynak paylaşmadan ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesime göre yorumladıysam ve ilim ehliymiş gibi cevap verdiysem tevbe ediyorum ve benim cevap verdiğim sorular için mutlaka güvenilir hocalardan fetva araştırın. Eski nickim Kur'an Sünnet Hadis şuanki nickim de Öğrenen Müslüman.
Dünya hayatı olarak da hem globalde hem kendi içimde sıkıntılar mevcut. Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Afrika, Afganistan... daha da sayısını arttırabiliriz. Bir yandan burdaki kardeşlerimizin sıkıntılarını düşünürken kendi sorunlarımı küçük de görsem bir akşam aklıma gelmese diğer akşam aklıma geliyor.
Arkadaş edinme konusunda yeteneğim yok. Tanışma, kaynaşma yok. Zaten düzgün insan bulmak da zor. Kardeşiyle bile insan anlaşamıyor bazen. Ailemle de tartışıyoruz. Temel itikad meselelerinde bile sorunları var. Ama sonuçta ailem diyip bazen susuyorum. Arkadaş(Konuşacağım kişi, haberleşeceğim kişi anlamında) olarak da en azından İslam'a hakareti ve dalga geçmesi olmayan kişileri seçiyorum. Ama Müslümanlar mı değiller mi bilmiyorum. Eskiden namaz kılar mı kılmaz mı bu şekilde anlarlarmış bazıları. Şimdi namaz kılıp ağzından ne çıktığını bilmeyenler var. Eskiden oruç olunca insanlar iyi yönde değişirdi. Şimdi insanların çoğunda bu da kalmamış sanırım...
Evlenmek için ise en azından bu akıl karışıklığımı ve vesveselerimi çözünceye kadar ertelemeyi planlıyorum.
Bu sitede birçok konuyu araştırdım ve bazı konularda ilk defa bu kadar ayrıntılı öğrendim. Ama bazı konularda da kafamın karıştığı noktalar oldu. Belki hem bu konuları detaylıca öğrenmeye çalışırken bir yandan da derslerin ağır olduğundan ve vesveselerin de bir noktadan sonra daha da artmasından dolayı olabilir.
Bazı şeyleri aşırı mı ciddiye alıyorum, hariciliğe mi doğru gidiyorum diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse Helal Mizah gibi şeyler paylaşan bir sayfayı izliyordum. Bir yere tam gülecekken acaba burda dinle mi dalga geçmiş oluyorum diye düşünüp gülmemi engellemeye çalışıyorum. Yorumlara baktığımda insanların da çoğu bu kısma gülmüşler ancak içime bir kere şüphe düştü. Gülüp de yanlış bir şey yapmaktansa gülmemek daha iyi deyip videoyu kapattım. Hocaları dinleyim en azından diyip başka bir şeye geçiyorum. Hoca da espri yapıyor ne yapacağımı bilemez hale geliyorum. Bazen kelimelere de çok kafayı takıyorum. Her şey kelimesi mesela. Birine mesele ne görüyosun, ne duyuyorsun diye soruyorum. Bana her şeyi gördüğünü, her şeyi duyduğunu söylüyor aslında amacı cidden her şey değil ancak uyarsam mı uyarmasam mı bilemiyorum.
Bu sitede hakkına girdiğim üzdüğüm varsa hakkınızı helal edin. Ben mü'min ve müslümanların hepsine hakkımı helal ediyorum. Özellikle soru sorduğumda cevap veren ve cevap vermeye çalışan tüm akhi ve ukhtiler haklarınızı helal edin.
Buralarda takılmaya devam etmeyi düşünüyorum.
Daha anlatamadığım birçok şey var ama şimdilik sadece bu kadar.
Allah hepimize hidayet ve şifa nasip eylesin. Allah bizleri doğru yoluna iletsin ve doğru yolunda sabit kılsın.
Allah tüm müslüman ve mücahidlere yardım eylesin.
Allahumme amin.
fi Emanillah.
Son düzenleme: