وأن له إصبعاً بقوله - صلى الله عليه وسلم: "ما من قلب إلاَّ هو بين إصبعين من أصابع الرحمن عزَّ وجلَّ" وإن هذه المعاني التي وصف الله بها نفسه، ووصفه بها رسول الله - صلى الله عليه وسلم - لا تُدرَك حقيقتها تلك بالفكر والدراية، ولا يكفر بجهلها أحد إلا بعد انتهاء الخبر إليه به، وإن كان الوارد بذلك خبراً يقوم في الفهم مقام المشاهدة في السَّماع؛ وجبت الدينونة على سامعه بحقيقته والشهادة عليه، كما عاين وسمع من رسول الله - صلى الله عليه وسلم، ولكن نثبت هذه الصفات، وننفي التشبيه كما نفى ذلك عن نفسه تعالى ذكره فقال: { لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
Yine Peygamber sallallahu aleyhi ve selem’in bildirdiğine göre Allah’u Teala’nın parmakları vardır:
Hiçbir kalp yoktur ki Rahman’ın parmaklarından iki parmağın arasında olmasın.
Allah Teala’nın kendisini vasfettiği ve Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem’in O’nu nitelendirdiği bu vasıfların hakikati akıl ve düşünceyle kavranmaz Kendisine bu konuda herhangi bir bilgi ulaşmayan kimse de onları bilmediği için tekfir edilmez.Bu konuda kendisine müşahade /gözlem ve işitme yoluyla elde edilen bilgi sağlam bir haber ulaşan bir kişinin onu Rasülullah’tan görmüş ve işitmiş gibi gerçekliğine hükmetmesi gerekir.Biz bu sıfatları kabul ederiz ancak teşbihi de redderiz.Nitekim Allah Teala da kendisi hakkında teşbihi reddetmiş ve şöyle buyurmuştur:
O’nun benzeri hiçbir şey yoktur O işitendir görendir (Şura 11) Bunları Ebu Talib el-Uşari Şafii’ye nisbet edilen Cüz’ül-İ’tikad da zikretmiştir.Bu alıntı Hollanda Leiden Ünüversitesi Merkez Kütüphanesin’de muhafaza edilen yazma aslın fotokopi nüshasından yapılmıştır.
Muhammed İbn Ali el-Uşari Meşhur ve saduk bir alimdir Sonradan içine birtakım şeyler sokuşturulan bu cüzü sadece o rivayet etmiş ve bunu da halis bir niyetle yapmıştır.bkz Zehebi el-Mizan 3/356
Bu cüzde sabit olan bilgileri seleften pek çok kişi kabul etmiştir. (ve nakletmiştir) Mesela bkz.el-Muvaffak İbn Kudame Kitabu Zemmit-Tevil.s.124 İbn Ebi Ya’la et-Tabakat 1/283 İbn Kayyim İçtimaul-Cuyuş.s.165 Zehebi es-Siyer 10/79 Usulu’d-Din İnde’l-İmam Ebi Hanife.s.37.38
Parmak (İsba’ çoğulu Esâbi’) lafzı sahih hadislerde geçmektedir. Bazıları şunlardır:
Âdemoğullarının kalplerinin hepsi Rahman’ın parmaklarından iki parmak arasında tek bir kalp gibidir. Onları dilediği gibi çevirir.” Ahmed (2/168, 173); Müslim (No: 2654); İbn Ebî Âsım, es-Sünne (No: 222) ve diğerleri Abdullah b. ‘Amr b. el-’Âs’tan. Hadis bu lafızla sahihtir. Bk. el-Elbânî, Silsiletü’l-Ehadîsi’s-Sahîha (No: 1689); Muhtasaru Sahîhi Müslim (No: 1851); Zılâlu’l-Cenne (1/100, No:222); Mişkâtü’l-Mesâbîh Tahkiki (No: 89). Hadisi ayrıca: “Muhakkak kalpler Rahmân’ın (başka bir rivâyette Allah’ın) parmaklarından iki parmak arasındadır. Onları çevirir” lafzıyla Ahmed (6/182, 251, 302, 315); Tirmizî (No: 2140); İbn Mâce (No: 3834); İbn Ebî Âsım, es-Sünne (No: 225) ve diğerleri Enes b. Mâlik’den rivâyet etmişlerdir. Hâdis bu lafızla da sahihtir. Bk. Sahîhu’l-Câmii’s-Sağîr (No:1685); Zılâlu’l-Cenne (1/101, No: 225); Mişkâtül-Mesâbîh Tahkiki (No: 102).
Hadisi bu iki sahâbî dışında en-Nevvâs b. Sem’ân (İbn Mâce No: 199, İbn Ebî Âsım No:219); Ahmed Müsned 4/182 İbn Mace Mukaddime Babu fima enkerat el-Cehmiyye 1/72 h no:199 Hakim el-Müstedrek 1/525 el-Acurri eş-Şeria s.317 İbn Mende er-Radd ale’l-Cehmiyye.s.87 en-Nevvas İbn Sem’an’dan rivayet etmiştir. El-Hakim bu hadis hakkında Müslim’in şartına uygundur. Buhari ve Müslim bu hadisi tahric etmemiştir. Demiş ez-Zehebi de et-Telhis’te ona katılmıştır. İbn Mende de bu hadis hakkında şöyle der: en-Nevvas İbn Sem’an hadisi hiçbiri hakkında olumsuz söz söylenemeyecek kadar meşhur hadis imamlarının rivayet ettiği sabit/sahih bir hadistir. Ümmü Seleme (Tirmizî No: 3522, İbn Ebî Âsım No: 223); Âişe (İbn Ebî Âsım No:224); Câbir b. Abdullah (Hâkim No: 3140); Ebû Hureyre (İbn Ebî Âsım No: 229); Nuaym b. Hammâr (İbn Ebî Âsım No: 221); Sebre b. el-Fâkih (İbn Ebî Âsım, No: 220) ve daha başka sahâbîler de rivâyet etmişlerdir. Bunlar da sahihtir. Bk. el-Elbânî, Zılâlu’l-Cenne (1/98-103).
“Yahûdi bir adam Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelir ve şöyle der: “Ey Muhammed! (Başka bir rivâyette Ey Eba’l-Kâsım!) Kuşkusuz Allah kıyamet günü gökleri bir parmağına, yedi kat yeri bir parmağına, dağları bir parmağına, ağaçları bir parmağına ve yaratıkları bir parmağına alır, sonra şöyle der: ‘Bugün melik (padişah) benim’. Bunun üzerine Rasûlullah (bir rivâyette Yahûdi’nin bu sözünü beğendiği ve tasdik ettiği için) ön dişleri görünecek şekilde gülümsemiş sonra da: “Onlar Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yeryüzü bütünüyle O’nun avucundadır, göklerde sağ elinde dürülmüş olacaktır.” (Zümer, 67) ayetini okumuştur.” Ahmed (1/457); Buhârî (No: 4811, 7414, 7415, 7451, 7513); Müslim (No: 2786, 2788); Tirmizî (No: 3238, 3239); İbn Ebî Âsım, es-Sünne (No: 541-544) ve diğerleri Abdullah b. Mes’ûd radiyallâhu anh’den. Hadis sahihtir. Bk. el-Elbânî, Zılâlu’l-Cenne (1/238-240); Mişkâtü’l-Mesâbîh Tahkiki (No: 5524).